Okuduğumuz Kitaplardan En Beğendiğimiz bölümler...

  • Konuyu Başlatan Konuyu Başlatan emine38
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
"Bu şimşek şimşek çakan,parlak,beyaz bir ışıktı.Daha hızlı, gittikçe daha hızlı çakmaya başladı; gümbürtülü uzun bir ses çıktı;sanki dipsiz ve sonu olmayan bir merdivenden aşağıya yuvarlanıyormuş gibi geldi.Dipte bir yerde karanlığa gömüldü.Bu kadarını bilebildi.Bilinmeyen ve dönülmeyen bir karanlığa yuvarlamıştı"

jack london'un martın eden adlı eseriden bitiş bölümü buraya kitabın son iki sayfa yazacaktım ama okunmazdı :P
şunu söylemeden edemeyeceğim jack london gibi ölümü anlatan adam görmedim...
 
syn' Alıntı:
yetenek başkalarının ulaşamadığı hedefi vuran nişancı gibidir;dahi ise başkalarının göremediği bir hedefi vuran bir nişancı."

schopenhauer
'ölümün eşiğinde
mermer yontuyorsun,
mezarını düşüneceğine
hala evler kuruyorsun.'' HORATİUS

kitap adı Denemeler  yazar Montaigne

"ruhlar alemi kapalı değildir.Aslında senin duyguların kaplı ve ölüdür.Haydi çömez,fani kalbini hiç irkilmeden,sabahın kızıllığında yıka."

Goethe'nin muhteşem yapıtı Faust'tan bir pasaj
bunlar çok güzel teşekkürler
bu arada superisi böyle bir konu açtığın için kendi adıma bende sana teşekkür ederim

''Biz düşüncelerimizin efendisi , ruhumuzun kaptanıyız ,(Çünkü)düşüncelerimizi kontrol etme gücüne sahibiz.''
Napoleon Hill ( Düşün ve Zengin Ol)

Ben teşekkür ederim..  Türkiye'de her 100 kişiden sadece 4,5 kişi kitap okuyor... Ve gördüğüm kadarıyla bu 100 kişiden 4,5 kişisi burda  :) toplanmış iken böylesi kitap severler olarak böylesi güzel bir konu açmayı borç bildim  ;)

Okudugunuz kitapların alıntılarını gördükçe,bizlerde okumuş gibi hissediyoruz. bu hissi yaşattığınız için sizlere ayrı ayrı teşekkür ediyorum... ;)
 
Gregor Samsa bir sabah huzursuz düşlerden uyandığında,kendini yatağında dev bir böceğe dönüşmüş olarak buldu!

Franz Kafka-Dönüşüm(Metamorfoz)
 
erhan1067' Alıntı:
"Bu şimşek şimşek çakan,parlak,beyaz bir ışıktı.Daha hızlı, gittikçe daha hızlı çakmaya başladı; gümbürtülü uzun bir ses çıktı;sanki dipsiz ve sonu olmayan bir merdivenden aşağıya yuvarlanıyormuş gibi geldi.Dipte bir yerde karanlığa gömüldü.Bu kadarını bilebildi.Bilinmeyen ve dönülmeyen bir karanlığa yuvarlamıştı"

jack london'un martın eden adlı eseriden bitiş bölümü buraya kitabın son iki sayfa yazacaktım ama okunmazdı :P
şunu söylemeden edemeyeceğim jack london gibi ölümü anlatan adam görmedim...

jack london gibi, azmin neler yapabileceğini anlatan birini daha  ben  görmedim:)
 
su perisi' Alıntı:
erhan1067' Alıntı:
"Bu şimşek şimşek çakan,parlak,beyaz bir ışıktı.Daha hızlı, gittikçe daha hızlı çakmaya başladı; gümbürtülü uzun bir ses çıktı;sanki dipsiz ve sonu olmayan bir merdivenden aşağıya yuvarlanıyormuş gibi geldi.Dipte bir yerde karanlığa gömüldü.Bu kadarını bilebildi.Bilinmeyen ve dönülmeyen bir karanlığa yuvarlamıştı"

jack london'un martın eden adlı eseriden bitiş bölümü buraya kitabın son iki sayfa yazacaktım ama okunmazdı :P
şunu söylemeden edemeyeceğim jack london gibi ölümü anlatan adam görmedim...

jack london gibi, azmin neler yapabileceğini anlatan birini daha  ben  görmedim:)
aynen katılıyorum
 
Gözlerimiz beynimizin dışarıya açılan penceresidir...Biz aslında gözlerimizle değil beynimizle okuruz...
Gözlerimiz satır aralarında dolaşarak beynimize çeşitli semboller gönderir...
Bu semboller beynin okuma okuma merkezi tarafından çözülür ve anlam kazanır...
Etkili ve hızlı okumada ki amaç,yanlızca kelimeleri görmeye çalışmaktır...





(...Hızlı okuma...Ziya BARAN...)

....
 
CANDAN ERÇETİNİN AĞZINDAN HAYAT FELSEFESİ
Başarıyı bir sabah uyandığınızda sahip olunabilecek birşey olarak görmüyorum.Bence başarı bir ömür boyunca,verdiğiniz bir randevuya saatinde yetişmek,yapmanız gerekn bir ödevi zamanında yapmak ve birine verdiğiniz sözü yerine getirmek gibi yüzlerce küçük başarının toplamından oluşuyor.

İNSAN İSTERSE AZMİN ZAFERİ ÖYKÜLERİ 1 KİTABINDAN

 
Her olayın bir amacı ve her yenilginin verdiği bir ders vardır.Kişisel gelişim için kişisel,mesleki hatta spiritüel anlamda olsun bir başarısızlık yaşamının gerekliliğini kavradım.Geçmişten asla pişmanlık duyma.Bunun yerine onu bir öğretmen olarak kabul et.

-Ferrarisini Satan Bilge-
Robin Sharma


"Hiç bir insan bir Ada, kendi başına bir bütün değildir; her insan kıtanın bir parçası, ana toprağın bir bölümüdür. Deniz bir toprak parçasını sürükleyip götürdüğü zaman Avrupa küçülür; tıpkı bir burnun, tıpkı arkadaşlarının malikanesinin yada kendininkinin küçüleceği gibi. Herhangi bir insanın ölümü de benden bir şey eksiltir, zira ben insanlığın içindeyim. Onun için sen de sakın "Çanlar Kimin İçin Çalıyor" diye sorma; senin için çalıyor."

-Çanlar Kimin İçin Çalıyor-
Ernest Hemingway

 
"..... hiç kimseden gizleyecek bir şeyimiz olmadığı için; öyle ya, birbirimizi ne kadar sevdiğimizi, yetmiş yaşında ihtiyarlar olduğumuz zaman da bu sevginin aynı berraklık, aynı vefa, aynı temizlik ve derinlikle devam edeceğini, mütemadiyen maddi sıkıntı çektiğimizi, yediğimiz ekmeği büyük emek ve eziyet pahası elde edebildiğimizi, oğlumuzun hasta olduğunu, yani bütün saadet ve felaketlerimizi, bunların hiç biri utanılacak şeyler olmadığı için, kimseden saklamaya, gizlemeye lüzüm görmeyiz, hayatımız berrak bir su gibidir, onu merak edenler üstüne eğilirse dibini görebilirler."

Nazım HİKMET
Nazım ve Piraye'den.
 
Ufak bir uyarı; Arkadaşlar lütfen alıntı yaptığınız kitabın adını ve yazarını tam olarak belirtiniz ki, sayfa amacına ulaşsın.
Teşekkürler.
 
Veriyor,ama verirken verdiğin kimsenin utancını görmemek için yüzünü çeviriyorsan,o zaman gerçekten merhametlisindir.

                                            Halil CİBRAN - Kum ve Köpük
 
  Sandelyelerimize,koltuklarımıza,şöfer mahallelerine,kısacası tüm yaşamımıza,hiç kalkmamak üzere oturma isteği gerçekçi değildir,bizi yorar...
  Her an kalkmaya hazır bir gerginlikle oturmakda bizi yorar...Yaşama rahatça yerleşseniz,kendileri yaşama rahaçca yerleşemeyen,bu yüzden de rahatlamış insanlardan,rahatsız olan kişiler,"   Ne o,dünyaya kazıkmı kazacaksın?"  diye bilirler...Desinler...Kazık kakmaya çalışarak yaşamak mümkündür...


Üstün DÖKMEN...Yaşama yerleşmek...
 
Tabu dairesi size evinmülkiyetini verir;ama evinizde kaliteli yaşam belgesi yoktur...
Yaşamak örneğin sizin için tabu ise,elinizdeki tapu sizi yaşama tam yerleştirmez...



Ne yılgınlık olmalı,ne yaşama havlu atma;yaşam karşısında hacı yatmaz gibi dimdik durmalı ve ayakta...


Bir makine çalıştımadığında,çalışsın diye sürekli zorlamak yerine,akıllcı davranıp çalışmama nedenini araştırırırız...
Bir insan istediğimizi yapmadığında ise neden araştırmak yerine zorlamayı tercih edersiz...


Yaşamı yeterince ellemeden ona yerleşemeyiz;Yaşamı ezbere öğrenmeye çalışanlar yaşama eğreti yerleşirler...

Üstün DÖKMEN....Yaşama yerleşmek...


 
  Tarih,belki de hiç kimsenin eseri değildir.O,kendi örgüsünü kendi tezgahında,kendisi dokur.İnsanlar,fikirler ve devletler bu tezgahın örgüsünde,onun kanuniyetlerine göre işlenip dururlar.

  Eğer bu kanuniyetler içinde bir yerimiz,bir misyonumuz varsa ve onu kullanmayı başarabilirsek,tarihin örgüsüne renk,şekil veririz.Bu örgüye damgamızı vururuz.

  Fakat kader,eğer bizi yanlış seçmişse,tarihin örgüsünde bıraktığımız iz,nihayet kanlı bir gölgeden başka bir şey olamaz.

Şevket Süreyya Aydemir:TEK ADAM
 
Teslimiyet,açık kollarla bu anı,bu bedeni,bu hayatı kabul etmektir.

Teslimiyet,kendi yolunun önünden çekilerek,yüksek irade ile uyum içinde yaşayabilmektir.
Teslimiyet,yüreğin bilgeliğidir.

Teslimiyet,pasif bir boyun eğme değildir.

Teslimiyet,her zorluğa ruhsal gelişim ve genişliyen farkındalık olarak bakabilmektir.

Hayır deme gücüne erişmediğinde,ne ilişkilerinde, ne hayatında, ne işinde, ne de başka bir şeyde gerçek anlamda evet de diyemezsin.

Dan Millman:Ruhun Yasaları
 
"Hadi hadi yaşlandığını artık görmüyor musun?"
"Tepeden tırnağa aşık olacak akdarda yaşlı değilsin!"
Hasan son derece eylenmekteydi..
"Eğer bu gerçek olsaydı beni tebrik ederdin...Malesef ben kendimi sönmüş bir yanardağ gibi hissediyorum.."
"Sakın yanılma!Fakat haklı olduğun bir şey var..Senin yaşındakilerinin daha olğun kadınlara ihtiyacı vardır."


"Apama gibi birisine öyle mi? (Apama yaşı ilerlemiş yaşlanmış bir kadındır) Ah sevgilim! Aşk ile kızartma birbirine benzer:Dişler yaşalndıkça kuzununda giderek gençleşmesi gerekir"




Halkın gözünde değer kazanmak isteyen kişi,halkın istediği gibi giyinmeli,görmek istediklerini göstermelidir...[(kendi çıkarına menfeatlerine egosunu tatmin etmek adına, insanları nasıl kullanıldığını anlatan müthiş ötesi sözler)

(...ALAMUT...Wlademır BARTOL...)
 
kendine yabancı bir nesneymiş gibi bakabilmek,baktığın nesnenin neye benzediğini unutmak,sadece bakışın kendisini hatırlamak.Belki de sadece iki yol;çünkü üçüncü ikinciyi de içeriyor.
kafka'dan ruha dokunan düşünceler
 
*Baban istiyor diye değil,sen istiyosun diye doktor olmalısın..


*Annen istiyor diye değil,sen istiyorsun diye avukat olmalısın..


*Halk istiyor diye değil,sen istiyorsun diye milletvekili olmalısın...


*Parası çok diye değil,sen istiyorsun diye işletmeci olmalısın...


*İş imkanı olduğu için değil,sen istiyorsun diye öğretmen olmalısın...


Tüm beklentilerini öldür..başkalarından medet umma...3. sınıfı tercih eden insanlar gibi davranma...Unutma herkes yüce bir dehayla düşer dünyaya;ve onlar sadece beklentilerini öldürenlerdir...







                      Kitabın arka kapak yazısı çok hoşuma gitti onuda eklemek istedim..


  Eğer Hiç takılmadan 10’a kadar sayabilecek düzeyde matematik, Yemek yerken kaşığı kulağına değil de ağzına götürebilecek kadar biyoloji, Evine bildiğin en kestirme yoldan gidebilecek kadar fizik, Doğum tarihini ezberden söyleyebilecek kadar tarih, Yağan şeyin kar değil yağmur olduğunu anlayabilecek kadar coğrafya, Başkalarından yardım almadan adını yazabilecek kadar Türkçe, Çaya tuz yerine şeker atabilecek kadar kimya biliyorsan, Emin ol ki senin için ÖSS, doğum gününde en kestirme yoldan evine gidip senin için yaptırılan doğum günü pastasının üzerindeki yazıyı okuyarak mumları eksiksiz sayıp üfledikten sonra pastanın tadına bakıp dışarıda yağan yağmuru seyrederek çay keyfi yapabilmen kadar kolay bir iştir!… Şimdiii yukarıda sayılanları yapamıyorsan lütfen usulca bu kitabı yerine koy ve hiç zaman kaybetmeden git uyu; yapabiliyorsan dert etme, o iş tamam!…

Erdal DEMİRKIRAN--YERİM SENİ ÖSS--

 
Geri
Üst