İngiliz bilimadamları, pasif sigara içiciliğinin, kalp hastalıklarının iki önemli belirtisi olan, fibrinojen ve homosistein seviyelerinin yükselmesine neden olduğunu belirtiyorlar.
Nottingham’s Üniversitesi Epidemiyoloji ve Toplum Sağlığı bölümlerinde profesör Andrea Venn açıklıyor: “Bu etkilerin büyüklüğü, aktif sigara içiciliğinin etkilerinin üçte biri ile yarısı arasında değişiyor. Bu oldukça büyük bir oran, ancak daha önce yapılan, hastalık riskiyle bağlantılı benzer etkilerin gösterildiği çalışmalarla örtüşüyor.”
13 Şubat’ta Circulation: Journal of the American Heart Association’da bu çalışmaya yer verilmiştir.
Araştırma için, Venn ve Dr. John Britton, Ulusal Sağlık ve Beslenme Araştırması’na (NHANES III, 1988-94) katılmış, 7,599 yetişkin kişiye ait verileri değerlendirdiler. Katılımcılar hiç sigara içmemiş kişilerden seçildi.
Yapılan çalışmalarda, katılımcıların kanındaki kotinin seviyesi ölçüldü. Kotinin nikotinin varlığına işaret eden bir maddedir. Ayrıca kalp hastalıklarının göstergeleri olan, fibrinojen, homosistein ve C-reaktif protein seviyeleri de değerlendirildi.
Araştırmacılar, katılımcıların %18’ininde kotinine ait bir bulguya rastlamadılar. Diğer katılımcılarda ise kotinin seviyesi hem yüksek hem de düşük olanlar vardı. Kotinin düzeyi düşük olan kişilerin %18’i, yüksek olanların ise %56’sı sigara içen biriyle beraber yaşadığını veya iş yerinde sigara dumanına maruz kaldığını belirtti.
Yapılan araştırmalarda, ayrıca düşük veya yüksek seviyede kotinin değerlerine sahip kişilerin fibrinojen ve homosistein seviyelerinin de yüksek olduğu belirlendi. Fibrinojen ve homosistein seviyesindeki artış, aktif sigara içicilerinin sahip olduğu seviyenin %30 - %45’ine mukabil gelmekteydi.
Venn, elde edilen verilerin, pasif sigara içiciliğinin, maruz kalınan sigara dumanı çok düşük seviyede olsa bile, kardiyovasküler hastalıklar üzerinde çok açık bir etki oluşturduğuna kanıt olduğunu belirtiyor ve ekliyor: “Kardiyovasküler hastalıklara neden olabilen pasif sigara içiciliği, önemli ölçüde önlenebilecek bir etken, ve toplumdaki pasif sigara içiciliğinin minimum düzeye indirilmesi son derece gerekli.”
Kaliforniya Üniversitesi’nden kardiyoloji profesörü Dr. Byron Lee, bu çalışmanın pasif sigara içiciliği tehlikesine yeni kanıtlar sunacağına inanıyor ve ekliyor: “Tütün şirketlerinin açıklamalarının aksine, pasif sigara içiciliğinin zararlı olduğuna dair elimizde güçlü deliller var.”
Lee, yapılan bazı araştırmalarda, sigara içmeyen kişilerin maruz kaldığı sigara dumanının, düşünülenden daha fazla zarar verdiğinin belirlendiğini söylüyor ve ekliyor: “Bu çalışma, bu görünen etkinin arkasındaki mekanizmayı anlamamıza yardımcı olmaktadır. Yapılan bu araştırma, pasif sigara içicilerinde, kardivasküler hastalıkların biyomarker seviyelerinin, hergün sigara içen kişilerdeki gibi yükseldiğini gösteriyor.”