OP
OP
hayal_12
Cımbızla çekip aldığın sözcükler hayatın da tarifidir.. İyi olmana sevindim.. Güzel ve anlayışlı yürek tarifin senin için geçerlidir...
OP
OP
hayal_12
Ne yapardın ya.. Şiirler tastiklidir.. He he he.. 
recep_dost
Kullanıcı
Ya yavuz sen bu kadar güzel şiir yazar mıydın? Bak sınıftan kimsenin haberi bile yok. Pazartesi tüm sınıfa açıklayacam. 
“…Ferit sevdiğim kızla çok mutlu. O’nu sevdiğimi bile bile, yakınlaştı ve ne ettiyse baştan çıkardı. Hem de bu yakınlaşmayı, benim için yaptığını söyleyerek. Güya kızı bana ayarlamaya çalışıyor. Meğer kendisi için çalışıyormuş. Akşamüzeri işten eve gelirken ikisini sokakta kol kola gördüm. Öldüm be defterim. Bir tarafta yıllardır sevdiğim ancak bir tek O’na söyleyemediğim kişi, diğer tarafta akrabam Ferit! Söyle defter ne yapayım? Ölmek istiyorum defter. Mezarlığında yer var mı bana be defterim?? Ha var mı?...” Deftere mezar soruyordu.. Öyle ya; en iyi mezar defterde olurdu... "
gerçekten gerçek olan şey bu.böyle insanlar çok dünyada.ben şahsen yaşadım.çok kötü bir olay.bunlar sevginin,dostluğun,kardeşliğin,arkadaşlığın ne demek olduğunu bilmeyen insanlar.ALLAHım öyle insanlarla karşılaştırmasın...
"Aha işte dünyada konuşan tek klavye bende! Yaşasın!" diye sevindirik oldum..
teşekkürler hayal gerçekten hepsi birbirinden güzel.hüznü ve sevinci her ikisinide bir arada yaşattın.çok güzel olmuş bunlar ya...
hele sevindirik olmaya bayıldım
gerçekten gerçek olan şey bu.böyle insanlar çok dünyada.ben şahsen yaşadım.çok kötü bir olay.bunlar sevginin,dostluğun,kardeşliğin,arkadaşlığın ne demek olduğunu bilmeyen insanlar.ALLAHım öyle insanlarla karşılaştırmasın...
"Aha işte dünyada konuşan tek klavye bende! Yaşasın!" diye sevindirik oldum..
teşekkürler hayal gerçekten hepsi birbirinden güzel.hüznü ve sevinci her ikisinide bir arada yaşattın.çok güzel olmuş bunlar ya...
hele sevindirik olmaya bayıldım
recep_dost
Kullanıcı
Sabah sabah Yavuz/hayal_12'yi kandırıp telefonunu aldım. İlham geldiği zaman anında telefona yazıp sonra da defterine geçiriyormuş şiirlerini. Ben de onu kandırarak en son yazdığı şiiri gizlice aldım. Buraya ekleyeceğim. Parantez içinde yazdığı sayı da en son şiir sayısını gösteriyormuş. Onca yıldır bizden saklıyormuş meğer. :-[ Bana kızma e mi Yavuz. Bak senin şiirlerin seviliyor. Sen de kalkıp bir daha yazmam diyorsun. yazık etme 
;D
=Sevmek Lazım= (251)
Sevmek lazım
Yanıp yanıp
Sevda ateşinde kavrulmak lazım
Bir mahmur bakışa
Ve bir de hoş söze can vermek lazım
Velhasıl sevmek lazım
...
Sevmek lazım
Kendini beğenmişlere ve
Garip şımarıklara inat
Gönülden sevmek lazım
Yağmur gibi yağıp yağıp
Gönüllerin bağrına değmek lazım
Velhasıl sevmek lazım
Bak senin şiirlerin seviliyor. Sen de kalkıp bir daha yazmam diyorsun. yazık etme ;D =Sevmek Lazım= (251)
Sevmek lazım
Yanıp yanıp
Sevda ateşinde kavrulmak lazım
Bir mahmur bakışa
Ve bir de hoş söze can vermek lazım
Velhasıl sevmek lazım
...
Sevmek lazım
Kendini beğenmişlere ve
Garip şımarıklara inat
Gönülden sevmek lazım
Yağmur gibi yağıp yağıp
Gönüllerin bağrına değmek lazım
Velhasıl sevmek lazım
recep_dost
Kullanıcı
Ben teşekkür ederim. Kızdırdım. Galiba yazacak ;D
OP
OP
hayal_12
Bir işi de tam yapsan şaşırırdım be Recep.. O şiiri bile eksik almışsın.. Evet yazacağım.. Arasıra bazı şiirler ekleyeceğim ama artık kimseyle tartışmak yok.. Şiir var, yazı var bir de 'safari' var
Ve sen sevgili 'yarence' çok teşekkür ederim.. İlgin için.. Daha güzel şiirler de gelecektir inşallah.. Kendine cici bak...
Evet yazacağım.. Arasıra bazı şiirler ekleyeceğim ama artık kimseyle tartışmak yok.. Şiir var, yazı var bir de 'safari' var Ve sen sevgili 'yarence' çok teşekkür ederim.. İlgin için.. Daha güzel şiirler de gelecektir inşallah.. Kendine cici bak...
OP
OP
hayal_12
[GÜL]
Gül ey sevgili/
Gül ki/
Güneşime ayaz düşsün/
Eriyip gideyim/
Zamanın en kuytularına/
Bir mum gibi/
Gül ki/
Senden başkasına bakmamak adına/
Yemin etmiş şu yüreğim/
Biraz olsun ıslansın sevgili/
Gül ki/
Yanımdayken bile/
Sensizlikten Kerbela’da yiten ‘canlar’ gibi/
Kavrulan bu savruk genç/
Ilık bir yaz yağmuru gibi/
Kayıp gitsin usulca/
Loş aydınlıklara/
Ey sevgili/
Sen gül ki/
Mevsimlerime cemre düşsün/
Hüzünlerim gecelerden toplanıp/
Gündüzlere serpiştirilsin/
Gül ey sevgili/
Gül ki/
Gözlerine sakladığım yaşamım/
Dudaklarından mendil sallasın cümle aleme/
Gül/
Gül sevgili/
Gül ki/
Seni sevebileyim/
Seni sensizlikte bile delice sevebileyim/
Gül sevgili/
Gül ey sevgili/
Gül ki/
Güneşime ayaz düşsün/
Eriyip gideyim/
Zamanın en kuytularına/
Bir mum gibi/
Gül ki/
Senden başkasına bakmamak adına/
Yemin etmiş şu yüreğim/
Biraz olsun ıslansın sevgili/
Gül ki/
Yanımdayken bile/
Sensizlikten Kerbela’da yiten ‘canlar’ gibi/
Kavrulan bu savruk genç/
Ilık bir yaz yağmuru gibi/
Kayıp gitsin usulca/
Loş aydınlıklara/
Ey sevgili/
Sen gül ki/
Mevsimlerime cemre düşsün/
Hüzünlerim gecelerden toplanıp/
Gündüzlere serpiştirilsin/
Gül ey sevgili/
Gül ki/
Gözlerine sakladığım yaşamım/
Dudaklarından mendil sallasın cümle aleme/
Gül/
Gül sevgili/
Gül ki/
Seni sevebileyim/
Seni sensizlikte bile delice sevebileyim/
Gül sevgili/
OP
OP
hayal_12
Bir ben!!
Yalnızlığımın arşındayım ve ellerim çok kuru.. Gözlerim bir tanıdık yüz arıyor.. Ama heyhat! Hiçkimse yok! İnsanı yutan kalabalıklar var ve ben çok yalnızım.. Gözlerimden naif yaşlar dökülüyor şimdi.. Eski bir dostu hatırladım.. Beni yalnız bırakmayan eski bir dostu.. O yanımdayken, ben yalnız değildim ve korkmuyordum asla çivisi bile kalmamış dünyanın bu garip hayal şehrinde.. Şimdi yok O.. Ve ben yalnızım.. İki duvar arasına sıkışmış güvercin gibiyim.. Kanat çırpıyorum duvarlara doğru.. Çarpıp çarpıp geri düşüyorum yalnızlığım tam ortasına.. Kanatlarım kanıyor.. Kırmızı kanım süzülüyor kapı eşiğinden.. Yan komşum-dişçi- hayrola diyor, "bu ne kan?" susuyorum ben.. Hayallerim bana susmayı öğretti.. Diyemiyorum o kan benim.. Diyemiyorum ki "O" gittiğinden beri ben yalnızım ve her gece aynı kandan akıyor benden.. Hayattta asla gülememiş garip kuşlar gibiyim.. Sendeliyorum gözlerden kayıp gidiyorum.. Devamlı küçülüyorum.. Oysa yaşım hep ileriye dönük.. Durmadan ilerliyor.. Belki de yalnızlık korkum bu yüzdendir.. Kendimi edebiyatın sağlam ve anne şefkatliğindeki kollarına bırakıyorum.. Şiirle uçuyorum, hikayeyle iniyorum.. Ve günlükle yaşamın acılarını tarihe not düşüyorum.. Yalnızlık! Ah yalnızlık işte böyle bir şey.. Herkesiniz vardır ama hiçkiseniz yoktur! Kum çölündeki kumsunuz, yağmurlu havadaki yağmursunuz, gözlerden birlikte boşaldığınız yaşlardan biri de sizsiniz ama yine de yalnızsınız.. Serseri kurşun gibi rotanız belli değil.. Garip bir yaşam zamanında ölmeyecek kadar iyisiniz işte.. Ağzım dilim kurudu.. Hayır bu yalnızlıktan değil, oruçtan! Zira çok susadım.. Kalabalıklara da oruçluyum ben.. Konuşmaya da, yazmaya da.. Yalnız ölüme varım ben.. Hani hep unuttuğumuz, ama her defasında kendini bize acı şekillerle tanıtan o garip ve çoğu zaman umursamadığımız olgu var ya, hah işte o; ölüm!.. Bembeyaz kanlarım saçılıyor olmayan efsanenin olmayan son sayfasının olmayan yaprağının olmayan mısrasının ortasına.. Ölüyorum günden güne.. eriyorum.. tükeniyorum.. Ve sanırım artık dünyaya "elveda" demenin zamanı gelmiş.. elveda dünya.. el.. ve.. da...
Bir kitap!!
Oğuz Atay;
TUTUNAMAYANLAR
Kelime Oyunlarım!!
Güneşle akraba olunmaz.. Sadece öyle zanneder insan kendini.. Oysa güneş yakar!!!
Yalnızlığımın arşındayım ve ellerim çok kuru.. Gözlerim bir tanıdık yüz arıyor.. Ama heyhat! Hiçkimse yok! İnsanı yutan kalabalıklar var ve ben çok yalnızım.. Gözlerimden naif yaşlar dökülüyor şimdi.. Eski bir dostu hatırladım.. Beni yalnız bırakmayan eski bir dostu.. O yanımdayken, ben yalnız değildim ve korkmuyordum asla çivisi bile kalmamış dünyanın bu garip hayal şehrinde.. Şimdi yok O.. Ve ben yalnızım.. İki duvar arasına sıkışmış güvercin gibiyim.. Kanat çırpıyorum duvarlara doğru.. Çarpıp çarpıp geri düşüyorum yalnızlığım tam ortasına.. Kanatlarım kanıyor.. Kırmızı kanım süzülüyor kapı eşiğinden.. Yan komşum-dişçi- hayrola diyor, "bu ne kan?" susuyorum ben.. Hayallerim bana susmayı öğretti.. Diyemiyorum o kan benim.. Diyemiyorum ki "O" gittiğinden beri ben yalnızım ve her gece aynı kandan akıyor benden.. Hayattta asla gülememiş garip kuşlar gibiyim.. Sendeliyorum gözlerden kayıp gidiyorum.. Devamlı küçülüyorum.. Oysa yaşım hep ileriye dönük.. Durmadan ilerliyor.. Belki de yalnızlık korkum bu yüzdendir.. Kendimi edebiyatın sağlam ve anne şefkatliğindeki kollarına bırakıyorum.. Şiirle uçuyorum, hikayeyle iniyorum.. Ve günlükle yaşamın acılarını tarihe not düşüyorum.. Yalnızlık! Ah yalnızlık işte böyle bir şey.. Herkesiniz vardır ama hiçkiseniz yoktur! Kum çölündeki kumsunuz, yağmurlu havadaki yağmursunuz, gözlerden birlikte boşaldığınız yaşlardan biri de sizsiniz ama yine de yalnızsınız.. Serseri kurşun gibi rotanız belli değil.. Garip bir yaşam zamanında ölmeyecek kadar iyisiniz işte.. Ağzım dilim kurudu.. Hayır bu yalnızlıktan değil, oruçtan! Zira çok susadım.. Kalabalıklara da oruçluyum ben.. Konuşmaya da, yazmaya da.. Yalnız ölüme varım ben.. Hani hep unuttuğumuz, ama her defasında kendini bize acı şekillerle tanıtan o garip ve çoğu zaman umursamadığımız olgu var ya, hah işte o; ölüm!.. Bembeyaz kanlarım saçılıyor olmayan efsanenin olmayan son sayfasının olmayan yaprağının olmayan mısrasının ortasına.. Ölüyorum günden güne.. eriyorum.. tükeniyorum.. Ve sanırım artık dünyaya "elveda" demenin zamanı gelmiş.. elveda dünya.. el.. ve.. da...
Bir kitap!!
Oğuz Atay;
TUTUNAMAYANLAR
Kelime Oyunlarım!!
Güneşle akraba olunmaz.. Sadece öyle zanneder insan kendini.. Oysa güneş yakar!!!
OP
OP
hayal_12
Eyvallah kardeşim...
hayal_12' Alıntı:Bir işi de tam yapsan şaşırırdım be Recep.. O şiiri bile eksik almışsın..
Ve sen sevgili 'yarence' çok teşekkür ederim.. İlgin için.. Daha güzel şiirler de gelecektir inşallah.. Kendine cici bak...
K
Kristal
Teşekkürler...
P
Paradoks
...
OP
OP
hayal_12
OP
OP
hayal_12
'Kristal' ve 'WANTED' ben teşekkür ederim sizlere.. Bu arada sevgili 'aliCann' neden üzgünsün??
Bir ben!!
Yarım kalmış bir çay bardağının dibindeki ıslak kağıt kalmış şimdi ellerimde.. Bardak boş, hayat acımasız, aşklar sürgünde, sevgi zayıflık sanılıyor.. Ah! Ne garip bir yaşam zamanındayız biz böyle, Allahaşkına!.. Bastırılmış duygular, bastırılmışlığın verdiği kanlı ekmekle yoldaş olmuş.. Duygu ve ekmek yoldaş.. Meramımı bir değil bin dilde anlatmak isterdim.. Lakin ben dil ustası değil, söz ustasıyım.. Dil ustası olsaydım sevgi barışı Türkçe, Kürtçe, Zazaca, Azerice, Pomakça, Lazca, İngilizce, Ermenice, Rumca, Fransızca ve edebiyatın dili olan Rusça'yla anlatmak isterdim.. Oysa ben dil ustası değilim.. Ben benim.. Ve beni ben olduğum için sevecek birilerini arıyorum.. İçimdeki ben yüzünden beni utandırmayacak birileri.. Bir dost kahvesi burası ve ben dostlara bildiğim üç dilde selamlarımı yolluyorum;
Türkçe: "Dostlar, ben sizleri çok seviyorum.."
Kürtçe: "Hevalno, ez jı we pır hezdıkım.."
Zazaca: "Hevalino, ez jı we pır hezkena.."
Bir kitap!!
Dostoyevski:
Anna Karenina
Kelime oyunlarım!!
Yarın yine "burdayım" demek için, tam burda buluşmak istediğim dostlar, dudaklarınızda sakladığınız sözcükleri salın gecelere doğru.. Ben bulurum onları.. Çünkü ben söz ve sözcük avcısıyım!!!
Bir ben!!
Yarım kalmış bir çay bardağının dibindeki ıslak kağıt kalmış şimdi ellerimde.. Bardak boş, hayat acımasız, aşklar sürgünde, sevgi zayıflık sanılıyor.. Ah! Ne garip bir yaşam zamanındayız biz böyle, Allahaşkına!.. Bastırılmış duygular, bastırılmışlığın verdiği kanlı ekmekle yoldaş olmuş.. Duygu ve ekmek yoldaş.. Meramımı bir değil bin dilde anlatmak isterdim.. Lakin ben dil ustası değil, söz ustasıyım.. Dil ustası olsaydım sevgi barışı Türkçe, Kürtçe, Zazaca, Azerice, Pomakça, Lazca, İngilizce, Ermenice, Rumca, Fransızca ve edebiyatın dili olan Rusça'yla anlatmak isterdim.. Oysa ben dil ustası değilim.. Ben benim.. Ve beni ben olduğum için sevecek birilerini arıyorum.. İçimdeki ben yüzünden beni utandırmayacak birileri.. Bir dost kahvesi burası ve ben dostlara bildiğim üç dilde selamlarımı yolluyorum;
Türkçe: "Dostlar, ben sizleri çok seviyorum.."
Kürtçe: "Hevalno, ez jı we pır hezdıkım.."
Zazaca: "Hevalino, ez jı we pır hezkena.."
Bir kitap!!
Dostoyevski:
Anna Karenina
Kelime oyunlarım!!
Yarın yine "burdayım" demek için, tam burda buluşmak istediğim dostlar, dudaklarınızda sakladığınız sözcükleri salın gecelere doğru.. Ben bulurum onları.. Çünkü ben söz ve sözcük avcısıyım!!!
