Z
Zynep
Kullanıcı
Aranızda bilmeyen olduğunu sanmıyorum ama, bir kez hatırlatmak isterim Düş Hekimi sevgili Yalçın Ergir'in bu doyumsuz şiirini;
BASİT YAŞAMAK
Basit yaşayacaksın.
Mesela susayınca su içecek kadar basit.
Dört çıkacak, ikiyi ikiyle çarptığında.
Tek düğmesi olacak elindeki cihazın;
tek bir düğme, tek bir cümle gibi;
sevince lafı dolandırmadan söylediğin
“seni seviyorum” gibi.
Basit bir öpücük yetecek sana;
basit sıcak bir öpücük
ve o öpücükle dolacak tüm günlerin, tüm düşlerin.
O öpücük için yapacaksın hayatının kavgasını,
o öpücük için yiyeceksin hayatının dayağını.
Kabak çekirdeği verecek sana
rakamların veremediği mutluluğu.
El yazısıyla yazılmış eğri büğrü bir mektup olacak
en değerli kağıdın;
hep yanında taşıdığın,
atmaya kıyamadığın.
İki harekette giyiniverecek,
iki harekette soyunuvereceksin.
Kısacık olacak uyanman
ve yola çıkman arasında geçen süre;
kısacık olacak
sıcacık kollara dolanman
ve yolculuklara çıkman arasında geçen süre.
Kendin bile anlayabileceksin yazdıklarını;
bakışların bile anlatabilecek kendini.
Beklentilerin de basit olacak.
Kaf Dağı’nın önünde bekleyecek mutluluklar.
Bir ıslıkta bulabileceksin en uzun dostluk romanını;
ya da bir damla gözyaşı yaşatacak sana
en ucuz aşk romanını.
Pankreasının sağlığına dua edeceksin kapatırken gözlerini.
Zafer işareti yapacaksın tuvaletten çıkarken.
Bir kaşarlı tost olacak aradığın
nasıl oturacağını bilemediğin sofrada;
parmakların olacak en kıymetli çatalın.
Yine, aynı parmaklar çözecek en karmaşık denklemleri.
İskender’in kılıcı duracak avukat rehberinin yanında.
Bir filarmoni orkestrası veremeyecek sana
kontrplak bir gitarda, doğru basılmış bir
“fa diyez”in mutluluğunu.
Makyajın ilk “a” sına kadar bilmen yetecek.
Temizlik kokacak en pahalı parfümün
“Bilmiyorum” diyebileceksin bilmediğinde
ve çok normal olacak onu da bilmeyişin.
Tek dereden su getirmen yetecek,
bir “istemiyorum” diyebilmeye.
Ne durduğu farketmeyecek abanın altında.
Saatin, sadece saati gösterecek;
Telefonunu sadece telefon etmek için kullanacaksın.
Küçük bir not defteri olacak bilgini en hızlı sayan.
Basit yaşayacaksın, basit.
Sanki yaşamın bir gün sona erecekmiş gibi
basit...
BASİT YAŞAMAK ÜZERİNE...
Sevgili Yalçın, derim ya hep, ne zaman darlansam sitene girer bu şiirini okurum o harika müziğin eşliğinde...
Bu sabah dakikalarca kaldım, kuşlar bile uyanmamışken daha...
Basit yaşamayı başardık dostum.
Ama bu sabah çok uzun zaman sonra ilk kez şunu düşündüm;
Aslında çok mu basit yaşadık, çok mu basit yaşıyoruz?
Bir parça simidin eşsiz tadını çok mu abarttık, insanlara elimizle pirzola ikram ederken?
İkiyle ikiyi çarpınca hep dördü bulabildik mi?
Yoksa bulduğumuzun dört olduğuna inandırılma saflığına mı düştük?
Biz lafı dolandırmadık Yalçın, sevdik "seni seviyorum" diyebildik, sahip çıkabildik sevdiğimize!
Ama büyük yaşayanlar bu sözü kullanmayı sevmezlermiş, biz çok mu basit kaldık seviyorum diyebilme özgürlüğümüzde?
Bir öpücük için baş koyduk, o öpücük için dayak yemeye razı olduk ama büyük yaşayanların dayağının senin benim bildiğim dayaktan farklı olduğunu keşfettiğimizde çok mu basit kaldık onların gözünde?
Eğri, büğrü yazılarımızla yolladık dost bildiğimize mektuplarımızı. Ellerine basit bir kağıt parçası verdik, yanıtını alamadığımız... bizim buruşturmaya kıyamadığımız hatıralarımızla dalga geçti büyük yaşayanlar. Bir dosttan hatıra kalmış, sakladığımız sigara paketinin basit yaşayanlara ne ifade ettiği bizim duygusal salaklığımız olarak mı kaldı belleklerinde?
Basitti beklentilerimiz. Çok istemezsen çok'a kavuşamazsın sözlerini hiç dinlemedik, güldük geçtik basit bir söz, basit bir dokunuş beklerken. Sözcükleri bize fazla gördüler, ama dokunmalarını esirgemediler büyük düşünenler. Ah o dokunuşlar değil mi bizi şimdi "aptal" yerine koymalarının nedeni? Gülümsedin değil mi? Bende gülümsedim...
Boşver be Yalçın.
Biz basit yaşayalım yine de...
Büyük yaşayanlar büyüklüklerini onur sayarken bırak biz basit yaşayanlar küçücük bir serçenin sesinden filarmoni orkestrası müziği hazzı alalım.
Buruşmasına kıyamadığımız anıların içinde güzellikler olsun düşündüklerimiz.
Sigara paketlerimi seviyorum ben.
Sayende ustam! Bir kez daha sağolasın.
Kızgınlığımı, kırgınlığımı yokediverdin yine.
Dün gece kafama üşüşen tüm çelişkilerimi sildim attım ben.
Basit yaşamaya devam ediyorum.
Zynep
Bir mevsimin acı gerçekleri durumundan bir durumda yazdıydım.
BASİT YAŞAMAK
Basit yaşayacaksın.
Mesela susayınca su içecek kadar basit.
Dört çıkacak, ikiyi ikiyle çarptığında.
Tek düğmesi olacak elindeki cihazın;
tek bir düğme, tek bir cümle gibi;
sevince lafı dolandırmadan söylediğin
“seni seviyorum” gibi.
Basit bir öpücük yetecek sana;
basit sıcak bir öpücük
ve o öpücükle dolacak tüm günlerin, tüm düşlerin.
O öpücük için yapacaksın hayatının kavgasını,
o öpücük için yiyeceksin hayatının dayağını.
Kabak çekirdeği verecek sana
rakamların veremediği mutluluğu.
El yazısıyla yazılmış eğri büğrü bir mektup olacak
en değerli kağıdın;
hep yanında taşıdığın,
atmaya kıyamadığın.
İki harekette giyiniverecek,
iki harekette soyunuvereceksin.
Kısacık olacak uyanman
ve yola çıkman arasında geçen süre;
kısacık olacak
sıcacık kollara dolanman
ve yolculuklara çıkman arasında geçen süre.
Kendin bile anlayabileceksin yazdıklarını;
bakışların bile anlatabilecek kendini.
Beklentilerin de basit olacak.
Kaf Dağı’nın önünde bekleyecek mutluluklar.
Bir ıslıkta bulabileceksin en uzun dostluk romanını;
ya da bir damla gözyaşı yaşatacak sana
en ucuz aşk romanını.
Pankreasının sağlığına dua edeceksin kapatırken gözlerini.
Zafer işareti yapacaksın tuvaletten çıkarken.
Bir kaşarlı tost olacak aradığın
nasıl oturacağını bilemediğin sofrada;
parmakların olacak en kıymetli çatalın.
Yine, aynı parmaklar çözecek en karmaşık denklemleri.
İskender’in kılıcı duracak avukat rehberinin yanında.
Bir filarmoni orkestrası veremeyecek sana
kontrplak bir gitarda, doğru basılmış bir
“fa diyez”in mutluluğunu.
Makyajın ilk “a” sına kadar bilmen yetecek.
Temizlik kokacak en pahalı parfümün
“Bilmiyorum” diyebileceksin bilmediğinde
ve çok normal olacak onu da bilmeyişin.
Tek dereden su getirmen yetecek,
bir “istemiyorum” diyebilmeye.
Ne durduğu farketmeyecek abanın altında.
Saatin, sadece saati gösterecek;
Telefonunu sadece telefon etmek için kullanacaksın.
Küçük bir not defteri olacak bilgini en hızlı sayan.
Basit yaşayacaksın, basit.
Sanki yaşamın bir gün sona erecekmiş gibi
basit...
BASİT YAŞAMAK ÜZERİNE...
Sevgili Yalçın, derim ya hep, ne zaman darlansam sitene girer bu şiirini okurum o harika müziğin eşliğinde...
Bu sabah dakikalarca kaldım, kuşlar bile uyanmamışken daha...
Basit yaşamayı başardık dostum.
Ama bu sabah çok uzun zaman sonra ilk kez şunu düşündüm;
Aslında çok mu basit yaşadık, çok mu basit yaşıyoruz?
Bir parça simidin eşsiz tadını çok mu abarttık, insanlara elimizle pirzola ikram ederken?
İkiyle ikiyi çarpınca hep dördü bulabildik mi?
Yoksa bulduğumuzun dört olduğuna inandırılma saflığına mı düştük?
Biz lafı dolandırmadık Yalçın, sevdik "seni seviyorum" diyebildik, sahip çıkabildik sevdiğimize!
Ama büyük yaşayanlar bu sözü kullanmayı sevmezlermiş, biz çok mu basit kaldık seviyorum diyebilme özgürlüğümüzde?
Bir öpücük için baş koyduk, o öpücük için dayak yemeye razı olduk ama büyük yaşayanların dayağının senin benim bildiğim dayaktan farklı olduğunu keşfettiğimizde çok mu basit kaldık onların gözünde?
Eğri, büğrü yazılarımızla yolladık dost bildiğimize mektuplarımızı. Ellerine basit bir kağıt parçası verdik, yanıtını alamadığımız... bizim buruşturmaya kıyamadığımız hatıralarımızla dalga geçti büyük yaşayanlar. Bir dosttan hatıra kalmış, sakladığımız sigara paketinin basit yaşayanlara ne ifade ettiği bizim duygusal salaklığımız olarak mı kaldı belleklerinde?
Basitti beklentilerimiz. Çok istemezsen çok'a kavuşamazsın sözlerini hiç dinlemedik, güldük geçtik basit bir söz, basit bir dokunuş beklerken. Sözcükleri bize fazla gördüler, ama dokunmalarını esirgemediler büyük düşünenler. Ah o dokunuşlar değil mi bizi şimdi "aptal" yerine koymalarının nedeni? Gülümsedin değil mi? Bende gülümsedim...
Boşver be Yalçın.
Biz basit yaşayalım yine de...
Büyük yaşayanlar büyüklüklerini onur sayarken bırak biz basit yaşayanlar küçücük bir serçenin sesinden filarmoni orkestrası müziği hazzı alalım.
Buruşmasına kıyamadığımız anıların içinde güzellikler olsun düşündüklerimiz.
Sigara paketlerimi seviyorum ben.
Sayende ustam! Bir kez daha sağolasın.
Kızgınlığımı, kırgınlığımı yokediverdin yine.
Dün gece kafama üşüşen tüm çelişkilerimi sildim attım ben.
Basit yaşamaya devam ediyorum.
Zynep
Bir mevsimin acı gerçekleri durumundan bir durumda yazdıydım.