Kesinlikle doğru bir noktadan bir çok noktaya değinmiş..Evet biraz önce biten filmdi.
Vziyona girdiğimde gitmek içimden gelmediği için kendimi kınadım böylesi bir konuyu ele alan-tamam bilindik hikayei,kolay yoldan köşeyi dönmeye çalışan çoçukların harep ettiği yaşamalar-film için gitmediğime ama gitmememin sebebide o dönem yayınlanan v bir kaçına gittiğim Türk fimlerinden çıktığımda "bir müddet mümkünse Türk filmine girmeyelim" dememdi buda bu filme denk geldi
Nereye kadar izledin bilmiyorum ama keşke sonuna kadar izleseydin..Babasının oğlunun evinden-zengin olanın- giderken uşağına söylediği sözleri duymuşsundur umarım.."koca oğluma selam söyle! sen onun kocaman olduğuna bakma! o doğduğunda 6kilo500 gr dı..Minicikci,her gün büyümesini gözlüyor seviniyorduk..Bir gün 150gr verdi..Ever 150 gr! Dünyamız başımıza yıkıldı neden verdi alamadı diye korktuk uykularımız kaçtı,derken aldı geri kilosunu kendine geldi sonra büyüdü kocamann oldu işte bura gibi kocamann! Selam söyle oğluma,kırgın degilim söyle"
Filmin sonunda tezgahtarlık yapan babanın şehir eşkiyalarına başkaldırıp artık para vermeyeceğim yeter ettniz diye başkaldırmasıyla cezasının kesilmesi üzerine büyük patrono götürüldüğü ve yüz yüze geldiğinde onun küçük oğlu Önder olduğunu gördüğündeki sözüde yürekleri dağlamaya yetti
-(Oğlunun babasını rajon geregi bacağından vurdurduğunda) Baba,ben sana cezanı vermezsem şuan,bana ceza verirler,Merak etme baba ölmeyeceksin
-Ölmem merak etme oğul ben seni gördüğümde öldüm zaten!