Günün Haberleri & Aktüalite

  • Konbuyu başlatan nil_92
  • Başlangıç tarihi

Konu hakkında bilgilendirme

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Serbest Kürsü kategorisinde nil_92 tarafından oluşturulan Günün Haberleri & Aktüalite başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 120,209 kez görüntülenmiş, 494 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Serbest Kürsü
Konu Başlığı Günün Haberleri & Aktüalite
Konbuyu başlatan nil_92
Başlangıç tarihi
Cevaplar
Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan nil_92
N

nil_92

Kullanıcı
26 Haz 2008
En iyi cevaplar
0
0
08 Eylül 2010 Çarşamba
Geleceğin antibiyotiği hamamböceğinde gizli!


Tüm antibiyotiklere direnç gösteren yeni bakterinin dünyada endişe yaratması sonrası bilimadamları yeni nesil antibiyotik arayışına girdi. Bilimadamları Hamamböceklerinin antibiyotik içeren 9 molekülünü buldu.

Hamamböceklerinin yeni nesil antibiyotikleri barındırıyor olabileceği belirlendi.

Tüm antibiyotiklere direnç gösteren yeni bakterinin dünyada endişe yaratması, İngiltere'nin Nottingham Üniversitesi'nden bilim adamlarını hijyenik olmayan koşullarda rahatça yaşayabilen hamaböceklerini araştırmaya itti.

Bilim adamları, birçok mikroba ve hastalığa maruz kalan, bunlara karşı kendi kendine ''tedavi yöntemi'' geliştirdiği düşünülen hamamböceklerini incelerken, bu hayvanların beyninde, insan hücrelerine zarar vermeyen ancak bakterilere karşı etkili olan en az 9 farklı molekül buldu.

Bu moleküllerin bugün kullanılan birçok ilaca çoğunlukla direnç gösteren bazı hastalıkları tedavi etmekte kullanılabileceğine dikkati çeken bilim adamları, bu moleküllerin "gücünü" daha iyi belirlemek için araştırmaların devam ettiğini vurguladı.

Muhtemel ilacın piyasaya sürülmesinin 10 yılı aşkın süreyi alabileceği de bildirildi.




 
crt

crt

Kullanıcı
11 Eyl 2009
En iyi cevaplar
0
38
İstanbul
Ortak: )
Sana üzücü bir haberim var..!
Bu yılın önemli hastalığı"Batı Nil Virüsü" Türkiye'de"ymiş..!
Durumlar vahim.. Ha bu arada aşı vurgununa da dikkat..!
Bugün konu ile ildili konfarans düzenlenmiş ..
Baş davetli olarak ikimiz çağrıldık ama sana ulaşamadım ve ben de sensiz  gitmek istemedim hane





Sağlık Bakanlığı, Batı Nil Virüsü enfeksiyonu vakalarına Türkiye'de de rastlanıldığını açıkladı. Batı Nil Virüsü yüzünden Yunanistan'da 18 kişi hayatını kaybetmişti.
Avrupa'nın çeşitli ülkelerinde ölümlere yol açan ve Türkiye'de de kendini gösteren “Batı Nil Virüsü Enfeksiyonu” özellikle yaşlılar, çocuklar, hamileler ve HIV/AIDS hastaları gibi bağışıklık sistemi baskılanmış kişilerde hayati risk taşıyor.
NASIL BULAŞIYOR, KİMLER RİSK ALTINDA: İŞTE BATI NİL VİRÜSÜ

http://www.hurriyet.com.tr/gundem/15736849.asp
 
N

nil_92

Kullanıcı
26 Haz 2008
En iyi cevaplar
0
0
crt' Alıntı:
Ortak: )
Sana üzücü bir haberim var..!
Bu yılın önemli hastalığı"Batı Nil Virüsü" Türkiye'de"ymiş..!
Durumlar vahim.. Ha bu arada aşı vurgununa da dikkat..!
Bugün konu ile ildili konfarans düzenlenmiş ..
Baş davetli olarak ikimiz çağrıldık ama sana ulaşamadım ve ben de sensiz  gitmek istemedim hane
hımm yine ortalık karışcak desene :(
valla vahim Türkiyenin durumu gerçekten vahim
neyse ortak napalım bunada bir çare vardır elbet
aa haberim yok valla çok meşgulum bliyosun :) ii yapmışssın bensiz gitmeyerek yada sen gitseydin bir temcilli olarak :)
 
crt

crt

Kullanıcı
11 Eyl 2009
En iyi cevaplar
0
38
İstanbul
Biz bu yola beraber başkoymuşuz ortak olmuşuz ..
Ya hep beraber ya hiçç.
O toplantıya sensiz tek başıma gidermiyim ..Hem bu" Nil Vürüsü" sorumluluğunu üstlenmek bana değil öncelikle sana düşer hane:)


 
N

nil_92

Kullanıcı
26 Haz 2008
En iyi cevaplar
0
0
sağol ortak :) ortaklık böyle olsa gerek
haklısın bana düşer tabi neyse artık bi dahaki sefere gidecez :)
ama ortak olarak senide yanımda görmek isterim hane :)
 
crt

crt

Kullanıcı
11 Eyl 2009
En iyi cevaplar
0
38
İstanbul
Aaa  aşkolsun hane biz her sözümüzün arkasındayız..
Birkez yanlışa hayır demişsek yolumuzdan dönmez dostumuzu yalnız bırakmayız :)
Manifesto gibimi oldu ne:)
Ortak: ) bu arada bayramını ilk ben kutlamak isterim..
 
N

nil_92

Kullanıcı
26 Haz 2008
En iyi cevaplar
0
0
peki o zamn ortak  ;)dönmeyiz tabe :)
grçekten ilk kutlayan oldun valla seninde bayramın kutlu olsun teşekkür ederim
(önce benim kutlamam gerekiyodu abla ama k.bakma )
 
B

bjkerim

Kullanıcı
8 Kas 2008
En iyi cevaplar
0
0
Samsun
crt' Alıntı:
Aaa  aşkolsun hane biz her sözümüzün arkasındayız..
Birkez yanlışa hayır demişsek yolumuzdan dönmez dostumuzu yalnız bırakmayız :)
Manifesto gibimi oldu ne:)
Ortak: ) bu arada bayramını ilk ben kutlamak isterim..
Bende eksik kalmıyim gene :D Ellerinden öperim ablacım :) Seninde kutlu olsun Nil.. İyi Bayramlar :)
 
crt

crt

Kullanıcı
11 Eyl 2009
En iyi cevaplar
0
38
İstanbul
Kerim: )
Teşekkür ediyor sevgilerimi gönderiyorum..
Nice güzel bayramlara..
 
crt

crt

Kullanıcı
11 Eyl 2009
En iyi cevaplar
0
38
İstanbul
nil_92' Alıntı:
peki o zamn ortak  ;)dönmeyiz tabe :)
grçekten ilk kutlayan oldun valla seninde bayramın kutlu olsun teşekkür ederim
(önce benim kutlamam gerekiyodu abla ama k.bakma )
Nil: )Ne kusuru önemli olan sanimi duyguların içten geldiği gibi ifade edilmesidir..
Çoğu zaman (riskli olsa bile) ilke imza atan olmuşumdur  hane:)
 (Olanaksız gibi görünse de) Bayram sevincinde haberde buluşmak dileğiyle ..

 
N

nil_92

Kullanıcı
26 Haz 2008
En iyi cevaplar
0
0
peki o zamn bak sevindim böyle demene  ortak :)
sennide kutlu olsun bjkerim sağol:)
 
N

nil_92

Kullanıcı
26 Haz 2008
En iyi cevaplar
0
0
09 Eylül 2010 Perşembe
Bu havyanları vurmak servet ister


Çevre ve Orman Bakanlığı ile Merkez Av Komisyonunca koruma altına alınan hayvanları avlamanın cezası türüne göre 50 bin liraya kadar çıkıyor. Cezalar, türlerin et değeri ve üreme yeteneğine göre kesiliyor.

Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü yetkililerinden alınan bilgiye göre, cezalar, yasak avlanmayla yaban hayatında ve ekosistemde meydana gelen tahribat ve eksilme nedeniyle, av hayvanı türlerine göre Çevre ve Orman Bakanlığınca tespit ediliyor.


Cezalar belirlenirken, türlerin et değeri, söz konusu hayvanın bir adedinin üretimi ve doğaya yerleştirilmesi için yapılan masraf, üreme yeteneğinin kaybolmasıyla veya avlanan hayvanın doğadan eksilmesiyle yaşama ortamında meydana gelecek tahribat, yaban hayvanlarının tarım zararlıları ile mücadeledeki faydalı fonksiyonları ve bu nedenle gelecekteki değer kaybı ile ekolojik dengedeki bozulma dikkate alınıyor.


Buna göre, Anadolu yaban koyunu ve pars, ceza bedeli en yüksek hayvanlar olarak öne çıkıyor. Avlanması durumunda Anadolu yaban koyunu için 50 bin, Pars için 35 bin lira ceza ödenmesi gerekiyor.


Bir kısmı Karaman ve Nallıhan'da doğal yaşama bırakılan Anadolu yaban koyunları Konya Bozdağ'da koruma altında bulunuyor. En son 1974'te Ankara Beypazarı'nda görüldüğü iddia edilen Pars ise Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğünce varlığının kanıtlanması için foto-kapanlarla takip ediliyor.


Bakanlık ve Merkez Av Komisyonunca koruma altına alınan bazı av ve yaban hayvanları ile bunları avlamanın cezaları şöyle:


MEMELİLER


Yaban koyunu, Anadolu Yaban Koyunu 50 bin lira Pars 35 bin lira Ayı 18 bin 500 lira Alageyik, Kızılgeyik 15 bin lira Sırtlan13 bin liraYaban Keçisi 12 bin lira Akdeniz foku 8 bin lira Dorkas ceylanı6 bin 500 lira Vaşak5 bin 500 lira Ceylan 5 bin lira Karaca 3 bin 250 liraSu samuru, yaban kedisi, sazlık kedisi, karakulak 3 bin 200 lira Kurt, Alaca sansar Bin lira


KUŞLAR


Atmacagiller ve Doğangiller familyasındaki bütün türler 6 bin 500 lira Tepeli pelikan, mezgeldek, yakalı toy, kelaynak3 bin 100 liraAk pelikan, toy, orman horozu, huş tavuğu, flamingo, turnagiller, leylekgiller familyasındaki bütün türler ve kuğular2 bin 200 lira


 
crt

crt

Kullanıcı
11 Eyl 2009
En iyi cevaplar
0
38
İstanbul
Avlanmak servet  ister .. 
Verilen cezalar vs..
(Yani bence) keyfe keder ilginç bir konu..
zaten ilgi vede bilgi alanımın dışında olduğundan çok fazla yorum yazamayacağım ama
Avcıların ne kadar abartılı konuştuğu ve palavracı olduğu malum..
(tabii hemen belirtelim istisnalar kuralı bozmuyor)
İsterseniz örneklendirelim:)

"Abi birgün ava gittik onümüze bir domuz çıktı siz deyin 300 kilo ben diyeyim ..
700 kilo devasa birşey tam 20 lik 48 kurşun sıktık ancak delebildik postu..
Avcılar idaresi başkanı ödül verdi biz şimdiye denk böyle bir domuz vuran çıkmamış daha.."
 
N

nil_92

Kullanıcı
26 Haz 2008
En iyi cevaplar
0
0
10 Eylül 2010 Cuma

En iyi sağlık hizmeti sunan ülke...


Bu ülkenin sağlık hizmeti ve ilköğretimi rekabet gücü açısından dünya genelinde birinci sırada bulunuyor.

Dünya Ekonomi Forumu (WEF)'in son açıkladığı 2010-2011 Küresel Rekabet Gücü Raporu'na göre Belçika'nın sağlık hizmeti ve ilköğretimi rekabet gücü açısından dünya genelinde birinci sırada bulunuyor. Belçika, 2009 yılındaki değerlendirmede bu alanda üçüncü sırada bulunuyordu.

Öte yandan rapora göre Belçika'nın güçlendiği iki alan daha var. Yüksek eğitim ve öğrenim. Diğer yandan rekabet gücü kaybettiği alanlar da var Belçika'nın. AB'nin göbeğindeki Belçika icatlar, altyapı ve ürün piyasası verimlilik alanlarında kan kaybetti.

İsviçre, İsveç, Singapur ve ABD gibi ülkelerin başını çektiği Genel Rekabet Gücü sıralamasında Belçika bir yıl öncesine nazaran bir sıra gerileyerek 19uncu sırada bulunuyor. Özellikle Almanya (5), Fransa (15) ve Hollanda(8) gibi komşu ülkeler daha yüksek sıralarda bulunuyor. Buna sebep olarak ise Belçika'daki yüksek vergi oranlarının yanı sıra yüksek devlet borcu gösteriliyor. Bunların yanı sıra verimsiz bürokrasi de Belçika'nın sıralamada gerilemesine yol açtığı belirtiliyor.

WEF ile birlikte çalışan Vlerick Management Okulu'ndan yapılan açıklamada Belçika'nın daha güçlü kurumlara ihtiyacı olduğu savunularak sıralamada ilk on gözetilmesi gerektiği belirtildi.

Öte yandan (WEF)'in sunduğu bilgilere bakıldığında Belçika'nın yine de ekonomik kriz dönemlerinde bile dengede durmayı başardığı görülüyor.


 
N

nil_92

Kullanıcı
26 Haz 2008
En iyi cevaplar
0
0
11 Eylül 2010 Cumartesi

Türkiye "Süper Beyin"lerini geri alıyor


TÜBİTAK, cazip teklifler yüzünden kaptırdığı bilim adamı ve araştırmacıları yurda döndürmek için ABD'ye çıkarma yapacak.

TÜBİTAK, Türk beyin gücünü yurda döndürmek için Aralıkta ABD'ye çıkarma yapacak.


''Destination Turkey'' sloganıyla düzenlenecek büyük çaplı etkinlikte, AB ve TÜBİTAK fonlarıyla ülkeye geri dönmesi hedeflenen süper beyinlere, Türkiye'nin üniversite ve sanayi kuruluşlarının imkanları sunulacak.

AB fonlarıyla bugüne kadar 100'e yakın Türk araştırmacı yurda döndü; etkinlikle yüzlerce süper beynin daha ülkenin stratejik araştırmalarında çalışması bekleniyor.

Etkinlik, Avrupa Komisyonunun, tersine beyin göçü amacıyla ABD'de destek vereceği programların ilki olma özelliği taşıyor.

TÜBİTAK 7. ÇP Ulusal Koordinatörü Okan Kara, yaptığı açıklamada, AB Komisyonu'nun ''Araştırmacıların Dolaşımı'' fonu kapsamında araştırmacılara sağlanan maddi ve diğer imkanların elverişliliği sayesinde şu ana kadar 96 Türk araştırmacının yurda döndüğünü bildirdi.

TÜBİTAK'ın bu yıl içinde başlattığı ''Doktora Sonrası Geri Dönüş Burs Programı'' ile bilim insanları için cazip imkanlar sağlandığına işaret eden Kara, buna göre ilgili alanlarda doktorasını tamamlamış olanlar, halen yurt dışında ikamet edenler ve alanıyla ilgili bir işte en az 2 yıl çalışanların, Türkiye'de araştırma yaptıklarında TÜBİTAK'tan aylık 2 bin 750 TL burs alabileceğini anımsattı.


''TÜBİTAK, SÜPER BEYİNLERİNİ ABD'DEN TOPLAYACAK''
Okan Kara, Türkiye'nin, 2007-2010 yılları arasında, tersine beyin göçünü teşvik eden AB fonlarından en fazla yararlanan 2. ülke olduğunu bildirdi. Program kapsamında, çoğunluğu ABD'den dönüş yapan Türk araştırmacıların genellikle üniversitelerde çalışmalarını sürdürdüğünü belirten Kara, şunları kaydetti:

''TÜBİTAK olarak Avrupa Komisyonu ile ortaklaşa, yurda dönen Türk araştırmacıların sayısının arttırılması için bu yılın Aralık ayında 'destination Turkey' sloganıyla ABD'de Türklerin yoğun olarak yaşadığı Boston, California, Michigan gibi eyaletlerde büyük çaplı etkinlik düzenleyeceğiz.

Etkinliğe Türkiye'den araştırmacı istihdam edecek kuruluş temsilcileri ile Türk üniversiteleri, araştırma kuruluşları ve sanayi kuruluş temsilcileri katılacak. Biz bu etkenlikte sanayi kuruluşlarını ön plana çıkarmak istiyoruz. Bunu AB Komisyonu ile birlikte planlıyoruz.''

Etkinliğin, Avrupa Komisyonu tarafından desteklendiğini de bildiren Kara, ''Komisyon, ilk kez Avrupa dışında tersine beyin göçü için ilk kez büyük bir etkinlik düzenliyor ve bunu da Türkiye ile başlattı. Bu nedenle çalışmamız diğer ülkelere de örnek teşkil edecek'' dedi.


''ABD İLE TÜRKİYE ARASINDA DRAMATİK BİR FARK YOK''
AB fonlarını kullanarak Türkiye'ye dönen Türk araştırmacılardan ODTÜ İnşaat Mühendisliği Zemin Mekaniği ve Geoteknik Mühendisliği Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Nejan Huvaj Sarıhan, 2009'da doktorasını İllionis Üniversitesinde tamamladığını kaydederek, TÜBİTAK'ın ODTÜ'de düzenlediği bir konferansta AB fonlarını kullanarak ülkesine dönebileceğini öğrendiğini anlattı.

Nisan 2009'da bu fonlara bir proje ile başvurduğunu dile getiren Sarıhan, şunları söyledi:

''Heyelanlar üzerine bir çalışmamla burs için başvuru yaptım. ABD'de bu konu üzerinde uzun dönem çalıştım. ABD'deki araştırmacılar, Türkiye'de ekonomik ve araştırma olanaklarının kısıtlı olması nedeniyle ülkeye gelmek istemiyorlar. Ancak şu bir gerçek. ABD'yle kıyaslayınca imkanlar evet biraz daha kısıtlı. Araştırma açısından ise dramatik bir fark olmadığını düşünüyorum. TÜBİTAK ve AB destekleriyle uluslararası alanda araştırma ve sunum yapıp, konferanslara katılabiliyorsunuz.''

Türkiye'ye AB fonlarıyla dönen Georgia Teknoloji Enstitüsünden doktora derecesini 2007'de alan ODTÜ Kuzey Kıbrıs Kampüsü İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ozan Can Çelik de ''Cihazlandırılmış Yapılarda Zorlanmış Titreşim Testleri ve Sismik Kırılganlık Değerlendirmeleri'' konulu projesiye AB fonlarından yararlanacağını ve projesine gelecek yıl başlayacağını ifade etti.

Deneysel çalışmalar için ABD'deki olanakların biraz daha fazla olduğunu belirten Çelik, ''Ancak analitik çalışma için herhangi bir fark olduğunu düşünmüyorum. Ücretler çok farklı tabi. Benim zatan daha önceden olduğu gibi Türkiye'de çalışma gibi bir amacım vardı. Bir şekilde Türkiye'ye faydamız olması gerektiğini düşünüyorum'' ded
 
N

nil_92

Kullanıcı
26 Haz 2008
En iyi cevaplar
0
0
2 Eylül 2010 Pazar

Ünlü sinemacı hayatını kaybetti

Yaşam boyu onur ödülü sahibi sinemacı hayatını kaybetti.

Yeni Dalga akımının temsilcilerinden Fransız sinemacı Claude Chabrol, 80 yaşında Paris'te öldü.

Paris belediye başkanlığından yapılan açıklamada, "Beau Sevrge", "Violette Noziere", "Ceremonie" ve "Merci pour le chocolat" gibi filmlerin yönetmeni ve yapımcısı Chabrol'un 24 Haziran 1930'da Paris'te doğduğu belirtildi.

François Truffaut ve Jean-Luc Godard ile birlikte Yeni Dalga akımının temsilcilerinden mizah ve iyi yaşam amatörü Chabrol, 2009 Berlin Film Festivali'nde yaşam boyu onur ödülü almıştı.

Paris Belediye Başkanlığı Kültür İşleri Başkanı Christophe Girard, Chabrol'un özgür, densiz, siyasi ve dağınık, ancak çok önemli bir Fransız sinemacı olduğunu söyledi
 
N

nil_92

Kullanıcı
26 Haz 2008
En iyi cevaplar
0
0
13 Eylül 2010 Pazartesi
'Elektronik cilt' geliştirildi


ABD'nin California eyaletindeki iki prestijli ünversite Stanford ve Berkeley'den araştırmacılar, insan cildine yakın esneklik ve hassasiyete sahip yapay cilt geliştirmeyi başardılar.

Amerikalı bilimadamları "Nature Materials" dergisinde yayımladıkları makalede, Stanford Üniversitesi'ndeki çalışmalarda geliştirilen ve özel olarak üretilen ultra ince bir film üzerinde mini transistörlere sahip sentetik cildin, 20 miligram ağırlığındaki bir sineğin yüzeyine konmasını veya havalanmasını hissedebildiğini belirttiler.

Bu yapay cildin tepki süresinin insanınkiyle kıyaslanabilir düzeyde, saniyenin birkaç binde biri kadar hızlı olduğunu belirten araştırmacılar, ancak bu prototipin özellikle acı hissi gibi bazı özelliklerde şimdilik insan cildi kadar hassas olmadığını kabul ettiler.

Berkeley Üniversitesi'ndeki araştırmalarda geliştirilen sentetik deri, milimetrenin birkaç milyonda biri çapındaki "nano-ipliklerin" yerleştirildiği bir kauçuk malzemeden üretildi.

Bilimadamları makalelerinde, bu prototip yapay cildin, 0 ila 15 kilopascal basıncı tespit edebilecek kapasitede olduğunu, bunun da insan elinin bir klavyeye veya bir cisme dokunmasına eşdeğer olduğunu belirttiler.

Çalışmalarında henüz işin başında olduklarını ve bu yapay cilt prototiplerinin özellikle robot teknolojisinde önemli kullanım alanı bulacağını vurgulayan araştırmacılar, "Örneğin bulaşık yıkayabilen bir robot yapmak istersek, öncelikle onun bardakları tutarken kırmamasını sağlamalıyız. Aynı zamanda robota, objeyi düşürmeden tutabilmesi için gerekli yeteneği de vermeliyiz" dediler.

Bilimadamları, uzun vadede "elektronik cilt" için tıbbi alanda uygulamalar geliştirmeyi umuyorlar. Bu yapay deri ile kaplı protezlerin yardımı ve bunun sinir sistemine entegre edilmesiyle, engelli veya ampute kişilere dokunma hissinin yeniden sağlanması amaçlanıyor.

 
N

nil_92

Kullanıcı
26 Haz 2008
En iyi cevaplar
0
0
 
14 Eylül 2010 Salı

En büyük intihar nedeni


İntihar edecek kişilerin yüzde 80'i bunu belli ediyor...
Osmaniye Devlet Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Dr. Maksut Tor, intihar etmek isteyenlerin yüzde 80'inin öncesinde bunu çevresine veya ailesine belli ettiğini söyledi.

Sağlık İl Müdürlüğü'nün düzenlediği 'İntiharların Önlenmesi' konulu seminerde konuşan Tor, öğretmenler ile ailelere intiharın önlenmesi konusunda büyük görevlerin düştüğünü, intihara teşebbüs eden insanların iç ve dış sebeplerden çok etkilendiğine dikkat çekti.

İntihar vakalarının en çok görüldüğü yaş gruplarının 14-24 olduğunu anımsatan Tor, bu yaşlarda aile ve okul çevresinde istediği ilgi ve alakayı göremeyen çocukların kurtuluşu yalnızlıkta, sigara ve uyuşturucuda gördüğünü, bununda ileri süreçlerde karşımıza intihar olaylarını çıkardığını anlattı.

Belirli sıkıntılar yaşananların bunu etrafına anlatarak 'bana destek olun, beni dinleyin, beni koruyun, bana yardımcı olun' demek istediğini ifade eden Tor, "Aslında 'kendime, aileme, çevreme zarar vereceğim' mesajı verirler. Bu desteği göremedikleri zaman psikolojik olarak etkilenirler, kendilerini yalnızlığa iterek sonucunda intiharı seçerler. Özellikle gençlerdeki intihar vakalarında onlar yaşadıkları sorunlar karşısında 'öleyim de kurtulayım' gibi düşüncelere kapılabiliyorlar. İntiharı kafasından geçiren kimselerin yüzde 80'i bunu çevresine bir şekilde belli etmektedirler." şeklinde konuştu.
Dr Maksut Tor, bir toplumsal sorun haline gelen intihar olaylarının önlenmesinde anne babalara, öğretmenlere ve çevreye büyük görevler düştüğünü sözlerine ekledi.

 
Üst