Bugün bir "chat" yazmak istiyorum.. Aile yıkan, ocaklar söndüren, masum çocukları annesiz babasız bırakan "chat"i.. Farkında mısınız bilmiyorum.. Son zamanlarda yazılı ve sözlü basında o kadar çok internet ve chat kaynaklı olay yazıldı, çidildi ki çetele tutmak imkansız.. Üç çocuğunu evde bırakıp 18 yaşındaki erkek uğruna evinden İstanbul'dan kalkıp Mersin'e kadar giden 41 yaşındaki anneyi mi yazsam; 21 yıllık eşini 20 yaşındaki kız öğrenciyle aldatan ve onun peşinden evini terk eden öğretmen emeklisniz mi yazsam; chat yapmasına izin vermedği için kocasını bıçaklayan 27 yaşındaki yeni evli kadını mı yazsam; tanımadığı bilmediği yüzlerce kişiyle sanal (yalan) beraberlikler yaşayıp, yine yalan mutluluklar yaşayan diğer "kaybolmuşlar"ı mı yazsam, bilmiyorum.. Hangi birini yazayım şaşırdım.. Biz bu muyuz?? Bu toplum bu mudur yani? Her mutlu olmayan ailesini çocuğunu evini barkını bırakıp sanal birilerinin peşinde koşacaksa; bu toplumun hangi meziyetlerinden, hangi ahlakından, hangi sevgisinden, hangi saygısından bahsedilebilir Allahaşkına!.. "Ben sadece tanıdıklarıma yaıyorum" deyip işin içinden sıyrılmak elbette mümkün.. Hadi karşımızdakini kandırdık, ya kendimizi nasıl kandıracağız.. "Biz yanlış bir şey yapmıyoruz ki sadece yazışıyoruz o kadar.. Çok masumca.. Saygılı bir şekilde dertlerimizi paylaşıyoruz.." diyor, bugün sözünü ettiğimiz chat kurbanlarının çoğu ilk başlarda.. Aman ne masum!.. Oysa her şey böyle masum başlamıyor mu? Dertlerini sevinçlerini üzüntülerini kederlerini sanal (yalan) olan birileriyle paylaşmak ne kadar doğru acaba? Karşınızdaki kişi kim ve asıl önemlisi siz ne yaptığınızın farkında mısız? Sözüm o kendini bilmeyen, toplumumuzu dejenere edip yozlaştıranlaradır elbet.. Dert paylaşımı gibi masumluklarla başlayan yabancı ilişkiler er ya da geç duygusallığı da beraberinde getirecektir.. İşte alın sonuçlar ortada: Evini etrkeden kadın, karısını aldatan koca, kocasını doğrayan başka bir kadın, kendi kızıyla aylarca birbirinden habersizce chatlaşen baba.. Ve daha niceleri.. Bakın ninelerimize dedelerimize.. Bakın bu ülke insanının meziyetlerine değerlerine.. Hangisinde var bu tür şeyler?? Yok! Yok, bulamazsınız.. Her şey sanal, her şey yalan.. Sevgi saygı aşk ahlak.. Hepsi yalan olmuş.. "Ama çok samimi.." Ya öyle çok samimi.. Ya sonra?? Neyse neyse sevgili güncem.. Daha fazla bozmayayım seni de.. Sen bilme bu tür şeyleri.. Sen yaşama bu zamanda sevgili güncem.. Her şey yalan.. Her şey sanal.. Doğrucu davut yaftası vurdular sırtımıza.. Ve bil ki sevgili güncem; bir gün sana YAR diye getireceğim defter, inan bana kesinlikle chat'i interneti bilmeyen bir defter olacaktır.. Sen bilme bu dünyayı.. Sanal, yalan, seviyesiz, yuva yıkan, ahlak bozan, sevgisiz dünyayı.. Sakın bilme!..