EN SON izlediğimiz filmler ve yorumları

  • Konbuyu başlatan Codex
  • Başlangıç tarihi

Konu hakkında bilgilendirme

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Sinema kategorisinde Codex tarafından oluşturulan EN SON izlediğimiz filmler ve yorumları başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 130,404 kez görüntülenmiş, 479 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Sinema
Konu Başlığı EN SON izlediğimiz filmler ve yorumları
Konbuyu başlatan Codex
Başlangıç tarihi
Cevaplar
Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan Codex
Ö

özlem1980

Kullanıcı
25 Nis 2008
En iyi cevaplar
0
0
Ankara
İki dil bir bavul evde dvd si izlenmeyi bekleyen filmlerim arasında. Her elime aldığımda gözüm bir başkasına kaydığından erteleyip duruyordum birde bunun üstüne böyle bir yorum okuyunca galiba biraz daha bekleyecek :)
 
S

su perisi

Kullanıcı
4 Ocak 2007
En iyi cevaplar
0
0
Öyle düşünce Özlem:)

Benimde dvd si için beklediğim filmlerden biriydi-diğeride "uzak ihtimal"-
Beklentim farklıydı ama beklediğim gibi değildi sadece öğretmenliğin zorlukları ve isminden de anlaşıldığı gibi iki dil bilen bir köye bir bavulla gitmiş birinin sade anlatımlı bir görüntüsünden başka bir şey bulamadım..
Belki sen benim kaçırdıgım göremediklerimi görürsün :)

Uzak ihtimalide çok istiyordum izlemeyi,inş onun içinde aynı şeyleri yaşamam:)
 
V

vega

Kullanıcı
24 Ara 2008
En iyi cevaplar
0
0
Diyarbakır

      Cinayet masasında görevli Dedektif Thomas Craven, hayatının en zor işini yapmaktadır. Aktivist kızının ölümünü araştıran Craven, yalnızca kızının bilmediği yönleri ve onun gizli yaşamı ile karşı karşıya kalmaz. Craven aynı zamanda kızının kurban gittiği cinayetin delillerini yok etmek için hükümet ile bir şirketin yaptığı işbirliğini de açığa çıkarır.
      Koyu bir Mel Gibson hayranı olarak öncelikle yıllar sonra onu yeniden beyaz perdede görmek mü-kem-mel-di diyebilirim :) özlemişiz valla...Ama yıllara rağmen hala oyunculuk yeteneğinden hiç birşey kaybetmemiş kendisi :) Gerçekten büyüleyiciydi film kesinlikle izlemeniz lazım klasik Mel Gibson filmleri gibi geliyor senaryo başta aşkı, ailesi, çocuğu vs. için intikam alan bir adam ancak o kadar mükemmeldiki film sıradanlıktan eser yok diyebilirsiniz...tabiki10\10​
 
S

su perisi

Kullanıcı
4 Ocak 2007
En iyi cevaplar
0
0


Eğer bir ihtimal varsa onu yakınlaştıran ve uzaklaştıran durumlar mıdır, yoksa insanın ta kendisi midir?


Uzak ve ihtimalmiş nasıl olacağını merak ettiğim filmi sonunda izleme fırsatı buldum..
Vizyona girdiğinde izleme imkanı bulamayıp dvd si çıkar çıkmaz alıp izlediğim film beklediğim gibi değildi:(
Aslında bir filmden ne beklenir,oyunculuğa mı bakılır,almış olduğu ödüle mi,yahut konusuna mı diye kendime sormuyorum bile...Bunun bilincinde bir sinemasever olarak kısaca ne bekleyip ne bulduğumu/bulamadığımı aktarayım...

Film sessiz sinema gibiydi.-bu beklediğim bir şey değildi-Ses yerine beden dili ile iletişim daha ön plandaydı..-buda fena değildi ama bazı yerlerinde"hadi ama içindeki sesi dışarı çıkar kız elden gidiyor ne duruyorsun" dedirtti:) bu kadar çekingenlikte hayatımızda "keşke" lerin nasıl çıktığını çok güzel şekilde aktarmıştı..

Bir çok ödüle layık görülmüş,bir çok ödül almış ve yurt dışında bizi övüneceğimiz yerlere çıkardığı Tarık TUFAN'a teşekkür ederim...Ayrıca başarlı bir yazar ve şair olduğunu ilk filmi olmasına rağmen  her zaman en iyisini yapabileceğini gösterdi :)

Film kısaca,3 farklı hayat,üç farklı kişilik ve üç kişinin bir noktada birleşen öyküsünü anlatıyor...-3 hayatın yansımaları çok yalındı,her üç kişide aynı çizgide bu kadar olur-Sevginin dini yok dili var ve her yerde aynı görüntüde,kimi sesiz sedasız içinde fırtınalar koparken,kimi sevgisini bütün benliği ve bedeniyle hunharca yaşar..Beklentiniz 2 şık ise izlemeniz boşuna,ama sevgiyi içinizde yaşayan biriyseniz bu film tam size göre:)

Bana göre soracak olursanız,ikisinin arasını tercih ederdim,ne çok sukut sessizlik,ne hunharca sevgiyi tüketme:)
Resim çektirirkenki ve kızın trene binip gidişindeki sahne çok güzeldi itiraf etmeliyim:)

İzlenebilir puanım 10 /7 :)
 
S

su perisi

Kullanıcı
4 Ocak 2007
En iyi cevaplar
0
0




Dünyanın sonu,mayaların takvimi ile kaçınılmaz son...Gezegenlerin hizaya gelmesiyle oluşan çekim gücünden dünyanın yerle bir olması,parası olan kişilerin kurtulması,-Nuhun gemisi misali-
İnsanlığın devamı için yapılan insansızlık "kazanmak için öldüreceksin" tabiri ile insanı değerlerin irdelendiği ve sonunda insanlığın kazanıldığı,"yarından sonra,10.000 " ,yönetmeni görsel efekleri ve sesleri ile iddalı,kaliteli oyuncularıyla kaliteli bir film izlememizi sağlayan  tek kelimeyle süper bir filmdi....
Film keşke 3D olsaydı izlenme oranları 2ye katlanırdı..
Arkadaşım olsun kendim olsun sinemada kendimizden geçtiğimiz sahneler olduğu gibi kendimizi 3D olmadığı halde bir çok sahnesinde içinde bulduğumuz anları yaşadık...

Filmde tek olumsuz düşüncem,insanlığın kurtuluşu için oluşturulan gemilerdeki ülkeler içinde Türkiye yoktu..Buda teknolojide ve gelişme yönünde geri kalan ülkeler içinde gösterildiği gibi Amerikan yapımı olduğundan o ve yandaşların dünyada büyük güçler arasında olduğunu göstermeleri doğal ama üzücüydü..

Puanım10/9
 
S

su perisi

Kullanıcı
4 Ocak 2007
En iyi cevaplar
0
0


New York Times en çok satanlar listesinde de bir numarada roman olarak yerini alıp,romandan beyaz perdeye uyarlanan, yönetmenliğini Oscar ödüllü Peter Jackson’ın üstlendiği  Şubatta gösterime giren film ani ölümü ile arafta kalıp geride kalanların hayatlarına bir nevi dahil olup ölümü ardındaki sır perdesini aralayana kadar dünyaya kalan küçük bir kızın-Susie- dramını anlatıyor..
Film ayrıca  Altın Küre ve Oscar ödüllerinde favori adaylar arasında yerini aldı..
Duygusal ve gerilim dolu film severler için mutlaka tavsiye ederim..




Son yıllarda tvde izlenme rekorları kıran-güya- yarışma proğramlarını ti ye alan ve filmdeki skeçlerle televizyon ve popüler kültür eleştirisi yapan,televizyonun kültürünün kanalizasyonuna kadar inen-tuvaletteyiz,hayvanım olur musun? kim 500 tokat ister,asabiyet meydanı,uzun eşek,boş musun dolu musun,vs vs- gibi yarışma programlarına eleştirel ve tv izleyicilerinin düşdüğü reting uğruna kalitenin k sinin bile olmadığı bir çok yarışmayı ve dönen dolapları,şaklabanlığı komik bir dille aktarırken düşündüren mesajları ile dikkat çeken bir filmdi..

Başarılı buldum,her ne kadar yukarda saydığım yarışmalar ve o proğramları izleyenlerden nefret ediyor olsamda,özellikle o  ve benzeri program izleyenlere artık ne tavsiye edeceğimi biliyorum :)

Filmde konuk oyunculardan Metin UCA nın sunduğu bölüm bir dönem sabah programı sunarak gündemi eleştiren ve haka dansı gönderen performansı ile erken saatlerde beni tv başına kitleyen Metin beyin sözlerini kaçırmayın filmin en güzel yerini ve mesajını göreceğiniz tek sahneydi diyebilirim :)


Not: Altın Kestane ödülünü aldı Bayülgen bu rolüyle.. En Kötü Erkek Oyuncu Ödülü'nü aldı yani..
 
S

su perisi

Kullanıcı
4 Ocak 2007
En iyi cevaplar
0
0


Filmin konusuna bakmadan direk Denzel Washington olduğu için izlediğim ve diğer filmlerindeki kadar başarlı bulduğum bir filme imza atmasından dolayı güzel,gerilim,ve sır dolu kaliteli bir film izledim..
Filmin konusu her na kadar hristiyanlık dinine övgü ve misyonerliğini yapmış olsada-doğal olarak kendi dinleri yapacaklar- o açıdan bakmıyorum..Baktığım açı inançcın her kötülüğün üstesinden geldiğinin güzel bir kanıtı idi...
Denzel Washington orda peygamberdi ve bizim peygamberlerimizinde ne zor şartlar altında inaçlarının yayılması doğrultusunda vermiş oldukları mücadelenin bir yansımasıydı..

Filmin final sahnesi ilede göz doyurucuydu..Aklımada gelmedi değil,sürekli okuduğu kelamların zihninde her harfinin yer etmesi ve artık kitapla bütünleşmesi....

Tavsiye ederim keyifle izleyeceginiz bir film puanım 10/ 8​
 
V

vega

Kullanıcı
24 Ara 2008
En iyi cevaplar
0
0
Diyarbakır

      Kararsız bir müzmin bekar olan Eddie (Ben Stiller), eski sevgilisinin nikah törenine katıldıktan sonra kendisini yapayalnız hisseder. Geriye kalan tek bekar olduğu için ailesi ve arkadaşlarının dalga geçmesine daha fazla dayanamayınca yalnızlığına son vermeye karar verir.
Babasından ve en iyi arkadaşından (Rob Corddry) gelen yoğun baskılar üzerine sadece bir hafta çıktığı Lila’ya (Malin Akerman) evlenme teklifi yapar. Bu teklifi yaparken aşk ve evlilik için son şansı olduğunu düşünmüştür.
Hawaii’de alelalece düzenlenen nikah töreninden sonra yeni evli çift, Meksika’ya üç haftalığına balayına gider. Eddie orada hayatının en büyük hatasını yaptığının farkına varır. Lila kesinlikle hayallerinin kızı olmadığı gibi tam anlamıyla kabuslarındaki kızdır. Balayı yolculuğunun başladığı andan itibaren kimi zaman küfürbazlığa varan davranışlarıyla Eddie’ye hayatı zehir eder.
        Balayı sırasında gerçek ruh ikizi Miranda ile (Michelle Monaghan) tanışmasıyla birlikte Eddie’nin şansı yaver gitmeye başlayacaktır. Ancak bu defa da gerçek aşkına kur yaparken canavar kişilikli karısını bir köşede saklamak zorundadır.
      Eğlenceli, komik, akıcı, en azından iyi vakit geçirmenizi sağlayabilecek bi filmdi... 10\7

 
S

su perisi

Kullanıcı
4 Ocak 2007
En iyi cevaplar
0
0
Ben STİLLER komedi filmlerinde fena bir yüz değil,severim bepenerek izlerim..Gülmek istediğim bir an mutlak izlemeliyim teşekkürler canım :)
 
S

su perisi

Kullanıcı
4 Ocak 2007
En iyi cevaplar
0
0



Zülfü LİVANELİ'nin senaryosunu ve müziklerini kendi yazıp yönettiği ve Salih yağverinin ekseni etrafında gelişen arkadaşlıktan ihanete,ideallarden kardeşliğe,sevgiden ölüme dair uzanan,hayatında yerini almış 3 kadın ve vatanı uğruna yapmış olduğu mücadeleri,hayati  dönüm noktalarını bir iki saate bu kadar güzel yerleştirebilen LİVANELİ ye teşekkür etmek gerek..
Film notum /10 9


 
V

vega

Kullanıcı
24 Ara 2008
En iyi cevaplar
0
0
Diyarbakır
Su Perisi' Alıntı:
Ben STİLLER komedi filmlerinde fena bir yüz değil,severim bepenerek izlerim..Gülmek istediğim bir an mutlak izlemeliyim teşekkürler canım :)
ben teşekkür ederim :) :) ben stiller gerçekten iyi bi oyuncu :)
 
longcoming

longcoming

Kullanıcı
10 May 2008
En iyi cevaplar
0
0
Adana
What dreams may come/Aşkın Gücü

Chris Nielsen ve karısı, Annie kaçınılmaz bir şekilde birbirine bağlanmış olan, birbiri için yaratılmış bir çifttir. Bir otomobil kazasında çocukları öldüğünde Chris`in tutkusu ve şefkati Annie`yi yaşama bağlayan tek şey olarak kalır. Bir gün Chris de öldüğünde, acıya dayanamayan Annie kendi canına kıyar. Sevgilisine her ne pahasına olursa olsun bağlanmış olan Chris, Cennet`i terkeder ve karısıyla birlikte olmak için Cehennem`in derinliklerine doğru bir yolculuğa başlar.

Film notuma gelince:10+
 
S

su perisi

Kullanıcı
4 Ocak 2007
En iyi cevaplar
0
0
Aşkın gücü,başrolde robın WILLIAMS'ın oynadığı 1998 yapım benim tek gözde filmimdir,henüz üzerine film tanımıyorum...
Sevdiği için cennetten çıkıp cehennemin karanlık köşelerine gelmeyi göze alırken görsel efekleri ile çok iyi desteklenmiş,ruhu dünlendirici sahneleriyle huzur verirken tügler ürpertici sahneleriylede kalp atışına etki etmiş sevgi temalı süper bir film...
İzlemeyen çok şey kaçırır derim mutlak izlenecek listenizde yerini almalı,Serdar yazınca değer verdiğim oyuncuyuyle deger verdigim filme yorum yapmadan geçemezdim..

 
S

su perisi

Kullanıcı
4 Ocak 2007
En iyi cevaplar
0
0


İsmiyle çok güzel uyuşan,Amerikan ailesinin çarpıklığını konu alan,"iyiki Türk'üm"dediren,izlerken yürekleri dağlayan teması aile olan ve muhtemelen Hollywood çıkışlı bir aile melodramıdır..
"En son babalar duyar"adlı diziyle ne kadarda bağdaştırıcı:) En son baba duyuyor ve yüzlere takılan mutluluk maskelerini tek tek çıkarıyor bunu yaperkende yüreklere dokunuyor..
Duygusal olanlar izlemesin,filmin daha ilk dakikalarında sizi üzmeyi hedef alıyor ve finale yaklaştıkca gözyaşlarınızı daha fazla tutamayacağınızın sinyallerini veriyor :'(
Robert DE NİRO'da filmde üzerine düşüneni 4/4 lük yapmış ve rolü üzerinde şık durmuş-her zamanki,her mekandaki gibi,her roldeki gibi-






Orta yaş üstü ve boşanmış çiftlerin durumunu ve boşanmış eşlerin ve çoçuklarının konumu temalı-tabi bu duygularda içeriyor-ve bir çok değere parmak basmış,boşanmış olsanda eşlerin birbirinden kopamadıgını artık eskisi gibide olunmayacağını komedi tarzında işlemiş ismiyle cuk oturmuş-ilişki durumu gerçekten karışık" romantik komedi filminin kaliteli-oyuncularıylada göz dıyuran-bir filmdi-13 yaş üzeri-..

 
S

su perisi

Kullanıcı
4 Ocak 2007
En iyi cevaplar
0
0


Sanaryasunu Turgut Özakman'ın yazdığı-kitaplarındaki gibi belgeler ve resimli anlatımı gibi- yönetmen çoçuk proğramlarında oynayan Hamdi ALKAN'ın yönettiği,-5.sınıfa yönelik olunca yönetmenide cuk oturmuş-bundan önce çekilmiş Atatürk filmlerinden daha iyi olacak eksiksiz bir anlatım ve sinema yapıtı kalacak diye reklamı yapılan,beklentimi yüksek tutup daha ilk dakikalarda yanlış filme girmiş hissi verip sıkılarak izlemek zorunda kaldığım yarıdan çok belgesel ama yarısı resimle çizilmiş olarak sunulan-yarısından çoğu çizerek aktarılmış onun yerine canlandıralar aktarılıp daha kaliteli bir yapım haline gelmesini sağlayabilirlerdi-Atatür'ü  ve eşini canlandıran kişilerin yanından bile geçmediği gibi,çirkin,yüzünde maske takmış gibi bir görüntü,-Latife hanımın aksine etine dolgun bir bayan olup filmde zayıf gösterildiği -hayalat gibi belirgin bir yüzle görsel açıdan zayıf artı olarak 5. sınıf seviyesinde özellikle bundan önce çekilen Atatürk'ü konu alan filmlere taş atan,vurgu yapan-karga kovalayan,karanlıktan korkan,çok içermi sorularına yanıt veren- öncelik devlet adamı kişiliğini yansıtıp sonra özel hayatına geçerek eksikleri tamamlayan bilgi açısından TAM görsel açıdan zayıf belgesel tadında çoçuklara yönelik bir filmi..

Çoçukların izkemesi mutlak gereken,öğrenirken eylenecekleri,hüzünlenirken gülecekleri bir yapım olmuş..
Emeği geçenlere teşekkür etmek gerekir...Diğer filmlerinde özellikle çoçukların gözünde farklı algılayışını silecek tarzda çekilip,anne babalarını sorgusuz-sualsiz sinemadan çıkardıkları için puanım  10/6

 
S

su perisi

Kullanıcı
4 Ocak 2007
En iyi cevaplar
0
0





"sizi işten çıkartmıyoruz yeni bi gelecek sunuyoruz"

Her şeyin hızla yaşanıp bir o kadar hızla tüketildiği çağda,bu günün dünyasında insanlığımızı yitirip yakındığımızdan oluşan bir gurup diger tarafra ekonomik kriz yüzünden işten çıkarılanların serzenişlerini,bu büyük çarka emek vermiş küçük insanların trajedisi içinde yalnızlık,yabancılaşmış,mutsuzluk üzerine bir ağıt...

Kariyer yapma ugruna ihmal edilmiş aile,kayıp yitik bir bavulla geçen bir ömür"aklı gerçekten havada" film ismiyle bütünleşmeyi başarmış dram,komedi dalında ağır gittiğini düşündüğünüz anda finali ile şaşırtan bir film..


Filmin düşündüren bir an kendinizi içinizde gördüğünüz diyaloğu "eline bir sırt çantası al ve içine sevdiğin şeyleri büyükten küçüğü sıralamaya başla istediğin kadar koyabilirsin,evin,araban,kanepen,dolabın,sırt çantanı doLdur" 
Filmin sonunda ie bu motive edici sözü kendi hayatında uygulamaya yönelik tek doldurulması gereken sevgi olduğunu farkeden George Clooney u dönüşü ile filmin final sahnesi ile şaşırttığı andı..

İzlenebilir film notum10/7
 
S

su perisi

Kullanıcı
4 Ocak 2007
En iyi cevaplar
0
0





Amerikanın yakın tarihinde yaşanmış Kennedy suikastinin kalkmamış sis perdesi üzerine
komplo teorileri üretilerek yapılmış bir film... Bu ve benzer ve sis perdeleri aralanmamış iz bırakan önemli kişiler hakkında daha çok film çekilir gibi geliyor..E malzeme varken bırakın teoriler çekilsin..






Serinin en berbatı,belki diğerlerinin kopyası olduğu için böyle düşünmemize sebeb oluyor,istiyoruz ki farklı bir senaryo olsun..Yok olmamış beğenmedim,Finali ile bir fıkrayı anımsattı güzel-di...

Fıkra anımasadığım kadar aktarayım bilen mutlaka vardır:)

Azrail eceli gelmiş bir faninin canını almak için kapısını tıklar:D Adam der "işlerim bitmedi bana biraz zaman ver" tabi azrail kaçın kurası yer mi yemez:D ama müsadeyi verir onunda kendine göre planları vardır,bırakalım planı yaptım sansın diye söyler içinden...
Neyse adamımız uçağa atlayıp dünyanın öteki ucuna kaçmaya çalışır güya azrailden kaçıyor derken camı tıklatır azrail "naber":D adamın iki eli bir papuca girer yine kurtulmak için bir şeyler söyler" aman gözüm şu uçak bir insin,bana acımıyorsan şu uçaktakilere acı" azrail de bu sözü beklemektedir e pis gülümsemesini takınarak" ben  hepinizi aynı uçakta toplamak için nasıl çalıştım bilir misin"   :D


Velhasılı kelam:) filmde aynen anlatılan fıkra gibi,ölümden kurtulduklarını sandıkları an topluca alıp götürür bu zamandan başka zamana :)





 
longcoming

longcoming

Kullanıcı
10 May 2008
En iyi cevaplar
0
0
Adana
Aşkın gücü,başrolde robın WILLIAMS'ın oynadığı 1998 yapım benim tek gözde filmimdir,henüz üzerine film tanımıyorum...
Sevdiği için cennetten çıkıp cehennemin karanlık köşelerine gelmeyi göze alırken görsel efekleri ile çok iyi desteklenmiş,ruhu dünlendirici sahneleriyle huzur verirken tügler ürpertici sahneleriylede kalp atışına etki etmiş sevgi temalı süper bir film...
İzlemeyen çok şey kaçırır derim mutlak izlenecek listenizde yerini almalı,Serdar yazınca değer verdiğim oyuncuyuyle deger verdigim filme yorum yapmadan geçemezdim../quote]

Tavsiyen üzerine izledim zaten.Teşekkürler.
Beklediğimden çok daha fazlasıydı film.
Bir de HD olarak ana dilinde seyredince.
10++++
 
longcoming

longcoming

Kullanıcı
10 May 2008
En iyi cevaplar
0
0
Adana
http://upload.wikimedia.org/wikipedia/tr/thumb/1/12/Avatar-Film-Posteri.jpg/200px-Avatar-Film-Posteri.jpg/img]

Avatar, Titanik, Aliens, Terminator filmlerinin yönetmeni James Cameron'un senaryosunu yazdığı ve yönettiği, destansı bilim kurgu filmidir. Üç boyutlu (3D) sinema tenkniği ve son teknolojiyle çekilen film en yüksek bütçeli yapım olarak bilinmektedir. 18 Aralık 2009 tarihinde gösterime girmiştir.
Film geleneksel 2-D, 3-D ve IMAX 3-D formatlarında gösterime sokuldu. Avatar'ın resmi bütçesi 237 milyon $'dır; diğer tahminlere göre ise filmin yapım maliyeti 280–310 milyon ve pazarlama maliyeti de 150 milyon dolardır.[3][4]
Avatar'ın galası 10 Aralık 2009'da Londra, Birleşik Krallık'ta yapıldı ve 18 Aralık 2009'da ABD ve Kanada'da gösterime girdi. ABD ve Kanada'da açılış gününde 26 milyon $[5] haftasonunda ise 77 milyon $[6] hasılat elde etti. Uluslararası açılışı iki gün daha erken gerçekleşti ve gösterimin ilk beş günü sonunda dünya çapında 232 milyon $ hasılat elde etti.[7] Gösterimin üçüncü haftasında 1 milyar $ hasılatı geçti ve altıncı haftada Cameron'un daha önceki filmi Titanik'in sahip olduğu 1 milyar 835 milyon $ hasılatı geride bırakarak tüm zamanların gişe hasılatı rekorunu elde etti.[8]
67.Altın Küre Ödüllerinde en iyi film ve en iyi yönetmen (James Cameron) ödüllerini almıştır.[9] 9 dalda aday gösterildiği 82. Akademi Ödülleri'nde ise sanat yönetimi, görüntü ve kurgu dallarında 3 ödül kazanmıştır.

10/10
 
S

su perisi

Kullanıcı
4 Ocak 2007
En iyi cevaplar
0
0
longcoming' Alıntı:
Aşkın gücü,başrolde robın WILLIAMS'ın oynadığı 1998 yapım benim tek gözde filmimdir,henüz üzerine film tanımıyorum...
Sevdiği için cennetten çıkıp cehennemin karanlık köşelerine gelmeyi göze alırken görsel efekleri ile çok iyi desteklenmiş,ruhu dünlendirici sahneleriyle huzur verirken tügler ürpertici sahneleriylede kalp atışına etki etmiş sevgi temalı süper bir film...
İzlemeyen çok şey kaçırır derim mutlak izlenecek listenizde yerini almalı,Serdar yazınca değer verdiğim oyuncuyuyle deger verdigim filme yorum yapmadan geçemezdim../quote]

Tavsiyen üzerine izledim zaten.Teşekkürler.
Beklediğimden çok daha fazlasıydı film.
Bir de HD olarak ana dilinde seyredince.
10++++


Ben mi tavsitye etmiştim:) Unutmuşum:) Yabancı filmleri bende kendi dilinde izlemeyi severim,çevirileri her zaman yeterli olmayabiliyor özellikle mimiklerde...Hd olarak izlemeyi bende isterdim doğrusu:( İzlemekten bıkmayacagım sevgiya dair en güzel filmlerden biridir..İzlemeyen varsa bulup izlesin,çok eski oldugu için bulmak zor olabilir ama internet sagolsun mutlak seven biri eklemiştir :)
 
Üst