Uzak ve ihtimalmiş nasıl olacağını merak ettiğim filmi sonunda izleme fırsatı buldum..
Vizyona girdiğinde izleme imkanı bulamayıp dvd si çıkar çıkmaz alıp izlediğim film beklediğim gibi değildi
Aslında bir filmden ne beklenir,oyunculuğa mı bakılır,almış olduğu ödüle mi,yahut konusuna mı diye kendime sormuyorum bile...Bunun bilincinde bir sinemasever olarak kısaca ne bekleyip ne bulduğumu/bulamadığımı aktarayım...
Film sessiz sinema gibiydi.-bu beklediğim bir şey değildi-Ses yerine beden dili ile iletişim daha ön plandaydı..-buda fena değildi ama bazı yerlerinde"hadi ama içindeki sesi dışarı çıkar kız elden gidiyor ne duruyorsun" dedirtti
bu kadar çekingenlikte hayatımızda "keşke" lerin nasıl çıktığını çok güzel şekilde aktarmıştı..
Bir çok ödüle layık görülmüş,bir çok ödül almış ve yurt dışında bizi övüneceğimiz yerlere çıkardığı Tarık TUFAN'a teşekkür ederim...Ayrıca başarlı bir yazar ve şair olduğunu ilk filmi olmasına rağmen her zaman en iyisini yapabileceğini gösterdi
Film kısaca,3 farklı hayat,üç farklı kişilik ve üç kişinin bir noktada birleşen öyküsünü anlatıyor...-3 hayatın yansımaları çok yalındı,her üç kişide aynı çizgide bu kadar olur-Sevginin dini yok dili var ve her yerde aynı görüntüde,kimi sesiz sedasız içinde fırtınalar koparken,kimi sevgisini bütün benliği ve bedeniyle hunharca yaşar..Beklentiniz 2 şık ise izlemeniz boşuna,ama sevgiyi içinizde yaşayan biriyseniz bu film tam size göre
Bana göre soracak olursanız,ikisinin arasını tercih ederdim,ne çok sukut sessizlik,ne hunharca sevgiyi tüketme
Resim çektirirkenki ve kızın trene binip gidişindeki sahne çok güzeldi itiraf etmeliyim
İzlenebilir puanım 10 /7