Yine yeniden keyifle az birazda göz yaşları eşliğinde izlediğim harika bir film.
Chris, eşi evi terk edince beş yaşındaki oğlu Christopher ile başbaşa kalır. Kısa süre sonrada oturdukları daireden çıkartılırlar ve geceyi geçirmek için düşkünler evi, otobüs durağı, tuvalet, bulabildikleri her yerde kalırlar. Çektiği sıkıntılara rağmen, Chris, babalık görevini sevgi ve özenle yerine getirmeye devam eder ve oğlunun kendisine karşı duyduğu sevgi ve güveni, karşısına çıkan engelleri aşmak için kullanır.
Mutlaka ama mutlaka izleyin derim
İkinci olarakda
Biraz isteksizce bakmaya başlasamda ön yargılarımı çok geçmeden kıran harika bir film olan
CHANGELING yani SAHTEKAR
Kaçırılan oğlunun bulunmasıyla birlikte Christine Collins’in (Angelina Jolie) duaları kabul görmüştür. Ancak anneyle oğlunun yeniden buluşmasının karmaşası arasında Christine bu çocuğun kendi çocuğu olmadığını fark edecektir. Medyanın ve yozlaşmış polis teşkilatının kendisine destek olmaktan çok köstek olmasından bunalan Christine, aradığı cevaplara ulaşmak için kendi başına adımlar atmaya başlayınca hayatını sonsuza dek değiştirecek gerçekle yüz yüze gelecektir.
Yer: Los Angeles, yıl: 1928. Bir cumartesi sabahı her zamanki gibi işine gitmeye hazırlanan Christine oğluna “hoşçakal” dedikten sonra evden çıkar. Akşam işten eve döndüğünde oğlu evde değildir. Çocuğu arama çalışmaları bir türlü sonuç vermez. Aylar sonra Christine’nin dokuz yaşındaki oğlu olduğunu iddia eden bir çocuk çıkagelir. Polislerle gazetecilerin telaşlı koşuşturmacası arasında duygu karmaşası yaşayan Christine, çıkagelen çocuğun bir gece kendisiyle birlikte evde kalmasına izin verir. Ancak kalbinin derinliklerinde bu çocuğun kendi oğlu Walter olmadığını bilmektedir.
Konunun araştırılması için yetkilileri zorlar ancak bir sonuç alamaz. Bu durum karşısında çaresiz kalan Christine, aradığı desteği aktivist rahip Briegleb’de (John Malkovich) bulur. Rahip Briegleb oğlunu bulma mücadelesinde Christine’e yardımcı olacaktır.
Bugün aslında tesadüf oldu her iki filmdede fedakar anne ve baba vardı. Ayrıca gün boyunca az biraz dadılık yapmak durumunda kaldım ve çocuk sahibi olmanın çokda kolay alınmaması gereken bir karar olduğuna kanaat getirdim. ömür boyu koşulsuz bir sevgi ve özveri gerektiren altından kalkıllıp kalkınılmayacağı iyice sorgulandıktan sonra atılması gereken bir adım. Oysa neyse...