Zynep'in Kaleminden

  • Konbuyu başlatan Zynep
  • Başlangıç tarihi

Konu hakkında bilgilendirme

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Özgün Kalemler kategorisinde Zynep tarafından oluşturulan Zynep'in Kaleminden başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 115,943 kez görüntülenmiş, 638 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Özgün Kalemler
Konu Başlığı Zynep'in Kaleminden
Konbuyu başlatan Zynep
Başlangıç tarihi
Cevaplar
Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan günışığı
Z

Zynep

Kullanıcı
17 May 2006
En iyi cevaplar
0
0
İstanbul
Aranızda bilmeyen olduğunu sanmıyorum ama, bir kez hatırlatmak isterim Düş Hekimi sevgili Yalçın Ergir'in bu doyumsuz şiirini;

BASİT YAŞAMAK

 

Basit yaşayacaksın.

 

Mesela susayınca su içecek kadar basit.

Dört çıkacak, ikiyi ikiyle çarptığında.

 

Tek düğmesi olacak elindeki cihazın;

tek bir düğme, tek bir cümle gibi;

sevince lafı dolandırmadan söylediğin

“seni seviyorum” gibi.

 

Basit bir öpücük yetecek sana;

basit sıcak bir öpücük

ve o öpücükle dolacak tüm günlerin, tüm düşlerin.

O öpücük için yapacaksın hayatının kavgasını,

o öpücük için yiyeceksin hayatının dayağını.

 

Kabak çekirdeği verecek sana

rakamların veremediği mutluluğu.

 

El yazısıyla yazılmış eğri büğrü bir mektup olacak

en değerli kağıdın;

hep yanında taşıdığın,

atmaya kıyamadığın.

 

İki harekette giyiniverecek,

iki harekette soyunuvereceksin.

Kısacık olacak uyanman

ve yola çıkman arasında geçen süre;

kısacık olacak

sıcacık kollara dolanman

ve yolculuklara çıkman arasında geçen süre.

 

Kendin bile anlayabileceksin yazdıklarını;

bakışların bile anlatabilecek kendini.

 

Beklentilerin de basit olacak.

Kaf Dağı’nın önünde bekleyecek mutluluklar.

Bir ıslıkta bulabileceksin en uzun dostluk romanını;

ya da bir damla gözyaşı yaşatacak sana

en ucuz aşk romanını.

 

Pankreasının sağlığına dua edeceksin kapatırken gözlerini.

Zafer işareti yapacaksın tuvaletten çıkarken.

 

Bir kaşarlı tost olacak aradığın

nasıl oturacağını bilemediğin sofrada;

parmakların olacak en kıymetli çatalın.

Yine, aynı parmaklar çözecek en karmaşık denklemleri.

İskender’in kılıcı duracak avukat rehberinin yanında.

 

Bir filarmoni orkestrası veremeyecek sana

kontrplak bir gitarda, doğru basılmış bir

“fa diyez”in mutluluğunu.

 

Makyajın ilk “a” sına kadar bilmen yetecek.

Temizlik kokacak en pahalı parfümün

 

“Bilmiyorum” diyebileceksin bilmediğinde

ve çok normal olacak onu da bilmeyişin.

Tek dereden su getirmen yetecek,

bir “istemiyorum” diyebilmeye.

 

Ne durduğu farketmeyecek abanın altında.

 

Saatin, sadece saati gösterecek;

Telefonunu sadece telefon etmek için kullanacaksın.

Küçük bir not defteri olacak bilgini en hızlı sayan.

 

Basit yaşayacaksın, basit.

Sanki yaşamın bir gün sona erecekmiş gibi

 

basit...


BASİT YAŞAMAK ÜZERİNE...

Sevgili Yalçın, derim ya hep, ne zaman darlansam sitene girer bu şiirini okurum o harika müziğin eşliğinde...
Bu sabah dakikalarca kaldım, kuşlar bile uyanmamışken daha...
Basit yaşamayı başardık dostum.
Ama bu sabah çok uzun zaman sonra ilk kez şunu düşündüm;
Aslında çok mu basit yaşadık, çok mu basit yaşıyoruz?
Bir parça simidin eşsiz tadını çok mu abarttık, insanlara elimizle pirzola ikram ederken?

İkiyle ikiyi çarpınca hep dördü bulabildik mi?
Yoksa bulduğumuzun dört olduğuna inandırılma saflığına mı düştük?

Biz lafı dolandırmadık Yalçın, sevdik "seni seviyorum" diyebildik, sahip çıkabildik sevdiğimize!
Ama büyük yaşayanlar bu sözü kullanmayı sevmezlermiş, biz çok mu basit kaldık seviyorum diyebilme özgürlüğümüzde?

Bir öpücük için baş koyduk, o öpücük için dayak yemeye razı olduk ama büyük yaşayanların dayağının senin benim bildiğim dayaktan farklı olduğunu keşfettiğimizde çok mu basit kaldık onların gözünde?

Eğri, büğrü yazılarımızla yolladık dost bildiğimize mektuplarımızı. Ellerine basit bir kağıt parçası verdik, yanıtını alamadığımız...  bizim buruşturmaya kıyamadığımız hatıralarımızla dalga geçti büyük yaşayanlar. Bir dosttan hatıra kalmış, sakladığımız sigara paketinin basit yaşayanlara ne ifade ettiği bizim duygusal salaklığımız olarak mı kaldı belleklerinde?

Basitti beklentilerimiz. Çok istemezsen çok'a kavuşamazsın sözlerini hiç dinlemedik, güldük geçtik basit bir söz, basit bir dokunuş beklerken. Sözcükleri bize fazla gördüler, ama dokunmalarını esirgemediler büyük düşünenler. Ah o dokunuşlar değil mi bizi şimdi "aptal" yerine koymalarının nedeni? Gülümsedin değil mi? Bende gülümsedim...


Boşver be Yalçın.
Biz basit yaşayalım yine de...
Büyük yaşayanlar büyüklüklerini onur sayarken bırak biz basit yaşayanlar küçücük bir serçenin sesinden filarmoni orkestrası müziği hazzı alalım.
Buruşmasına kıyamadığımız anıların içinde güzellikler olsun düşündüklerimiz.
Sigara paketlerimi seviyorum ben.
Sayende ustam! Bir kez daha sağolasın.
Kızgınlığımı, kırgınlığımı yokediverdin yine. :)
Dün gece kafama üşüşen tüm çelişkilerimi sildim attım ben.
Basit yaşamaya devam ediyorum.


Zynep
Bir mevsimin acı gerçekleri durumundan bir durumda yazdıydım.
 
Y

yigitce

Kullanıcı
23 Nis 2008
En iyi cevaplar
0
0
yigitce2007.spaces.live.com
Basitti beklentilerimiz. Çok istemezsen çok'a kavuşamazsın sözlerini hiç dinlemedik, güldük geçtik basit bir söz, basit bir dokunuş beklerken. Sözcükleri bize fazla gördüler, ama dokunmalarını esirgemediler büyük düşünenler. Ah o dokunuşlar değil mi bizi şimdi "aptal" yerine koymalarının nedeni? Gülümsedin değil mi? Bende gülümsedim...

cok güzel ifade edilmis...hayran kaldim...

ve bugünki favori söz:
Buruşmasına kıyamadığımız anıların içinde güzellikler olsun düşündüklerimiz.
 
Z

Zynep

Kullanıcı
17 May 2006
En iyi cevaplar
0
0
İstanbul
hüzünlerden hüzün seç
ya da hüzünlen işte öylece
sence
kendi hüznünde

kimi yitip gidene
kimi gençliğine
kimi anasına babasına
çoluğuna çocuğuna

hüzün hep var aslında
ve
aslında özlem değil mi
en acı koyan hüzün

yitip gittin
parmaklarımın arasında sevgiydin
parmaklarımı aralamaya kıyamadığım
güvendin
parmaklarımı sıkıca kenetleyen
şarkımız aynıydı
şiirimiz aynı
hatta yolumuz bile birdi
hayal bile olsa
inanmışlığımız
kavgamız bile birdi

sen gittin
sessizce
sessizliğinde
sessiz bırakıp

hüzün adın oldu
ve ben hüznü sevdim

Zynep
Dün gece
 
Y

yigitce

Kullanıcı
23 Nis 2008
En iyi cevaplar
0
0
yigitce2007.spaces.live.com
...
yitip gittin
parmaklarımın arasında sevgiydin
parmaklarımı aralamaya kıyamadığım
güvendin
parmaklarımı sıkıca kenetleyen
...

cok begendim...
tesekkürler zynep...
 
Ö

özlem1980

Kullanıcı
25 Nis 2008
En iyi cevaplar
0
0
Ankara
çok güzel bir şiir nasıl olmuşda daha önce okuma fırsatım olmamış bu site olmasaydı belki olamıycakdı bu siteninde güzel yanı farkedemediklerimizi farketmemizi sağlıyor :) teşekkürler
 
Z

Zynep

Kullanıcı
17 May 2006
En iyi cevaplar
0
0
İstanbul
yigitce' Alıntı:
Zynep' Alıntı:
Saolasın:)
Ben yazayım sen oku yiğitçe:)
bak onu zevkle yaparim ;)
Ay canımsın sağolasın.:)
Tek izlediğim bir dizi var; Parmaklıklar Ardında.
Aslında bie Alman diziymiş ama bize uyarlanmış.
Şimdi onu izledim karaladım bir şeyler...


PARMAKLIKLAR ARDINDA
Bu diziyi çok seviyorum; Parmaklıklar Ardında...
Bu akşam izlerken düşündüm; bu dizide oynama ve bir rol seçme şansım olsaydı, hangisi olurdum diye.
Garip bir şey, hepsi katil, ama hepsinin nedeni o kadar haklı ki, sanki benim hep inandığım sözü kanıtlarcasına; Öldürende değil, aslında ölendedir kabahat.
Kim katil doğar ki?
İnsan neden başka bir insanın canını alır?
...
Beray olmak isterdim!
Hem güçlü, hem sevgi dolu tüm acımasız görüntüsüne karşın!
Sadece bu değil...
Cengiz!
Cengiz galiba benim idealimdeki erkek.:)
Evet!
O suskun, gözleri çelik gibi. Duygularını asla belli etmez. Çok konuşmaz. Çok gülümsemez, dudakları hafifçe kıvrılır ama tüm anlam hep gözlerinde.
Gözleri alay eder!
Gözleri hüzünlenir!
Gözlerinde kıpkırmızı gözyaşı olur imkansız sevdası sevdiğinin sesi kulaklarında, sessizce rakısını içerken.
Yakışıklı değil Cengiz.
Ama o kadar yakışıklı ki!
O deli gibi seven, şımarmayan, şımartmasıyı gözleriyle başaran, özü sözü doğru düzgün, erkek adam!
Var mı böylesi?

Beray olmak isterdim, Cengiz sevdam olsun diye!

Ben bir Cengiz tanıyorum aslında.:(
Ama Beray sadece bir dizi film oyuncusu.
Bense Beray olmayı düşleyen bir kadın sadece...


 
Z

Zynep

Kullanıcı
17 May 2006
En iyi cevaplar
0
0
İstanbul
yigitce' Alıntı:
o diziyi hic izlemedim...
ama bana diziyi yasattin sanki...
yüreginden sevgi eksik olmasin...
sevgiyle kal...
Sen saol...
Şiiirlerle, şiirlerde yaşayabilme özgürlüğümüzde kal yiğitçe.
 
C

catzilla

ben yaprak dökümünün hastasıyım... 8)

parmaklıklar ardında - bu diziyi ara sıra izliyorum :)

hapishaneli filmler nedense bana hep çekici gelmiştir.

şiirin çok hoştu, teşekkürler Zeynep abla ;)
 
Z

Zynep

Kullanıcı
17 May 2006
En iyi cevaplar
0
0
İstanbul
BENİM GENÇLİĞİM

Şimdi Sezen söylüyor ya;
Hani herkes arkadaş
hani oyunlar sürerken
hani çerçeveler boş
hani körkütük sarhoş gençliğimizden...

Evet, körkütük sarhoş gençlik.:)
Körkütük neşe, körkütük dostluklar, körkütük herşey işte...
Ne zaman gençtim ben?
Ben de gençtim;
İlk regli olduğumda mutluluktan bayılacak kadar sevincim, ilk mini etek giydiğimde anlamsız utanışlarım, ilk arkadaşlık teklifi aldığımda, onca cesur görüntüme rağmen,  kıpkırmızı kesilişim ama yine de deli bir heyecanla, farklı bir gururla atması kalbimin... Yok kabul etmedim elbette!
Ama o gece bir başka baktım aynada kendime, başımı yastığa daha bir güvenli koydum inkar edemem ki. :)
Çalınca, "banadır" diye heyecanla atlayışlarım telefonlara, ve bitmez tükenmez ama hepsi neşeli, cıvıl cıvıl konuşmalarımız kız arkadaşlarla, Cumartesi sabahların upuzun sinema kuyruklarında neşeli, şımarık beklemelerimiz, hoşumuza giden beyzadelerin yanına düşebilmek için farklı biletler alışlarımız... :) Ne komedi!
Ama tatlı komedi...
Benimle beraber yaşları alan ama benim için hala o günlerin yüzlerinde kalan dostlarımla hala gülmüyor muyuz bunlara, telefonun bir ucunda ben, ve taa Amerika'dan bazen, onlardan biriyle, ya da her nedense,  gençlerin süreli müşterisi olduğu cafelerdeki buluşmalarımızda...
Basket maçlarımız, leblesine voleybol takımımız!
Birbirimizin yanında soyunamayışlarımız kızların soyunma odalarında onca kankalığımıza karşın, soyunma kabinlerini kullanmamız.
Sosisle ilk tanışmamız... :):)
Koltuğumuzun altına Longplay'lerimizi sıkıştırıp, müzik dolabı olan arkadaşlarımızın evinde, yayılan müzikle çılgınca dansedişlerimiz... ama kız kıza!
Kızlı erkekli doğumgünü partilerimiz, Ali'min gitarına mırıl mırıl eşlik edişlerimiz, hala arada hatırlayıp, "nelere gülermişiz abi'" diye andığımız geyiklerimiz.
Hasretle beklediğim mektuplarım, defalarca okumalarım, yazdıklarım...
Bir sevdiğim vardı, ama öyle böyle sevmek değil, anlatılamaz ki, benim gençliğimde! Uzaklardan sadece mektuplarla süren yılların aşkı...
Annem, babam ve kardeşlerimin hayran olduğu büyük aşk.
Babamın, duvara astığımız çarşafta izlediğimiz görüntülerimizi çeken, film makinası. Film makinası mı diyorduk, vallahi unuttum?
Rubbish'miz!
Elden ele dolaştırdığımız, kalınlığı nerdeyse Meydan Larousse cildini bulan, ne varsa at içine felsefemizin şekillendiği defterimiz.
Rubbish... gençliğimiz aslında!
O neşeli, sorumlu ama sorunsuz, saygı dolu ilişkleri sevgiyle yaşadığımız, birbirimizi hiç kıskanmadığımız, hep "önce sen" diyebildiğimiz, tek hırsımızın şampiyon takım olmak olduğu ve bunu hep başardığımız gençliğimiz!
Beni kızdırmak, hızımı kesmek için türlü oyunlar yapan, ve sonradan eşim olan o yakışıklı ağabeye "abicim nolurrr yaaa, bak geç kalıyorum, " diye ağlamalarım. Sahi hep uğraşırdı ya benimle. Acaba şimdilerde oda o günleri düşünüp, "sen benim büyük kızımsın aslında.", diyor ki bana? :)
Babamın dolabına sakladığı ve bir akşam ben elimde kalem yazılarımı karalarken, "sen yazar olacaksın, ben ilk yazılarımı bu daktiloda yazdım, artık senindir güzel kızım." diyerek alnımdan öperek bana devretmesi...

Hep güzellikler.
Ben de gençtim;
eskidendi çok eskiden...
hani şarkılar henüz bu kadar incitmezken.

Zynep
 
C

crnkcclr

Kullanıcı
25 Ara 2007
En iyi cevaplar
0
0
......
bunu yazmak için bekliyorum bende...
dilerim bir bu kadar yıldan sonra şimdiki zamanlarınıda yazarsın Zynep..
 
Z

Zynep

Kullanıcı
17 May 2006
En iyi cevaplar
0
0
İstanbul
crnkcclr' Alıntı:
......
bunu yazmak için bekliyorum bende...
dilerim bir bu kadar yıldan sonra şimdiki zamanlarınıda yazarsın Zynep..
Sırada ara yaşlarda var ama Ceren... :)
Geçmişe yönelik şeyler yazmayı hep severim.
Çünkü gülümsüyorum yazarken ve ister istemez karşılaştırmalar...
Longplay nedir? :)
Çocuklarımın sadece çekmecelerimde gördüğü ama hiç dinleme şansları olmadığı, hatta gülüştükleri garip siyak yuvarlaklar...
 
Y

yaratici_idea

Kullanıcı
17 Ocak 2008
En iyi cevaplar
0
0
Her satırında yaşanmışlık var.
Özellikle şu cümleye takıldım.

O neşeli, sorumlu ama sorunsuz, saygı dolu ilişkleri sevgiyle yaşadığımız, birbirimizi hiç kıskanmadığımız, hep "önce sen" diyebildiğimiz, tek hırsımızın şampiyon takım olmak olduğu ve bunu hep başardığımız gençliğimiz!

'O zamanda yaşasaydık keşke.' demeden geçemeyeceğim.
Teşekkürler Zynep :)
 
Z

Zynep

Kullanıcı
17 May 2006
En iyi cevaplar
0
0
İstanbul
'O zamanda yaşasaydık keşke.' demeden geçemeyeceğim.
Bundan 20 sene sonra, sizlerin yazdıklarını okuyanlarda bunları diyecekler sevgili yaratıcı_idea... :)

Rica ederim.
 
Z

Zynep

Kullanıcı
17 May 2006
En iyi cevaplar
0
0
İstanbul
Koltuğumuzun altına Longplay'lerimizi sıkıştırıp, müzik dolabı olan arkadaşlarımızın evinde, yayılan müzikle çılgınca dansedişlerimiz... ama kız kıza!
Kızlarımın arkadaşları çok sık gelirler bize ve şimdilerde hepsinin koltukaltraında laptop taşıyorlar.
Kimbilir 25 sene sonra bu günlerini hatırladıklarında; "Ay ne hoştuuu yaaa.." diyecekler onlarda... ;) :)
 
Üst