Nazım Hikmet

  • Konbuyu başlatan kabeka
  • Başlangıç tarihi

Konu hakkında bilgilendirme

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Kim, Neyi, Nasıl Başardı? kategorisinde kabeka tarafından oluşturulan Nazım Hikmet başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 79,543 kez görüntülenmiş, 101 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Kim, Neyi, Nasıl Başardı?
Konu Başlığı Nazım Hikmet
Konbuyu başlatan kabeka
Başlangıç tarihi
Cevaplar
Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan crt
crt

crt

Kullanıcı
11 Eyl 2009
En iyi cevaplar
0
38
İstanbul
*********



Haziran'da Ölmek Zor"...
• 3 Haziran 1963 Nazım Hikmet
• 2 Haziran 1970 Orhan Kemal
• 2 Haziran 1991 Ahmed Arif

Nazım Hikmet artık hayal ettiği ülke için yanıp tutuşmaktadır
.1921 yılının Eylül ayında yani 19 yaşında iken ,İstanbul’dan Batum’a Rus mültecisi götürmekte olan bir gemi ile gizlice Batum’a oradan da önce Tiflis’e sonra Moskova’ya gidiyor.

19 yaşında bir gencin bir yabancı ülkeye kaçma kararını verebilmesi aslında çok zor bir iştir.
Demek ki Nazım Hikmet’in beyni 19 yaşında yıkanmış ve bırakın mensup olduğu milleti ve ülkeyi aile efradını terk edebilecek kadar bir Türk düşmanı haline getirilmiştir.Fakat Nazım Hikmet Moskova’da bir gariplik bir yabancılık hissetmemiştir..


Nazım Hikmet artık hayal ettiği ülke için yanıp tutuşmaktadır.1921 yılının Eylül ayında yani 19 yaşında iken ,İstanbul’dan Batum’a Rus mültecisi götürmekte olan bir gemi ile gizlice Batum’a oradan da önce Tiflis’e sonra Moskova’ya gidiyor.

19 yaşında bir gencin bir yabancı ülkeye kaçma kararını verebilmesi aslında çok zor bir iştir.Demek ki Nazım Hikmet’in beyni 19 yaşında yıkanmış ve bırakın mensup olduğu milleti ve ülkeyi aile efradını terk edebilecek kadar Türk düşmanı haline getirilmiştir..
Türkiye'nin malını mülkünü, taşını toprağını, fabrikasını, bankasını, iletişim ağını, bağımsızlığını, yani istiklalini ve onurunu üç-beş kuruş için haraç mezat yabancılara ipotek eden ya da satan kim?..
Nâzım elbette vatan haini...

"Ve yazın üç sütun üstüne kapkara haykıran puntolarla:
Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ.."


..
3 Haziran 1963.
19 yaşında ölmüştür. Moskova’da. Yüreğinde bir memleket sızısı.
“Moskova 19 yaşım, 60 yaşım, öğretmenim, yoldaşım”
Büyük şair Nâzım Hikmet'i, ölümünün 47'nci yılında, özlemle, saygıyla anıyoruz..





 
crt

crt

Kullanıcı
11 Eyl 2009
En iyi cevaplar
0
38
İstanbul
ben yanmasam,
"sen yanmasan,
biz yanmasak
nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa
hava toprak gibi gebe
hava kurşun gibi ağır  
bağır, bağır, bağır, bağırıyorum
koşun! kurşun eritmeye çağırıyorum.."



Gönül isterdiki aydınlığa ulaşmanın bedeli bu kadar ağır olmalsın..
"Sen yanmazsan ben yanmazsam nasıl çıkar karanlıklar aydınliğa..?
Sorusunu sormaya gerek kalmasın.. Hiçbir can yanmasın..
ama çaresizlik içerisinde neyazık ki diyorum..

2 Temmuzun anısına
Saygıyla
 
N

nil_92

Kullanıcı
26 Haz 2008
En iyi cevaplar
0
0
NAZIM İLE PİRAYE
Nazım Hikmet yaşamı boyunca bir çok kez aşık oldu.Nazım' ın en güzel aşk şiirlerinin yazdığı, en uzun süre evli kaldığı kadın ise Piraye'ydi. Nazım Hikmet ile Piraye'nin aşkı dillere destan oldu. Nazım hapse girince bu aşk daha da güçlendi. Büyük şair, 13 yıl süren mahpusluğun son demlerine yaklaştığı zaman bu kez Münevver Andaç'a aşık oldu. Piraye ise Nazım'a duyduğu büyük aşka rağmen aradan çekilmek zorunda kaldı.

Nazım ile Piraye genç kadın eşinden henüz boşandığı sırada tanıştılar.Sanat eleştirmeni ile 16 yaşında evlenen Piraye nin 2 çoçuğu vardı.Bunlardan biri eleştirmen Mehmet Fuat Bengü' ydü. Nazım Piraye' yi çok sevdi ,evlilik yaşamlarının 13. yılında büyük şair ceza evindeydi.

Nazım 1933 den 1950 ye kadar 17 yıl boyunca kendisine yazdığı mektupları, Piraye bir tahta bavulda sakladı

MEKTUP
 
  Sevgili!

Bütün bir uykusuz geçen geceden sonra sana bu mektubu sabah sabah yazıyorum.Oğlumla beraber çıkarıp gönderdiğiniz resim uyutmadı beni.Niçin uyutmadı?Neden uyutmadı? Bu niçine nedene cevap vermek için baştanbaşa bir şiir kitabı yazmak lazım. O kitap günün birinde yazılacaktır.Şimdi muhakkak olan bir şey varsa bütün bir gece uyumadığımdır.

Bana aşk mektubu gönder diyorsun şimdiye kadar gönderdiklerimin çoğu neydi zaten.Sen benim gözlerimin içine bakarak bir kere olsun seni seviyorum dememişsindir. Ben her yerde her zaman yıldızlı bir denizin üstünde çam agaçlı bir balkonda olsun, karanlık yalnız senin gözlerinin ışıltısını gördüğüm ılık bir odada , bir hapishanenin görüşme yerinde olsun ,mektupla olsun, mektupsuz olsun , nesirle olsun şiirle olsun ,içimden her gelişte sana seni seviyorum demişimdir.

Ben aşk mektubu yazmasını beceremedim sen yazda bana model olsun diyorsun.Buranın ölçüsüyle böyle bir mektup için üç sene yatılır billahi…Zati sen benden daha iyi şairsin ,sen benden çok daha derinsin yavrum.Ben belki daha sanatkarım.

Benden emin olmam beni öyle bahtiyar öyle mağrur kıldı ki…Bir binbir gece şehrinin altın kakmalı kapılarından muzaffer girmiş bir eski kahramanı gibi hissediyorum kendimi…

Nazım 



KARIMA MEKTUP 
 
11/kasım/1933
Bursa Hapishanesi

Bir tanem!
Son mektubunda: Başım sızlıyor yüreğim sersem! diyorsun."seni asarlarsa seni kaybedersem";diyorsun;"yaşayamam!"Yaşarsın karıcığım,kara bir duman gibi dağılır hatıram rüzgarda;yaşarsın,kalbimin kızıl saçlı bacısı en fazla bir yıl sürer yirminci asırlılarda ölüm acısı.
Ölüm bir ipte sallanan bir ölü.Bu ölüme bir türlü razı olmuyor gönlüm.Fakat emin ol ki sevgili;Zavallı bir çingenenin kıllı ,siyah bir örümceğe benzeyen eli geçirecekse eğer ipi boğazıma,mavi gözlerimde korkuyu görmek için boşuna bakacaklar Nazım a!

Ben alacakaranlığında son sabahımın dostlarımı ve seni göreceğim ve yalnız yarı kalmış bir şarkının acısını toprağa götüreceğim.
Karım benim!iyi yürekli altın renkli gözleri baldan tatlı arım benim: ne diye yazdım sana idamımın istendiğini daha dava ilk adımda ve şalgam gibi koparamıyorlar kellesini adamın.

Haydi bunları boş ver bunlar uzak bir ihtimal!Paran varsa bana fanila bir don al,tuttu bacağımın siyatik ağrısı,ve unutma ki daima iyi şeyler düşünmeli mahpusun karısı

Nazım
 
N

nil_92

Kullanıcı
26 Haz 2008
En iyi cevaplar
0
0
Özel Yaşamı

Aşık olmadan yaşamak, yaşamak değildir

"... Çok şükür aşığım. Bana öyle geliyor ki bir tek insana, yüz milyonlarca insana, bir tek ağaca, bütün ormana, tek bir düşünceye, bir çok düşünceye ve fikre aşık olmadan yaşamak yaşamak değildir" diyen Nazım Hikmet yaşamı boyunca bir çok kez aşık oldu.

"Mavi Gözlü Dev, Minnacık Kadın ve Hanımelleri"
İlk büyük aşkı Nüzhet'ti. O dönemde henüz 15 yaşında olan Nüzhet ile Tanin'de yazan gazeteci Muhittin Birgen sayesinde tanıştı Nazım. Nüzhet Kastamonu'dan Tiflis'e gittikten sonra da onun peşinden gitti. O sıralar Moskova Üniversitesi'nde okuyan Nazım Hikmet, kadınlar arasında popülerdi. Ama Nüzhet'in de oraya gelişiyle birlikte ilgisini tamamen Nüzhet'e yönelti. 1921 yılında evlendiler. Genç kadının İttihatçı olan yakın bir akrabası Nazım'ı politik görüşleri nedeniyle pek sevmiyordu. Nüzhet'e sürekli mektuplar yazıp evine geri dönmesini istiyordu. Sonunda Nüzhet 'mavi gözlü deve' ayak uyduramayıp Türkiye'ye geri döndü. Bir profesörle evlendi.

Lena'yı Türkiye'ye getiremedi

Nazım Hikmet, Nüzhet'in ardından Türkiye'ye döndü. Ama daha sonra yeniden Moskova'ya gitti. İkinci evliliğini METLA Tiyatrosu'nda tanıştığı Lena Yurçenko adlı bir hanımla yaptı. Gerçek adı Ludmilla Yurçenko olan Lena diş hekimiydi. Nazım 1928'de Türkiye'ye dönerken Lena'yı da getirmek istedi ama vize alamadı.


"Ne güzel şey hatırlamak seni, yazmak sana dair"
Nazım Hikmet'in en güzel aşk şiirlerini yazdığı, en uzun süre evli kaldığı kadın Piraye. Nazım ile Piraye genç kadın eşinden henüz boşandığı sırada tanıştılar. Sanat eleştirmeni Vedat Örfi ile 16 yaşındayken evlenen Piraye'nin iki çocuğu vardı. Bunlardan biri eleştirmen Memet Fuat Bengü. Nazım, Piraye'yi çok sevdi. Ancak evlilik yaşamlarının 13 yılı boyunca Nazım cezaevindeydi. Daha sonra Münevver'e aşık oldu. 1951 yılında Nazım ile Piraye'nin evliliği sona erdi.



"Günler gitgide kısalıyor, yağmurlar başlamak üzere"
Nazım'ın Piraye'den sonraki eşi ise Münevver oldu. Nazım aynı zamanda dayısının kızı ve ressam Nurullah Berk'in eşi olan Münevver'e aşık oldu. Münevver, kızı Renan'ı bırakmak istemediği için Nazım'ın aşkına karşılık vermeye çekindi. Nazım'ın afla cezaevinden çıkmasından sonra evlendiler. Nazım Hikmet'in tek çocuğu Mehmet Nazım, Münevver'den doğdu. Ancak şair, oğlu henüz 3 aylıkken kaçtı. 1961'de Münevver İtalyan yazar Joyce Lussu'nun yardımıyla Varşova'ya Nazım'ı görmeye gitti. Ama Nazım o sırada Vera ile evliydi. Münevver ve Nazım'ın oğlu Mehmet Nazım, ressam ve Fransa'da yaşıyor.

Galina hem doktoruydu, hem sevgilisi

Nazım, Türkiye'den kaçtıktan sonra doktor Galina Grigoryevna Kolesnikova ile evlendi. Galina, Nazım'ın hem sevgilisi hem de doktoruydu. Nazım'ın hiç şiir yazmadığı tek kadındı Galina.

"Saçları Saman Sarısı, Kirpikleri Mavi"
Nazım Hikmet son eşi Vera Tulyakova 1956'da, genç kadın henüz 24 yaşındayken tanıştı. Dört yıl sonra evlendiler. Nazım ölünceye kadar Vera ile evli kaldı.


Bu arada opera sanatçısı Semiha Berksoy, yazar Suat Derviş ve dönemin bir başka genç yazarı Cahit Uçuk da Nazım Hikmet'in gönlünü kaptırdığı kadınlar oldu.
 
crt

crt

Kullanıcı
11 Eyl 2009
En iyi cevaplar
0
38
İstanbul
"Kimi der ki kadın
Uzun kış gecelerinde yatmak içindir.
Kimi der ki kadın
Yeşil bir harman yerinde
Dokuz zilli köçek gibi oynatmak içindir.
Kimi der ki ayalimdir,
Boynumda taşığıdım vebalimdir.
Kimi der ki hamur yoğuran,
Kimi der ki çocuk doğuran,
Ne o, ne bu, ne döşek, ne köçek, ne ayal, ne vebal.
O benim kollarım, bacaklarım, başımdır.
Yavrum, annem, karım, kızkardeşim, hayat arkadaşımdır.."


 
crt

crt

Kullanıcı
11 Eyl 2009
En iyi cevaplar
0
38
İstanbul
crt' Alıntı:
"
Kadın...
Ne o, ne bu, ne döşek, ne köçek, ne ayal, ne vebal.
O benim kollarım, bacaklarım, başımdır.
Yavrum, annem, karım, kızkardeşim, hayat arkadaşımdır.."
Tek kelimeyle muhteşemdi..
Bu şiirin  bana ait olmasını ,böyle anlamlı dizeler yazabilmeyi öyle çok isterdim ki neyse:)
Büyüksün şair Nazım..
Seni unutmatyacağız..
 
crt

crt

Kullanıcı
11 Eyl 2009
En iyi cevaplar
0
38
İstanbul

"Yeryüzüne tohum gibi saçmışım ölülerimi, kimi odesada yatar, kimi prag'da, istanbul'da kimi.
En sevdiğim memleket yeryüzüdür, sıram gelince yeryüzüyle örtün üzerimi.."

Nazım HİKMET
 
E

Eylül 06

Kullanıcı
17 May 2008
En iyi cevaplar
0
0
Ankara
Ben burayı ilk kez gördüm ve görür görmez burada olması gereken ilk kişi olarak  aklıma Nazım HİKMET geldi.
Böyle bir sayfayla da karşılaşınca çok mutlu oldum :D :D
Bu sayfa için emek veren arkadaşın ellerine sağlık...
 
crt

crt

Kullanıcı
11 Eyl 2009
En iyi cevaplar
0
38
İstanbul
Eylül06:)
Bir Nazım Hikmet hayranı olarak 
Eylül direniş..Eylül acıdır .. Ortak noktamızsa sevgi ve barıştır diyor sana sevgilerimi gönderiyorum..
 

"Yaşamak şakaya gelmez
Büyük bir ciddiyetle yaşayacaksın
Bir sincap gibi mesela
Yani, yaşamanın dışında ve ötesinde hiç bir şey
Beklemeden, yani, bütün işin gücün yaşamak olacak

Yaşamayı ciddiye alacaksın,
Yani, o derece, öylesine ki,
Mesela kolların bağlı arkadan, sırtın duvarda,
Yahut, kocaman gözlüklerin,
Bembeyaz gömleğinle bir labarotuarda,
İnsanlar için ölebileceksin,
Hem de yüzünü bile görmediğin insanlar için,
Hem de hiç kimse seni buna zorlamamışken,
Hem de en güzel, en gerçek şeyin,
Yaşamak olduğunu bildiğin halde.

Yani, öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı,
Yetmişinde bile, mesela, zeytin dikeceksin,
Hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil
Ölmekten korktuğun halde, ölüme inanmadığın için,
Yaşamak yani, ağır bastığından..




 
E

ebruliyn

Kullanıcı
29 Nis 2008
En iyi cevaplar
0
0
Ne ben Sezarım, Ne de sen Brütüssün... Ne ben sana kızarım ne de zatın zahmet edip bana küssün... Artık seninle biz, düşman bile değiliz...


Hani derler ya ben sensiz yaşayamam diye İşte ben onlardan değilim Ben sensiz de yaşarım; Ama seninle bir başka yaşarım...

NAZIM HİKMET RAN.
 
E

ebruliyn

Kullanıcı
29 Nis 2008
En iyi cevaplar
0
0
Öğüt Verecek İnsana Değil, Örnek Olacak İnsana İhtiyaç Var ...
Nazım Hikmet Ran
 
P

prenses35

Kullanıcı
23 Ağu 2008
En iyi cevaplar
0
36
İzmir
Çınarı Yıkmak İçin Baltayı Köküne Vururlar

Çınarı yıkmak için
Baltayı köküne vururlar.
Evi yıkmak için
Sokarlar kundağı temele.
Kartal uçmaz olur
Kanadı kırılınca.
Düşünebilir miyiz?
Başımız vurulunca

Onlar köküdür memleketin,
Dallara yürüyen su
Bu kökte saklıdır.
Onlar umudun temeli,
Onlar kanadı hürriyetin,
Halkın aklıdır.

Kaç kere kaç yerde baltalandı kök
Yürümez oldu su
Dallar kurudu.
Kırıldı kanat
Öldürdüler aklı;
Ve sonra yolladılar insanları salhaneye.
Çünkü böyledir
Asrımızın gerçeklerinden biri.

Nazım Hikmet Ran
 
E

ebruliyn

Kullanıcı
29 Nis 2008
En iyi cevaplar
0
0
Gerçek şair kendi aşkı, kendi mutluluğu ve acısıyla uğraşmaz. Şiirlerinde halkının nabzı atmalıdır.
Nazım Hikmet Ran
 
crt

crt

Kullanıcı
11 Eyl 2009
En iyi cevaplar
0
38
İstanbul
Nazım Hikmet'ten günün anlam ve önemine dair bir şiir

"Bir ölü yatıyor
Vurdular
Kurşun yarası
Kızıl bir karanfil açmış alnında
İstanbul'da Beyazıt meydanında.

Bir ölü yatacak
Toprağa şıp şıp damlayacak kanı
Silahlı milletim hürriyet türküleriyle gelip
Zaptedene kadar büyük meydanı.

Nazım HİKMET..
 
crt

crt

Kullanıcı
11 Eyl 2009
En iyi cevaplar
0
38
İstanbul

"Kafamı çıkarıp dolaba kilitlesem bir haftalığına, karanlığına boş bir dolabın. Omuzlarıma bir çınar diksem kafamın yerine, uyusam gölgesinde bir haftalığına.."
-Nazım Hikmet Ran-

Sanki beynim durmuş  fırtınalar kopuyor  yüreğimde.!
Ve ben alışayım diye her daim susup uyumaya kendime 48 saatlik düşünmeme cezası veriyorum:)
 
N

nil_92

Kullanıcı
26 Haz 2008
En iyi cevaplar
0
0
Karşımdasın işte,

Bana bakmasan da oradasın, görüyorum seni..

Ah benim sevdasında bencil, yüreğinde sağlam sevdiğim..

Kalbime gömdüm sözlerimi,
Ceset torbası oldu yüreğim..

Tıkandığım o an,

Elimi nereye koyacağımı şaşırdığım o an işte,

Aklımdan o kadar çok şey geçti ki,Takip edemedim..
Ellerim boşlukta, ben darda kaldım.

Ellerim buz gibi, ben harda kaldım
Bir senfoni vardı kulağımda çalınan,

Bitti artık hepsi..

Köşeme çekildim, hani hep kaldığım köşeme.

Bakış açım belli oldu yine

Geride kalan, ardından bakar gidenlerin..

Bir meltem olacak rüzgarım dahi kalmadı benim.

Dağlara çarptım her esişimde,Yollara küfrettim her gidişinde..

Demiştim sana;

�Önemli olan zamana bırakmak değil,Zamanla bırakmamaktır...

Şimdi bana o geçen zamanın,
Unutulmaz sancısı kalır..

Gittiğim eğer bensem,Söyle bana kimden gittim??
Sen de yoktum zaten ben,Ben yine ben de bittim



Nazım HİKMET


çok beğendiğim bir şiir umarım yoktur :)
 
M

M

Kullanıcı
31 Tem 2008
En iyi cevaplar
0
0
İstanbul
Eğer varsa da fark etmez çok bgendim ben (birilerine göndermem gerek : ) ) Sağ ol ;)
 
M

M

Kullanıcı
31 Tem 2008
En iyi cevaplar
0
0
İstanbul
gönder. Aklından ne geçiyorsa hemen yap.Düşününce yapmak istemeyebilrsin :)
 
Üst