Günün Haberleri & Aktüalite

  • Konbuyu başlatan nil_92
  • Başlangıç tarihi

Konu hakkında bilgilendirme

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Serbest Kürsü kategorisinde nil_92 tarafından oluşturulan Günün Haberleri & Aktüalite başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 120,214 kez görüntülenmiş, 494 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Serbest Kürsü
Konu Başlığı Günün Haberleri & Aktüalite
Konbuyu başlatan nil_92
Başlangıç tarihi
Cevaplar
Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan nil_92
N

nil_92

Kullanıcı
26 Haz 2008
En iyi cevaplar
0
0
hepimize geçmiş olsun ortak :) allah beterinden korusun
 
N

nil_92

Kullanıcı
26 Haz 2008
En iyi cevaplar
0
0
04 Ekim 2010 Pazartesi

112 Acil, arayandan adres sormayacak


Sağlık Bakanlığı, 112 acil sağlık hizmetlerinde hayati bir proje geliştirdi. Pilot olarak Ankara İl Sağlık Müdürlüğü'nde uygulanmaya başlayan sistem ile ekipler, yardım bekleyen vatandaştan adres tarifi almayacak.

Sabit hatlardan gelen çağrıların adresi anında 112 Komuta Kontrol Merkezi'ne düşecek. Cep telefonu operatörlerinde de arayan kişinin koordinatları görülecek.

İstanbul Bostancı Sahil Yolu'nda bisikletten düşen matematik profesörü Salih Necdet Malikoğlu (61) başını beton zemine çarparak ağır yaralandı. Çevredeki vatandaşlar olayı hemen 112 Hızır Acil Servis'e bildirdi. Ancak ambulans olay yerine 45 dakika sonra gelebildi. Gecikmeli olarak hastaneye kaldırılan profesör tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Sağlık Bakanlığı, ilk incelemede, 112 ekiplerinin verilen adresi bulmada ve bu noktaya ulaşmada gecikme yaşadığının tespit edildiğini bildirdi.

Bakanlık, 3 Eylül 2010'da yaşanan bu üzücü olay ve benzerlerinin bir daha yaşanmaması için acil sağlık hizmetleri için 'devrim' niteliğinde bir projeye imza attı. İlk Ankara İl Sağlık Müdürlüğü'nde pilot olarak uygulanan projeyle, 112 Acil çağrı ekipleri artık vatandaştan adres sormadan olay yerine gidebilecek. Sabit hatlardan yapılan tüm aramalar anında 112 Komuta Kontrol Merkezi'nde görülecek ve aranan yerin adresi ekrana yansıyacak. Cep telefonu operatörlerinde de arayan kişinin bulunduğu yerin koordinatları görülecek.

Ankara Sağlık Müdürü Uzman Dr. Mustafa Aksoy, yaklaşık bir hafta önce başlayan sistem sayesinde vatandaşa daha kısa sürede ulaşılabileceğine dikkat çekerek, "Çoğu zaman 112'yi arayan vatandaşlarımız panik halinde olduğu için adres tarif etmekte zorluk çekiyor. Bu sistem sayesinde 112 Komuta Kontrol Merkezi'ndeki görevlilerimiz kendilerine ulaşan çağrıların adreslerini anında görebilecek." dedi. Aksoy, sabit telefonlardan gelen acil çağrının adres biçiminde görüldüğünü, GSM aramalarında ise coğrafi koordinat bilgilerinin elde edildiğini anlatarak, şöyle devam etti: "Acil müdahaleye ihtiyaç duyan vatandaşlara ulaşma hızımız daha üst seviyeye çıktı. 112'yi arayabilmiş ancak adres bilgisini iletebilecek sağlık durumuna sahip olmayan veya özürlü vatandaşlarımıza acil sağlık hizmetlerinin ulaştırılmasında yaşanan sıkıntıların büyük oranda azalacağını öngörüyoruz." Sistemin gereksiz aramaların da önüne geçeceğini belirten Aksoy, "112 Komuta Kontrol Merkezi'mize günde 30 bine yakın çağrı geliyor. Bunlar arasında gereksiz aramalar ile çalışanlarımızı rahatsız eden durumlara çokça rastlıyorduk. Sistem sayesinde artık, gereksiz aramaların da önüne geçilmiş olacak ve çalışanlarımız meşgul edilmeyecek." diye konuştu.

Pilot olarak Ankara'da uygulamaya geçen projeyle 112'ye sabit telefon hatlarından gelen çağrılar ve konum bilgileri, komuta kontrol merkezinde anında görülüyor. Turkcell'den 112'ye yapılan aramalar da koordinat şeklinde 1 kilometrelik alanı gösterebiliyor. Avea ve Vodafone'un sisteme ilerleyen günlerde dahil olması bekleniyor
 
N

nil_92

Kullanıcı
26 Haz 2008
En iyi cevaplar
0
0
04 Ekim 2010 Pazartesi

Depremle ilgili büyük iddia


İTÜ Maden Fakültesi Jeofizik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Ercan, yapılan çalışmaların son aşamaya geldiğini ve deprem olmadan 3- 5 gün önce 4.5'den yüksek bir depremin haber verilebileceğini söyledi.


Ülkeler Deprem Kestirme Ağı (GNFE) Türkiye Başkanı ve İTÜ Maden Fakültesi Jeofizik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Ercan, son yapılan bilimsel araştırmalara göre, depremden 3 ile 5 gün önce depremin patlayacağı ocakta, aşırı bir gerginlik birikmesi sonucu, "gerginlik dalgaları ya da gravitational waves" diye anılan, deprem ölçerlerin duyamadığı, büyük dalga boylu, küçük genlikli dalgaların oluştuğunu ilk kez belirlediklerini ve bu dalgaları deprem olmadan 3 ile 5 gün önceden ölçerek 4,5’den büyük depremlerin geliyor olduğunu söyleyebileceklerini bildirdi.

Ercan, yaptığı yazılı açıklamada, yıllardır depremlerin önceden bilinmesi üzerine tüm ülkelerde jeofizik mühendislerince yoğun olarak çalışmalar yapıldığını ve sonuca da çok yaklaşıldığını belirterek, şu bilgilere yer verdi: "GNFE olarak son yaptığımız bilimsel araştırmalara göre, depremden 3 ile 5 gün önce depremin patlayacağı ocakta, aşırı bir gerginlik birikmesi sonucu, ’gerginlik dalgaları ya da gravitational waves’ diye anılan, deprem ölçerlerin duyamadığı, büyük dalga boylu, küçük genlikli dalgaların oluştuğunu ilk kez belirledik. Bu dalgaları deprem olmadan 3 ile 5 gün önceden ölçerek, 4,5’den büyük depremin geliyor olduğunu söyleyebileceğiz. ’Atropatena’ diye anılan deprem kestirme düzeneğini depremler sıklıkla hareketlilik gösterdiği Endonezya ile Pakistan’a yerleştirdik. Deneme ölçümlerinde yüzde 95 başarıya ulaştık. Aygıtın İstanbul için olanını bu ay içinde İstanbul’daki laboratuvarımızda üretmeye başlayacağız. Aygıtlardan birini İstanbul, diğerlerini Trabzon, Antalya ve Mardin’e koymayı düşünüyoruz. Bu konuda, 17 Nisan 2011’de Çanakkale Üniversitesinde çok geniş katılımlı uluslararası bir toplantı düzenliyoruz. Bu toplantıda depremleri önceden bilme üzerine tüm ulusların bu konuda uzman bilimcileri bir araya gelecek. Toplantıda tüm araştırmalar enine boyuna konuşulacak."

"ENERJİ BOŞALTIMI İÇİN 20 - 30 BİN DEPREME İHTİYAÇ VAR"

İstanbul Üniversitesi'nde "İstanbul'un Afetlerden Zarar Görebilirliği Sempozyumu" düzenlendi. Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü (KRDAE) Müdürü Prof. Dr. Mustafa Erdik, sempozyum sırasında gazetecilerin sorularını yanıtladı

"4.4 KÜÇÜK BİR DEPREM"

Erdik, dün saat 20.49 'da Marmara Denizi'nde meydana gelen 4.4 büyüklüğünde depremle ilgili soruya, "Dün akşam olan deprem Marmara'da bizim beklediğimiz normal depremlerden biri. Bu tip depremler neredeyse 2-3 ayda bir olan depremlerdir" yanıtını verdi

Bu tip depremlerin heryıl 2-3 kere olabileceğini belirten Erdik, "4.4 küçük bir deprem. Bir depremin öncü yada artçı olması sadece arkasından deprem gelirse düşünülen birşeydir. Hiçkimse çıkıp 'bu öncü depremdir' diyemez" diye konuştu.

"BİNALAR İYİ OLSAYDI ÇOK DAHA KUVVETLİ HİSSEDİLİRDİ"

"Dün yaşanan deprem beklenen İstanbul depremi için enerji boşaltımına neden oldu mu?" şeklindeki soruya da Erdik, "4'lük depremlerin 7 şiddetinde enerji boşaltması için 20-30 bin deprem gerekir" yanıtını verdi.

Erdik, "4.4 şiddetindeki bir depremin bu kadar yoğun hissedilmesini binalardaki zayıflığa mı bağlamak gerekir?" şeklindeki soruya da, "Binalar iyi olsaydı çok daha kuvvetli hissedilirdi. Binaların kötü olmasıyla alakası yok" diye yanıt verdi.

"KIRILMASI DÜŞÜNÜLEN YERİN ÜZERİNDE OLDU"

Aynı sempozyumda konuşan İstanbul Üniversitesi Öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Oğuz Gündoğdu ise "Dün yaşanan deprem büyük bir deprem değil" dedi. "Deprem kırılması düşünülen yerin üzerinde oldu" diyen Gündoğdu, son bir ayda 10 ayrı küçük deprem olduğun hatırlatarak bu depremin öncü olup olmadığını ifade etmenin yanlış olacağını belirtti. Dünkü depremin Anadolu yakasında daha fazla hissedilmesini depremin doğu- batı yönünde enerji boşalmasıyla açıklayan Gündoğdu, 4.4'lük depremin 20 bin tane olması halinde 7'lik bir depreme denk geleceğini ifade etti. Dünkü küçük depremde bile iletişim kanallarının kullanılamadığını hatırlatan Gündoğdu, bu konuda çalışma yapmanın hayati olduğunu söyledi.

"TERS KÖŞEYE YATABİLİRİZ"

Gündoğdu, bir gazetecinin "Herkes İstanbul'a odaklanmışken Kuzey Anadolu fay hattının daha doğuda büyük bir deprem yaratma ihtimali nedir" şeklindeki sorusuna ise "Bunu daha çok düşünüyorum. Bu fay sabıkalı bir fay, ne yapacağı belli olmaz. 7 büyüklüğünde bir deprem bekliyoruz. Ters köşeye yatabiliriz, çok daha pahalıya ödeyebiliriz" yanıtını verdi

Gündoğdu, Kuzey Anadolu fay hattı üzerinde bulunan 7 barajın bulunduğu ifade ederek hazırlıklı olunması gerektiğini kaydetti
 
crt

crt

Kullanıcı
11 Eyl 2009
En iyi cevaplar
0
38
İstanbul
nil_92' Alıntı:

Ülkeler Deprem Kestirme Ağı (GNFE) Türkiye Başkanı ve İTÜ Maden Fakültesi Jeofizik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Ercan, son yapılan bilimsel araştırmalara göre, depremden 3 ile 5 gün önce depremin patlayacağı ocakta, aşırı bir gerginlik birikmesi sonucu, "gerginlik dalgaları ya da gravitational waves" diye anılan, deprem ölçerlerin duyamadığı, büyük dalga boylu, küçük genlikli dalgaların oluştuğunu ilk kez belirlediklerini ve bu dalgaları deprem olmadan 3 ile 5 gün önceden ölçerek 4,5’den büyük depremlerin geliyor olduğunu söyleyebileceklerini bildirdi
Umut verici bir haber..Umarız daha başarılı veriler elde edilir..
Enazından beton yığınlarının arasında ezilerk değil bari ecelimizle ölelim..
Off ya ne can sıkıcı acayip bir dünya..!
 
N

nil_92

Kullanıcı
26 Haz 2008
En iyi cevaplar
0
0
ortak kasma bu kadar kendini dünya öle alış artık :)
geldiysek elbet gitcez bir gün yetr ki ecelimizle olsun bu gidiş dimi ortak  dua edelim biz sadece ;)
 
N

nil_92

Kullanıcı
26 Haz 2008
En iyi cevaplar
0
0
05 Ekim 2010 Salı

Bin yılın soğuğu kapıda!


Hava tahmin uzmanları, bu yazın rekor sıcaklıklarının ardından, Avrupa'da son bin yılın en sert kışının kapıda olduğunu düşünüyor.

Rus internet medyası RT'nin haberine göre, Polonyalı bilim adamları Meksika Körfezi'nden Atlas Okyanusu'nun kuzeyine dek uzanan sıcak su akıntısı Gulf Stream'in hızının son birkaç yılda yarı yarıya azaldığını belirterek, bu nedenle akıntının Kuzey Kutup rüzgarlarının soğuğuyla başedemeyeceğini ve Avrupa kıtasının soğuk bir kışla karşı karşıya kalacağı tahmininde bulundu.

Bilim adamları, Gulf Stream akıntısının tamamen durması halinde Avrupa'da yeni bir Buz Çağı'nın başlayacağını öngörüyor.

Rusya'nın Fobos hava durumu merkezinden önde gelen uzman Vadim Zavodçenkov da gelecek ayın hava tahmininin yüzde 70 doğru yapılabildiğini belirterek, soğuk kış senaryosunun doğru olabileceğini söyledi.

Kasım ayının hava tahminini daha kesin yapabildiklerini belirten Rus uzman, meteorologların uzun dönemli hava tahminlerinde kullandıkları istatistik modellerinin, geçen yazın rekor sıcaklıklarını tahminde pek işe yaramadığını da sözlerine ekledi.(
 
N

nil_92

Kullanıcı
26 Haz 2008
En iyi cevaplar
0
0
05 Ekim 2010 Salı
"1 milyar aç insan" kampanyası


Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü'nün (FAO) yıllık istatistiksel tahminlerine göre, dünya üzerinde bir milyar insanın, çeşitli sebeplerden dolayı kronik açlık yaşadığı bildirildi.

Aktif bir yaşam sürmeyi engelleyecek ve daha önce görülmemiş biçimde yetersiz beslenmeyle karşı karşıya olan insanlığın altıda birinin bu durumuna dikkati çekmek için başlatılan ''1 Milyar Aç İnsan'' kampanyasının sürdüğü belirtildi.

FAO Orta Asya Alt Bölge Koordinatoru ve Turkiye Temsilcisi Mustapha M. Sinaceur, yaptığı yazılı açıklamada, dünyadaki aç insanların oranını yarıya düşürmek, Birleşmiş Milletler'in 21. yüzyıl için belirlediği ''Bin Yıl Kalkınma Hedefleri''nin en başında olduğunu vurguladı.
Dünyadaki açlığı azaltmaya şu anki hızla devam edilmesi durumunda, açlığı 2015 yılına kadar yarıya indirmeyi amaçlayan ''Bin Yıl Kalkınma Hedefi''ne ulaşılmasının mümkün olmayacağını belirten Sinaceur, şöyle devam etti:

''(1 Milyar Aç İnsan) kampanyasının amacı, dünyada halen 1 milyar insanın açlıkla karşı karşıya olmasına insanların dikkatini çekmek ve bu duruma karşı harekete geçmelerini sağlamaktır. İnternet ortamında büyük bir imza kampanyası ile hükümetlere, açlığın yok edilmesini en önemli gündem maddesi haline getirmeleri uyarısında bulunmayı hedefliyoruz. İmza kampanyamız, başta hükümetler ve politikacılar olmak üzere, gıda güvenliği konusunda küresel bazda tüm ilgili tarafları hedef almaktadır. Dünya çapında toplanan imzalar, hükümetlerin ve uluslararası toplulukların dikkatlerini, açlığın yok edilmesinin en kritik sorunumuz olduğuna çekmek için kullanılacaktır.''

Dünya çapında pek çok şehirde, ''1 Milyar Aç İnsan'' kampanyasına destek amaçlı etkinlikler düzenlendiğini dile getiren Sinaceur, etkinliklere, sanat, spor ve siyaset dünyasından uluslararası önde gelen kişiler ve sivil toplum kuruluşlarının geniş çaplı destek verdiğini bildirdi.

FAO Genel Direktörü Jacques Diouf'un, ''Dünya üzerinde aç insanların olması kabul edilemeyecek kadar korkunç, öfkelenmemizi gerektiren bir durumdur'' sözünü hatırlatan Sinaceur, şunları kaydetti:

''Siz de bu durumun kabul edilemeyeceğini düşünüyorsanız, (www.1billionhungry.org) adresinde imzanızı atarak harekete geçmeniz mümkün. Destek, savunma ve işbirliği gıda güvenliği için esastır. Tüm sivil toplum örgütleri kendi içinde ve ilgili olacağını düşündükleri kurumlarla imza kampanyamızı paylaşırsa minnettar olacağım. İnanıyorum ki, bu destek, kampanyamızın hedeflerinin gerçekleşmesi için kritik bir katkı sağlayacaktır. Desteğinizin ve katkınızın, '1 Milyar Aç İnsan' girişimi için çok değerli olduğunu bir kere daha belirtmek isterim.
 
crt

crt

Kullanıcı
11 Eyl 2009
En iyi cevaplar
0
38
İstanbul
nil_92' Alıntı:
ortak kasma bu kadar kendini dünya öle alış artık :)
geldiysek elbet gitcez bir gün yetr ki ecelimizle olsun bu gidiş dimi ortak  dua edelim biz sadece ;)
Ortak:) Hayır ve şerrin Tanrı'dan geldiğini biliyorum gerektiğinde tabiki dua edeceğiz..
Ama herşeyide kadere bırakmak olmaz ki:)
Doğa olaylarının bilimsel olarak araştırılması ve önlemler alınması gerekiyor..
Hele de "İstanbul'da "deprem..!"
 
crt

crt

Kullanıcı
11 Eyl 2009
En iyi cevaplar
0
38
İstanbul
nil_92' Alıntı:
Bin yılın soğuğu kapıda!
Bu sabah haberlerde izledim ve "eyvahh!!" dedim..Sonra aman boşver crt bukadar çok üşüyen sadece sen değilsinya elbette bulunur bir çaresi dedim ve şimdiden dualara başladım:)
"Ne olur Tanrı'm bizden yardımlarını esirgeme doğal gaza zam gelmesin"..
 
crt

crt

Kullanıcı
11 Eyl 2009
En iyi cevaplar
0
38
İstanbul
bjkerim' Alıntı:
Abla gerçekten boşver crt mi dedin :D  :)
Kerim:) neden şaşırdın? 
Olur olmadık şeye  isyan etmeyi pek doğru bulmuyorum. Tarz değiştirdim hane:)
Rabbim neylerse güzel eylermiş..

Ha bu arada
Kış erken bastıracağa benziyor bu hafta sonu yurdun bazı bölgelerine (Kütahya,Bolu,Bilecik,Karabük Kastamonu) karla karışık yağmur geliyormuş..


 
B

bjkerim

Kullanıcı
8 Kas 2008
En iyi cevaplar
0
0
Samsun
Yok ablacım onu demedim ben. Hani ismin değil de crt mi dedin diye sordum ben :)
 
crt

crt

Kullanıcı
11 Eyl 2009
En iyi cevaplar
0
38
İstanbul
Kerim:)
Crt rumuzuyla  öyle özleştimki gerçek ismimi çoğu zaman unutuyorum desem abartmış olmam hane:)
Öyle çok soru sordunki şimdi de sıra bende:)
Dersler ne alemde ..Başladın mı programlı çalışıyormusun bakim?
 
B

bjkerim

Kullanıcı
8 Kas 2008
En iyi cevaplar
0
0
Samsun
Başladım yavaştan. Ama daha tam bi düzene koyamadım.. Sindire sindire çalışıom :p :)
 
N

nil_92

Kullanıcı
26 Haz 2008
En iyi cevaplar
0
0
crt' Alıntı:
nil_92' Alıntı:
Bin yılın soğuğu kapıda!
Bu sabah haberlerde izledim ve "eyvahh!!" dedim..Sonra aman boşver crt bukadar çok üşüyen sadece sen değilsinya elbette bulunur bir çaresi dedim ve şimdiden dualara başladım:)
"Ne olur Tanrı'm bizden yardımlarını esirgeme doğal gaza zam gelmesin"..
amin zam gelmez inşallah da mutlaka gelir be abla :)
 
N

nil_92

Kullanıcı
26 Haz 2008
En iyi cevaplar
0
0
06 Ekim 2010 Çarşamba

Türkiye'nin ilk Seyyar hastanesi hizmete giriyor!


Savunma Sanayii Müsteşarlığı (SSM) ve Gama Holding işbirliği, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin hizmetine sunulacak Seyyar Cerrahi Hastanesi ve Mobil İlk Yardım İstasyonu’nu hayata geçirdi.

Savunma Sanayii Müsteşarlığı ve Gama Holding işbirliği ile Türkiye’de ilk defa hayata geçirilen “Seyyar Cerrahi Hastanesi ve Mobil İlk Yardım İstasyonu” ile deprem, sel gibi doğal afetler ve olağanüstü durumlarda acil müdahaleler gerçekleştirilecek.

Seyyar Cerrahi Hastanesi (SCH); savaş ve barışta, olağanüstü durumlarda; acil, ilk yardım, kanama durdurucu, hayat, uzuv ve organ kurtarıcı ileri cerrahi müdahalelerin gerçekleştirildiği, hasta ve yaralıların yoğun bakım ünitesi içerisinde izlenerek tahliye hazırlıklarının yapıldığı mobil bir hastane olarak hizmet verecek. Hastanenin acil servis bölümü en fazla 3 saatte fonksiyonel hale gelerek hizmete giriyor.

Hastanenin içinde faaliyet gösterecek olan Mobil İlk Yardım İstasyonu (MİYİ) ise; hasta ve yaralılar için triajın yapıldığı, hafif yaralıların gerekli tedavilerinin yapılarak cephe hattına gönderildiği, ağır yaralılar için hayat kurtarıcı acil ilk yardım, ileri yaşam desteği ve kanama durdurucu cerrahinin yapıldığı ve hastaların süratle hastanelere sevk edildiği ve bu amaçla tahliye hazırlıklarının yapıldığı ilk yardım merkezi olarak hizmet verecek. İlk Yardım İstasyonunun acil servis bölümü ise en çok 2 saatte fonksiyonel hale geliyor.

Sistemin yapısı Alüminyum, Özel Alaşım Çelik ve Çelik konteyner ile Şişme Tip Çadırlardan oluşuyor. Sistemi oluşturan tüm unsurlar ise taktik tekerlekli araçlarla hizmet yerlerine taşınıyor.

Proje kapsamında tedarik edilecek tüm konteynerler, çadırlar, araçlar, tıbbi cihazlar, haberleşme cihazları, mobilyalar, elektrik ve mekanik tesisat malzemeleri için GAMA Planlama, Sistem tasarımı, Tedarik, Montaj, Entegrasyon, Kurulum, test ve işletmeye alma, Eğitim faaliyetleri gerçekleştirdi.

Projede yer alan  birçok kalemin imalatı Türkiye’de olup detay mühendislik çalışmalarının önemli bir bölümü, entegrasyon işlemlerinin ise tamamı Türkiye’de gerçekleşti.

Gama Holding ve Savunma Sanayi Müsteşarlığı işbirliği ile hayat bulan bu proje, olağanüstü durumlarda üstün teknoloji ve hızlı müdahaleyle hastalara ve yaralılara umut ışığı olacak.
 
crt

crt

Kullanıcı
11 Eyl 2009
En iyi cevaplar
0
38
İstanbul

Nobel Edebiyat Ödülü Perulu yazara
2010 yılı Nobel Edebiyat Ödülü, Perulu yazar Mario Vargas Llosa'ya verildi.


Stockholm- İsveç Kraliyet Bilimler Akademisi, 74 yaşındaki yazarın "iktidar yapılarının haritasını çıkarması ile bireysel direniş, isyan ve yenilginin etkili tasvirini yapması" nedeniyle ödüle layık görüldüğünü belirtti.

Nobel ödülünü kazananlar, ödüllerini 10 Aralık'ta Stockholm'de düzenlenecek törenle alacaklar.

Llosa, para ödülü olarak ayrıca 1,5 milyon dolar alacak. İspanyolca konuşan dünyanın en beğenilen yazarlarından biri olan Llosa, "Yeşil Ev" (The Green House) ve "Katedralde Sohbet"in de (Conversation in the Cathedral) aralarında bulunduğu 30'dan fazla roman, oyun ve deneme yazdı.

1995 yılında İspanyolca konuşan dünyanın en seçkin edebiyat nişanı olan Cervantes nişanı ile ödüllendirilen Llosa, uluslararası alanda ise "The Time of The Hero" (Kahramanın zamanı) romanıyla tanındı.

Llosa, 1982 yılında ödülü alan Kolombiyalı yazar Gabriel Garcia Marquez'den bu yana, Nobel Edebiyat Ödülünü kazanan ilk Güney Amerikalı yazar oldu.

1993 yılında İspanya vatandaşı olan Llosa, 1990'da girdiği Peru devlet başkanlığı seçimlerini, Japon asıllı Alberto Fujimori'ye karşı kaybetmişti.

Yazarın
"Yeşil Ev",
"Elebaşılar",
"Kent ve Köpekler",
"Palomino Molero'yu Kim Öldürdü",
"Mayta'nın Öyküsü",
"Üveyanneye Övgü",
"Julia Teyze",
"And Dağlarında Terör",
"Don Rigoberto'nun Not Defterleri",
"Teke Şenliği",
"Cennet Başka Yerde" ve "Masalcı" adlı kitapları Türkçeye çevrildi.


 
crt

crt

Kullanıcı
11 Eyl 2009
En iyi cevaplar
0
38
İstanbul
2006 Nobel Edebiyat Ödülü'nü kazanan Orhan Pamuk'ta ülkemize buruk bir sevinç yaşatmıştı..!
 Acaba  bu büyük ödül yazdıklardan dolayı mı yoksa söylemlerinden dolayı mı verildi  tartışılır..
Her ne kadar ülkeyi soykırımcılıkla suçlasa bile bizler bu değerli (popülist)yazarla  yine de gurur duyduk:)
 
N

nil_92

Kullanıcı
26 Haz 2008
En iyi cevaplar
0
0
07 Ekim 2010 Perşembe

Yaz saati uygulaması sona eriyor


Yaz saati uygulamasıyla her yıl "orta ölçekli" bir hidroelektrik santralinin yıllık üretimi kadar tasarruf sağlanıyor. İleri saat uygulamasıyla işe erken başlamak ve çıkmak, aydınlatma, ısıtma, soğutma açısından önem taşıyor.


Yaz saati uygulaması sona eriyor. 31 Ekim Pazar günü (Cumartesi gününü, Pazar gününe bağlayan gece) saat 04.00’de saatler 1 saat geri alınacak.

Yaz saati uygulamasına 28 Mart 2010 tarihinde geçilirken, saatler 03.00’te bir saat ileri alınmıştı. Gün ışığından daha fazla yararlanmak amacıyla yapılan uygulamaya ilişkin Bakanlar Kurulu kararı da 19 Mart tarihli Resmi Gazete’de yayımlanmıştı.

Buna göre yaz saati, bir başka deyişle ’ileri saat’ uygulaması, 28 Mart Pazar günü saat 03.00’te saatlerin bir saat ileri alınmasıyla başlarken, 31 Ekim Pazar günü saat 04.00’te saatlerin 1 saat geri alınmasıyla sona erecek.

Yaz saati uygulamasıyla, akşam saatlerinde en yüksek değerine ulaşan enerji talebinin (puant gücü) azaltılması hedefleniyor. Geçmiş yıllara bakıldığında yaz saati uygulaması, Avrupa Birliği (AB) ülkeleriyle birlikte Mart ayının son pazar günü başlayıp, Ekim ayının son pazar günü bitiyor.

Yaz saati uygulamasıyla her yıl "orta ölçekli" bir hidroelektrik santralinin yıllık üretimi kadar tasarruf sağlanıyor. İleri saat uygulamasıyla işe erken başlamak ve çıkmak, aydınlatma, ısıtma, soğutma açısından önem taşıyor.

Enerji Bakanlığı hesaplarına göre, yaz saati uygulamasıyla yıllık 600-700 milyon kilovat saat (kWh) tasarruf sağlanıyor
 
N

nil_92

Kullanıcı
26 Haz 2008
En iyi cevaplar
0
0
08 Ekim 2010 Cuma

Kolay üşüyorsanız tehlikeli!



Sürekli yorgun ve halsiz misiniz, yoksa kolay mı üşüyorsunuz? Çarpıntı ve nefes darlığınız da mı var? Aman dikkat!


Demir eksikliği ülkemizde sık rastlanan bir sağlık sorun. Yaklaşık her 100 kişiden 40’ında bu soruna rastlanıyor.  Demir eksikliğine bağlı olarak kansızlık gelişiyor. Kansızlık ise pek çok yeni soruna zemin hazırlıyor.


Kadınlarda demirin vücuttan kaybolmasına yol açan en önemli nedenler arasında adet kanamaları, sık doğumlar, demirden fakir beslenmek, aşırı çay-kahve tüketmek, uzun süren ishaller, kronik enfeksiyonlar, barsak parazitleri, reflü,  özefajit gibi mide hastalıkları yer alıyor.


Demir eksikliği bebek ve çocuklarda görülürse, büyüme-gelişmede geriliklere, hastalıklara yakalanma sıklığında artışa, algılama ve öğrenme geriliklerine ve okulda başarının düşmesine yol açıyor. Çocuklarda yanlış beslenme, besinlerle ihtiyaç olan demirin yeterince alınmaması, erken dönemde inek sütüne başlama ve çok fazla inek sütü alımı nedeniyle kansızlık artıyor.


Demir eksikliği 6 sağlık sorununa yol açıyor


International Hospital Beslenme ve Diyet Uzmanı Dilem İrkin, yetişkinlerde demir eksikliğine bağlı kansızlığın başlıca 6 sağlık sorununa yol açtığını belirterek bunları söyle sıralıyor:


• Sürekli yorgunluk ve halsizlik hali uzun vadede depresyon
• Kolay üşüme
• Çarpıntı ve nefes darlığı
• Sık hastalanma
• Baş dönmesi
• Saç dökülmesi ve tırnak kırılmaları


Kansızlığın temelleri ise bebeklikte atılıyor. Çocuklukta ve genç kızlık dönemindeki yanlış beslenme tarzı da sorunu ağırlaştırıyor. Özellikle gelişme çağlarında genç kızlar tarafından yapılan düşük kalorili ve tek tip diyetler demir eksikliğinin görülmesine neden oluyor. Üstelik bu tip beslenme, sadece anemi görülmesine değil, yanlış ve yetersiz beslenmeye bağlı birçok sağlık sorununu da beraberinde getiriyor.


Bu sorunlardan bazıları şöyle sıralanabilir:


• Yetersiz enerji alımına bağlı olarak büyüme gelişme gerilikleri
• Boy uzunluğunun yeterli olmaması
• Yağ alımında yetersizliklere bağlı gecikmiş geç adet dönemi
• Adet dönemindeki  düzensizlikler
• Demir eksikliğine bağlı çabuk yorulma
• Baş dönmesi
• Çarpıntı
• Ciltte solukluk
• Saç dökülmesi
• Tırnak kırılmaları


Kalsiyum içeren gıdalar da demiri kaçırıyor


Demir eksikliğinin görülme nedenleri arasında yetersiz demir alımının yanında, yetersiz emilimi de önemli. Bazen demir alımı yeterli olsa bile emilimde sorun varsa demir eksikliği gelişebiliyor. Bu emilim bozukluğunun altında metabolik sistemdeki bozukluklar yer alabileceği gibi, beslenme tarzındaki yanlışlar da neden olabiliyor.


Gıdalarla vücuda demir alınırken beraberinde C vitamini alınması emilimi artırırken, kalsiyum içeren gıdaların çok tüketilmesi demirin emilimini azaltıyor. Çay kahve tüketimi de demir eksikliğine neden olabiliyor.


Adet kanamaları aşırıysa doktora gidilmeli


Aneminin kadınlarda daha sık görülmesinin nedenlerinden biri de aylık kanamalar. Bir kadın ortalama 5 gün süren bir adet döneminde yaklaşık 30 ml kan kaybedebiliyor. Bu da 20-50 mg bir demir kaybına neden oluyor.


Bu dönemin uzun ve yoğun geçmesini engellemek ve tedavi etmek amacıyla mutlaka bir kadın doğum uzmanından destek alınması gerekiyor. Emilimde bozukluklar, aylık adet kanamalarında çok fazla kan kaybı, sık doğumlar ve iki doğum arasındaki dönemler kansızlığın yetersiz demir alımı dışındaki nedenlerinden birkaçı.


Doktora sormadan demir ilacı almayın


Uzmanlar, demir eksikliği tedavisinde ilk amacın anemiye neden olan sorunun tedavi edilmesi olduğuna dikkati çekiyor. Bunun için de yetersiz demir içeren besinlerin tüketimi yerine, demir içeriğinden zengin besinler alınmasını sağlayacak bir beslenme programının hazırlanması gerekiyor. Ayrıca mide ya da bağırsaktan kaynaklı bir emilim bozukluğu varsa bunun tedavi edilmesi, aylık adet kanamalarından kaynaklanıyorsa bu dönemlerin düzenlenmesi büyük önem taşıyor.


Kansızlık tedavisinde demir içeren ilaçların kullanımı mutlaka doktor önerisiyle yapılmalı, düzenli olarak kullanılmalı ve bunun yanında demirden zengin bir beslenme programı uygulanmalı. Demir eksikliği düzeyinin saptananak, eksiklik belirlenmesi halinde ilaç ve diyet tedavisisi planlanarak, kan düzeyleri takip edilmeli.


Sık görülmese de demirin eksikliği gibi fazlalığı da sorun yaratabiliyor. Depolanma özelliği olduğu için gereksinimden fazla demir alımı demir fazlalığına neden olabiliyor. Demir fazlalığı sonucu halsizlik, bulantı, kalp çalışmasında sorunlar görülüyor. En sık etkilenen organlar ise karaciğer, dalak, kalp ve pankreas oluyor. Ayrıca deride kızıllık ve kahverengilik görülüyor.
 
Üst