Zynep'in Kaleminden

  • Konbuyu başlatan Zynep
  • Başlangıç tarihi

Konu hakkında bilgilendirme

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Özgün Kalemler kategorisinde Zynep tarafından oluşturulan Zynep'in Kaleminden başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 112,587 kez görüntülenmiş, 638 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Özgün Kalemler
Konu Başlığı Zynep'in Kaleminden
Konbuyu başlatan Zynep
Başlangıç tarihi
Cevaplar
Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan günışığı
Z

Zynep

Kullanıcı
17 May 2006
En iyi cevaplar
0
0
İstanbul
BİZ ESKİDEN...

Birisini beğenirsiniz, o da sizi beğenirse beraber olmaya başlarsınız. Hoş bir ilişkiye hoşgeldiniz...

Huylarınız benzemeyebilir, beğenileriniz farklı olabilir, sevdiğiniz müzik tarzı, beğendiğiniz oyuncular, boş zamanlarınızda vakit geçirme şekliniz ve hatta tuttuğunuz takımlar farklı olabilir.

Ama bunların hiç birisi gönlünüzün prensi/prensesini beğeninizi engelleyeci faktörler değildir.

Başlangıçta...

O çok hoştur, esprilidir, hatta arasıra şaşkındır, ama güzel kokuyordur, giyimi kuşamı özenlidir, traşını aksatmıyor, fönünü asla ertelemiyordur.

Kısaca her iki taraf için en önemli olan kendi görüntüsü ve görüntüsünün beraber olduğu kişide bırakacağı etkidir.

Farklılıklar o kadar önemli değildir, varsın o pop müzik dinlesin, ne var yani? Ya da  onun sevdiği tarz bir restoranda yemek yemenin ne sakıncası olabilir ki? Tuttuğum takımda benim tuttuğumu yeniversin bir kere, o mutlu olsun, ne olacak ki? Top eninde sonunda işte! Yuvarlak...

Kırmızı sevmiyorsa giymeyiveririm, hem diğer renklerde bana yakışıyor...

Böyle böyle...

 

Beraberlik ilerledikçe, bu ertelenen beğeniler ne o tarafın ne bu tarafın umuru bile değildir ki!

Önemli olan dış görünüşün hala özenini koruyor olması, telefona gün içinde ansızın düşüveren sevgi mesajları (günün trendi), ceplere bırakılmış küçük sevgi notları (yılların trendi), ayarlanan buluşma saatleri, o saatler içinde içtiğinin yediğinin hiç mi hiç önemi olmadığı yani beğenilerin, zevklerin, ve aslında kişiliğin ertelendiği hülyalı ve de bol mutluluk rüyalı günler.

 

Her iki taraf mutluysa ne denebilir ki bu salakça mutluluğa?

Yani özür dilerim ama bu benim bakış açım, hani yani bu salaklığı yaşayan bir kişi olarak elbette! Ve bu salaklık benim kaç yılıma mal oldu...

Bu ayrı bir öykü aslında ama konum bu değil.

 

 

Neyse...

 

Bu yalan beğeniler, paylaşılan fedakarca anlar, hangi taraf baskınsa, genellikle fedakarlık karşı tarafa düşer ya... ama sonuçta sevmek emektir, yani bir anlamda fedakarlıktır! O zaman sorun yok!

 

Bu aşamalarda paylaşılan genellikle gündelik yaşamın neşeli ya da azıcık kişiyi üzen anlarıdır ki, bu üzüntülere birlikte üzülme, hatta az biraz hicran katarak dökülecek gözyaşlarının, ama ille dudaklar sevimli bir şekilde büzülmüştür muzipçe... yani hiç bir sevgili gördünüz mü siz; ağlarken burnundan baloncuklar şeklinde gözyaşlarına eşlik eden salya sümük durumlarına düşme hatasını yapan? Hatta bu ağlamalar o kadar sevimlidir ki, konu ne olursa olsun, sanırsınız ki bir gece önceden provası bile yapılmış! Ve tam tersi neşeli bir konuysa paylaşılan, öyle ağız sonuna kadar açılıp gülünmez, karşındakinin eksik dişlerini keşfetmemesi gayretinde, tatlı bir kibarlıkla fazla ses çıkarmamaya özen göstererek gülümsemek yeterlidir!

 

Günler böyle geçerken, birbirini aniden, "hadi çıkalım" önerisiyle arayan aşıklardan birisinin saçı sakalı uzamış, ya da diğerinin saçlarında 2 saat uğraşsa arındıramayacağı zeytinyağ maskesi falan filan durumu varsa mazallah... yani görüşebilmek için koşullar uygun değilse, bunlar söz konusu edilmeden, ya önceden söz verilmiş bir akraba ziyareti (bu durumda kullanılan mutlaka aile fertleridir malzeme olarak, çünkü itiraza gelemez, saygı kapsamı içinde!) uyduruluverir ayaküstü!

 

Bu konular aslında çok yazıldı çizildi, farklı durumlar istisnadır, istisnalarda karakterlerinden ödün vermedikleri için ya ayrılmışlardır, ya da kültür düzeylerine göre ya gazetelerin umut tacirlerine yazmakla meşguldürler, ya da çoktan ayrıldıkları kişinin huylarını arkadaşlarına deşifre ederek, onun aslında ne "mal" olduğunu anlatıyorlardır veya "uyuşamadık olmadı" sözcükleriyle kısa süren ilişkisinin ardından saygıyla susuyorlardır.

 

Geçenlerde kızımın bir arkadaşına, erkek arkadaşına fazla taviz verdiğimi söylediğimde, "onunla evlenmek amacıyla beraberim!" dediğinde gülümsedim.

 

Evlenmek amacı!

 

Bazı ilişkiler ise uzar, uzayan ilişkilerde ise artık saç sakal, kılık kıyafet önemini yitirmeye başlar, öyle ki bazen evli çiftlerin bile çok daha özenli olduklarına rastlamışımdır, hiç olmazsa sosyal statüyü korumak adına!

"Offf artık bu müzikten sıkıldım, biraz da benim cd'leri dinleyelim?, "Amannn bu sefer daha neşeli bir mekanda buluşsak, orasıda güzel ama ne bileyim biraz sıkıcı bir ortam bana göre!", "aman aman siz her sene şampiyonluk hayali kurarsınız ama kupayı müzeye götüren hep biz oluruz!", "Yaa sıkıldım ama ben hep aşk filmleri izlemekten, bir kerede şu bilim kurguya gitsek?", "O filme, o mekana sen arkadaşlarınla gitsen?", "sıkıldım ama ailene bu kadar vakit ayırmandan?", "yine mi annen aradı?"..."

Ve biraz daha fazlaca alışkanlıklarda;

"Beni sevdiğini artık hiç söylemiyorsun?", "Hatırlıyor musunu biz eskiden..."

 

"Biz eskiden..."

Eyvah eyvah! Eğer bir ilişkide bu söz artık kullanılmaya başlamışsa vahim bir durum var demektir!

Yani "biz eskiden bundan zevk alırdık... bunu yaparken mutlu olurduk... ben bunu söylediğimde sen beni öperdin..."

Ya şimdi?

"Çok mu alışkanlık oldu beraberliğimiz?"

"Heyecanı yitiriyor muyuz yoksa?"

"Tv izlerken uyuyakaldığımda sen benim resimlerimi çekerdin, şimdi bu durumla dalga geçmeye başladın?"

"Şuradan gazeteleri alayım da okuyalım, vakit geçsin!"

 

Biz eskiden...

 

Çok yazılan şeyleri konu ettim bu kez!

Çünkü ben/biz "biz eskiden" faslındayız!

Artık görüntümün önemi yok, ya da ter kokuyorsam/kokuyorsa bu beni/onu çokta ilgilendirmiyor, dişlerimi fırçalayamadım ama önemli değil, sevdiğimi söylemesem ne farkeder, sevmesem neden hala onunla olayım ki?...

 

Biz eskiden sokaklarda, hele de sokak ıssızsa birbirimize sarılır, kaçamak öpüşürdük!

Buluştuğumuzda, ya da ayrılırken verilen rutin öpücükler değildiler bunlar.

 

Ve...

"Eskiden ne kadar farklı ve güzeldi" sözleri beynimizde fazlaca turlamaya başlamışsa, bir yerlerde bir eksik var demektir.

 

Evliliklerin rutin, güven veren yaşamı bile bazen daha mı güzeldir, hala heyecanla yaşamak istediğiniz bir ilişkide "biz eskiden" demeye başlamışsanız?

 

 

Seni seviyorum.

Elbette beni sevdiğini de biliyorum.

 

Ama neden artık bu özensizlik?

Nasılsa var... ya da gittiği yere kadar... mı?

 

Sevgi galiba sadece başlangıçta emek!

Ötesi hikaye...

 

Akşamın bir vakti,  aradığınız numara açık olduğu halde ulaşamıyorsanız, yani telefonunuz hiçbir şekilde onu ilgilendirmiyorsa,  "nasıl olsa yarın biraz dalaşırız ama biz birbirimiz için varız, benden başkasını sevmez o" garantisine güveniyorsanız...

 

Ayrılık vaktinin geldiğini bilin!

 

Evliliğin sıkıcı ön yaşamıyla çoktan tanıştınız bile!

Önemli olan birbirinizle anlaşmak, güzel vakit geçirmek elbette ama özeni asla yitirmeden ve asla beğenizlerinizi, zevklerinizi ertelemeden...

Zynep
 
E

efsane_18

Kullanıcı
12 Ara 2007
En iyi cevaplar
0
0
Giresun
Çok gerçekçi bir yazı.Böle "Kal geldi kaldım..." resmen okurken diyecek söz yok hersey ortada paylaşım için saol  :alkis
 
H

harariye

Kullanıcı
22 Eki 2008
En iyi cevaplar
0
0
İstanbul
zeynep hanım emeğinize sağlık..
gerçekten çok hoş olmuş ve size katılıyorum..
teşekkürler :)
 
Z

Zynep

Kullanıcı
17 May 2006
En iyi cevaplar
0
0
İstanbul
efsane_18' Alıntı:
Çok gerçekçi bir yazı.Böle "Kal geldi kaldım..." resmen okurken diyecek söz yok hersey ortada paylaşım için saol  :alkis
Teşekkürler...:)
Bir arkadaşım böyle bir dertten çok yakınarak biraz beni telefonda tuttu, ben de bunları yazdım işte.
Söylediklerimi yani.

harariye' Alıntı:
zeynep hanım emeğinize sağlık..
gerçekten çok hoş olmuş ve size katılıyorum..
teşekkürler :)
ylediklerimi yani... :)


Hımmm... :) teşekkürler.
Benim bu konulardaki görüşüm pek değişmez ve sıkça dile getiririm zaten bunu. :)
 
Z

Zynep

Kullanıcı
17 May 2006
En iyi cevaplar
0
0
İstanbul
alpagu' Alıntı:
Çok güzeldi, 2 kere okudum sıkı ders çıkardım bu yazıdan  ;)
Aman aman, ders filan değil valla.
Ben evlilik karşıtı ama sonsuz beraberlik yanındayım, yani özgürce, baskısız.
Ama sorumlulukları unutarak değil asla.

 
A

alpagu

Kullanıcı
6 Eyl 2008
En iyi cevaplar
0
0
Aydın
www.besyohaber.com
Ders derken özgürlügü kısıtlamamak o anlada  :) O yüzden 2 kez okudum sabah ve şimdi, farklı ruh hallerimle okudum ama aynı anlam çıktı  ;)
 
Z

Zynep

Kullanıcı
17 May 2006
En iyi cevaplar
0
0
İstanbul
Gerçekten önemli.
Hiç anlayamamışımdır birisinin hoşuna gitmek için, kendi zevklerini arka plana atan insanları.
Ve uzayan ilişkilerde kişilerin özensizliklerini. :)
"Nasılsa beni seviyor" düşüncesi bana çok çok ters, "her gün beni daha çok sevsin" diye düşünmek varken... :)
 
G

gtremrah

Kullanıcı
18 Kas 2008
En iyi cevaplar
0
0
Ankara
Zynep' Alıntı:
denizlerde olmak vardı şimdi
tam ortasında bildiğin bilinmezliğin
kendi bilincinin sınırlarını kaparatak her bildiğine
bilinmez oluvermek bilinmez bir denizin bulunmaz bir noktasında
dalgalarla oynaşmak
ay'la cilveleşmek
göz kırpıvermek seni bulması her an olası bir balığa
dudakların isimsiz kalmalı
ve düşüncende hiç bir iz hiç bir anı olmamalı
bütün kelepçeleri geride barakarak
ve bütün yaşanmışlıkları silerek
yeniden başlama umudu hep yüreğinde
ne kadar yorgun ne kadar yorulmuş olsanda
ve ne kadar yormuş olsalar da seni
ve sen unutarak yorduğun kişileri
rotan özgürlük olmalı
yok
bunun adı kaçmak değil
bunun adı yeniden aslında
ya seversin mücadeleyi
ya hiç çıkamazsın yola
ama sen ne kadar sevsen de sevdiğini
anladığın an artık sevilmediğini
göze alabilmesin yeniden'i
yeniden sevemezsin belki
ya da sevmelerin o sevmek olmayabilir elbette
sevilebilirsin yeniden
bir kuş
bir dalga
bir bulut
bir yakamoz
ve bir gün
bir ölüm
sevebilir seni
kaybolabilirsen denizlerin bilinmezliğinde

Zynep
Gerçekten çok güzel...İznin olursa müzik yapmak istiyorum buna..Tşekkürler bu güzel paylaşım için
 
Z

Zynep

Kullanıcı
17 May 2006
En iyi cevaplar
0
0
İstanbul
R@ZİYE' Alıntı:
çok güzel bir şiir zeynep,yüreğine sağlık :)
Teşekkürler Raziye, sanırım sen de ilk sayfada yer alan şiire yorum yaptın?

Emrah, gerekli izin, üstünde oynama, değiştirme vs vs gibi her türlü hak ve izin tarafımdan verilmiştir kardeşim.
İmza Zynep.

Teşekkürler. :)
 
E

ebruliyn

Kullanıcı
29 Nis 2008
En iyi cevaplar
0
0
Zeynepcim çok güzel bir yazı olmuş,düşündüklerimizi sen kaleme dökmüşsün,eline,emeğine sağlık...
Maalesef ki herşeyde olduğu gibi insan; ilişkilerindede birbirini tüketiyor.
 
Z

Zynep

Kullanıcı
17 May 2006
En iyi cevaplar
0
0
İstanbul
ebruliyn' Alıntı:
Maalesef ki herşeyde olduğu gibi insan; ilişkilerindede birbirini tüketiyor.
Çünkü biz doğallıkla, bakımsızlığı karıştırıyoruz.
Sorun bu zaten.
Ben demiyorum, hergün saç sakal traşı olsun, saçlar ille yapılı olsun, kılık kıyafet şöyle böyle olsun...
Ama izliyorum, görüyorum, birlikte uzun süre birlikte olan kişilerde artık ilişkinin bu yönüne dikkat bile edilmiyor. Bir özensizliktir alıyor başını gidiyor.

Aslında yazının girişinde verdiğim örneklere çok kızıyorum ben; yani kendi zevklerini, beğenilerini dile getirememe ve bunların sonradan yarattığı sorunlar!
"Sevgi emektir." sloganını biz fedakarlığın farklı boyutlarında adlandırıyoruz gibime geliyor biraz.
Atymatov bu sözü, "kendinizi ezdirin", anlamında asla kullanmadı oysa.
 
B

birtanem

Kullanıcı
30 Tem 2008
En iyi cevaplar
0
0
Zeynep hanım ne güzel anlattınız hayatın gerçeklerini. Size aynen katılıyorum. Sevmek çok güzel ama kendin olduğunu unutmadan sevmek güzel. Bir gün çok sevdim ama sonunda ben ben değildim artık demektense, bu uğurda savaş vermek kaybetmek olsa bile sonunda yapmamız gereken en doğru şey. Emeğinize sağlık. Teşekkürler....
 
Z

Zynep

Kullanıcı
17 May 2006
En iyi cevaplar
0
0
İstanbul
birtanem' Alıntı:
Zeynep hanım ne güzel anlattınız hayatın gerçeklerini. Size aynen katılıyorum. Sevmek çok güzel ama kendin olduğunu unutmadan sevmek güzel. Bir gün çok sevdim ama sonunda ben ben değildim artık demektense, bu uğurda savaş vermek kaybetmek olsa bile sonunda yapmamız gereken en doğru şey. Emeğinize sağlık. Teşekkürler....
Katılıyorum, ve ekliyorum, bu durum aynı zamanda karşımızdaki kişiyi aldatmak; "ben" olmayan bir "benle"!

Teşekkürler.
 
E

efsane_18

Kullanıcı
12 Ara 2007
En iyi cevaplar
0
0
Giresun
Zynep' Alıntı:
birtanem' Alıntı:
Zeynep hanım ne güzel anlattınız hayatın gerçeklerini. Size aynen katılıyorum. Sevmek çok güzel ama kendin olduğunu unutmadan sevmek güzel. Bir gün çok sevdim ama sonunda ben ben değildim artık demektense, bu uğurda savaş vermek kaybetmek olsa bile sonunda yapmamız gereken en doğru şey. Emeğinize sağlık. Teşekkürler....
Katılıyorum, ve ekliyorum, bu durum aynı zamanda karşımızdaki kişiyi aldatmak; "ben" olmayan bir "benle"!

Teşekkürler.
Bence de neden herkes köprüyü geçtikten sonra değişiyor. Bu bir kural mı ? Öyleyse devam edelim..Hani mesur deyim varya bügünlerde zevkine bakalım,ilk günlerin de ::) ::)
 
şahide

şahide

Kullanıcı
17 Eki 2008
En iyi cevaplar
0
0
Denizli
gerçekten güzel bir şiir zeynep ama yazdıklarını yapmak zor.....
 
Z

Zynep

Kullanıcı
17 May 2006
En iyi cevaplar
0
0
İstanbul
suskunluğumun orta yerinde geldin
gün batımına beş kala...

ertelenmiş ne varsa yaşamadığım
yaşatmaya azimli
kararlı
ama yaramaz bir çocuk gibi

seninle tanıştım yeniden gündoğumlarıyla
batımlarıyla

ben vapurların o isli pisliğini seninle yeniden sevdim
yeniden gülümsemeye başladım renklere
sinemaların yavaş yavaş kararan ışıklarının loşluğa dönüşmesinde
tuttuğun elimi
seninle hissettim yeniden
seninle uyumayı sevdim
uyandığımda yanımda olmanı sevdim

bana adımı söylemeni sevdim
sensizken adını fısıldamayı sevdim

taşa oturma üşütürsün derdi annem
ben taşlara oturup senin gelişini özlemle beklemeyi sevdim
ve hiç üşütmedim

yasakları seninle yaşadım
yasaklanmış ne varsa yasaklayana yasaklayanlara inat
ama hep sevgiyle sevinçle

ansızın yüreğime misafir oluşunu sevdim
ve çok sevdim yeniden heyecanla çarpan yüreğimi
ve hatta seninle
sonumuzun ne olacağı meçhul
bu harika yolculuğun
iki yolcusundan biri olabilme şansımı çok sevdim

ben seni çok sevdim

gelişini sevdim
gidişini bile severim
öyle sevdim işte...

Zynep










 
Z

Zynep

Kullanıcı
17 May 2006
En iyi cevaplar
0
0
İstanbul
Valla ben sevmeyi, sevilmeyi çok sevdim! :)
Aşkın gidişine değil, gelişinedir mutlu olmam. Giderde, ama iyi ki gelmiştir!
Ve kendi şiirine ilk yorumu yapan bir megoloman olarak;
İyi ki aşk var...
aşka inanan kalpler iyi ki var...
ve hatta yaşamın tüm zorluklarına karşın, iyi ki seviyorum, iyi ki seviliyorum! :)
 
Üst