Hayatı akışına bırakmak istiyorum bugün.
Ne varsa olsun. Ne olacaksa olsun. Ne anlatılacaksa anlatılsın. Ne isteniyorsa istensin. Ne bekleniyorsa beklensin. Hayatı akışına bırakmak istiyorum. Hayatı, hayat gibi yaşamak için, hayatla savaşmayı göze alamayanlara inat. Öylece kendimi, rüya denize salıverecek, hayal damlalarıyla sulayacağım, gecelerden kalan utangaç duygularımı.
Hayatı akışına bırakmak istiyorum bugün.
Umudunu yitirmiş bedevi misali, çöllerde serseri gibi gibi arayıp bulacağım ben 'umut'u. Bulduğumda da yüreğimin gizli köşesini vereceğim ona; ki başkasına kaymasın umudum. Umut benim olmalı! Umut onun olmalı! Umut sizin olmalı! Umut hepimizin olamlı! Umut yüreğimizde olmalı! Hayatı öylece kendiliğine bırakırken, umut elimizde ateş topu olmalı ve zamanı geldiğinde de yakacağı yeri bilmelidir.
Hayatı akışına bırakmak istiyorum bugün.
Dilimde masum türküler, elimde eskilerden kalma hayaller. Yitirdiklerim, yitrdiğimi sandıklarım, benim olmayan hayalde benim olanlar, ulaşamadıklarım, benim sandıklarım, başkasının sandıkalarım, rüyalarını duygularını çaldıklarım, bilin işte, ben bugün hayatımı akışına bırakmak istiyorum. Müdahale etmeyeceğim. Sessizce bir köşeye çekilip, "kendi gibi" olanlar ile olmaya çalışanların, o garip, o anlamsız, o can yakan, o feryat dolu savaşını seyredeceğim.
Hayatı akışına bırakmak istiyorum bugün.
Ne yazdıklarımdan utanacak, ne yazamadıklarıma yanacağım. Öyle ya, hepsi de benim, hepsi de parçam, hepsi de yüreğimden bir rüzgar alameti. Hayatı akışına bırakırken, bir urgan gibi boğazıma gelip takılan o söylenmemiş sözleri de sizlere bırakacağım ey, sevdiğini sanan, sadece sevilmeyi seven, küçük beyinler! Ahh, size de kızamıyorum ki. Siz d ehaklısınız! Siz haklı, onlar haklı, o haklı, ben haksız! Var mı adaleti elinde silah diye tutan bir başka yürek!
Hayatı akışına bırakmak istiyorum bugün.
Ne sevdiklerimi geride bırakıp kaçacağım, ne de sevmediklerimi. İnsanız değil mi! Kaçsak da, korksak da, yalan söylesek de, aşık olsak da, sevsek de, sevmesek de, kızsak da, utansak da, yazsak da, ölü ya da diri ölü, insanız değil mi! Hayatı akışına bırakmak, kolay mı sanıyorsunuz yoksa! El değmemiş bir hayat umudu ile yaşamak. kendiliğinden geçen, müdahalesiz, kavgasız, aşksız, zamansız, ruhsuz bir yaşam, kolay mı sandınız yoksa!
Hayatı akışına bırakmak istiyorum bugün. Rüzgarlar kulağıma ıslık çalacak, hamam böcekleri kedi tırmığı gibi parmaklarımı yiyecek, yağmurlar sevdamı hasret çöllerine taşırken, ve o sevda da taaa en yüğrekte oldukça koruyacak, kollayacak, sevecek. Yağmur beni sevecek, beni mutlu kılacak, beni bereketlendirecek.
Duy işte ey hayali sevdiğim. Hayatı akışına bıraktım ve seni bekliyorum. Seni beklediğimi aklına bile getirmesen de, ben biliyorum ki, SENİ BEKLİYORUM! Hayatı sana, hayaı umuda, hayatı akışına bırakıyorum ey sevgili! Ya gel geride bıraktığın kalbini al, ya da giderken benden çaldığın kalbimi geri ver.
Gel artık ey hayali sevdiğim!
Sanadır sözler, sanadır şiirler, sanadır bu yürek dokunuşları.
Hisset...