Ümit Yaşar Oğuzcan

  • Konuyu Başlatan Konuyu Başlatan Harun
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi

Harun

Kullanıcı
Katılım
29 Şub 2008
Puanları
36
Konum
İstanbul
Web
leftinthedark.wordpress.com
umit-yasar-oguzcan.jpg


Babasının adı Lütfi, annesinin adı Güzide'dir. Ankara / İncesu Lisesi’nden mezun oldu.Türkiye İş Bankası’na girerek Adana, Ankara ve İstanbul’da çalıştı, otuz yılını doldurunca Halkla İlişkiler Müdür Yardımcısı görevinde iken, emekliliğini istedi, ayrıldı (Haziran 1977) . İstanbul’da kendi adını taşıyan sanat galerisi kurdu.

Şiire 1940’da Yedigün şairleri arasında başlayan şairin 33 şiir, 4 düzyazı kitabı, 13 antoloji ve biyografik eser, toplam 50 eseri yayınlandı. Şiir plakları, şarkı sözleri ve yergileriyle tanınan Oğuzcan, günümüzün en popüler şairlerindendir.

Genellikle Faruk Nafiz Çamlıbel duyarlılığında ve aşk, ayrılık, özlem temaları ekseninde çoğalttığı şiirini, 1973’te büyük oğlu Vedat’ın intihar etmesi üzerine, hayatın boşluğu, ölüm ve acı gibi derinliklere, öz ve biçim yoğunlaştırmalarına yöneltti. Kendisinin hayatı boyunca 24 kez intihara kalkıştığı söylentileri olsa da sadece üç kez intihara teşebbüs etmiş, büyük oğlu Vedat ise 1973 yılında Galata Kulesi'nden atlayarak intihar etmiştir. Bu olay, şairin ruh dünyasında tamiri mümkün olmayan hasara yol açmıştır ve o zamandan sonra kendini 'Acılar Denizi' olarak tasvir etmiştir..

Eserleri

Mustafa Kemal'i Düşünüyorum
İnsanoğlu (1947)
Dolmuş (1955)
Aşkımızın Son Çarşambası (1955)
Bir Daha Ölmek (1956)
Kör Ayna (1957)
İki Kişiye Bir Dünya (1957)
Beni Unutma (ilk yedi kitabından seçmeler) (1959)
Karanlığın Gözleri (1960)
Akıllı Maymunlar (1960)
Seninle Ölmek İstiyorum (1960)
Üstüme Varma İstanbul (1961)
Sahibini Arayan Mektuplar (1961)
Yeni Dünya Rekoru (1961)
Sevenler Ölmez (1962)
Çigan Gözler (1962) , Ötesi Yok (1963)
Hüzün Şarkıları (1963)
Bir Gün Anlarsın (1965)
Sadrazamın Sol Kulağı (1965)
Mihribana Şiirler (1965)
Taşlar ve Başlar (1966)
Seni Sevmek (1966)
İnşallahla Maşallah (1966)
Toprak Olana Kadar (1968)
Göbek Davası (1968)
Ben Seni Sevdim mi (1968)
Halktan Yana (1969)
Aşk mıydı O (1969)
Önce Sen Sonra Ben (1971)
Rubailer (1972)
Yalan Bitti (1975)
En Eski Yalnızlığımdın Sen Benim (1978)
Dikiz Aynası (yergi şiirleri, 1982)

----------
Beni bilen bilir pek kitap falan okumam ama sanırım bu şairimizin bir kitabını alıp okuyabilirim. Bugüne kadar kendisinden bi haber yaşıyordum. Çoğu kimse tanıyordur belki ama ben tanımıyomuşum işte.Benim gibi bilmeyenler varsa öğrensinler. (:

Karanlığın Gözleri

şimdi yoksun
seni düşünebilirim artık
tutar ellerini öperim uzun uzun
kimseler ayıplayamaz beni
yokluğunda seni nasıl sevdiğimi anlayamazlar
işte gözlerin işte dudakların
senin olan ne varsa karşımda duruyor
ayaklarını dilediğim yere götürebiliyorum artık
sevdiğim şarkıları söyletiyorum dudaklarına
ve hoyrat ellerimle seni
her gün biraz daha güzelleştiriyorum
bütün resimler sana benziyor
hayret
bütün aynalarda sen varsın
nereye gitsem peşimden geliyorsun
şimdi sigarasın dudaklarımda
biraz sonra beyaz bir kağıt
ve akşam içtiğim bir kadeh içki olacaksın
kimse yokluğunda bunca sevilmedi
kimse yokluğunda ilahlaşmadı bu kadar
saçların böyle daha güzel
sen daha güzelsin
gelecek mutlu günlerin ışığında
her şey daha güzel
ne var ki ayrılığın adı kötüye çıkmış
yoksa bin yıl daha yaşamak isterdim
ve seni bin yıl daha
ayrılıklar içinde sevmek isterdim
ama biliyorsun nihayet ben de bir insanım
umutsuzluğa düştüğüm anlar oluyor
hiç gelmeyeceksin sanıyorum
o zaman kurşun gibi bir korku saplanıyor kalbime
katran gibi bir yalnızlık sarıyor içimi
yalnızlığımdan utanıyorum
beni sevmesen ölürdüm
beni sevmesen bir çakıl taşıydım şimdi
beni sevmesen bir duvar gibi sağırdım
kördüm bir at kadar
ölümden acıydım ölümden beterdim
beni sevmesen
dünyayı bütün insanlara zindan ederdim
beni bu kadar saracak ne vardı
kanıma girecek
göz bebeklerime oturacak
bir sen fani gibi dudaklarımdan eksilmeyecek
ne vardı
hiç karşıma çıkmasaydın
bu kör olası gözler görmeseydi seni
ne vardı güzelliğini bilmeseydim
bir dua gibi bellemeseydim adını
ne vardı bütün gece
gözlerimi tavana dikerek
seni düşünmeseydim
belki karşımda değilsin yanılıyorum
bu gözler senin gözlerin değil
aldatıyorlar beni
karanlığın gözleri olmalı bunlar
bana böylesine keder veren
gülmeyi,yaşamayı haram eden
bir karanlığın gözleri olmalı
öyleyse sen hiçbir yerde yoksun
sana hiçbir zaman yaklaşamayacağım
yalan bu geçici sevinç,bu nur,bu ışık
bu karanlığın ortasında yanan alev gözler
bu kadeh içki gibi aydınlık
ne dedimse inanma
seni değil kendimi anlatıyorum
sen istediğin kadar
varlığın ta kendisi ol
ölümsüzlüğün ta kendisi
ben günden güne yok olmaktaydım
bütün ışıkları kaldırıp attım bir yana
anlıyor musun
gökyüzü güneş olsa
sensiz karanlıktayım
 
Çok sevdiğim şair...
Şiirleri beni hep etkilemiştir...

Onunla ilgili bi konu açsam diyodum sen benden hızlı davrandın Harun  :)
Teşekkürler madem  ::)
 
hayatı  çok drama dikmiş.aşık veyselle  hayat  veren kişi.paylaşımın için tşk ederim.
 
"...gökyüzü güneş olsa
sensiz karanlıktayım..

ne güzel anlatmış.


Beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın,
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı;
Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın.


en cok sevdiğim şiirlerinden.
 
İnsanoğlu


Ne tuhaftır şu insanlar 
kimi zincirler içinde hür 
Kimi esir olmaktan bahtiyar 
Kimi de benim gibi bin bir şeyi düşünür 
Ne tuhaftır şu insanlar 
Kimini yel alır, su götürür 
Kiminin çilesi sürer mezara kadar 
Kimi de gününü gün etmeyi düşünür 

İnsan insanın kadrini bilmezmiş meğer 
Anlaşılamadı gitti mısralarım 
Çünkü; insanlar benim halime güler 
Bense onlar için ağlarım 


İnsan insanın kadrini bilmezmiş meğer 
Birimiz gülsek, ağlıyor onumuz 
Bizden kara değilmi geceler 
Bari karınlık olmasaydı sonumuz 

   
Nice insanlar gördüm ki ben 
Dudaklarında en ateşli türküler 
Barış içinde yaşamayı bilmeden 
Bir savaş meydanında öldüler 

Nice insanlar gördüm ki ben 
Dudaklarında en bayağı şarkılar 
Ve gözlerinde ihtiras ışığı eksilmeden 
Birer ilah gibi yaşadılar 


Yarabbi, adaletin bu mu 
Kuş uçar, yılan sürünür 
Düşünmek istemem fani olduğumu 
Verdiğin nimetlere şükür 

Yarabbi, adaletin bu mu 
Yaşayan yaşar, ölen toprağa gömülür 
Ve hayat sadece bir arzu mu 
Bizi korkutan ölüm müdür? 

Söyleyin ey çizgiden hayaletler 
Artık ihtiyar olduğumuz gerçek mi? 
Kaybolan o gamsız saatler 
Hiç geri gelmeyecek mi? 

Söyleyin ey çizgiden hayaletler 
İn misiniz, cin misiniz 
Ya siz, ey eşsiz faziletler 
Fazilet olduğunuza emin misiniz?

Teşekkürler Harun paylaşım için...
 
Geri
Üst