FIKRALAR

  • Konuyu Başlatan Konuyu Başlatan keyman
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
Temel askerdeyken yeni başçavuş gelir ve tüm bölüğe şöyle der:

- "Sakin benim adimi unutmayin, benim adim Arslan Oglu Arslan...Eger adımı unutursanız geldiğimde canınıza okurum" der ve gider.

Aradan haftalar geçer ve Basçavuş gelir herkese adını sorar ve hepsi bilir. Sıra Temel'e gelir. Temel:

- "Bi hayvan oğlu hayvandi ama haçan hatirlayamayrum oni"..
 
Valla gidersen görürsün ordunun diskosu kazan dairesi :d Kavalye olarak kömür çuvalları kullanılıo hehhehe :d Hepsi esmer sarışın bekleme heheh:d
 
muraturkom' Alıntı:
deli fıkrası/
  Deliler tımarhaneden kaçacaklar,toplanıp anlaşmışlar. Üç ayrı kapı ve nasıl açılacağı planları yapılmış.Birinci kapı açılmış herşey yolunda ikinci kapı açılmış ilerlemişler. Tam üçüncü kapıya gelmişler ki şaşırmışlar çünkü üçüncü kapı zaten açıkmış.
Hadi fıkranın sonunu siz getirin. en komiği ne olurdu.

fıkra şöyle bitiyor; deliler planbozuldu arkadaşlar geri dönüyoruz demişler.
 
Doğanın Dengesi
Temel ormanda agaç kesiyormuş, o sırada çevreciler de ormanda yürüyüşe çıkmışlar, Temel'i bu vaziyette görünce bir güzel pataklamışlar... Temel üstü başı perişan halde köye dönerken Dursun a rastlamış, Dursun;
-Ula Temel bu ne hal böyle? diye sormuş, Temel de anlatmış;
- Ormanda ağaç keseydum, birden kalabaluk pir grup Doğan'ın yengesini bozmişum diye dövdü peni, halbuki ne Doğan'ı taniyruuum, ne de yengesuni..
 
Laz odanın içinde zıplıyormuş. Arkadaşı sormuş :
Ne oldu, ne yapıyorsun böyle ?
Öksürük şurubu içtim.
Niye zıplıyorsun peki ?
Sorma şişenin üzerinde iyice çalkalayın yazıyormuş, ben
farketmemişim.
 
  TAMİRCİYLE DOKTOR

Araba tamircisine giden doktor şikayetlerini söylemiş.Kaput açılmış usta biryandan söküyor takıyor biryandanda doktora bakıyormuş. Usta doktora,doktor bey ikimizde aynı işi yapıyor sayılırız.Sen insanları,ben de arabakları tamir ediyorum.Bir sana bakıyorum bir de kendime, senin paran çok benim halime bak demiş.
  Doktor bir tebessümle tamirciye,bütün bu tamirleri araba çalışırken yapmayı denemeye ne dersin demiş.
 
Çocuk dua eder...     
Allah'ım lütfen yarın babaannem ölsün...       
Bunu babası işitir ama seslenmez ve ertesi gün babaannesi ölür...       
Çocuk yine yarın dedem ölsün der...       
Aynen babası tekrar duyar ve ertesi gün ölür... 
Çocuk bu seferde babam ölsün diye dua eder...       
Adam bunu da duyar ve bir korku sarar sabaha kadar uyuyamaz...     
Ertesi günde ölümü bekler fakat ölmez...       
Akşam eve geldiğinde hanımını ağlamaklı bulur hanım ne oldu.       
Ne olacak bey bizim kapıcı ölmüş........:) 
 
Ebru' Alıntı:
Çocuk dua eder...     
Allah'ım lütfen yarın babaannem ölsün...       
Bunu babası işitir ama seslenmez ve ertesi gün babaannesi ölür...       
Çocuk yine yarın dedem ölsün der...       
Aynen babası tekrar duyar ve ertesi gün ölür... 
Çocuk bu seferde babam ölsün diye dua eder...       
Adam bunu da duyar ve bir korku sarar sabaha kadar uyuyamaz...     
Ertesi günde ölümü bekler fakat ölmez...       
Akşam eve geldiğinde hanımını ağlamaklı bulur hanım ne oldu.       
Ne olacak bey bizim kapıcı ölmüş........:) 
;D ;D
Biliyom ben bu fıkrayı ama bu kadar sade ve kısa değildi.  ;D
 
İsim vermeyeyim ama vakti zamanında bir bakanımız bülent ersoy'un sahne aldığı bir yere gider. Bülent Ersoy'da bakandan bir şarkı isteyip istemediğini sorar. Bakan'da sabile şarkısını istiyorum der. Bülent hanım kızımız şarkıyı hatırlayamaz. Bakanım biraz mırıldansanız da hatırlasam der.

Bakan ;

"Eller ayır sabile yollar ayır sabile yılllar ayır sabile biz ayrılamayız"  ;D ;D ;D
 
Geri
Üst