Düşünsenize, kendinizi kaptırmazsanız aşk, aşk'mıdır? Frenlememeli insan kendini, bir an sonrasını bile düşünmemeli. Aşkı ancak o zaman derinde, en derinde hissedebilir insan... Aşk varken; en mutlu, en güler yüzlü, en keyifli, en deli dolu olur. Aşk varken herşeyi en tepede, zirvede yaşamak ister çünkü. Aşkın coşkusuyla dolup taşar ve hiçbir şekilde "dur" demez kendine...
Aşkı böyle dolu dizgin yaşamak varken duvara çakılmakta var elbette. Nasıl tutkuyu ve mutluluğu dorukta yaşıyorsa, çakılırsa bir gün hüznüde en dipte yaşayacağını bilmeli. Ama bunu göze almazsa insan aşkta böylesine zirveye ulaşabilirmi? Böyle derin hissedebilirmi aşkı..?
Düşünüyorumda aşk konusunda riske girmekten kaçınan, üzülmekten korkup, yüreklerini bir sevgilinin ince dokunuşlarına kapayan insanlar yaşadıklarınımı sanıyorlar acaba? Yaşamın gerçek tadını alabilmek ancak aşkla mümkün. Aşka yüreğini koşulsuz açmakla mümkün. Öyle ucundan kıyısından yaşamakla olmaz bu iş. Ya tam vereceksin aşka kendini yada bulaşmayacaksın. Başka ihtimali yok...