TV dizilerindeki tiplemeler üzerine...

  • Konuyu Başlatan Konuyu Başlatan Codex
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
malesef dizilerdeki tiplemeler en çok küçük beyinleri etkiliyor. "kurtlar vadisi" dizisi bittikten sonra bir çok okulda kendini "Polat Alemdar" ilan eden ve arkadaşlarına, etrafına zarar veren öğrencilerin haberini almadık mı? Hemen hemen bir çok okulda yaşandı bu olay. dizi tabiiki izlenmelidir ama izlenen olan dizideki karakterler bizim toplum yapısına ne kadar uyduğu da tartışılır. Çocuklarınızı bu tür dizilerden uzak tutun. Ayrıca israil de çocuklara şiddet içeren, düşmanlık içeren(içeriğinden bahsetmek istemiyorum) çizgi filmler izletilmektedir. 
 
itiraf edeyim ben dizi izliyorum.aslında hepinizin söylediği gibi öğretici yanı yok hatta bazı diziler aile hayatını olumsuz bile etkileyebiliyor.safari sen en iyisini yapmışsın .gerçekten zaman öldürücü başkada bişey değil.artık zamanımın büyük kısmını bilgisayarda geçiriyorum en azından bana artı yönleri daha fazla.bu siteyide keşfettim ya daha fazla yararlanıyorum bilgisayardan ;) ama insanlarımızın dizilere gerçek gözüyle bakıp karakterleri rollerindeki gibi düşünmeleri üzücü doğrusu..nereye doğru gidiyoruzz bilen var mı? :(
 
Tv.den hiç zevk alamıyorum artık en iyisi bilgisayar kullanmak ;)
 
bilgisayar kullanmak derken parantez içinde bişeyler unutmadın mı WANTED...

bilgisayarda internet var ise her amaç için kullanabilirsin fakat olumlu şeyler için harcamak gerekir zamanı.. Gidipte geri dönmeyen tek şey zaman ve dolayısıyla gençliktir..
 
Ben sadece burası Türkiye diyorum..
Biz halkımıza yükleniyoruz fakat televizyonlarda kaç tane doğru
dürüst program yayınlanıyo arkadaşlar..
Bugün Türkiye'de yaklaşık 150 tane dizi varmış diye duydum :-[
Müthiş büyük bi sektör.
   
    Bizim halkımızın önüne beli silahlı adamların oynadığı
dizileri ver ıslat ıslat göster..
 
ARKADAŞLAR teknolojiden yararlanmamız gerekir onun için televizyonda insanın kendini geliştireceği programları izlemesi gerekmez mi....onun için televizyonu seyredelim ama kim kimi nerede görmüş kim kiminle nerede çıkmış gibi proğramları izlemneyelim
 
her düşündüğümü arkadaşlar tek tek yazmış düşüncelerinize katılıyorum.benim kızlarım yasaklı dizileri seyretmek için yalvarır durumda ne kadar anlatsada insan çocuk bu kavraması zor oluyo bende televizyon seyretmeyi severim ama seçici davranırım en azından gayretliyim ama bilgisayar evime geldi geleli televizyonu eskisi kadar seyretmiyorum işlerimi zor yapıyorum. televizyonda neymiş. ???
 
Zaten televizyon denilen kutu evlere girdi gireli, insanlar sürekli başkaların top oynaması, konuşması, sevişmesini, yemek yemesini, kavga etmesini seyredip duruyor.

Günümüzün insanı, her gün en az beş altı saatini başkaları seyrederek geçiriyor.
EVET gerçekten güzel bir konuya değinmişsiniz oldum olası tv de butür şeyleri izlemekten kaçınmışımdır hatta bir dönem BBG evi vardı hatırlarsanız 24 saat evin içindekileri çeken kameralar ve onları izleyen binlerce insan sizce bu nekadar mantıklı ? yakında wc lere bile kamera yerleştircekler sanırım :o her konuda olduğu gibi üretmek yerine tüketiyoruz :-[
 
Livaneli'nin yazısını ve tüm yorumları acı acı gülümseyerek okudum vallahi:(
Dizi dünyası aldı başını gitti.
Bir zamanlar "kaseti olmayana kız vermeyen" modundaydık, şimdilerde "dizide oynamayana kız verilmez" moduna geçtik.
Anlatılanlarda hiç abartı yok. Süleyman Çakır öldüğü zaman okutulan mevlitler, maç için sahaya çıkan profesyonel takımların kendisi için saygı duruşunda bulunması ve elbette tüm izleyicilerinde kendilerine karılmaları, oynadığı rolle özdeşleştirerek, dizi oyuncularından yardım vs talep etmeler...
İnanılmaz bir sektör gerçekten.
Ancak izninizle ben bir konuya değinmek isterim.
Dizilerin yayınlanma amacı aslında TV Kanallarının yaşaması için gerekli olan reklam gelirini en yüksek seviyede tutabilmektir.
Sadece belgesellerin yayınlandığı kanallardan bazıları gün içinde saatle yayın yapmaktalar. Çünkü elde ettikleri gelir ne yazık ki düşük.
Yani, bazı programların yayınlanabilmesi için gerekli olan para reklamlardan sağlanıyor.
Burada TV Kanallarına ateş püskürmek, protesto etmek yersiz, çünkü bu bir arz talep durumu.
Ancak izleyicinin kesinlikle bilinçlenmesi, bilinçlendirilmesi gerekir. Dizi oynarken izleyen ve etkilenen çocuklara hiç üşenmeden, kahramanların hayal ürünü olduğu çok iyi anlatılmalı.
Ve, yine bilinçli izleyiciler üşenmeden kanallara mail, faks, telefonla ulaşıp, çok geç saatlerde yayınlanan ve aslında çok ta ilgi gören eğitici programların, söyleşilerin saatlerini ayarlamaları konusunda baskı yaratabilirler.
 
Zeynep haklısınız ama ne yazık ki artık öyle bir durum hakim ki herkes halinden memnun.
Bİrçok kişi tanıyorum; izlemek istemediklerini ama gene de bunun için bir çaba sarfetmediklerini gördüğüm.
''Beğenmiyorum ama ne yapabilirim ki, başka bir şey yok izleyecek.'' diyen insanlar çok ne yazık ki ve bir çaba da sarf etmiyorlar. Sizin dediğiniz gibi mil yollayın, telefon açın dediğimde ''Fırsat mı var?'' diyorlar. Ben de o zaman izlemeyin rağbet göstermeyin bir sürü kanal var, gezin dışarı çıkın kitap okuyun dediğimde susuyorlar ki sustukları zaman ben de söyleyecek daha fazla söz bulamıyorum.
 
Dizileri bir kenara bırakalım haydi:)
Ya sabah kuşağı? İzleyicileri bile değişmiyor ki:) Hiç mi işleri yok bu kadar insanın?
Ve bunları yazarken bile aslında kendi kendime gülüyorum, çünkü taklit yeteneğim var ve bir kerecik bile görsem kapıyorum ve sürekli kullanıyorum konuşma şekillerini ya da "güne damgasını vuran" sözlerini; "şaşırdımmm" Şahika modu!
Ben iki üniversite bitirdim, düşünün işte komediyi.
Ama ne var ki elbette yaşam tarzlarından falan filan etkilenmiyorum asla.
Yani gerçekten hiç özenmemişimdir Binbir Gece dizisindeki masal prensesine:)
Bazen düşündüğüm daha vahim; Livaneli'de bunu belirtmiş zaten, dizilerde oynayanların etkilenmeleri durumu.
Ben şahsen artık Polat Alemdar'ın sağlıklı bir aşk ilişkisi kurabileceğinden şüpheye düşer oldum:)
 
Geri
Üst