Günün Haberleri & Aktüalite

  • Konbuyu başlatan nil_92
  • Başlangıç tarihi

Konu hakkında bilgilendirme

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Serbest Kürsü kategorisinde nil_92 tarafından oluşturulan Günün Haberleri & Aktüalite başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 120,214 kez görüntülenmiş, 494 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Serbest Kürsü
Konu Başlığı Günün Haberleri & Aktüalite
Konbuyu başlatan nil_92
Başlangıç tarihi
Cevaplar
Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan nil_92
crt

crt

Kullanıcı
11 Eyl 2009
En iyi cevaplar
0
38
İstanbul

**************


nil_92' Alıntı:
Peru'da kuduz yarasa dehşeti sürüyor      
Ortak ya:) Bugün bencilliğim üzerimde
Aman boşvermişim  Peru'dan bize nek:)
Duacıyım yetmez mi?
yüce Tanrı yardımyardım etsin..
 
N

nil_92

Kullanıcı
26 Haz 2008
En iyi cevaplar
0
0
ortak öyle bencilliğe can kurban valla
duacısın ya yeter :)
allah yarım etsin
 
N

nil_92

Kullanıcı
26 Haz 2008
En iyi cevaplar
0
0
25 Eylül 2010 Cumartesi

Aptallığa çare olabilecek gen bulundu!


Bilim adamları, fareler üzerinde yaptıkları testlerde, belirli bir genin etkisiz hale getirilmesi halinde bu hayvanların zekalarının ve hafızalarının güçlendiğini gözlemledi. Araştırmanın insanlar üzerindeki etkisi araştırılıyor.

İtalyan Corriere della Sera gazetesinde çıkan habere göre, ABD'deki Emory Üniversitesinden bir grup bilim adamı, bilimsel ismi RGS14 olan gene, The Simpsons ailesinin tembel ve aptal ama bir o kadar da sevimli kahramanı Homer Simpson'ın adını verdi.

İnsanlarda da bulunan ve 10 yıl önce keşfedilen RGS14 geninin etkisiz hale getirildiği durumlarda farelerin, daha önce karşılaştıkları nesneleri hatırladıklarını ve labirentlerde normal farelere göre daha iyi yön bulabildiklerini gözlemleyen bilim adamları, bunun insanlarda da aynı sonucu verip vermeyeceğini ise henüz bilmiyor.

Farelerin, onları daha aptal kılan bir gene sahip olmalarının nedenini araştıran bilim adamları, henüz resmin tamamını göremedikleri kanısında.

Araştırma ekibinin başındaki John Hepler, RGS14'ün başka önemli fonksiyonlarının olup olmadığını henüz bilmediklerini belirterek, farelerin biyolojisiyle insanlarınkinin benzerlik göstermesine rağmen, testin sonuçlarının aynı sonucu vermeyebileceğine dikkati çekti.

Bilim adamları şimdi "Homer Simpson" geninin etkisiz hale getirilmesinin aptallığa ve Alzheimer gibi hastalıklara çare olup olmayacağının araştırıyor
 
crt

crt

Kullanıcı
11 Eyl 2009
En iyi cevaplar
0
38
İstanbul
nil_92' Alıntı:

Aptallığa çare olabilecek gen bulundu!
Yazıyı okuduğumda Aziz Nesin'in "Türk halkının yüzde 60 ı aptaldır"sözünü anımsadımda..İçim acıdı..
Kendimce üzerime alındığım bir nokta olacakki bu söz çok ağrıma gittmiştiya ..!
Baksanıza oysa her derdin bir çaresi varmış hane:)Tanrı dermansız dert vermesin :)
 
B

bjkerim

Kullanıcı
8 Kas 2008
En iyi cevaplar
0
0
Samsun
crt' Alıntı:
nil_92' Alıntı:

Aptallığa çare olabilecek gen bulundu!
Yazıyı okuduğumda Aziz Nesin'in "Türk halkının yüzde 60 ı aptaldır"sözünü anımsadımda..İçim acıdı..
Kendimce üzerime alındığım bir nokta olacakki bu söz çok ağrıma gittmiştiya ..!
Baksanıza oysa her derdin bir çaresi varmış hane:)Tanrı dermansız dert vermesin :)
Atatürk de: '' [bTürk Milleti Zekidir][/b] Demişti :)
 
crt

crt

Kullanıcı
11 Eyl 2009
En iyi cevaplar
0
38
İstanbul
Mustafa Kemal Atatürk halkına daima çok güvenenen ve değer veren büyük bir liderdi..
Ahh birde buna layık olabilseydik ama nerde .?
Vahlarki bize topyekün uyur gezer olduk.
 
N

nil_92

Kullanıcı
26 Haz 2008
En iyi cevaplar
0
0
derdi veren allahım dermanı da veriyor yani ortak :)
keşke layık olabilseydik ama nerde?
 
N

nil_92

Kullanıcı
26 Haz 2008
En iyi cevaplar
0
0
26 Eylül 2010 Pazar

Artık "Öğrenci Holmes" zamanı

Para kazanmak isteyen üniversite öğrencilerinin yeni kapısı part-time özel dedektiflik

Üniversite öğrencilerinin harçlıklarını çıkarmak için part-time çalıştıkları işlere özel dedektiflik de eklendi.

Taraf gazetesinin haberine göre, Özel Dedektifler Derneği (ÖDD) Başkanı İsmail Yetimoğlu "Öğrenciler bu iş karşılığında günlük 50-100 TL ücret alıyor. Sokaklarda takip ya da gözlem yapıyorlar" dedi.

Aynı zamanda dedektiflik şirketi Mavi Ay'ın da sahibi olan Yetimoğlu bu mesleğe en çok talebin emekli polis ve askerlerle, daha önce MİT'te çalışmış kişilerden geldiğini söyledi. Yetimoğlu "Eğitim verdikten sonra, uygun adaylarla çalışmaya başlıyoruz. Altı kişilik araştırma ekipleri kuruyoruz, deneyimli elemanlar ekiplerin koordinasyonuyla, üniversite öğrencileri ise sokaktaki koşturmaca ve gözlem işiyle görevlendiriliyor" şeklinde konuştu. Geçen yıl Kadıköy Halk Eğitim Merkezi'nde eğitim verdiklerini söyleyen Yetimoğlu "Bu yıl Kocaeli Üniversitesi'nde Özel Güvenlik Bölümü'nde dedektiflik dersleri başlayacak. Dersin notlarını biz hazırlayacağız. Ayrıca Romanya ve Türkiye'deki üniversitelerin bu alanda ortak çalışmasını sağlamaya çalışacağız" dedi.

SEVGİLİLERLE BAŞA ÇIKAMAYIZ
Şirket olarak yılda yaklaşık 100 dosyaya baktıklarını belirten Yetimoğlu, mahkemeye taşınmamış ve ahlaki olmayan hiçbir dosyaya bakmadıklarının altını çizdi. Yetimoğlu kendilerine gelip "Sevgilimden, eşimden şüpheleniyorum. Takip et" diyenlerin de bulunduğunu ancak bunların kabul edilmesi durumunda işin altından kalkamayacaklarını söyledi. Yetimoğlu "Örneğin 2009'da dosyalarımızın sadece yüzde 20'si aile mahkemesine taşınmış konularda karı-koca takibi, yüzde 60'ı ticari dosyalar" dedi.

Türkiye'de 20'nin üzerinde dedektiflik şirketi bulunuyor. Bunlardan 10 tanesi Özel Dedektifler Derneği'ne bağlı olarak faaliyet gösteriyor. Yetimoğlu'na göre sektörün en büyük sıkıntısı henüz bir yasalarının olmaması, dedektiflerin mesleklerini yasal bir zemine oturtarak daha kolay yapmalarını sağlayacak yasa 2007'den beri Meclis'te bekliyor.

GELECEK YIL İSTANBUL'DA TOPLANACAKLAR
İstanbul gelecek yıl dünyanın dört bir yanından gelecek olan dedektiflere ev sahipliği yapacak. İsmail Yetimoğlu "Uluslararası Özel Dedektifler Dernekleri Federasyonu'nun (İKD) genel kurulu 2011 Eylül'ünde İstanbul'da yapılacak. Toplantıya 200 dedektif katılacak. Mesleğin geleceği tartışılacak, sektör için yol haritası çizilecek" dedi. Yetimoğlu'nun verdiği bilgilere göre Viyana merkezli İKD 22 ülkeden dedektifleri çatısı altında birleştiren dünyadaki en büyük organizasyon.
 
crt

crt

Kullanıcı
11 Eyl 2009
En iyi cevaplar
0
38
İstanbul
nil_92' Alıntı:
Taraf gazetesinin haberine göre, Özel Dedektifler Derneği (ÖDD) Başkanı İsmail Yetimoğlu "Öğrenciler bu iş karşılığında günlük 50-100 TL ücret alıyor. Sokaklarda takip ya da gözlem yapıyorlar" dedi.
Haberi Taraf Gaztesi verdiğine göre vardır elbet yine bir bildiği..!
Dinleniyor muyuz endişesiyle yaşarken..
Desenize şimdi de acaba takip ediliyormuyuz paronayası başlayacak?:)

Ortak ya sen beni kesin panik atak yapacaksın:)
 
N

nil_92

Kullanıcı
26 Haz 2008
En iyi cevaplar
0
0
yok ortak korkma iyi haber bak işte ne güzel gençlere iş :)
 
N

nil_92

Kullanıcı
26 Haz 2008
En iyi cevaplar
0
0
 
28 Eylül 2010 Salı
Kısa Boylu Kalmanın Sebebi


Prof. Dr. Kenan Haspolat, büyüme hormon fonksiyonunu engelleyen sebepleri açıkladı.

Prof. Dr. Kenan Haspolat, sevgi yoksunluğunun büyüme hormon fonksiyonunu engellediğini söyledi.

Bunun tedavisinin ise öncelikle sevgi ve psikolojik ortamın düzeltilmesi olduğunu belirtti.

Gerginliğin eksik olmadığı, anne-baba sevgisinin ve ilgisinin tam tezahür etmediği evlerde büyüyen çocukları bekleyen tehlikelerden biri de boy kısalığıdır. Prof. Dr. Kenan Haspolat, sevgi yoksunluğunun büyüme hormon fonksiyonunu engellediğini söyledi. Bunun tedavisinin ise öncelikle sevgi ve psikolojik ortamın düzeltilmesi olduğunu belirtti.

Ebeveynler arasındaki problemler çocuğun sağlığını olumsuz etkiliyor. Eşlerin sürekli tartıştığı aile ortamındaki çocuklarda tıp dilinde 'sevgi yoksunluğu sendromu' ya da 'psikososyal cücelik' denilen boy kısalığı ortaya çıkıyor. Yapılan araştırmalar, bu hastalığın giderek arttığını ortaya koyarken, çocuğun büyümesini etkileyen bu sendroma karşı eşlerin daha dikkatli olması gerekiyor.

Dicle Üniversitesi Çocuk Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Kenan Haspolat, çocuklar için en önemli büyüme hormonunun sevgi olduğunu belirtiyor. Haspolat, "Çocuk ne kadar iyi beslenirse beslensin, anne ve babası sürekli tartışıyorsa ya da boşanma aşamasındaysa, çocuğun büyümesi yavaşlıyor. Uyuyamıyor ya da yemeği reddetmeye başlıyor. Çocuğun fiziksel gelişiminde aksaklıklar meydana geliyor. Bu durum, sevgi yoksunluğunun sadece bir sonucudur." diyor. Sevgi göstermemenin büyüme hormon fonksiyonunu engellediğini anlatan Haspolat, sevgi fazlalığının ise nötr olduğunu ve boyun uzamasını sağlamayacağını kaydediyor.

Haspolat'ın verdiği bilgiye göre; büyüme hastalığı olan psikososyal kısa boy 2-15 yaş arasındaki çocuklarda görülüyor. Hastalığın en önemli belirtileri, boy ve kilo alımında yaşanan duraksama. Bunda şiddet, kötü muamele, sevgi yoksunluğu önemli rol oynuyor. Bu çocuklar, bu hormonlara cevap vermiyor. Çocuklarda yeterli beslenme olmasına rağmen büyüme gerçekleşmiyor, sindirim sistemi problemleri de dikkat çekiyor. Bu olayların sonucu olarak stres hormonları olan epinefrin ve norepinefrin artış gösteriyor. Bunun tedavisi ise öncelikle sevgi ve psikolojik ortamın düzeltilmesinden geçiyor.

Özellikle eşlerin evdeki kavgalarının çocuklarda büyüme hormonunun az salgılanmasına yol açtığını dile getiren Haspolat, "Sağlıklı büyümek için çocuğun psikososyal ortamı son derece önemli. Psikososyal yoksunluk veya psikososyal boy kısalığı diye adlandırabileceğimiz bu durum, anne-babadan uzak yaşayan veya ebeveynlerinde psikolojik rahatsızlık olan çocuklarda görülüyor." diye konuştu. Ayrıca evde sık sık kavga ediliyorsa, çocuk anne-babadan sevgi göremiyorsa, bu da büyüme hormonunu etkiliyor. Bu durumun merkezi sinir sistemi ve hipofiz bezi etkileşimi ile ilgili olduğunu ve bu çocuklarda büyüme hormonunun yetersiz salgılandığının bilimsel olarak ortaya konulduğunu dile getiren Haspolat, "Çocuklar şefkat görebildikleri bir ortama yerleştiklerinde veya stres ortadan kalktığında hem büyümenin hızlandığı hem de büyüme hormonu salgısının düzeldiği tespit ediliyor." şeklinde konuştu.

Hastalık tip ve belirtileri

Tip 1: Süt çocukluğunda görülür

Huysuz, huzursuz, uyku düzeni bozuk, sürekli ağlama eğilimi, boy uzama ve kilo alımında sorun vardır. Aile, çocuğun fiziki ve psikolojik ihtiyaçlarını fark etmez. Hormonal sorun yoktur. Görünüşte aile çocukla ilgilidir. Anne aktivite, olarak dağınıktır. Ebeveyn sorumluluğu ve iletişimi eksiktir. Yeterli kalori ve ilgi gösterildiğinde boy ve kilo artımı olur.

Tip 2: Üç yaş ve sonrasında görülür

Aile içi sorun vardır. Ebeveynler çocuğa ilgisizdir. Çocuklarda depresyon vardır, çekingen, saldırgan olabilirler. Çok yeme ve içme, davranış bozukluğu olabilir. Büyüme hormonu yetersizdir. Ebeveyn çocuğa ilgisiz, hatta dışlamış olabilir. Ailede alkol, uyuşturucu kullanımı olabilir. Ortamdan uzaklaştırılınca hem hormonların salgılanması hem de boy uzaması normalleşir.

Tip 3: Üç yaş ve sonrasında görülür

Aile içi stres vardır ancak ebeveynler çocukları dışlamaz. Ebeveynlerde suçluluk duygusu vardır. Büyüme hormon salgısı bozulmamıştır. Aileye psikososyal destek vermek yararlı olabilir
 
N

nil_92

Kullanıcı
26 Haz 2008
En iyi cevaplar
0
0
01 Ekim 2010 Cuma

Unutulmadı!

Usta oyuncu, ölümünün 10. yıl dönümünde Altın Portakal'da anılacak.
Bu yıl 9-14 Ekim tarihleri arasında 47’ncisi düzenlenecek Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali, ölümünün 10. yılında yapacağı etkinlikler ve film gösterimleriyle Kemal Sunal’ı anmaya hazırlanıyor.

Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin desteğiyle Antalya Kültür Sanat Vakfı’nın organize edeceği 47. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali, ölümünün 10. yılında özel gece, film gösterimleri ve 'Kemal Sunal Film Afişleri Sergisi' ile usta oyuncuyu anacak.

KAPICILAR KRALI YENİDEN

Kemal Sunal anısına organize edilecek geceye, Sunal’ın ailesi ve rol arkadaşlarının katılması bekleniyor. Gecede ayrıca yönetmenliğini Zeki Ökten’in yaptığı başrollerini Kemal Sunal, Bilge Zobu, Şevket Altuğ ve Güler Ökten’in paylaştıkları 'Kapıcılar Kralı' filmi de gösterilecek.

Festival dahilinde sergilerde de büyük oyuncu anılacak. Sanat hayatına 82 film sığdırarak kırılması zor bir rekora da imza atan Kemal Sunal’ın film afişlerinin ve kostümlerinin yer aldığı sergi açılacak. Agah Özgüç’ın yılların birikimiyle oluşturduğu sergi aynı zamanda Yeşilçam’ın tarihsel kesitini de yansıtacak
 
N

nil_92

Kullanıcı
26 Haz 2008
En iyi cevaplar
0
0
 
02 Ekim 2010 Cumartesi

Ambulansa yol açmak için fermuar projesi

85 kişiye bir ombulansın düştüğü İstanbul'da 112 Ambulans Servisi, acil durum barındıran araçlara, yol verme metodu ''Fermuar Projesi''ni hayata geçirmeye hazırlanıyor.

Proje için öncelikle, acil durum içeren araçlara, orta şeritte yer açmayı tarif eden ''fermuar projesi'' için ilkokuldan başlayan bir eğitim süreci öngörülüyor.

İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü İl Ambulans Servisi Başhekimi Dr. Metin Arslan, AA muhabirine ''fermuar projesi'' ve İstanbul 112 İl Ambulans Servisi'nin yıllar içindeki gelişim süreci hakkında bilgi verdi. Ambulans, itfaiye ve bir olaya müdahaleye yetişmeye çalışan polis araçları gibi acil durum barındıran araçların trafikte olay yerine ulaşmakta ciddi sıkıntılarla karşılaştığını anlatan Arslan, bu konunun çözümü için Batı'da da başarıyla uygulanan ''fermuar projesi''ni hayata geçirmeyi planladıklarını bildirdi.

Arslan, trafikteki araçların yolun iki yanına doğru açılarak orta şeritte yol açmasını öngören fermuar projesinin hayata geçirilmesi için öncelikle ilkokulları kapsayan bir eğitim süreci başlatılacağını belirtti. Arslan, Emniyet Genel Müdürlüğü, Karayolları Genel Müdürlüğü ve trafik dersi envanterini tamamlamış eğitim kurumları ile ortak bir çalışma yapıp, ilkokuldan başlayan eğitim sürecinde bu projeyi uygulayacaklarını anlattı.

-ASILSIZ İHBARLAR-

Arslan, servisin, İstanbul'da günde ortalama 80 bin ihbar aldığını ifade etti. Ancak bu ihbarların büyük bölümünün asılsız olduğunu belirten Dr. Arslan, bu nedenle ambulans servisinin en büyük sorununun, doğru olmayan ihbarlar olduğunu söyledi.

Asılsız aramaların birçoğunu meraklı çocukların yaptığını dile getiren Dr. Arslan, diğer kısmını ise dalga geçmek için arayan vatandaşların gerçekleştirdiğini bildirdi.

Yalancı ihbarlarla ilgili istatistik yaptırdıklarını kaydeden Dr. Arslan, gün içerisinde yaklaşık 2 bin aramanın sadece çocuklar tarafından yapıldığını belirlediklerini söyledi. Arslan, ''Çocuklar genellikle orası '112 mi?' diye sorup kapatıyorlar'' dedi.

Bunun dışında eğlenmek için, dalga geçmek için gelen çok sayıda arama olduğunu anlatan Başhekim Dr. Metin Arslan, şunları kaydetti:

''Kişilerin kendi egolarını tatmin etmek için yaptığı bu aramalar belki de zor durumda olan vatandaşlarımıza hizmetin gitmesini engelliyor. Şu ana kadar bununla ilgili bir yaptırım gelmedi. Geçtiğimiz dönemlerde bu konuyla ilgili dosyalar toplayıp suç duyurusunda bulunduk. Ama alabildiğimiz bir sonuç yok. Bununla ilgili bir sınırlama da yapamıyoruz. Gerçekten bu sınırlama sonucunda herhangi bir vatandaşımız arayıp bize ulaşamazsa, bunun da çok büyük bir vicdani ve adli sorumluluğu var. Biz vatandaşlarımızı arama konularında duyarlı olmaya davet ediyor gereksiz yere arama yapmamalarını rica ediyoruz.''

-YAKIN TAKİP-

İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü İl Ambulans Servisi Başhekimi Dr. Arslan, en büyük sorunlarından birinin de görev başındaki acil durum barındıran araçlara yol verilmemesi olduğunu bildirdi.

Bazı sürücülerin, görev başındaki ambulansı takip ederek, gidecekleri yere daha hızlı ulaşacaklarını sandıklarını anlatan Dr. Arslan, ancak bunun, herhangi bir frenleme durumunda daha büyük kazalara neden olduğunu ifade etti. Başhekim Arslan, ''Yakınında ambulans olan sürücüleri ve ambulansa yol verip arkasından ambulansı takip eden sürücüleri uyarıyorum. Ambulanslar hızlı hareket eden araçlardır ve öncelikli amaçları yaralının hayati şartlarının korunması olduğu için zaman zaman sivil sürücüler için geçerli olan trafik kurallarını uygulayamayabilir. O anda hareket halindeki ambulansı yakından takip eden sürücü büyük bir kazaya neden olabilir. Dolayısıyla, yakın takip, yaralıların hayatına mal olabilir. Kurtarılacak bir yaralıyı bu sebeplerden dolayı kurtaramadığımız zamanlar yaşayabiliyoruz. Sürücüler bu konuda daha duyarlı olmalıdır'' dedi.

-112 İHBAR İSTATİSTİĞİ VE TEKNİK EKİP-

Ülke çapındaki 112'ler ile gerek teknik gerekse pratik yardım konusunda diyalog halinde olduklarını söyleyen Dr. Arslan, İstanbul'un ihbar istatistiğinin her geçen gün arttığını ifade etti.

İstanbul'da gün içerisinde 80 bin ihbar aldıklarını belirten Başhekim Arslan, bugünkü 112 Acil Servis'in teknik ekibi ve ambulans sisteminde kullanılan ekipmanları şöyle anlattı:

''İstanbul 112 Ambulans Servisi, son 7-8 yıldır büyük bir aşama kaydetti. 7-8 yıl önce yılda 50 bin vakaya çıkış yapılırken, şimdi yılda 300 bin vakaya çıkış yapılmaktadır. Bundan 7-8 yıl önce ise günlük 150 vakaya çıkış yapılırken, şimdi günlük çıkış vakası bin civarındadır. Bunun yanında 7-8 yıl önce ambulans sayımız 20 adetken şimdilerde ambulans sayımız 222 adet ve tam donanımlıdır. Kara ambulanslarının yanında 10 adet yeni doğan yoğun bakım ambulansımız vardır. İstanbul'un iki yakasında akut durumda hemen çıkışı sağlayabilmek için hava ambulanslarımız mevcuttur. Bu yıl kurmuş olduğumuz 5 tane motorize acil çıkış ekibimiz de ambulans ekibinin içinde yer almaktadır. Motorize ekip özellikle trafiğin ve trafik kazalarının yoğun olduğu noktalarda hizmet vermektedir.''

-85 BİN KİŞİYE 1 AMBULANS-

İstanbul'un kriz ve birinci dereceden deprem bölgesi olduğunu ifade eden Arslan, bu nedenle ambulans ihtiyacının önemine dikkat çekti. Dr. Arslan, şöyle devam etti:

''Gelişmiş ülkelerde 50 bin kişiye bir ambulans düşmektedir. İstanbul'daki tabloya baktığımız zaman 85 bin kişiye bir 112 ambulansı düşmektedir. Bizim hedefimiz 2012 yılına kadar 50 bin kişiye bir ambulans düşecek gibi planlama yapmaktır. Bugün, İstanbul'da 2 bin 500 civarında vaka ambulanslarla hastaneye götürülmektedir. Ama bizim götürdüğümüz vaka sayısı günde bindir. Ulaşamadığımız hastalar, özel ambulans veya kendi imkanıyla hastanelere ulaşmaktadır. Teknik ekip ve ekipmanı tam olarak sağladığımızda 112 Ambulans Servisi olarak geri kalan bin 500 kişilik açığı kapayacaktır. O nedenle diyoruz ki hastanın hayatıyla oynayacak yanlış bir müdahale yapmamak için 112 ambulanslarını bekleyiniz'' diye konuştu.

-İHBARLARDA TRAFİK KAZALARI BİRİNCİ SIRADA-

Bu yıl, İstanbul 112 İl Ambulans Servisine yapılan ihbarların sıralamaya konduğunda, en çok aramanın trafik kazaları nedeniyle gerçekleştiğine dikkati çeken Dr. Arslan, yaz aylarındaki aramaların ise güneş çarpması, şoklar ve bayılmalar sebebiyle geldiğini belirtti.

Yılın 10 aylık döneminde daha çok kalp hastalıkları konusundaki aramaların sıklıkla gerçekleştiğini ifade eden Arslan, ''Sıcak çarpmaları, şoklar ve bayılma ihbarlarının yanında düşme ve yaralanma gibi sebeplerden de arandığımız oluyor. Günlük ortalama 80 trafik kazası vakası nedeniyle ambulans çıkışımız olmaktadır. Bu da ayda 2 bin 400 civarında kaza nedeniyle çıkışı göstermektedir. Son zamanlarda daha çok trafik kazaları aranma sebeplerimizin başında gelmektedir'' dedi
 
N

nil_92

Kullanıcı
26 Haz 2008
En iyi cevaplar
0
0
03 Ekim 2010 Pazar

Lise 1'lere müjde! Servis ve yemek bedava


Milli Eğitim Bakanlığı, 9. sınıflar için taşımalı ortaöğretim programını başlattı. Özellikle kız çocuklarının öncelikli olacağı uygulamada, ortaöğretime erişimde sorunlar yaşayan 9. sınıf öğrencilerinin, ikamet ettikleri yerleşimbirimlerinden alınarak ilgili okullara; ders bitiminde de okullardan alınarak yerleşimbirimlerine götürülmesi ve öğrencilere öğle yemeği verilmesi planlanıyor.

GENELGE YAYINLANDI


Milli EğitimBakanı Nimet Çubukçu, 2010/60 sayılı bir genelge yayınladı. Çubukçu, söz konusu genelgede, 2010-2011 öğretimyılında 9. sınıflar için taşımalı ortaöğretimuygulamasının başlayacağını duyurdu. Taşıma planlamasında öncelikle kız çocuklarının okula erişimi, ailenin sosyal durumu ve ekonomik olması gibi hususlar dikkate alınacak. Taşınması ekonomik olmayan ve ulaşımşartları elverişsiz olan yerleşimbirimindeki öğrencilerin pansiyonlu ortaöğretim kurumlarına yerleştirilmeleri sağlanacak ve bu pansiyonlardaki boş kapasiteler doldurulacak. Pansiyona yerleştirilemeyenler taşıma kapsamına alınacak. Genelgeye göre, il / ilçe belediye sınırları içinde ve 5 km’den daha az mesafede taşıma yapılmayacak.
 
crt

crt

Kullanıcı
11 Eyl 2009
En iyi cevaplar
0
38
İstanbul
nil_92' Alıntı:
Ambulansa yol açmak için fermuar projesi
112 Ambulans Servisi, acil durum barındıran araçlara, yol verme metodu ''Fermuar Projesi''ni hayata geçirmeye hazırlanıyor. Proje için öncelikle, acil durum içeren araçlara, orta şeritte yer açmayı tarif eden ''fermuar projesi'' için ilkokuldan başlayan bir eğitim süreci öngörülüyor.
 
 
Ortak : )  ..  
Adını ilk defa duymuş olduğum bu proje (Fermuar Projesi.)halkında bilgilendirdiğin için teşekkürler..
 
N

nil_92

Kullanıcı
26 Haz 2008
En iyi cevaplar
0
0
rica ederim ortak görevimiz  ;)
 
crt

crt

Kullanıcı
11 Eyl 2009
En iyi cevaplar
0
38
İstanbul

Marmara'da deprem
03 Ekim 2010 Pazar, 20:58:16

Marmara Denizi'nde 4.4 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Saat 20.49'da, yerin 7.7 kilometre altında meydana gelen deprem İstanbul'da da hissedildi.

Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü'nden edinilen bilgiye göre, saat 20.49'da meydana gelen deprem Marmara Denizi'nde 40.8237 enleminde ve 28.1382 boylamında gerçekleşti.

Depremin ardından paniğe kapılan vatandaşlar evlerinden dışarı çıktılar. 1999 Marmara depreminde en fazla can kaybının yaşandığı yerlerden biri olan Avcılar'da deprem paniğe neden oldu. Deprem sırasında kısa süreli elektrik kesintisi yaşandı. Çocuklarını da alarak dışarı çıkan bazı vatandaşlar geceyi sokakta geçireceklerini söylediler.

Öte yandan Kandilli Rasathanesi, saat 18:21'de merkez üssü Akdeniz olan 5.0 büyüklüğünde bir deprem meydana geldiğini duyurdu
 
crt

crt

Kullanıcı
11 Eyl 2009
En iyi cevaplar
0
38
İstanbul
Beton yığınları arasında sıkışıp can vermek yada ölümü beklemek tarifi olanaksız korkunç bir duygu..
Şu an tedirgin olsamda bu doğa olayı karşısında fazla yapacak bi'şeyde yok..
Birinci derece deprem kuşağında yaşıyoruz ve depremle yaşamayı öğrenmek gereken tedbirleri almak ,sakin olmak gerek..
Ama beni derinden sarsan bir konu varki..
Çevremdeki bazı çok bilmiş zır cahillerin  (ki sayıları gün güne artıyor)
"İyi oldu..Bu insanalara öbür dünyayı hatırlatacak  iyi bir ders gerek" diye haddini bilmez konuşmaları karşısında çaresiz kalışıma  üzülüyor...
Cehaletin ve aymazlığın bu kadarına yazıklar olsun diyorum..!!
 
I

ibrahimgemlik

Kullanıcı
23 Ocak 2010
En iyi cevaplar
0
0
Bursa
Ne desek bos ve ne yazık ki banada yazıklar olsun evde hala kucuk bır canta bile hazır degıl
:(
 
crt

crt

Kullanıcı
11 Eyl 2009
En iyi cevaplar
0
38
İstanbul
İbrahim:)
Konuyu ne çarpıtıyorsun bakim..
İnsan Crt abla geçmiş olsun falan der..Biraz moral verir hane:)
Kavgamızın şehri ah İstanbul ahh. Herşeye ramen yine de burada yaşamayı çok seviyorum muhteşemsin ..
 
Üst