Aylak adam/Yusuf ATILGAN
"Dünyada hepimiz sallantılı, korkuluksuz bir köprüde yürür gibiyiz. Tutunacak bir şey olmadı mı insan yuvarlanır. Tramvaydaki tutamaklar gibi. Uzanır tutunurlar. Kim zenginliğine tutunur; kimi müdürlüğüne; kimi işine; sanatına. Çocuklarına tutunanlar vardır. Herkes kendi tutmağının en iyi, en yüksek olduğuna inanır. Gülünçlüğünü fark etmez. Kağızman köylerinden birinde bir çift öküzüne tutunan bir adam tanıdım. Öküzleri besiliydi , pırıl pırıldı. Herkesin, “- Veli ağanın öküzleri gibi öküz, yoktur, ” demesini isterdi. Daha gülünçleri de vardır. Ben, toplumdaki değerlerin ikiyüzlülüğünü, sahteliğini, gülünçlüğünü göreli beri, gülünç olmayan tek tutamağı arıyorum: Gerçek sevgiyi! Bir kadın. Birbirimize yeteceğimizi, benimle birlik düşünen, duyan, seven bir kadın!"
Kitabın isminden ve yukardaki parargaftan açıkca anlaşıldığı gibi aylak bir adam,her şeye karşı duran,başkalarına benzememek için kendi doğrularıyla bir dünya kuran,toplumla uyuşamayan,ataerkil topluma karşı duran ve bu dünyaya aşkını arayan adamın ironilerle dolu bir senelik yaşamının başkaldırılarla birlikte hüzünlü bir sonla biten öyküsü...
Yazarımız oluşturduğu karaktere "C" adını vermiştir.Karaktein iç sesini ve üçüncü göz olarak kendi dış sesi olur ve okuyucu oalrak bizim "C" yi izleme fırsatını verirken mekansal ve duygusal yalnızlığınada ortak eder...Aylak adam'ı esaslı bir roman olarak okuyucuyuda içeriden feteder..
"sustu. konusmak luzumsuzdu. Bundan sonra kimseye ondan bahsetmeyecekti. biliyordu anlamazlardi."