Vincent Willem van Gogh

  • Konbuyu başlatan Gozde
  • Başlangıç tarihi

Konu hakkında bilgilendirme

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Sanat kategorisinde Gozde tarafından oluşturulan Vincent Willem van Gogh başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 17,383 kez görüntülenmiş, 15 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Sanat
Konu Başlığı Vincent Willem van Gogh
Konbuyu başlatan Gozde
Başlangıç tarihi
Cevaplar
Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan doğa
G

Gozde

Kullanıcı
9 Ocak 2008
En iyi cevaplar
0
0
Lüleburgaz


Vincent Willem van Gogh (30 Mart 1853 – 29 Temmuz 1890), Hollandalı ard izlenimci ressam. Bazı resim ve eskizleri, dünyanın en tanınmış ve en pahalı[1] eserleri arasında yer alır.

Van Gogh, gençliğini bir sanat simsarlığı firmasında çalışarak geçirmiş, kısa süren bir öğretmenlik deneyiminden sonra da Belçika'da fakir bir madenci kasabasında misyoner olmuştur. Resim kariyerine 1880'den sonra başlamıştır. Başlangıçta koyu ve kasvetli renklerle çalışan Van Gogh, Paris'te tanıştığı izlenimcilik ve yeni izlenimcilik akımlarının etkisiyle canlı renklere geçmiş; Güney Fransa'da geçirdiği süre zarfında da bugün yaygın olarak tanınan kendine özgü resim tarzını geliştirmiştir.

Van Gogh, ömrünün son on yılı boyunca yaklaşık 900 suluboya/yağlıboya resim ve 1100 karakalem çalışma üretmiş, en meşhur eserlerini ise ömrünün son iki yılında yapmıştır. 1888'de ressam Paul Gauguin ile arkadaşlığının bozulması üzerine sol kulağının bir kısmını kesmiş, giderek kötüleşen ruhsal hastalığı sonucunda kendini göğsünden vurarak intihar etmiştir.

Van Gogh, resim kariyeri boyunca kardeşi Theo'dan aldığı maddi destek sayesinde ayakta durabilmiştir. İki kardeşin arkadaşlığı, 1872'den itibaren birbirlerine yazdıkları mektuplarla belgelenmiştir.

20. yüzyıl sanatını ciddi şekilde etkilemiş olan Van Gogh, fovistlerin ilham kaynaklarından biridir ve ekspresyonizmin öncülerinden kabul edilir.


resimleri...











 
C

crnkcclr

Kullanıcı
25 Ara 2007
En iyi cevaplar
0
0
teşekkürler....
benim için ayrı bir yeri vardır resimlerinin...
o eller neler yaratmış.... :)
 
G

Gozde

Kullanıcı
9 Ocak 2008
En iyi cevaplar
0
0
Lüleburgaz
benim içinde özel bir yeri vardır
lisedeyken yıldızlı gece tablosunu yağlı boya çalışıp (sondan ikinci resim ) , ticaret odasında sergiye katılmıştım o resimle
resmi de kendim seçmiştim , benzetmek için çok uğraşmıştım
amatörlüğümün en mutlu günleriydi , özel bir ressam o yüzden benim için
 
S

syn

Kullanıcı
12 Ara 2007
En iyi cevaplar
0
0
İstanbul
konuyla ilgisini anlayamadım...
paylaşım için teşekkürler emeğine sağlık
 
G

Gozde

Kullanıcı
9 Ocak 2008
En iyi cevaplar
0
0
Lüleburgaz
syn' Alıntı:
konuyla ilgisini anlayamadım...
paylaşım için teşekkürler emeğine sağlık
sağol canım ya ben nasıl atladım orayı Özür dilerim yanlış kronoloji eklemişim  :-[
teşekkürler canım  ::)
 
morkiz

morkiz

Kullanıcı
10 Şub 2008
En iyi cevaplar
0
0
gôz∂є' Alıntı:
benim içinde özel bir yeri vardır
lisedeyken yıldızlı gece tablosunu yağlı boya çalışıp (sondan ikinci resim ) , ticaret odasında sergiye katılmıştım o resimle
resmi de kendim seçmiştim , benzetmek için çok uğraşmıştım
amatörlüğümün en mutlu günleriydi , özel bir ressam o yüzden benim için
aynı resmi bize de ilkokuldayken yaptırmıştı öğretmenimiz  :)
 
S

su perisi

Kullanıcı
4 Ocak 2007
En iyi cevaplar
0
0
Bir kaç eserde benden olsun  :)

Young Scheveningen Woman Knitting

Young Man with a Corflower

Young Man in a Cap

Women Washing on a Canal

Women Rocking a Cradle 1889


Vincents Chair with His Pipe

Vincents Bedroom in Arles

The Reaper

Still Life Vase with Irises

Portrait of the Postman Joseph Roulin

Portrait of the Artists Mother

Marguerite Gachet at the Piano

Man Digging

Madame Roulin and Her Baby 1888

Le Moulin de Blute Fin

Corridor in the Asylum 1889

A Pair of Shoes 2

A Girl in a Wood

1890 Ferme avec deux paysans

1890 Ferme

1890 Deux fillettes

1889 Les Cyprès

1888 Barges

1887 La Seine avec le pont de la grande Jatte

1887 Japonaiserie 2

1884 Bois transporté dans la neige

1884 Avenue en automne



1883 Pont Levis à Nieuw Amsterdam

1882 Rivages de Scheveningen

1882 Fille dans la rue

1882 Etude dun arbre



























 
H

Harun

Kullanıcı
29 Şub 2008
En iyi cevaplar
0
36
İstanbul
leftinthedark.wordpress.com
Van Gogh: Sarı düşlerin yalnız ressamı

Hollandalı ressam Vincent Willem van Gogh (30 Mart 1853 - 29 Temmuz 1890), Avrupa sanat tarihinin en önemli isimlerinden biri kabul ediliyor. Hayatı boyunca 900 resim ve 1100 çizimden fazla eser üretmiş. Ne yazık ki öldükten sonra kıymeti bilinen sanatçılardan olmuş ve yaşadığı süre boyunca sıkıntılar çekmiş. Özellikle ölümünden 11 yıl sonra Paris'te 1901 yılında düzenlenen sergide 71 parça eserinin sergilenmesinden sonra popülerliği çok artmış ama dediğimiz gibi bunun ona bir faydası olamamış ne yazık ki. Sağlığında satabildiği tek resim olan "The Red Vineyard (1888)" isimli tablo, şimdi Moskova'daki Puşkin Müzesi'nde sergileniyor.

Van Gogh'un ekspresyonizm, fauvizm ve erken soyut resim üzerindeki etkisi büyüktür. Eserlerinin çoğunun sergilendiği Van Gogh Müzesi (Amsterdam), yolunuz düşerse muhakkak ziyaret edilmesi gereken bir sanat tapınağıdır.

Van Gogh'un birkaç resmine, dünyanın en pahalı sanat eserleri olarak çok rakamlı bedeller biçilmiştir. "Irises (1889)" adlı tablosu, 1987 yılında 53.9 milyon dolara, "Portrait of Doctor Gachet (1890)" isimli eseri 1990'da 82.5 milyon dolara satılmıştı ki bu, bir tabloya ödenen ikinci en yüksek miktardır.

Vincent van Gogh, 1853 yılında Hollanda'da doğmuş. Kız kardeşine göre, oldukça ciddi ve içe dönük bir çocukmuş. Kendisinden 4 yaş küçük kardeşi Theo ile arası daha iyiymiş; arkadaşlıkları ömür boyu sürmüş. Hatta birbirlerine gönderdikleri mektuplar 1914 yılında kitap olarak da yayımlanmış. Theo, ağabeyini hayatı boyunca maddi ve manevi olarak desteklemek zorunda kalmış. Van Gogh'un çalıştığı şirket 1873 yılında, önce Londra'ya sonra Paris'e göndermiş. 1876 yılında da işten çıkarılmış. Önce Londra'da öğrenci asistanı olmuş, sonra Amsterdam'a dönerek dine düşkünlüğü nedeniyle teoloji okumuş.

Dine düşkün derken abartmadık; 1878 yılında okuldan ayrıldıktan sonra Belçika'da papaz olmuş van Gogh. Maden ocaklarında bile vaazlar verdiği biliniyor. 6 ay sonra işten çıkartıldığında bile para almadan vaaz vermeye devam etmiş. Resme ne zaman başlayacak diye düşünürken öğreniyoruz ki bu dönemlerde karakalem çalışmaya başlamış.

Hollanda'ya geri dönen van Gogh, ondaki cevheri keşfeden kardeşi Theo'nun önerisini dinleyerek resmi daha ciddiye almaya başlamış. Kısa bir süre resim dersleri almış. Etkilendiği ressamlar da varmış elbette. Örneğin Jean-François Millet'nin köylülere ve kırsal alana ilişkin resimlerinden çok feyz almış. İlk önemli resmi de bu etkilenmenin bir göstergesi olan "Potatoe Eaters (1885)" olmuş. Resim, şu anda sözünü ettiğimiz Van Gogh Müzesi'nde ikamet ediyor.

1881 yılında, dul kuzeni Kee Vos'a aşkını itiraf eden ancak red cevabı alan van Gogh, kırık kalpler departmanının daimi bir üyesi olarak bu hüznünü resimlerine her daim aktarmaktan geri durmamış.

1885-86 yıllarında Belçika'daki Antwerp Sanat Akademisi'ne başvurmuş ve kabul edilmiş ama birkaç ay sonra çıkarılmış. Okuldan attıkları genç adamın sonradan dünyanın en önemli ressamlarından biri olacağını bilseler herhalde başka türlü davranırlardı diye düşünüyoruz.

Çok hayal kırıklığına uğrayan van Gogh, Japon resim sanatıyla haşır neşir olmaya başlamış. Parlak renklere, resim alanının ve çizgilerin kullanım şekline hayran kalmış. Çok etkilendiği bu tarzda çalışmalar yaptığı biliniyor.

1886 yılında Paris'e giden van Gogh, kardeşinin yanına taşınmış. Burada Degas, Pissaro, Gauguin gibi ressamlarla tanışmış ve kendini empresyonizm akımının etkilerine kaptırmış. -Bu yazının editörü de aynı akıma gönlünü verdiği için zevkten dört köşe bir biçimde yazıya devam etmektedir.- Neyse, 'noktalama' (pointillism) denen tekniği de çok benimseyen ve adeta kendi imzası haline gelecek şekilde sıkça kullanan ressam için 'post-empresyonist' diyebiliriz rahatlıkla.

Şehir hayatından çok sıkılan ve Paris'i bırakmaya karar veren van Gogh, 1880 yılında Fransa'nın kuytu bir köyüne taşınmış. Arles isimli bu küçük yerden çok etkilenmiş ve burada bir sanat kolonisi yaratmayı kafasına koymuş. "Sarı Ev" ismini verdiği bir yer dekore etmiş ve bu yerin şerefine sarı ayçiçeklerini betimlediği bir seri resim yapmış. Ama ne yazık ki talihsizlik bulutu hala van Gogh'un etrafında dolaşmaya devam ediyormuş.

Beklentileri karşılık bulmamış ve ünlü ressamlar Sarı Ev'in kapısını çalmamış. Sadece Paul Gauguin vefalı çıkmış ve ressamın davetlerine cevap vermiş. İki ünlü ressamın arasında zamanla sağlam bir dostluk kurulmuş. Gauguin, van Gogh'u sarı ayçiçeklerini resmederken resmetmiştir hatta. Ama bu ilişki gürültülü bir kavga ile sona ermiş. Hatta bu kavga sonucunda çok sinirlenen ve zaten ruhen pek zayıf olan van Gogh, bir sinir krizi geçirmiş ve sol kulağının bir parçasını kesmiş. İşte meşhur kulak kesme hikayesinin özü de budur. Sanıldığı gibi kulağını komple kestiğini söyleyenlere bu açıklamayı yapabilirsiniz.

Vincent van Gogh, aslında hayatı boyunca üzüntü ve sıkıntı yaşamış, ruh sağlığı çok zedelenmiş, karamsar ve ne yapacağı belli olmayan bir insan olsa da, bazı resimlerinde bu ruh halinden çıkmaya çalıştığı hissedilir. Örneğin ressamın en çok bilinen ve sevilen eserlerinden biri olan "Yıldızlı Gece (1889)", görüp görebileceğiniz en muhteşem gece tasvirlerinden biridir ve bu resmin insana iç aydınlığı verdiğini kimsenin inkar edebileceğini sanmıyoruz doğrusu. Bu resmin illüstrasyon çalışmalarını cafelerde, puzzle'larda görürsünüz sık sık.

Ressam, 29 Temmuz 1890'da ölmüştür.

alıntı
 
D

doğa

Kullanıcı
15 Kas 2009
En iyi cevaplar
0
0
PAYLAŞIM İÇİN TEŞEKKÜRLER

 
Üst