Zynep'in Kaleminden

  • Konuyu Başlatan Konuyu Başlatan Zynep
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
Sevda gelgitlerinde
sıkışıp kalmış bedenim
ama en çok kafam güzelim
ve de yüreğim
benim öyküm güzel değil senin öykünden
ya da senin öykün farksız değil benimkinden
sola baksam sen keza sağda yine sen
ve hep ortada ben
üstelik beni sevebilme ihtimaline hiç ama hiç kapılmadan
hiç yoketmeden ama ümidi umudu
şakalaşarak umutla
ve bitmez sonu gelmez öykülerini dinleyerek
başka sevdalı yüreklerin
ortada sıkışıp kalmış bedenlerin
yitirmeden sevdayı
ama giderek yokederek artık şakalaşmayı...
 
Yılmaz Erdoğan dinlerken ustadan etkilenmemek olanaksızdı.
Hani dikkatli okuyucular söyleyebilme cesaretini bulamazlarsa... :)
Ben onun şiirleriyle konuştum sanal... Yani atıştık bir anlamda.
 
Zynep' Alıntı:
Yılmaz Erdoğan dinlerken ustadan etkilenmemek olanaksızdı.
Hani dikkatli okuyucular söyleyebilme cesaretini bulamazlarsa... :)
Ben onun şiirleriyle konuştum sanal... Yani atıştık bir anlamda.

Tespitin çok doğru Zeynepcim,enaz onun yazdıkları kadar güzel bir şiir olmuş,kalemine sağlık
 
benim öyküm güzel değil senin öykünden
Birebir kendisinden alıntıdır zaten.

Teşekkürler Ebrucum. Ne zaman içim daralsa şiir dinlerim, Yılmaz Erdoğan şiirleri pek umutlu şiirler değildir aslında, ama ses tonu ve doğru saptamalarını çok severim.
 
tebrık ederım cok guzel yazmıssınız zeynep hanım hele bu sıırdekı su mısraya bayıldım '' bütün kelepçeleri geride barakarak '' keske benımde boylesıne bır yetenegım olsa:))
 
lavinyaa' Alıntı:
tebrık ederım cok guzel yazmıssınız zeynep hanım hele bu sıırdekı su mısraya bayıldım '' bütün kelepçeleri geride barakarak '' keske benımde boylesıne bır yetenegım olsa:))

Teşekkür ederim, yorum farklı bir şiireydi galiba...
Duyguları dile getirmenin en hoş yolunun şiir yazmak olduğunu anladığımda 40 yaşındaydım ben lavinya... :)

 
evet sıtede konularda goruntulemede problem cekıyorum bıraz ondan kaynaklı :)
Hıslerınızdekı guzellıgı kelımelere tasımaktakı basarınızı takdır ettım.Ben denedım yazmayı fakat yazdıklarımı kendıme gore pek basarılı bulmadıgımdan tekrar denememekte karar kıldım.Ilerıde inşallah sizinki gibi daha ıyı yazabılecegım bı kalemım olur.
 
Zynep' Alıntı:
Sevda gelgitlerinde
sıkışıp kalmış bedenim
ama en çok kafam güzelim
ve de yüreğim
benim öyküm güzel değil senin öykünden
ya da senin öykün farksız değil benimkinden
sola baksam sen keza sağda yine sen
ve hep ortada ben
üstelik beni sevebilme ihtimaline hiç ama hiç kapılmadan
hiç yoketmeden ama ümidi umudu
şakalaşarak umutla
ve bitmez sonu gelmez öykülerini dinleyerek
başka sevdalı yüreklerin
ortada sıkışıp kalmış bedenlerin
yitirmeden sevdayı
ama giderek yokederek artık şakalaşmayı...

sari kisimlar olmadan daha güzel bence...
zaten sondaki ile ne demek istediginide anlayamadim zynep...
geri kalani güzeldi...
bir yazi okumustum...
her basarili düsünce bir esintiden ibarettir...ilham geldigi düsüncede eser olur...seklinde...

iste öyle birsey...
 
Çok daha iyi olmuş yiğitçe. Eline sağlık. Arşive bu şekilde alayım. Teşekkürler.
Ve bu arada, kim soracak diye bekliyordum... :)
Son satır!
Bir gece yazdım ben bu dizeleri ve sadece bastım harflere o anın ruh haliyle. Bu sabah yeniden okudum ve kendime sordum; "bitirmemiş miyim?" Yani bir eksik vardı, ve son dizenin ardına üç nokta ekledim. Ama şimdi anladım, eksik değil fazla varmış! Yine de açıklamak isterim, bu dizeleri yazarken aklımda olanı döktüm mutlaka ama, aklımda olanı anımsayamadım gerçekten.
 
KARALTILAR

Çok görünmesede, daha sonraları düşündüğünüzde, "o gün farklı bir köşeyi döndüm sanki, yaşam farklı oldu tamamen..." gibi bir düşünceye siz hiç kapıldınız mı bilemiyorum ama ben bunu iki kez yaşadım.
Bir evlenirken, ikincisi 40 yaşımı geride bırakıp 41 yaşına girdiğimde. : )
Ertesi gün yaşamımın değiştiğini anladım bu iki köşe dönmeceden sonra. Umarım evlendiğiniz günün ertesi sabahı ve 40'ı geride bıraktığınız gün beni anımsarsınız ve gülümsersiniz.
Ama ben dün geceyarısı döndüğüm köşeyi hiçte gülümseyerek dönmedim.
İnsanın yaşı ne olursa olsun, beklentileri bitmiyor, umut etmek istiyor, yaşamak...
Elinden alınmış ne varsa, geri almak isteği, hırsı yaşıyla birlikte büyüyorken, hırçın bir çocuğa döndürüveriyor aslında sizi.
Yapayalnız  kaldığınız, ışıkların size yol göstermediği kapkaranlığın içinde başınızı yastığa gömüp, ve aslında görmediğiniz halde, hiçbir şeyi görmemek için gözlerinizi sıkıca yumarsınız bazen. Ama duymak istemediğiniz o sesten hiç kaçış yoktur ki; kendi sesinizden. Kapalı gözlerinize inat her karaltıyı görürsünüz, bu karaltıların içinde kendiniz de varsınızdır. Üstelik başrol hep sizindir.

Evet, dün gece yarısı çok farklı bir köşe döndüm ben.
Elimden alınan ne varsa tam geri alacakken, aslında başka insanların elinden neleri almakta olduğumu ayrımsadım ve korktum ilk kez kendimden.
Kendimce, bana yapılan haksızlıkları düşünerek, kendimi kendi korkularıma karşı savundum önce. Olmadı! Gözlerimin içine bakan karaltılardan birisi, sıkıca yumulu gözlerimden aşağı yaşları düşürüverdi, ve sonrası başka bir karaltı aydınlandı, baktı sadece, ve sıkılı yumruklarımı açıverdi, ve başka karaltılar...
Aralarından bazıları hiç aydınlanmadı, diğerlerinin ışığı yetemedi aydınlıklara ulaştırmaya karanlıkları.
Ve ben birden yoruldum, olanca güçsüzleştim, tükendim, boğuldum ve bittim.

Senden yine alacaklı kaldım hayat!
Bana bu kez öylesi bir köşe döndürdün ki, aydınlıklar karanlıkların içinde asılı kaldı ve ben yine bir yanım aydınlık bir yanım karanlıkta kaldım.
Bu kez güçsüz, hırssız, beklentisiz.
Ama alacaklarımı başkalarından borç alarak bana ödeme, bana bu sancıları yaşatma.
Seni yaşamak zorunda olduğum için değil, seninle dost olabilmek için yaşıyorum çünkü
.


Zynep

 
Keşke yazmak zorunda kalmasaydım Harun. :(
Döneceğin köşeler hep aydınlıklarla karşılaştırsın seni canım kardeşim.
 
Köşeleri dönmincede insan karanlıklar içinde kalıyor acaba dönsemiydim die... Yazı güzel olmuş Zeynep..Karanlıklarınızı aydınlatacak gücünüzün kaybolmaması dileğiyle.. Banada lazım bir mum bu aralar... :-\
 
"Köşeyi dönmek!" deyiminin bakış açısını değiştiren yazın çok etkileyici. Yaş konusuna katılmıyorum, her yaşın güzelliği vardır dörtlü haneler umutları tüketmemeli 

Üniversiteden 87 Yaşında Mezun Oldu!
ABD’de, 50 yıl sonra yarım bıraktığı okuluna dönmeye karar veren 87 yaşındaki Clarence Garrett, törenle üniversite diplomasını aldı.
Okuluna 2006 yılında dönen Garrett, Wisconsin-Milwaukee Üniversitesindeki derslerini başarıyla tamamlayarak, Edebiyat ve Bilim Fakültesi öğrencilerinin temsilcisi olarak katıldığı törende diplomasına kavuştu.

Üniversite Rektörü Carlos Santiago, Garrett’in daha önce bu okuldan mezun olan en yaşlı öğrenci olup olmadığından emin olmadıklarını, ancak daha önce Başkan Woodrow Wilson döneminde doğan bir mezunlarının olmadığını söyledi.

Garrett’in ayakta alkışlanarak diplomasını aldığı törene, Garrett’in eşi Mary, çocukları ve torunları da katıldı.

II. Dünya Savaşı’ndan sonra Milwaukee’ye yerleşip, mezun olduğu okuldan ders almaya başlayan Garrett’in, ailesini geçindirmek için okulu bırakmak zorunda kaldığı belirtildi.

Garrett, "Bütün çocuklarım üniversiteye gidince, ben neden yapmayayım dedim ve bunu çok sevdim" diye konuştu.

Bu örnekleri çoğaltmak mümkün. "Senden yine alacaklı kaldım hayat!" çok hoştu. Bir ucundan  Sıkı tut ve alacaklarını sakın bırakma. Sevgilerimle.
 
Geri
Üst