hayal_12'nin Kaleminden

  • Konuyu Başlatan Konuyu Başlatan hayal_12
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
allah razı olsun birmukabele :)kesinlikle sınırlarımızı aşmadan gerektiği yerde durmayı bilerek olmalı herşey hayatın her yönü böyle olmalı sadece bu konu içinde değil yinede böyle ibretlik şeyler gördükçe halimize çok şükretmemiz lazım rabbim şaşırtmasın saygılarımla :) ...
 
kesinlikle beğeniyorum yiğidi öldür hakkını yeme demiş atalarımız :)eminim herzaman daha iyisini yapacağına şimdikilerde iyi tabi :) saol güzel cümleler için ....yüreğine sağlık :)
 
teşekkürler hayal.... gerçekten hepsi birbirinden güzel...insanı herbiri farklı diyarlara farkı düşüncelere sürüklüyor...bunları yaşattığın için tekrar teşekkürler....
 
Hadi karşımızdakini kandırdık, ya kendimizi nasıl kandıracağız.. "Biz yanlış bir şey yapmıyoruz ki sadece yazışıyoruz o kadar.. Çok masumca.. Saygılı bir şekilde dertlerimizi paylaşıyoruz.." diyor, bugün sözünü ettiğimiz chat kurbanlarının çoğu ilk başlarda.. Aman ne masum!.. Oysa her şey böyle masum başlamıyor mu? Dertlerini sevinçlerini üzüntülerini kederlerini sanal (yalan) olan birileriyle paylaşmak ne kadar doğru acaba? Karşınızdaki kişi kim ve asıl önemlisi siz ne yaptığınızın farkında mısız?
ne yaptığımızın, bu masum başlangıçların sonuçlarından haberdar olsak yine aynı devam eder miyiz bilemiyorum... etrafımızda bize gerçekten değer veren, bizi canından çok seven insanlar varken, tanımadığımız insanlarla özellerimizi paylaşmak niye? tanımadığımız insanlara saatlerimizi ayırabiliyorken; yanımızdaki sevgisi hakiki olanlara gereken zamanı ayırabiliyor muyuz?  yüzyüze olduğumuzda konuşmak bi yana aynı ortamda bulunmaktan çekinebilecekken; sanal(yalan) ortamdaki bu rahatlık, her ne kadar 'seviyeli şekilde konuştuğunu' iddia etmekten gelse de bu seviyenin her geçen azalarak, değerlerimizi yok ettiğinin ne kadar farkındayız?
uzun zamandır düşündüğüm, tek kararsız kaldığım bir konu vardı ki; 'chat' ile ilgili yazın karar vermeme vesile oldu(inş.) Rabb'im haklarımızda hayırlısını versin(amin)  bu konu çok ama çok derin bir konu... herkesin görüşüne saygı duyarıma ama kendimizi kandırıp, bizi biz eden değerlerimizi yok etmeyelim inş. re-Member'in dediği gibi "sanal alem, yalan alem"... sahte mutluluklar için hakiki sevgileri terketmeyenlerden olmak lazım...hatırlatman için çok teşekkür ederim hayal_12
 
ölmek dirilmektir... yokluk esas varlığı bulmaktır... Mecnun, kendini, aklını kaybetti zannedilirken, Rabb'ini bulmuştu... Leyla'nın yokluğunda bulmuştu ya asıl Leyla'sını... hal böyle iken; hangi yokluğa ölüm denilebilir ki! ya da yalnızlığın, kendini bulmak olmadığını kim iddia edebilir!!!
yüreğine sağlık hayal_12... bazen diyorum yorumlarım çokmu alakasız oluyor acaba diye ama içimden geçenleri ancak böyle dökebiliyorum, ancak bu kadar anlaşılır kılabiliyorum... umarım anlatabilmişimdir... kalemine ve yüreğine sağlık  :)


 
sahte mutluluklar için hakiki sevgileri terketmeyenlerden olmak lazım

kesinlikle sana katılıyorum fıstıkçım bencede herşeyin sınırını bilmeli ve gerçekten yanımızdakilerin değerlermizin kıymetini yitirmeden herkese hakettiği gibi önem verip sevmeliyiz mutluluğu yalan yada sahte değil gerçeklerde mutluluğu bulmalıyız...
 
Teşekkürler 'yarence' ve 'fıstık'.. Sizlere çok teşekkür ederim..

'yarence' eğer yazdıklarımla sana o duyguları yaşatabiliyorsam ne mutlu bana.. Sevindirik oldum bak..  :)

'fıstık' sen de rahat ol.. İstediğin gibi yorum yazmakta serbestsin.. Hatta ne kadar çok yazarsan beni o denli sevindirmiş olursun.. Bu arada yorumun çok güzel..  ;)
 
karanlığa okunan
eski bir şarkı gibisin dilimde
ne atabiliyorum
ne de sökebiliyorum kalbimden
bazen sensiz nasıl yaşadığımı düşünürmüşüm ya
çok safmışım
hayat sensiz de güzel
güneş doğuyor
gelincikler koşuşuyor
hayat devam ediyor yani
sensiz ya da senli
oysa bilememişim
sen benim aşkımı
sevdamı küçümserken
ben körmüşüm
şimdi uyandım
gözlerime gelip
yar diye girsen de
artık tanımıyorum seni
zira sen
benim için
eski bir şarkısın sadece


 
hayal_12' Alıntı:
karanlığa okunan
eski bir şarkı gibisin dilimde
ne atabiliyorum
ne de sökebiliyorum kalbimden
bazen sensiz nasıl yaşadığımı düşünürmüşüm ya
çok safmışım
hayat sensiz de güzel
güneş doğuyor
gelincikler koşuşuyor
hayat devam ediyor yani
sensiz ya da senli
oysa bilememişim
sen benim aşkımı
sevdamı küçümserken
ben körmüşüm
şimdi uyandım
gözlerime gelip
yar diye girsen de
artık tanımıyorum seni
zira sen
benim için
eski bir şarkısın sadece




muhteşem bişi emeğine sağlık hayal buda diğerleri gibi çok güzel ya harfi harfine harika çok saol bişileri hissetmemi sağladığın için sağol kalemine yüreğine sağlık....
 
hayal_12' Alıntı:
Teşekkürler 'yarence' ve 'fıstık'.. Sizlere çok teşekkür ederim..

'yarence' eğer yazdıklarımla sana o duyguları yaşatabiliyorsam ne mutlu bana.. Sevindirik oldum bak..  :)

'fıstık' sen de rahat ol.. İstediğin gibi yorum yazmakta serbestsin.. Hatta ne kadar çok yazarsan beni o denli sevindirmiş olursun.. Bu arada yorumun çok güzel..  ;)
ben teşekkür ederim hayal_12 senin yazılarını okuyunca aklımdan geçenleri yazıyorum işte. yazmaya devam  :)
 
kardelene katılıyorum her cümlesi harika :) teşekkürler
hayat devam ediyor
gidenlere, gelenlere
aldırmadan
her şeye rağmen devam ediyor
 
bazen sensiz nasıl yaşadığımı düşünürmüşüm ya
çok safmışım
hayat sensiz de güzel
güneş doğuyor
gelincikler koşuşuyor
hayat devam ediyor yani
sensiz ya da senli


evet hayat sensiz yada senli devam ediyor....oysaki onunla beraberken onu öyle bir yere oturtuyoruz ki canımızın,nefes alıp verişimizin yerine oturtuyoruz.sanki o ordan kalkarsa nefesimiz duracak canımız tükenecekmiş gibi hissediyoruz....halbuki onu canımızın yerine oturmadan önce zaten yaşıyorduk,zaten mutluyduk.ne değişti.hiç farkında olmadan en kıymetlimizi canımızı ona teslim ettik :-\
işte bu denli kıymetlimizi canımızı ona teslim etmişken o bırakıp gittiyse eğer; ondan sonrasını yaşamamak diye birşey yok...sizin kıymetlinizi bilmeyen,onun için en değerlinden vazgeçtiğini anlayamayan,çekip gidenin arkasından yas tutulur mu? sensiz yaşayamam denilir mi?HAYIR......... UNUTMAYALIM Kİ O CAN HALA BİZDE VE O HALA BİZİM EN KIYMETLİMİZ.BIRAKALIM BIRAKIP GİDENİN ARDINDAN ÜZELMEYİ...ONA EN KIYMETLİSİNİ TESLİM EDENİ BIKAKIP GİDEN İÇİN ÜZÜLMEYELİM...

(kusura bakmayın arkadaşlar.zaten şiir bunu anlatıyo bende aynı şeyi anlatmış gibi oldum ama hani gidenin ardından üzülürüz ya genelde.bu şiirleri okuyan arkadaşlar bu cevabıda okur belki,belki bir ışık yakar onlar için yazdığım.belki evet neden böyle yapıyorum diye düşündürebilir diye bende biraz bişiler yazmak istedim.)
TEŞEKKÜRLER HAYAL...YİNE ÇOK GÜZEL Bİ PAYLAŞIM..YÜREĞİNE SAĞLIK...
 
'kardelen', 'fıstık' ve 'feridis' çok sağolun.. Beğenmenize gerçekten sevindim.. Saygılarımla...

'yarence' çok doğru söylemişsin ya.. Haklısın gidenlerin ardından üzülmenin bir anlamı yok artık.. Bırakalım gittikleriyle kalsınlar.. Yazdıkların şiirin devamı değil bence.. Sen de çok haklısın.. En kıymetlimizi, canımızı teslim ettiğimizina rdından üzülmenin bir anlamı yok.. Ben de sana teşekkür ederim.. Güzel yorumun için...  ;)
 
şiirler yazıyorum
kan pıhtısıyla duvarlara
alışılmışın dışında bir halin kollarında
üşüyorum
gözlerine ateşler yaktığım ruhum
kaybolmuşları oynuyor
hayat sahnesinin ikinci perdesinde
şizofrenik aşkların gölgesidir
yüzümdeki izin fotoğrafı
ince uzun ve kara
.
.
.
hayat bir yolculuk
yok'tan var'a
hayaller lime lime
son perdede kaldı aklım
düşününce
bitiyorum kelime kelime
son perde;
ölüm!..


 
Hayal'ce bir hayal işte... Sadece hayal... Ben kadar hayal...


Hızla koşuyordu. Nefes nefese.
Tam önümden geçti. Öylesine sararmıştı ki yüzü; gören ölü görmüş sanırdı... Elleri ve dudakları mosmor, yanakları al al olmuştu...
Bir genç kızdı bu. 21-22 yaşında ya var ya yok. Masum bir görünüşü var. Ama yüzündeki damarlardan anlıyorum, aslında çok yaşlı. Yaşlı genç bir kız o!. Koşarken uçuşan eteği ve ahenkle dans eden saçları, sanki bir efsaneden çıkmışçasına büyülüyor beni. Ben de ardından koşuyorum. Beni gittiği yere götürsün diye!..
Boynunda biriken ter damlalarında, ipek gibi saçları yüzüyor. Rüzgar okşuyor tenini ve ter damlaları üşüyor. Ayak bileklerine dolanmış çamurlar, bir hint motifi şeklini almış. Koşuyor. Ben de koşuyorum şimdi. Nereye gittiğini bilmiyorum. Belki o da bilmiyordur. Kaçıyor, bir kaçak o! Ailesinden, kendine, herkesten kaçıyor. "Beni kimse anlamıyor" diyordur bence, içinde sessizce...
Duruyor ve bana dönüyor.
Gözgöze geliyoruz. Bakışlarında eriyorum. Misket gibi gözleri beni esir alıyor. Sanki bir kapı açılıyor gözlerinde ve beni içine çekiyor. Hiç şikayetçi değilim. Alsın götürsün beni istiyorum, gittiği yere...
Gülümsüyor. Gözleriyle gülümsüyor. Su perisi güzelliğinde, bir kare olan gözleri gülümsüyor adeta. Ya da ben öyle sanıyorum. Hala bana bakıyor, bense onun ruhuna. Gelen geçen bana ve ona çarpıyor. Bir an için gözlerini kapatıyor ve minnetle dudaklarını oynatıyor...
"Ne istiyorsun benden?"
"Beni de al yanına. Nerey egidiyorsan ben de geleyim.."
Gözlerimizle konuşuyoruz. "Seni yazmak istiyorum" diyorum yine gözlerimle. "Tabi.." "Adımı yazmamak koşuluyla istediğini yazabilirsin" diye cevap veriyor o da gözleriyle. Seviniyorum. O da sevinmiş gibi. Belli ki sığınacak bir kalp arıyor, tıpkı benim gibi...
"Gelebilir miyim senle?.." Tekrar soruyorum, bu kez sesli şekilde. O beni duyuyor ben de onu. Gözlerimizizle konuşmayı bıraktık. Artık kelimelerle yanma zamanı!
"Hayır! Sen benle gelme, ben senle geleyim.." diyor yalvaran bakışlarla. "Al götür beni, öldüğün yere" diyor...
Yaklaşıyoruz birbirimize. Benle hemen hemen aynı boyna. Fakat kilolarımız farklı. Ben daha ağır basarım teraziye çıkarsak; zira 78 az değil! O taş çatlasa 45-50 arası kiloda ya var ya yok...
İşte tam önümde, gözlerini kapatsa yüreğime dokunacak. Gözlerinin içine bakıyorum. Acı, keder, yalnızlık, şefkatli bir yürek arıyışı, hasretlik, kin, nefret, terkedilmişlik, sonsuzluk... Ne arasan var...
Hızla elimi alıyor küçücük avucunun içine. Elleri üşümüş, hem de çok. Bir sıcaklık yayılıyor nerden geldiği belli olmayan. Benden ona, ondan bana akıyor. Gözgöze eleleyiz. Gelen geçenler bu yağmurlu havada elele tutuşmuş bu iki genci yadırgıyor. Kimisi de homurdanıyor...
"Kimsin sen?" diyorum. "Ben siyaz-beyaz Türk filmlerinden çıkmış zengin kızım" diyor. "Ben de fakir oğlan mı oluyorum yani?" diye soruyorum. "Hayır! Sen zenginsin. Gözlerinden içeriye bakarken yüreğini gördüm de" diye cevaplıyor. Dudaklarını büzüşü o denli içten ki, kayıp gidiyorum yağmurla beraber...
"Hadi gidelim"
"Bekle, yapmak istediğim bir şey var"
Bekliyorum. Elimi bırakıyor. Yere kapanıyor. Bir avuç çamur alıyor. "Bunu gözlerine sür" diyor. Şaşırıyorum. Ne yapacağımı bilmez halde. "Pe.. Peki.." diyorum...
Çamuru gözlerime sürüyorum. Soğuk bir çamur. "Bunu neden yaptım?" diye soruyorum. "Gözlerini kapadım. Benden başkasına bakarsan, gözlerinden içeriye geçip seni kör edecek. Bak ben de kendi gözlerime sürdüm" diyor, yüzünde masum bir tebessümle. İnanamıyorum. Bu denli hızlı "birbirimizin" oluşumuza. Adını bile daha bilmiyorum...
Sonra "Rüya" diyor, "benim adım Rüya"
"Ben de Hayal"
Çıplak olan sol kolumda bir soğukluk hissediyorum, bu soğuk havanın soğukluğuna benzemeyen. "Ne.. Ne oldu ya" diyor ve uyanıyorum...
Teyzem...
"Kalk okula geç kaldın Hayal" diyor. Kalkıyorum. Demek ki rüyaymış. Ya da hayal. Teyzem, "Sabahtan beri öylece dalmıştın. Ben de seni gözleri açık uyuyor sandım" diyor...
Onu duymuyorum bile. Aklım hala Rüya'da. Onun gözlerinde. Masum bakışlarında ve ellerinin sıcaklığında...
Birden çamur aklıma geliyor. Hemen banyoya koşuyorum. Aynanın karşısındayım işte. Kendime bakıyorum ve gözlerimden iki damla yaş dökülüp dudaklarımda sönüyor...
Gözlerimin alt ve üst kısımları henüz kurumamış bir çamurla boyanmış, teyzemin görmediği...
 
ya hayal ne diyebilirimki muhteşemsin senin gönlüne emeğine yüreğine sağlık ya inan kelime bulamıyorum söleyecek ne söylesem bu guzel yazıya denk gelmeyecek ama tek kelime edecek olursam tüm güzel cümleleler bu yazı için bayıldım ve inan ağladım :(  :'( :'( :'( :'( çok saol sanki bunu okurken yıllardır  her yazısını kaçırmadan okuduğum bir yazar canlandırdım kafamda öle geldi aklıma daha doğrusu bence sen sitemiizin hayal yazarısın sevgiyle rabbe emanet kal gönlü güzel kardeşim :) .....
 
hayat bir yolculuk
yok'tan var'a
hayaller lime lime
son perdede kaldı aklım
düşününce
bitiyorum kelime kelime
son perde;
ölüm!..


hayal 12 çok güzel herzamanki gibi çok güzel emeğine gönlüne sağlık sevgiyle kal...



yarencecim çoook çooook haklısın emin ol bencede öle olmalı sana katılanlardan biriyim biri olmadan yaşayamam demek madde bağlımlılığı gibi birşey o yoktu yaşarken sonradan varoldu yaşamında ee peki hayatının neresinde ne derece rütbeli olma hakkı var bunlara bizim cevap vermemiz gerek değilmi yoksa haketmeyenlere haketmediği değeri veririz...yarence  ::) seninde gönlüne sağlık sana yürekten katılıyorum sevgiyle kal balım....
 
Geri
Üst