EN SON OKUDUĞUM KİTAP

  • Konbuyu başlatan kelebekcocuk
  • Başlangıç tarihi

Konu hakkında bilgilendirme

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde En Son Okuduğum Kitap kategorisinde kelebekcocuk tarafından oluşturulan EN SON OKUDUĞUM KİTAP başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 264,959 kez görüntülenmiş, 686 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı En Son Okuduğum Kitap
Konu Başlığı EN SON OKUDUĞUM KİTAP
Konbuyu başlatan kelebekcocuk
Başlangıç tarihi
Cevaplar
Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan prenses35
Ö

özlem1980

Kullanıcı
25 Nis 2008
En iyi cevaplar
0
0
Ankara
Oğuz Atay Tutunamıyanlar
Zekasıyla, insana dair çözümlemeleriyle çoğu yerde hayran bıraksada yine çoğu yerindede odaklanmakta zorluk çektiğim bir kitap. Ordan oraya gidiyor en ufak bir dikkat kaybında ne bu kim nerden buraya geldi şimdi oluyor insan.
Bazı yazarları okuyabilmek, kavrayabilmek için azda olsa onun birikim ve zeka seviyesine yaklaşmak lazım ki ne demek istediğini tam anlayalım. Bende Oğuz Atay okurken onu hissettim.
 
B

birtanem

Kullanıcı
30 Tem 2008
En iyi cevaplar
0
0
Kitaplar hakkında tamamen tapularımı yıkan bir kitap GÖÇEBE , yazarı Stephenie Meyer. Mutlaka okumanızı tavsiye ediyorum arkadaşlar.
 
F

Flamingo

Kullanıcı
31 Ağu 2008
En iyi cevaplar
0
0
İzmir
birtanem' Alıntı:
Kitaplar hakkında tamamen tapularımı yıkan bir kitap GÖÇEBE , yazarı Stephenie Meyer. Mutlaka okumanızı tavsiye ediyorum arkadaşlar.
Umm, Stephenie Meyer'in 5-6 kitabını okudum ama bunu hiç duymamıştım.

Tavsiyeni dikkate alacağım, merak ettim bu kitabı  ;)
 
S

su perisi

Kullanıcı
4 Ocak 2007
En iyi cevaplar
0
0
Okumak için elime almadığım sadece sayfalarını karıştırıken kendimi okur bulduğum,2 gün gibi kısa bir sürede keyifle okuduğum,yazarın  berrak anlatımı ve Ahsen’ul Kasas olarak bilinen bu meşhur kıssa, mecazi askin beni ilah-i aska nasil ulastirdigina şahit olun Yusuf ile Züleyha / Kalbin üzerinde titreyen hüzün/Nazan BEKİROĞLU kitabıyla..

Türk dilinin en güzel en şiirsel hali ile okumak,okurken mest olmak istiyorsanız bu kitabı mutlaka okuyun derim :)

 
B

birtanem

Kullanıcı
30 Tem 2008
En iyi cevaplar
0
0
Bundan birkaç ay önce birisi bana bir aşk kitabı okuyacağımı hatta içinde lordlar ve leydiler olacağını söyleseydi acayip gülerdim ama demek ki büyük konuşmamak lazım. ÇİRKİNİN AŞIĞI benim çok hoşuma gitti. Hayatın sıkıntılarından arınmak hayal alemine dalmak için muhteşem bir kitap. Arkadaşlar herkese tavsiye ederim yazarı Elizabeth Hoyt...
 
S

su perisi

Kullanıcı
4 Ocak 2007
En iyi cevaplar
0
0


Cemil MERİÇ/ Jurnal cilt 1


Büyük bir zevkle okurken bazı bölümlerinde zorlandığım buna rağmen okumaktan keyif alırken ders çıkarmaya çalıştığım,dogudan batıya, edebiyattan siyasete,bilimden felsefeye,sevgiden nefrete,duyarsızlıktan duyarlılığa dair bir çok konuda Ülkemizin çoğunluk kanayan yarasına parmak basan kişi,kurum,ve olaylara verdiği bir tepki ve serzeniştir Jurnal..

Jurnal adlı eser Cemil MERİÇ’in 29 yıllık kendini tanımaya,yargılamaya,gözlemleyip,evrenin her kımıltısını düşüncesini konu yapan ince yetenekli bir zekanın eylemini temsil ediyor..
Kendini terazinin bir ucuna korken yakınlarını,etrafındaki kişileri,dünyaya bakışını kucaklarken önyargılarının en acımasız ve korkusuz halini sentezleyerek sunmaktadır....Dünyayı kucaklama isteği Jurnalde kendini belli etmektedir..


Geçmişten geleceğe miras niteliginde olan,gençlikten yaşlılaga geçiş,hali vakti yerindeyken sefalet günlerine ve dünyadaki çarpıklığı gözler önüne sunmaya değil,gözüne sokan batan geminin ister mihrabına ister küpeşine uzanarak mantık silsilesinden bakmayı/baktırmayı net biçimde sunuyor okuyucusuna....

Gerçek bir yazar ve entellektüel okumak onun düşünce dünyasına dalmak isteyenlere tavsiyemdir,roman değildir hayatın kendisidir,kendine dönüşün yazıyla tespitidir :)

Ctr okuman şiddetle tavsiye edilir,içeriğinde senin ilgi alanından tut hayata ve dünyaya dair herşey mevcud:)

 
S

su perisi

Kullanıcı
4 Ocak 2007
En iyi cevaplar
0
0
Ömer Lütfi Mete/İtfaiye yakıyor

Ömer Lütfi Mete, İtfaiye Yanıyor’un devamı olan "İtfaiye Yakıyor"Devletin görünmeyen yüzünü, -Derin devlet-kirli işlerin nasıl yürütüldüğünü,şuçlular ve sicili bozukların devletin hem görünür hem de görünmeyen yüzünde nasıl kukla gibi kullanıldığını,Demokrasinin halkın kendi kendini idare ettiğini sanarken,işlerin öyle yürütülmediğini,bir kitleyi oluşturan bireylerin aynı şeye yönelip ayarlarıyla nasıl oynandığını ve bunun için medyanın-kitlesel iletişim araçları-en büyük etken ve silah olarak nasıl satın alınıp kullanıldığını-satın alınmayan sivrilen ülkenin düşünürlerini nasıl yok edildiğini,kolaylıkla çamur atılabileceğini, kara mizah şeklinde okuyucunun önüne sunuyorken "derin devlet"adıylada korkusuzca dalga geçiyor ……

 
A

aslı melis

Kullanıcı
18 Şub 2010
En iyi cevaplar
0
0
Ankara
dr. henry cloud sınırlar kıtabı.
hayatta olması gereken sınırlardan bahseden bır kısısel gelısım kıtabı.kendımden cok sey buldum dogru sandıgımız bır takım davranısların sevdıklerımız uzerındekı olumsuz etkılerınden bahsedıyor
 
B

blt.cemile

Kullanıcı
11 Ara 2008
En iyi cevaplar
0
0
Halit Ertuğrul'dan bir duygu seli daha...
Elinizdeki bu kitap sizi sizden geçirecek ve çok ibretli sahneler sunacakatır. Canan baştan sona, gözyaşları içinde anlatılan bir hayat öyküsüdür. Bu yüzden de gözyaşları içinde kaleme alınmıştır.
Bu kitabı okurken yanlızca hayatın esrarengiz dünyasına seyahat etmeyecek, aynı zamanda hayretler içinde kendinizden geçeceksiniz.
Her okuyucunun bu kitapta bir sahnesi, bir kesiti vardır.Bir anlamda herkesin hayatı bu kitapta ortak olarak ele alınmıştır. Bunun içinde bu kitapta Canan Hanımla birlikte, siz de yer alacaksınız.
Kitabı okuduğunuzda "Böylesi görülmemiştir, ben böyle bir olay duymamıştım!" diyeceksiniz. Kitabı bitirir bitirmez, kendinizi hesaba çekme, yanlış ve doğruları gözden geçirme ihtiyacı hissedeceksiniz. Unutmayın ki, bu kitap bittiğinde hayatınızda çok şeyler değişecek...


Okurken çoğu zaman gözyaşlarıma hakim olamadım.Gerçekten çok güzel bi kitap.
 
S

su perisi

Kullanıcı
4 Ocak 2007
En iyi cevaplar
0
0
Sabaattin ALİ /Kürt Mantolu Madonna


"(...)her şeyi içinde boğmaya mecbur olmak, diri diri mezara kapanmaktan başka nedir? Ah Maria, niçin seninle bir pencere kenarında oturup konuşamıyoruz? Niçin rüzgarlı sonbahar akşamlarında, sessizce yan yana yürüyerek ruhlarımızın konuştuğunu dinleyemiyoruz? Niçin yanımda değilsin?"(.)

Sabaattin ALİ’nin tavsiye üzerine okuduğum-iyiki tavsiye etmişsin- ikinci Kitabı-ilkinden çok daha etkili ve daha derin izler bıraktı…İfadeler o kadar samimi roman olmasına rağmen kurgusuyla yaşayan bir yanı olan,hayata dair insan ilişkiler üzerinde derin izler bırakan,beni derinden etkileyen bir aşk hikayesidir…

1943 yılında yazılması ve bu güne ulaşmasını sağlayan yayınevlerinin kitabın özüne sadık kalarak çok değişiklik yapmadan okuyucusuna özden uzaklaşmadan ve insan psikolojisini,kişilik tahlillerini  irdeleyip  en derine,en kuytu köşelerinde gezinirken, aşkın en güzel,en sıcak en samimi,en içten,en saf, hali,şimdiki zamanda bayalaşmış,basitleştirilmiş,kirletilmiş aşkın en yalın halini,en acı hisle tutkulu ama temiz,yaşama bağlayıcı ama ölüme yazgılı bütün hisleri içinde barındıran, okuyucuya hemen hemen her duyguyu insanın her döneminde yansıtmayı başararak okuyan herkeste iz bırakacak kadarda büyüleyici-büyük konuşmuyorum okursanız sizde benimle aynı şeyleri hissedeceksiniz-bir roman..

Okurken bitmesini hiç istemediğiniz kitaplar vardır,yada bitsede her cümlesi aklınızda geri dönüşler yaptırır,işte bu romanda öyle ve üzerinden kaç yıl geçerse geçsin öylede kalacaktır…

(Ne kadar çok "en" kullandığımın farkındayım ve daha çok yazsam bile az gelen bütün enleri taşıyacak kadarda edebi olan bir anlatım ve insanın dışarı yansıtamadığı iç zenginliğinin göz doyurucu zenginliğiyle birlikte anılacak,unutulmayacak,kuşaklardan kuşaklara aktarılacak,başı hiçlik,ortası mutluluk,sonu yoklukla biten bir roman..


 
F

Flamingo

Kullanıcı
31 Ağu 2008
En iyi cevaplar
0
0
İzmir
Canan Tan'ın bir kitabını okudum. Güzel sayılabilirdi...  ::)
 
H

hırslı.28

Kullanıcı
16 Tem 2009
En iyi cevaplar
0
0
BENDE ŞUAN HALA OKUYORUM ROBİN SHARMA'NIN SEN ÖLÜNCE KİM AĞLAR ÇOK GÜZEL BİR KİTAP SİZLEREDE TAVSİYE EDİYORUM ARKADAŞLAR
 
S

su perisi

Kullanıcı
4 Ocak 2007
En iyi cevaplar
0
0
Richard BACH/Hipnozcu


Son okuduğum ve bu bir dönem sonra bu ve benzeri kitapları okumayı sevmediğimi keşfettiğim,yazarın "Martı" tadında bir kitap ve insanın kafasına çiviyle çakılmış sözler bulacağını düşünerek başlayıp aksine "Secret" kitabının faklı bir yüzüyle yazılmış,zihnin duvarlarında kısılmış kalıplaşmış olgular ve kendimize bilerek yahut bilmeyerek yönelttiğimiz önermelerin hayatımıza nasıl etkileriyle boğuşup aklın gücü ile evrensel gücün birlikte ufkumuzu nasıl açacağımıza dair telkinlere doğru bir akışın ince çizgisini aktarmış yazar...

Önermeleri-pozitif önerme,negatif önerme- bildiğim ve uyguladığım için az sayfalı olsada genelinde sıkıldım...
Şunuda belirtmeden edemeyeceğim,bilerek yada bilmeyerek hayatımıza yön verdiğimiz düşüncelerimizin barındırdıkları ile hayata daha farklı bir pencereden bakmasını bilmeyenler için okuyabilecekleri,yön verebilecek sade ve düşüncelerin gücünü görmek adına okunmasını tavsiye edebilirim...


 
A

ASLIHAN1

Kullanıcı
29 Ocak 2009
En iyi cevaplar
0
0
İstanbul
Senai Demirci / Söz Yangını

Bir insanın,gıyabında onurunun korunduğu,
olmadığı yerde de saygı gördüğü,işitmediği
kapıların ardından da hatrının sayıldığını
nefslerimize hatırlatan bir kitap.
Senai Demirci'nin her zamanki gibi güzel ve ders verici
anlatımı ile.Severek ve yük yüklenerek okunacak bir kitap
İyi okumalar Arkadaşlar  ;)
 
S

su perisi

Kullanıcı
4 Ocak 2007
En iyi cevaplar
0
0
Sabaattin ALİ / İçimizdeki şeytan


Yazarın okuduğum ve her okuduğumda daha çok bağlandığım romanlarından 3. ve sonuncusu - başka romanı yok çünkü-
Hepsinden  ayrı bir tad aldığım-en çokta Kürk mantolu madonna da kendimi bulduğum- insan psikolojinini en derin ve karanlık yüzünü ortaya çıkaran romanıdır..

Toplumsal olayları ekonomik açıdan yenilmiş,yıpranmış kişilerin kendiyle şavaş halinde olması,kendini haklı çıkarmak için her hatadan sonra yüzeye çıkmaya çalışması,bunu hep içimizdeki şeytanın kulağımıza fısıldaması,'kötülük iyilikten her zaman daha dürüsttür. kötülüğün doğasıdır dürüstlük. kimse mahsuscuktan kötülük yapmaz. işte bu yüzden bütün günahlarımız masumdur.' diyerek körükleyip cazip göstermesi,ve içimizdeki şeytanın en adi işi yaptırırken utanmazlığın hoş görünmesinin yansımasını veznedarı tehtid edişinde görüyoruz, "Aferin evlat iyi etmissin! Sonra zamanini da iyi intihap ettin. Maalesef seni bos ceviremeyecegim. Mademki iki esnaf karsi karsiyayiz, acikca konusalim..
Dün gelsen metelik alamazdin, seni tekme ile kovardim. Yarin gelsen beni bulamayacaktin. Şeytan sana fisıldamis heralde... Mubarek olsun... Ben bu işe daha fazla dayanamayacagim... Bir nihayet vermek lazim...
Bu sabah kararimi verdim. Kasada epeyce para var, bir miktarini, daha dogrusu yuklenebidigim kadarini alip eve coluk cocugun nafakasi olarak birakacak, ondan sonra da basimi alip gidecektim. Şeytan nereye cagirirsa oraya. Bu dünyada başka türlü olmak neye yarar? Dünyayi bizim kayinbirader gibi adamlar istila etmis... Benim gibi bir acizin debelenmesi fayda verir mi? bes cocukla bir kariyi surundurmeye ne hakkim var... Sen simdi bu sözlerinle benim kararimi takviye ettin... Sana tesekkur borçluyum evlat... Bana dunyanin hakikaten suratina tükürülmeye bile degmez oldugunu ve bu dunyada suratina tükürülmeyecek bir tek, ama bir tek insan bile bulunmadigini saglam bir sekilde ispat ettin. Böyle biri olsa bu sen olurdun ve simdi buraya gelinceye kadar icimde bir Şüphe vardi. Şu kainatta belki bir de iyi taraf vardir, fakat gormek bize nasip olmuyor diyor ve seni düşünüyordum.
Bir daha tesekkür ederim. Beni boş hayallerle avunmaktan, yaptigima pisman olmaktan kurtardin. Ben de kendimi, adam tanir birsey zannederdim. Senin suratina bakinca melanet dolu ruhunu gorecegime yuregi carpan bir insan görüyordum. Nah, bunak kafa... Al su iki yuz elli lirayi, beni kimseye ihbar etme. Yarina kadar sukut hakki olarak veriyorum. Ondan sonra İsrafil'in borusunu al eflake ilan et... Vecibtaala polis olup gelse beni bulamayacak. Yalniz senden bir ricam var... namusuna guvenerek istemiyorum. Kendin icin de faydasi yoktur, belki zarari olur da ondan soyluyorum: paralari alip eve verdigimi agzindan kacirma... Nereden biliyorsun diye belki seni de isin icine karistirirlar... Merhametten degil, ihtiyaten sus... Şimdi arabani cek... Namussuz insan surati seyretmek istemiyorum. Kendim kendime yeterim... durma... DEFOL!..."


Bütün bu  duyguları yaşatırken ve yansıtırken su yüzüne  insanın  kendi içinde boğulmasıyla birlikte bütün edinimleri harmanlayarak cesurca yüreklere dokunmasının yansımalarını  insan ruhuna dokunuşları aklın en ucra karanlık köşelerinde gezinmesini yaşarken kendi yüreğinize dokunmaktan,açmaya korktuğunuz kapıların bir  an yüzyüze gelmekten korkarak bir yandanda kendi iç dünyamızı eleştirip sürekli bir  hesaplaşma halinde olarak buluyoruz İçimizdeki şeytanda..

Romanda içimin cız ettiği ve finalindeki Ömer'in Bedri ve Macide yi takip edip Macidenin onu görüp kendi yolunu bir türlü bulamayan Ömer gibi tutarsız davranmayıp emin ve kararlı ama yaralı her dokunduğunda da kanayacak olan yüreğini alıp götürdüğü iç dağlayıcı sahnesiydi  :'(

Yazarın uslubundan olsa gerek finali ile okuyucuyu şaşırtıp yarım kalmışlık hissi veren çıkışı..."Böyle bitmemeliydi" diyerek kapattığınız ve geri dönüşler yaptıran son sayfası ve hep aklınızın bir köşesinde kişilerle birlikte bir sorgulama içinde kalması..


 
S

su perisi

Kullanıcı
4 Ocak 2007
En iyi cevaplar
0
0
Paulo COELHO / Zahir


Yazarın okuduğum ikinci kitabı olmasına rağmen verilen mesaj aynı,iç sese kulak vermek,sevgiyi özgür bırakmak,mutluluk geride değil ilerde ve anı yakalayarak ona koşmak:)
Küçük İskenderin dediği gibi;insan, gününü geri vitese takarsa yanlışlıkla hatıralarını ezebilir...
küçük bir ekleme,yanlışlıkla ezdiği hatıralarını tamir edebilmeyi öğretir ZAHİR...

Yazar bu kitabında aile ilişkilerine ayna tutmuş...İkili ilişkiler konusunda BEN değil BİZ olmayı ve bunu yaparken sevginin akışını durdurmayıp yüreklerle bir atışına ve yapılan hataların izdüşümünde tamiratını aktarır cümlelerinde..
Ayrıca farklı çoğrafyadan farklı kişilikleri aktarırken tenlerin farklı olmasına rağmen gözyaşlarının renğinin aynı olduğu misal sevginin,aşkın beklentinin heryerde aynı olduğu ve karşılıklı ilişkilerde enerji gibi sevgiyi özgür bırakmayı öğretir ve  ekler;Güneşin,denizlerin,rüzgarın,sevginin enerjisinden yararlanmayı öğrendiği gün,ateşin keşfedildiği gün kadar önemli olacak...
 
H

hayalhane

Fedailerin Kalesi Alamut / Wladimir Bartol


Hasan İbni Sabbah'ın Alamut Kalesi'nin,cennet bahçelerinin
ve fedaîlerinin  tarihi romanı

''Hristiyanların zaman ölçüsü ile 1092 yılının
ilk baharında hatırı sayılır büyüklükte
bir kervan,Semerkant'dan başlayarak
Buhara üzerinden Horosan'ın kuzeyindeki
Elbruz platosuna dek uzanan,bir zamanlar
muzaffer orduların kullandığı eski yolun üzerinde
ağır ağır ilerliyordu.Karların erimeye
başlamasıyla birlikte Buhara'dan ayrılan kervan
haftalardır yollardaydı...

Kısa özeti:
Hasan İbni Sabbah'ın selçuklu sultanı karşısında en yakın arkadaşı Nizam ül-Mülk tarafından resim edilmesi sonucu öfkelenen İbni Sabbah bir kaleyizapteder ve orada efendi ilan eder kendisini.Sözde kendisi bir peygamber oldupunu ve cennetin anahtarının Allah tarafından eline verildiğini ve istediği kişiyide cennete gönderme yetkisinide elinde bulundurğu sölentilerini yayarlar.Amacı,intikamını almak ve bağımsız bir devlet kurmaktır.Bunun için fedaî okulları kurar ve fedaîler yetiştirir.Türkler'le savaşır...Selçuklu sultanı Melikşah ve başvezir Nizam Ül-Mülkü öldürdür fedailere....
 
P

prenses35

Kullanıcı
23 Ağu 2008
En iyi cevaplar
0
36
İzmir
Canan Tan / Eroinle Dans

"Eroinle Dans, yalnızca bir eroin öyküsü değil. Sigara ve içkiyle başlayıp esrar, kokain, sakinleştirici ya da uyarıcı haplarla süren, uzun, upuzun bir yolun son noktası eroin.
Merak, macera arayışı, çarpık ilişkilerin yaşandığı arkadaş çevreleri, rastlantı sonucu içinde bulunulan topluluğa uyum çabaları, bu konulara en uzak duran kişileri bile nasıl da içine çekebiliyor. Romanın iki kahramanı Eylül ve Dünya’nın başına gelenler de bunlardan farklı değil.
Eylül, ailesinin biricik prensesi el bebek gül bebek büyütülmüş en iyi okullarda okutulmuş pırıl pırıl bir genç kız. Yolundan sapmasını haklı çıkaracak hiçbir dayanağı yok. Ancak, çok güçlü arkadaşlık ve dostluk bağları bazen bataklığa sürükleyebiliyor insanları. Eroinle Dans, hem güçlü bir arkadaşlığı, hem de böylesine güçlü bir arkadaşlığın sonuçlarını anlatıyor."


üniversite öğrencisinin kaldığı yurtta tanıştığı arkadaşıyla başlıyor hikaye...
Eylül kendi iradesine güvenerek farklı şekilde, farklı ortamlarda değişik şeyler denemesiyle başlıyor.denemesi gerektiğini düşünüyor...
ancak içine düşeceği çıkmazları bilemiyor.birbiri ardına kesilmeyen sorunlar çok geçmeden gösteriyor kendini.
yavas yavaş bağımlı hale geliyor.
biricik arkadaşını o bataklıktan kurtarmaya çalışırken ikisi birden dibe vuruyorlar.
arkadaşı eroine yenik düşüyor ve kaçınılmaz olan sona varıyor...altın vuruş yapıyor yani altın kurtuluş!
Eylül ise ucuz atlatıyor diyebilirim.eroinin esiri olduğu anlayınca ve kurtulamadığını anladığında intihara kalkışarak tüm çirkinliklerden arınmayı düşünyor.intihar ediyor ama başarılı olamıyor ve sonrasında tedavi görerek,zorluklara göğüs gererek tertemiz bir sayfa açıyor ve eroine veda ediyor...
 
Y

yağmur sezgi

Kullanıcı
8 Tem 2009
En iyi cevaplar
0
0
Su Perisi' Alıntı:
Okumak için elime almadığım sadece sayfalarını karıştırıken kendimi okur bulduğum,2 gün gibi kısa bir sürede keyifle okuduğum,yazarın  berrak anlatımı ve Ahsen’ul Kasas olarak bilinen bu meşhur kıssa, mecazi askin beni ilah-i aska nasil ulastirdigina şahit olun Yusuf ile Züleyha / Kalbin üzerinde titreyen hüzün/Nazan BEKİROĞLU kitabıyla..

Türk dilinin en güzel en şiirsel hali ile okumak,okurken mest olmak istiyorsanız bu kitabı mutlaka okuyun derim :)
Bu kitabı okuyalı baya zaman geçti.Kitap gerçekten muhteşem.Yazarın uslubu olsun, konu bütünlüğü olsun kitap çok akıcı.Kitabı okurken ocakta yemeğniz veya fişte ütününz varsa unutabilirsiniz:):)Bnde kitabı şiddetle tavsiye ediyorum..
 
Üst