hayalhane' Alıntı:
crt' Alıntı:
KÖprü'de çok güzel birgünde okunabilen bir kitaptı.
Eski valilerden rahmetli Recep Yazıcıoğlu'nu o kitabı okuduktan sonra çok takdir etmiştim .
Yazıcıoğlunu Çorıum'dan tanırız .Bu rada kendisini saygı ve rahmetle analım.
Genellikle siyasi kitaplar okurum ..Öle aşk-meşk türü kitapları pek tercih etmiyorum.
güzel teşekkürler crt
Güzelde söz mü
Okurken iştahımı kesip,suratımın düşmesine sebeb olan kitap
Önceki sayfalarda yorumum, tekrar o anı yaşamak istemiyorum :'(
Çok kitap okuduğum doğrudur...Kitaplar benim dünyanın stresinden kurtarırken büyüsüyle içine alan,hayata bakış açımı ( başkalarının gözüylede olsa daha genişleten) ve ufkumu her gün daha ileri götüren dünya içinde dünyamdır
Kahvaltısız bir güne başlamak vucut için dengeyi bozarsa,kitap okumadıgım,onlara dokunmadıgım günde aynı şeyler benim için geçerlidir..
Kitap ile ilgili küçük bir kızın duygularını paylaşayım..
Kitabımı açtım, çiçekler açtı.
Eski ormanlarda periler uyandı.
Yine maviydi
Yine maviydi
Mavi deniz
Kitabımı açtım,
Acıktım,
Üç elma düştü gökten.
Uyudum, mutluluk kerevetinde.
Uyandım.
İyi kalpli kızın yalnızlığına ağladım.
Kitabımı açtım, bulutlar açtı.
Kanatları rengârenk kuşlar ıslandı.
Trenler, gemiler geçti önümden.
Filler, zürafalar sayfadan sayfaya atladı.
Yürüdüm uzak yollar kadar.
Ne çıt dedim ne pıt,
Uyuyan devlerin yanında
Parmaklarımın ucuna bastım.
Kitabımı açtım,
Yıldızlar açtı, gökkuşağı, yağmur ve ay…
Bahar oldu, yaz oldu,
Kar oldu açtı kitabım,
Ve kapatmak istemedim hiç!
Melek Çe
Amerikalı eğitimci John Dewey'nin 90. doğum gününde genç bir adam filozofun kütaplığındaki kitapları göstererek sormuş?
“Okuduğunuz bunca kitabın size ne faydası oluyor? diye sorunca, Dewey şöyle cevap vermiş:
“Yaşlanmak, dağlara tırmanmaya benzer. Bilgiye ulaştığınız her zirve, tırmnacağınız yeni bir dağ demektir.” Kitap okumak böyle bir şeydir,tabi dağa çıkmayı sevenler için
Her türlü koşulda vazgeçmeden,sıkılmadan büyük bir zevkle yüksege tırmandıkca ufkunun genişlemesi,gözünün daha ileriyi görmesi,yukarı çıktıkça oksijenin seni etkilemesi gibidir...
A. Turan Alkan’ın ifadesiyle “
Aşk gibi bir şeydir o.” Konu dışına çıkmadan en son okudugum kitapta geçen ve okumayanın çok fazla hissedemeyecegi bir kelimeye katılmış bin anlamı paylaşayım ...
Kitapta geçen bir cümle ne güzelde aktarıyor
sevginin o sıcacık nefesini.... Bazen dünyada sahip olduğum tek şey senmişsin gibi geliyor..Seninle her yere giderim.. Ve bu satırda da zamanın sevgiyi unutmak zorunda bıraktıgını aktarıyor..
Zaman yangınların en acımasızıdır! Zaman! Kirli bir çarşaf gibi üzerimize istemesekte bazen örtmek zorunda kaldıgımız,meded umduğumuz,her burnumuza yaklaştıgında kokusunu ta derinlerde hissettiğimiz acılarımızın en acımasız ilacıdır ZAMAN...
Ve bu satirida aktarmadan çıkmayacağım...Zamanın verdiği acıları beyninden silmeye çalışırken Meryem'in kafasından geçenleri zamana hapsedişi..
Kuru çorak bir arazide;arzulanmanın ve dövünmenin uzağında,hayallerin ve hayal kırıklıklarının ötesinde…Orada,geleceğin hiçbir önemi yoktu…Geçmişse yalnızca tek bir dersi içeriyordu:
Sevgi,insana zarar veren bir hatadır;işbirlikçisi,yani umutsa tehlikeli bir yanılsama…
Meryem'in zihnindeki bu iki zehirli çiçek ne zaman sürgün vermeye yeltense,Meryem onları koparıp atmış,toprağa sürgün vermeden kökünden sökmüştü..O iki duygunun büyümesine nasıl izin verebilirdi,kocaman bir çorak arazide gibi hissederken kendini...Zamanla yok etmekten başka yolumu vardı...Kadınların kaktüs gibi görüp ezmeye çalışan bir toplumda nasıl açabilir tomurcuk verebilirdi..
Afganistanda kadın olmak,ayakta kalabilmek için verilen mücadeleyi görmek istiyorsanız bu kitabı okuyun..
Bin muhteşem güneş /Uçurtma avcısı'nın yazarından..