Çok özür dilerim, yazarın emeğine saygım vardır elbette, ama bu düşüncelerini, yazdıklarını, yaşantısını seviyorum anlamına gelmeyeceği için; hiç bir şekilde ısınamadığım yazıların, düşüncelerin sahibi, birileri (!) tarafından "Aşk Doktoru" olarak lanse edilmiş, ve bu alanda kendisini çok uzman gören Sayın Mehmet Çoşkundeniz'in bu konudaki bilirkişi raporunda yazan cümleleri aktarıyorum;
"Kime aşıksanız, kimi gördüğünüzde kalbiniz yerinden çıkacak gibi atıyorsa, kim dilinizi damağınızı kurutuyorsa, kim ellerinizi terletiyorsa, kimi düşünmeden bir saniye bile geçiremiyorsanız, ya da en azından öyle hissediyorsanız odur yüreğinizin gerçek sahibi!"
Hocamızın teşhisi budur! Sanırım çocukluğunda epey aşk romanı okumuş ve hatta Güzin Abla'yı ülkemizin Ordinaryüs Profesörü olarak kabul etmiş ve kendisinide Doktor olarak tanıtanlara saygı duymuş!
Su perisinin sorusu, insanın aynı anda iki kişiyi sevip sevemeyeceği aslında, aşktan söz etmemiş.
Aşk bana göre farklı bir şey zaten, 10 dakika için bile aşık olabilir insan gibi gelir bana hep. Hiç tanımadığımız birisinin bir bakışı kalbimizi çarptıverir aniden, ama o kişi çoktan yoluna devam etmiş, gözden kaybolmuş bile olabilir.
Ama sevmek bu kadar kolay mı?
"Sevgi emektir." sözü boşuna mı söylenmiş?
Onca emekten sonra, ortalık sakinleşince, dinginleşince bir başkasının bu durağanlığı hereketlendirdiği anda ona yönelmek ne kadar doğruysa...
Sevelim o zaman! 2 değil, yüreğimiz geniş, istesek aynı anda 12 kişiyi bile sığdırabiliriz.
Ne kadar doğru ve ahlaklıysa!
Bence...
Doktor değilim, uzman hiç değilim.