Okuduğumuz Kitaplardan En Beğendiğimiz bölümler...
- Konuyu Başlatan emine38
- Başlangıç tarihi
Birbirimize her bakışımızda, aramızdaki uyumu,eşsiz şuç ortaklığını hissedebiliyordum...Manon kelimeleri ağzımdan alıyordu...Kendine has bir uslubu vardı,çenesini hafifce yukarı kaldırıyor,lafı ağzımdan kapmak için sesini yükseltiyor ve benim söylemek istediğim şeyi söylüyordu...Aramızdaki yaş farkına,kaderlerimizin farklılığına ve bizi araya getiren olaya rağmen,bizi mutlu eden birçok ortak nokta vardı..
Şeytan Yemini / Jean Chrıstophr GRANGE
Şeytan Yemini / Jean Chrıstophr GRANGE
H
hayalhane
Çok güzelmiş aziizim bende mi eklesem acaba 
:
:
H
hayalhane
;D ;D ;D yav kızmada daha bitmedi yarısını geçtim ama : (
"Bakınız..Bakınız!" dedi.." Burada bir şiir var..Beni deli eden şeyleri ne kadar çık söylüyor..Szi beni anlamıyorsunuz...Eminim ki bunu yazan beni anlayacaktır.."
Mecmuayı tekrar masadan aalrak okumaya başladı..Bu, tanınmış şairlerden birinin "Şeytan" adlı şiiri idi..
Ömer dedi titreyerek ve bütün içini dökmek isteyen bir adam gibi ikide birde karşısındakilerinin gözüne bakarak okudu..Şiirde gölgesiyle bizi kovalayan,arkamızdan fısıldayan,buz gibi elleriyle ensemizde dolaşan ve bizi hiç bir yere kaçırmayıp sımsıkı yakalayan bir şeytandan,bizi sıska bir çoçuk gibikarşısında ürpertip titreten bir kuvvetten bahsediyordu...
Onu ben çoçukluğumdan,
İlk rüyalarımdan tanırım...
Yalnız yürüdüğüm zaman
Odur arkamdaki adım..
Onun korkusu,içimde
Ürkek bir dünya yaratan..
...
Ömer haykırır gibi tekrarladı:
"Evet,evet onun korkusu...İçimde ürkekdünyayı yaratan onun korkusu...Ben bu değilim...Ben başka bir şeyler olacağım...Yalnız bu korku olmasa...Hiçbir şey bana tam ve iyi yaptırmayacağına emin olduğum bu şeytandan korkmasam.."
Emin KAMİL başını sallayıp gözlerini sinirli sinirli kırpıştırarak:
"Neden kızıyorsun? Neden şikayet ediyorsun?" dedi..."İçinde şeytan dediğin o şeyin en kıymetli tarafın olmadığını nereden biliyorsun? Sizin gibi beş hissinden başka duygu vasitası olmayanlar bu daima korkudan kurtulamazlar...Asıl sebeb ve illetlere varabilseniz göreceksiniz ki en zayıf tarafımız dışımızdadır...Gözümüzü kör eden yedi renktir,kulağımızı sağır eden sesler,ağzımızı paslandıran yediklerimiz,kalbimizi önce çoşturup sonra durduran sonsuz koşmalarımızdır..Yüksek insan dışına değil,içine kıymet verendir.."
İçimizdeki Şeytan / Sabahattin ALİ
Mecmuayı tekrar masadan aalrak okumaya başladı..Bu, tanınmış şairlerden birinin "Şeytan" adlı şiiri idi..
Ömer dedi titreyerek ve bütün içini dökmek isteyen bir adam gibi ikide birde karşısındakilerinin gözüne bakarak okudu..Şiirde gölgesiyle bizi kovalayan,arkamızdan fısıldayan,buz gibi elleriyle ensemizde dolaşan ve bizi hiç bir yere kaçırmayıp sımsıkı yakalayan bir şeytandan,bizi sıska bir çoçuk gibikarşısında ürpertip titreten bir kuvvetten bahsediyordu...
Onu ben çoçukluğumdan,
İlk rüyalarımdan tanırım...
Yalnız yürüdüğüm zaman
Odur arkamdaki adım..
Onun korkusu,içimde
Ürkek bir dünya yaratan..
...
Ömer haykırır gibi tekrarladı:
"Evet,evet onun korkusu...İçimde ürkekdünyayı yaratan onun korkusu...Ben bu değilim...Ben başka bir şeyler olacağım...Yalnız bu korku olmasa...Hiçbir şey bana tam ve iyi yaptırmayacağına emin olduğum bu şeytandan korkmasam.."
Emin KAMİL başını sallayıp gözlerini sinirli sinirli kırpıştırarak:
"Neden kızıyorsun? Neden şikayet ediyorsun?" dedi..."İçinde şeytan dediğin o şeyin en kıymetli tarafın olmadığını nereden biliyorsun? Sizin gibi beş hissinden başka duygu vasitası olmayanlar bu daima korkudan kurtulamazlar...Asıl sebeb ve illetlere varabilseniz göreceksiniz ki en zayıf tarafımız dışımızdadır...Gözümüzü kör eden yedi renktir,kulağımızı sağır eden sesler,ağzımızı paslandıran yediklerimiz,kalbimizi önce çoşturup sonra durduran sonsuz koşmalarımızdır..Yüksek insan dışına değil,içine kıymet verendir.."
İçimizdeki Şeytan / Sabahattin ALİ
"... İnsanlar yaşadıkça,döngü devam edecektir.Küçükken büyüklerinden azar işitir,büyüdüğü zaman dapatronundan,amirinden veya herhangi birinden.
Küçükken büyümek ister,büyüdüğü vakit 'içimdeki çocuğu yaşatıyorum' diyerek sevincini paylaşır.
Zor ve zorluk kavramları daima olacaktır.
Yaşam bir danstır,mühim olan yere düşmemek değil;düştüğü andayeniden ayağa kalkmak ve tercihleriyle hayata yakışabilmektir..."
Zirvedeki yaşamlar/Ayşe Şen.
Küçükken büyümek ister,büyüdüğü vakit 'içimdeki çocuğu yaşatıyorum' diyerek sevincini paylaşır.
Zor ve zorluk kavramları daima olacaktır.
Yaşam bir danstır,mühim olan yere düşmemek değil;düştüğü andayeniden ayağa kalkmak ve tercihleriyle hayata yakışabilmektir..."
Zirvedeki yaşamlar/Ayşe Şen.
(...)Dante'nin İlahi Komedya?da dediği gibi:O insan gerçek aşkın ortaya çıkmasına izin verdiği gün,düzgün yapılmış herşey karmakarışık olacak ve doğru ve gerçek bildiğimiz her şeyi altüst edecek...İnsanoğlu nasıl seveceğini öğrendiğinde dünya gerçek bir dünya olacak;O zamana kadar biz aşkın ne olduğunu bildiğimizi sanarak yaşayacağız,ama her zaman bunu olduğu gibi söyleyebilme cesaretinden yoksun kalacağız...
Aşk evcilleşmemiş bir güçtür...Onu kontrol etmeye çalıştığımızda o biziyok eder...Onu kapsetmeye çalıştığımızda o bizi esir alır...Onu yakalamak için çabaladığımızda kendimizi kaybolmuş ve şaşkına dönmüş hissetmemizi sağlar(...)
Paulo COELHO / Zahir
Aşk evcilleşmemiş bir güçtür...Onu kontrol etmeye çalıştığımızda o biziyok eder...Onu kapsetmeye çalıştığımızda o bizi esir alır...Onu yakalamak için çabaladığımızda kendimizi kaybolmuş ve şaşkına dönmüş hissetmemizi sağlar(...)
Paulo COELHO / Zahir
beyazdilekce
Kullanıcı
Biraz rahatsızım,grip oldum herhalde
hastalık ile ilgili okuduğum bir bölüm aklıma gelmişti.
Kaynak;Muhammed BOZDAĞ-Ruhsal Zeka
Hastalık bir öğretmendir.O öğretmen size sabırı,sağlığınızın kıymetini,ve şükrü öğretir.Bu öğretmenden dersinizi ne kadar hızlı alırsanız.Ders okadar erken biter.
Bakalım, öğretmenime saygım sonsuz.Başla göz üstüne hoşgeldi sefa getirdi.Derse başladık,hayırlısı bakalım.
hastalık ile ilgili okuduğum bir bölüm aklıma gelmişti.
Kaynak;Muhammed BOZDAĞ-Ruhsal Zeka
Hastalık bir öğretmendir.O öğretmen size sabırı,sağlığınızın kıymetini,ve şükrü öğretir.Bu öğretmenden dersinizi ne kadar hızlı alırsanız.Ders okadar erken biter.
Bakalım, öğretmenime saygım sonsuz.Başla göz üstüne hoşgeldi sefa getirdi.Derse başladık,hayırlısı bakalım.
H
hayalhane
Arkadaşlarını son birkez kucakladı.Sonra gözden kayboldu.
Dairesne kapanarak bu dünya için öldü.
Fakat efsanelerde ebediyen yaşayacak.
Fedailerin kalesi ALAMUT / Wladimir BARTOL
Dairesne kapanarak bu dünya için öldü.
Fakat efsanelerde ebediyen yaşayacak.
Fedailerin kalesi ALAMUT / Wladimir BARTOL
"Aşk çok şeymiş ama onun da mânası hâline göreymiş. Aşk olsaydı kıvamı bozulmazmış. Bir kalbi buraya, kalpsizlik toprağına savurmazmış. Onunki aşk değilmiş başka bir şeymiş. Aşk değil tenmiş. Sen değil benmiş. Sevda değil hışımmış. Belâymış. Kerbelâymış...Ve haklıymış Âdem. Haklıymış habercilerin ilki.Belâ aşktan büyükmüş.Allah hepsinden."
(Nazan BEKİROĞLU Lâ'dan )
(Nazan BEKİROĞLU Lâ'dan )
"çevrede o kadar çok kör, kötürüm, inmeli, aksak, dilsiz, düztaban, damlalı, çolak, paytak, sağır, topal, şaşı, yatalak, kolsuz, çalık ve şehla vardı ki , yabancı biri burayı hastane sanabilirdi. "
İhsan oktay ANAR / Puslu kıtalar atlası/ sf.108
İhsan oktay ANAR / Puslu kıtalar atlası/ sf.108
Görünenle yetinirsen eğer sadece tırtılı bilirsin, çirkindir ya tırtıl, gönlünü çelmez, görünenin ötesine geçmek istersen eğer, aradan örtüyü kaldırıp da gönül gözü ile bakarsan, kelebeği bulursun karşında... güzeldir ya kelebek, gönlün ona akar. lakin gönül gözünle görürsen eğer, kelebeğe değil tırtıla sevdalanırsın...
Sade tırtılı ile kelebek değil elbet. Sakın ola hor görme Pinhan; Canları horgörme. Bak bu gayb alemine, bir kendini gör. Bak kendine, cümle mahlukatın özünü gör. Bevri tamam olan gelir, devri tamam olan gider. "Gelen, gidende saklıdır; giden gelende saklı."
Elif ŞAFAK /Pinhan/ sf.22
Sade tırtılı ile kelebek değil elbet. Sakın ola hor görme Pinhan; Canları horgörme. Bak bu gayb alemine, bir kendini gör. Bak kendine, cümle mahlukatın özünü gör. Bevri tamam olan gelir, devri tamam olan gider. "Gelen, gidende saklıdır; giden gelende saklı."
Elif ŞAFAK /Pinhan/ sf.22
H
hayalhane
Su Perisi' Alıntı:Bitti demek
''Uyumam için bana bir şarkı söyle..Bir hayal gördüm,onu unutayım..''
JackLondon-Demir Ökçe
Bitmez mi,ah şu yazılılar da bitsede diğerinide bitirsem.Ama onuda bitirecem de o biraz sıkıcı diğerinden.Ama ilerledikçe güzel olacağını umuyorum.
(...) çekildim bir köşeye/sessiz sedasız/baktım olan bitene/seni gördüm kaderimde/ebrunun halkalarını saydım/tastamam dört etti/halkalardaki kıvrımları hesapladım/tastamam senin ismin etti/isminin yanına beni de kazı dedim/boyalar isyan etti.
Pihan o vakit anladıki;
Vücudu, şu koskoca varlık aleminin benzeridir. Ve vücudu şehri şehr-i İstanbul'un benzeridir. Ve vücudu sittinsenenin akrep arif, yeni adıyla nakş-ı nigar mahallesinin benzeridir. Ve nasıl ki kendisi iki başlı ise, işte bu mahallede iki başlıdır.
Pinhan o vakit anladı ki;
Kaçarak,korkarak,saklayarak,bitmek tükenmez can sıkıntılarından mürekkep bir hayatı yaşamak, yaşamak degildir. insan ki eşref-i mahlukattır; bir nebat gibi hissiz yaşamak ona yakışmaz.
Hem ne demişti dürri baba?
"vücudun şehrine gir, onu seyreyle"
dememiş miydi?
Ne söylemişti dürri baba?
"biz nefsimizi silmekten degil bilmekten yanayız" dememiş miydi?
Ve pinan o vakit anladı ki;
Vücudun şehrine girme vakti çoktan gelmiştir. Madem ki kaleme alınmamış bir hikayedir bunca zamandır arayıp durdugu ve dürri baba tekkesine taşımayı arzuladığı, işte o hikayeyi uzaklarda, başka başka diyarlarda degil de kendi içinde, kendi derinliklerinde bulabilir.
"kabulümdür," dedi pinhan.
ka-bu-lüm-dür!
Elif ŞAFAK/Pinhan
Pihan o vakit anladıki;
Vücudu, şu koskoca varlık aleminin benzeridir. Ve vücudu şehri şehr-i İstanbul'un benzeridir. Ve vücudu sittinsenenin akrep arif, yeni adıyla nakş-ı nigar mahallesinin benzeridir. Ve nasıl ki kendisi iki başlı ise, işte bu mahallede iki başlıdır.
Pinhan o vakit anladı ki;
Kaçarak,korkarak,saklayarak,bitmek tükenmez can sıkıntılarından mürekkep bir hayatı yaşamak, yaşamak degildir. insan ki eşref-i mahlukattır; bir nebat gibi hissiz yaşamak ona yakışmaz.
Hem ne demişti dürri baba?
"vücudun şehrine gir, onu seyreyle"
dememiş miydi?
Ne söylemişti dürri baba?
"biz nefsimizi silmekten degil bilmekten yanayız" dememiş miydi?
Ve pinan o vakit anladı ki;
Vücudun şehrine girme vakti çoktan gelmiştir. Madem ki kaleme alınmamış bir hikayedir bunca zamandır arayıp durdugu ve dürri baba tekkesine taşımayı arzuladığı, işte o hikayeyi uzaklarda, başka başka diyarlarda degil de kendi içinde, kendi derinliklerinde bulabilir.
"kabulümdür," dedi pinhan.
ka-bu-lüm-dür!
Elif ŞAFAK/Pinhan
hayalhane' Alıntı:Su Perisi' Alıntı:Bitti demek
''Uyumam için bana bir şarkı söyle..Bir hayal gördüm,onu unutayım..''
JackLondon-Demir Ökçe
Bitmez mi,ah şu yazılılar da bitsede diğerinide bitirsem.Ama onuda bitirecem de o biraz sıkıcı diğerinden.Ama ilerledikçe güzel olacağını umuyorum.
Sıkıcı değil okudukca zevk alacaksın,biri digerinde saklı saklananları bulacaksın
H
hayalhane
Anladım da Alamut Tükçe'ydi Dönüşü hep Yabancı Kelimelerle Dolu.O Nedenle Okurken Sıkılıyorum Hemen.Daha Çok Türkçe İsimler Olan Kitapları çok severim.
Mesela Aziz Nesinin Kitabını Bi Başlamada Bitirdiğimi Bilirimç Ama sıkacam Dişimi Okuyacam 1 Haftada Sana Söz.
Mesela Aziz Nesinin Kitabını Bi Başlamada Bitirdiğimi Bilirimç
Ama sıkacam Dişimi Okuyacam 1 Haftada Sana Söz. 
