Üç kuru kafa

  • Konbuyu başlatan mehmetd
  • Başlangıç tarihi

Konu hakkında bilgilendirme

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Kişisel Gelişim Yazıları kategorisinde mehmetd tarafından oluşturulan Üç kuru kafa başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 6,997 kez görüntülenmiş, 21 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Kişisel Gelişim Yazıları
Konu Başlığı Üç kuru kafa
Konbuyu başlatan mehmetd
Başlangıç tarihi
Cevaplar
Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan M
M

mehmetd

Kullanıcı
23 Şub 2007
En iyi cevaplar
0
0
                             
Behlül Dânâ pazarda büyük bir taşın üzerine üç tane kuru kafa koymuş, satıyordu. Kafaları müşterilere gösteriyor, bunların birini parasız, birini ucuz bir fiyata, birini de ağırlığınca parayla satacağım parayla satacağı söylüyordu. Etrafı saran meraklılardan biri dayanamayarak sordu. ” Ey Behlül, sen bu kafaları neyle değerlendiriyorsun ?” Behlül adama şöyle izahatta bulundu: Kafanın birini alarak ”Bu kafanın ismi taşkafa ! Değeri bir pul. Çünkü hiç nasihat dinlemezdi.” Dedi. Onu bırakıp ikinciyi aldı. ” Bu boşkafa Değeri on para. Bu da nasihat dinler ama tatbik etmezdi.” Onu da bırakıp üçüncü kafayı eline aldı Behlül :” Buna gelince, ismi hoşkafa . Hem nasihat dinler, hem de tutardı. Öğrendiğiyle amel eder, başkalarına öğretmek için gayret gösterirdi. İşte bunun değeri de ağırlığınca para”
 
I

iki_kelime

Kullanıcı
26 Şub 2007
En iyi cevaplar
0
0
Walla gerçektende çok güzel bi yazı.Teşekkürler ;)
 
M

mehmetd

Kullanıcı
23 Şub 2007
En iyi cevaplar
0
0
teşekkür ederim  :)
 
S

Save the Queen

Kullanıcı
12 Ocak 2008
En iyi cevaplar
0
0
Ankara
güzeldi, Behlül Dânâ kim bilmesemde çok yerinde konuşmuş :)
 
Z

Zynep

Kullanıcı
17 May 2006
En iyi cevaplar
0
0
İstanbul
Save the Queen' Alıntı:
güzeldi, Behlül Dânâ kim bilmesemde çok yerinde konuşmuş :)


Abbasi'lerin ünlü halifesi Harun Reşid zamanında yaşamış olan Behlül Dana (VIII. yüzyıl) dönemin evliyasındandı. Zaman zaman aklından zoru olan kimselere has tavırlar takınır, herkes de bundan dolayı kendisini deli sanırdı. Ama bunu maksatlı yapardı. Behlül daima Harun Rediş'in yakınında bulunur, çeşitli sebepler hasıl ederek onu uyarırdı. Bir gün Behlül, üstü başı toz toprak içinde uzun bir yolculukan gelmiş olmanın belirtileri ile Harun Reşid'in huzuruna çıktı. Harun Reşid sordu:

- Be ne hal Behlül, nereden geliyorsun?

- Cehennemden geliyorum ey hükümdar.

- Ne işin vardı cehennemde?

- Ateş lazım oldu da ateş almaya gittim.

- Peki, getirdin mi bari?

- Hayır efendim getiremedim. Cehennemin bekçileriyle görüştüm, onlar "Sanıldığı gibi burada ateş bulunmaz, ateşi herkes dünyadan kendisi getirir" dediler.
 
Z

Zynep

Kullanıcı
17 May 2006
En iyi cevaplar
0
0
İstanbul
Erasmus'un Deliliğe Övgü kitabını anımsadım:) Okumayanlara öneririm.
 
A

ayben

Zynep' Alıntı:
Behlül Dana[/b] (VIII. yüzyıl) dönemin evliyasındandı. Zaman zaman aklından zoru olan kimselere has tavırlar takınır, herkes de bundan dolayı kendisini deli sanırdı. Ama bunu maksatlı yapardı. Behlül daima Harun Rediş'in yakınında bulunur, çeşitli sebepler hasıl ederek onu uyarırdı. Bir gün Behlül, üstü başı toz toprak içinde uzun bir yolculukan gelmiş olmanın belirtileri ile Harun Reşid'in huzuruna çıktı. Harun Reşid sordu:

- Be ne hal Behlül, nereden geliyorsun?

- Cehennemden geliyorum ey hükümdar.

- Ne işin vardı cehennemde?

- Ateş lazım oldu da ateş almaya gittim.

- Peki, getirdin mi bari?

- Hayır efendim getiremedim. Cehennemin bekçileriyle görüştüm, onlar "Sanıldığı gibi burada ateş bulunmaz, ateşi herkes dünyadan kendisi getirir" dediler.
Teşekkürler Zep ;)
 
K

korsan

Kullanıcı
18 Kas 2007
En iyi cevaplar
0
36
Gaziantep
Güzeldi güzel.
Taş kafaların nesli gittikçe çoğalıo.
 
Üst