EN SON izlediğimiz filmler ve yorumları

[nebos]

puanım 10\9

 

[su perisi]

Haftalar sonra sinema keyfi yaşayıp az keyif alabildiğim film Sonsuz 

Film frağmanı ve konusu kadar ilgi çekici değildi...ABD yapımı "Şimdi yada asla" adlı filmi çağrıştırdı...Türkler çekince tabi konu draman kara komediye dönüşebiliyor...

Kısaca bahsedeyim.. Sondan başa başlıyor film...13yaşında töre cinayeti ( Kaçan ablasını öldürmekten) 20 yıl hapse mahkum olan ve bu üzüntüden  çıktığı gün kanser hastası olarak hastaneye yatırılan Serhan ile,deli-dolu sonunda öleceğini bildiği için tedavi olmakta direnen Volkan,eski aktör her şeye rağmen hayat dolu Süleyman'ın ayrı dünyalardan kopup aynı kaderi paylaşan 3 arkadaşın hüzün-dram-kara komedi-aşk dolu son günlerini anlatıyor...
Başrolde oynayan "gece sesleri"ndende yakınen tanıdığımız İsmail HACIOĞLUnun oyunculuğu filmi izlettirsede,şu an tvde yayınlanan şaçma saban proğramlarla süslensede (kim 500 bin ister) eski filmlere atıf yapılsada, filmin vizyona girdiğindeki gişe sayısı filmdeki kopuklugun belirtisi diye nitelendiriyorum...
İzlemenizi tavsiye eder miyim? Ederim tabi...Sonuçta bir emek var ve dram diye girdiğiniz filmde komedi dolu ve bol küfürlü( moda oldu Türk filmlerinde bol küfür duymak) bir kaç duyguyu bir anda hissettiren,son sahnesiyle gözleri dolduran filmi izleyin de Türk sineması daha iyi yerlere gelsin,bol bol ödüllere sahip olsun ​

 

[Harun]

sıcağı sıcağına yazayım. nefes : vatan sağolsun filmini izledim. ne diyim, neresini yazayım. Şu güne kadar yapılmış en iyi filmlerden birisi. Hoş senaryosu öyle bir konu falan yok ama görüntü ve sesler mükemmel. Biraz populist olsa da çok beğendim filmi. Ayrıca çoluk çocukla izlememeniz tavsiye edilir bolca kan var. 

 

[özlem1980]

Nefes benimde merak ettiğim bir film ama malesef Türk filmlerindeki yaşadığım hayal kırıklıklarından sonra yorumları bekliyordum birazda izlemek için.

 

[hayalhane]

benim izlediğim filim hacivat ile karagöz neden öldürüldü idi

Haluk Bilginer de tam dört dörtlük oynamış rolü ;D ;D

 

[su perisi]

Film, uzun zaman zarfında çekilip beklentileri yükselterek izleyenlerin daha farklı mı desem,daha aksiyonlumu desem bilmiyorum beklentilerini düşürmesi ile seyirciyi ikiye bölsede,bu filmi beklemeden giren sinemasever olarak çok beğendim..

Askerlerimizin dağlarda yaşadıkları zorlukları,psikolojilerini,yaşadıkları ortamdan tut,ruh halini, korkularını, hayallerini, aşklarını, özlemlerini anlatması bakımından çok başarılı ve bir o kadarda gerçeye çok yakın yansıtmış... Her ne kadar yaşamadan bilinmesede neler hissettiklerini biraz empati yapmak neler hissedebileceklerini tahmin etmemizi sağlıyor..

Filmledi en etkilendiğim sahne,yüzbaşının askerlere verdiği dersti...

Sen uyursan ölürsün,sen uyursan ölürsün,sen uyursan ölürsün,sen uyursan herkes ölür!!!


Filmde gerilim olduğu kadar seyircinin bir an sesli gülmesine sebeb sahneleride gerilimi biraz olsun aldı...

Nöbet bekleyen askerlerin psikolojisini değiştirip biraz olsun rahatlatmak için arkadaşının rahatlatma çabası..

-Düşünün size burda olduğunuzu unutturacağım..Önce gözlerinizi kapatın..
+Karı kız mı dşüneceğiz..
-Yok onu sonra düşüneceğiz..


Arkadaşına sevgilisine söylemesi için yazmış olduğu şiirle sonu hüsranla bitmesinin mataryelist sevgilisi etkili olduğu düşünüldüğünde güldürdü

Ayrıca filmdeki başta Yüzbaşı Mete HOROZOĞLU nun rolunu çok güzel yaptığını,ses tonundan tut hareketleri ve filmin sahnesinde ki sevgilisine söyleyemediği hislerini öldükten sonra ele geçmesi için gönderdiği mektubunda herkesi hüzne boğuşu  :'(
Daha ne diyeyim..Diğer oyuncularda rollerinin haklarını verdiler,görsel efekleri ve seslerde çok etkili idi..

Yüzbaşının telsizle terorist başıyla yapmış olduğu konuşmada Gereken bütün sözleri  verilen  mesajlarda şu anki kürt açılımına nasılda denk gelişi..Özellikle mi bu açılımdan sonra vizyona girdirdiler diye düşünmeden de edemiyor insan...

Çok konuştum yine,bu demek oluyorki beni çok etkiledi.Kesinlikle tavsiye ederim..Ama şehit aileleri izlemesin Sinema salonunda bir bayanın gözyaşları ve hıçkırıklar içinde çıktığı halen gözümün önünden gitmedi

 

[su perisi]

"Uzak ihtimal" diye gittiğim ama seansları ters geldiği için giremeyip,"kolpaçino"ya biraz gülümsemek fena olmaz diye girip bir daha "Şafak Sezer,Aydemir Akbaş,Hakan Ural,BurcuSuna " nın oynadığı ve Türk-komedi filmlerine hiç girmeme kararı aldıran film..

Senorya berbat,oyunculuk banal,onca para harcanıp allahaşkına,sonra "neden Türk filmleri gişede batıyor" diyorlar..Adamları çamaşır makinesinde yıkıyorlar..Çıkarıp yan yana diziyorlar,adamlar kupkuru denecek kadar ıslak...

Amerikan yapımı bir komediyle kıyaslandığında yanından bile geçemiyor,gişede batıyor..her ne kadar Türk emeği geçen filmleri tercih etsemde yapmayın allah aşkına..Daha iyilerini yapabilecek kapasite varken neden böyle şaçma-salak filmlerle zaman harcıyorsunuz!
Kesinlikle zaman kaybıydı!

Ordan çıktım baktım yan salonda "Gerilim hattı" varmış ona bari girelim gelmişken biraz gerilir,sinemaya geldiğimizi anlarız dedik...İyikide girmişiz..Yönetmen Abel Ferry'din imzasını taşıyan,Baştan sona gerilim düşmediği,korkuyu ensenizde hissettiren,bir gurup gençin macera duygularının nerelere götüreceğini çok güzel aktarmış..
O dik yamacı tırmanırken,yerden metrelerce yüksek köprüden geçerken,uçurumun kenarından aşagı süzülürken ki görüntüler yüreğimizi yerinden çıkaracak kadar etkiliydi..Macera ve gerilim ve korkuyu aynı anda hissetmek isteyenler için kesinlikle izleyin derim ke:

 

[hayalhane]

uzak ihtimal
teşekkürler
çok kültürlü birisin bence

 

[özlem1980]

En son 21 grammes filmini izledim
konusu :Üniversite profesör olan Paul Rivers, yakalandığı amansız hastalık yüzünden evliliğinde sıkıntılı günler geçirmekte ve tek umudunu kalp nakline bağlamış şekilde beklemektedir. Kötü günleri geride bırakarak eşi ve iki çocuğuyla mutlu bir hayata başlayan Cristina adlı kadın ise hayatının belki de en mutlu günlerini yaşamaktadır. Öte yandan iki çocuğu ve eşi ile zorluk içinde yaşayan Jack Jordan oldukça zor şartlarda yaşamasına rağmen, dini inancının kuvvetli olması sayesinde ayakta kalmayı başaran biridir. Birbirinden tamamen bağımsız bu üç kişinin hayatları beklenmeyen bir kaza sonucu kesişecektir.

Filmi izlerken içime kasvet ve sıkıntı çöktü sonra bu duyguyu babil filmini izlerken yaşadığımı anımsadım ve ne tesadüfki aynı yönetmenin ellerinden çıkmış. Kişiler farklı olaylar farklı olsada konuların işlenişi  benzer; her ikisindede birbiriyle kesişen hayatları karmaşık bir şekilde işlemiş.

 

[hayalhane]

paylaşım için teşekkürler

 

[su perisi]

Kanal-izasyon filmini izlemek için gittim ve saatler uyuşmadıgı için izleyemeden çıktıgım sinema günümde elim boş gitmek canımı sıkmasın diye 2 güzel film aldım..

İlk izledigime yorum yapayım..

Johnny deep'in son filmi Halk düşmanları..

Jonhnny deep'in bütün filmlerini beğenerek izledim ama komedi tarzında çektikleri daha bir güzeldi ( karayip korsanları )
Film konusu Amerikan tarihine bir kesit mafyanın hüküm sürdügü ve mafya ile müzadele eden FBI ajanının şuçluları enseleyişini aktarıyor..
Final bölümü ile de  etkileyiciydi...
Filmdeki bir replik filmin ana fikrini açıklıyordu..NASIL YAŞIYORSAN ÖYLE ÖLÜRSÜN!


İkinci film ise Körlük

"Bence körleşmiyoruz....Hepimiz körüz...Körüz ama bakıyoruz...Bakabilen ama göremeyen kör insanlarız!

Nobel ödüllü Jose Saramago'un kitabından uyarlanarak sinemaya kitaptaki verilen mesajı çok güzel aktarılmış bir filmdi..

Filmin Konusu:Şehirde salgın bir hastalık yüzünden insan neslinin tükenmesiyle birlikte  hayatta kalmaya çalışan insanların açlıktan oluşturdukları kaosu çok güzel aktarılırken,hapishanelerdeki  gözetim altında bulundurulanların cezalandırılma yöntemi ve insanın açlık yüzünden oluşan kaos ortamında neleri yapabileceklerini,neleri fede edebileceklerinide,güçsüzün güçlü karşısındaki acizligi ve "gördüğü halde görmeyen körler",teknolojinin hızla hayatımızı ele geçirdiği çağda insanların kendilerinden başkasını görmeyişi,tepkisizliği,"bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın" mantığı ile etraftaki insanların duyarsızlığı,kişisel çıkarlarla birlikte hayatta kalmanın insani duyguları alt etmesini çok iyi yansıtmış..

Farklı bir yapım ve çizgisi ile son dakikasına kadar ekrana kitleyen,bakan körlerden olmamanız kaydı ile kesinlikle izlemenizi tavsiye ederim..

 

[ASLIHAN1]

New Moon / Yeni Ay
Alacakaranlık serisinin 2. filmi.
Dün akşam izledim arkadaşlar
Ve 10 üzerinden 3
Beğenmedim filmi.Filmin fragmanı harika idi ama film öyle değil.
Zaten çok fazla birşey beklemiyordum filmden.Çünkü  serinin
o kitabını da beğenmemiştim.Filmi de aynı şekilde beğenmedim  :-\

 

[asukaki]

devrim arabaları dün gece izledim gec kaldım çıkalı çok oldu
genede güzel filmdi ülkede neden böyle olduğunun kisa bir belgeseli gibi olmuş

 

[Flamingo]

Nefes...
Çok güzeldi... 10 üzerinden 10 puanım. 

 

[mvö_4ever]

new moon (yeni ay)
genel olarak fena değildi...volturi sahnesi güzeldi,
edward ve bellanın ormandaki koşuşları ise komediydi  :-\

 

[Cezbe-i MenziL]

2012 . .

 

[vega]

İngiliz Hasta
The English Patient

Yapım  :1996 ~ ABD,İngiltere
Tür  ram,  Romantik,  Savaş
Yönetmen :Anthony Minghella
Senaryo :Anthony Minghella,  Michael Ondaatje
Yapımcı :Saul Zaentz
Görüntü Yönetmeni :John Seale
Müzik  :Gabriel Yared
Süre  :2 saat 42 dk
Gösterim Tarihi :21 Mart 1997 (Türkiye)

Filmin Özeti
    Laszlo Almays bir harita yapımcısıdır ve sahra çölünün bazı bölgelerinde harita çıkarmakla görevlidir.2. dünya savaşında geçen hikayede bir uçak kazasında Almays'ın vucüdunda yanıklar oluşur ve yatağa düşer.Ona bakacak kişi Hanna adında bir hemşiredir.Eski bir italyan manastıran kalmaya başlayan Almays gizemli geçmişini hatırlamaya başlar.

Yorum
    Evet oldukça eski bir film ama bir o kadarda unutulmaz bence.Önceden izlemiştim ama açıkçası tekrar izlemek bile müthiş bir duygu yoğunluğu yarattı üzerimde... Elime ilk aldığımda sıradan savaş filmlerinden biridir diye düşünmüştüm ancak bu film gerçekten diğerlerinden farklı... Mutlaka izlemişsinizdir ama izlemediyseniz de umarım bir an önce izlersiniz 10 üzerinden 9...

 

[su perisi]

Geöen hafa izlediğim iki film..

İlki İncir çekirdeği

Filmdeki ana fikiri söyleyen cümle "insanoğlu incir çekirdeğini bile doldurmaz"


Kısaca özetlersem;Gerçek hayattan esinlenen,doguda erkek çoçuğu doğuramayıp,kız çoçuğu olan kadınların ve askerden tek bir çizik almadan gelip,sonrasında mayına basarak hayatını kaybeden gencecik delikanlının ardından çizilen yolla 5 kadının birbiriyle keşisen yollarında vermiş olduğu mücadeleleri ile hayata tutunmaya çalışan  ve kadına degerin erkek çoçugu dogurmakla geçen öyküsü aktarıyor..

Oyuncu kadrosu ve konusuna aldanarak kesinlikle duygulanacagımı düşünerek girdiğim film beklentimin altında çıktı..Özgü Namal varsa senaryosuda hayatın gerçeklerini yansıtıyordur mutlaka diyerek girdigim film,kadınların öyküsünü anlatırken bir çok geçiş yerlerinde eksik,final sahnesi ile zayıf,ve verdiği masajla vasatı geçemedi..


Diğer girdiğim film "Aşk geliyorum demez"

"İşte budur",son zamanlarda izlediğim Türk filmleri içinden "romantik komedi" nin hakkını verirken eylendiren,güldüren,hüzünlendiren, birazda yeşil çamdan (ç)alıntı gibi duran, filmin çekimleri 3,5 hafta gibi kısa bir sürede çekildiği halde ortaya eylendirici sahneler koyan,ünlü oyuncu Zeki Alasya'nında katılımı ile romantik komediye dönüşen gençlik filmi olmuş..
Bergüzar Korel  sinema filminde pek başarılı bulamasam da,Tolgahan Sayışman filmi izlettirdi..
Gençlere,gülmek isteyenlere ve çapkın erkeklerin akıbetini görmek isteyenlere mutlaka tavsiye ederim  ;D

 

[Codex]

Saw 6 / Testere 6​

Aslında "gitmeyin" derim. Her bölüm aynı... Yeni bi'şey yok. Ölmeyen bir adam. Bi'şekilde seriyi devam ettirmek için yeni bir senaryo bile yazılmadan bir takım öldürme teknikleri... Kan görmeyi, korkudan kasıt "vahşet" görmeyi seviyorsanız ya da benim gibi "1. filmi gibi bi'şeyler çıkar bu sefer" diye umut edenlerdenseniz gidin. Aksi takdirde gitmeyin.

Gidecekler için şunu diyebilirim. Film harika bir sahne ile başlıyor.
Yalnız bir uyarı vermeliyim. Eğer "kan tutuyor, vahşet dolu sahnelerden ürküyorsanız" bu sahne sizi çok zorlar.
Gayet iyi başladı... Ama genelde bir hayal kırıklığı idi...

10 üzerinden 6 veriyorum.

Saygılar.

 

[M e l i k e]

testere 6 yı dün izledim.bence yine harikaydı.öyle kanlı sahne olan filmleri sevdiğimden değil ama 6 seridir göze batacak hiç bir mantık hatası yapmadan bu kadar iyi film yapmak ciddi bir emek gerektirir bence..