N
nesrin nur
Kullanıcı
KIŞKIRTILMIŞ ERKEKLİK BASTIRILMIŞ KADINLIK;
YAZARIr.Erdal ATABEK
Başımızı kaldırmamız gerekiyor.
Bize öğretilen yanlışlara karşı başkaldırmamız gerekiyor.
Bize söylenen yalanlara karşı başkaldırmamız gerekiyor.
Sevginin ayaklar altına alındığı bir çıkar dünyasında bizim daha çok başkaldırmamız gerekiyor.
Duygularımızı korumak için,duygularımızı geliştirmek için,duygularımızı açıklamak için daha çok başkaldırı gerekiyor.
Hayatın gözüne içtenlikle bakmalıyız.
Hayatı sevdiğimizi söylemekten korkmamalıyız.
Kendimizi savunmak hayatı savunmaktır.
Elimizi sevdiğimiz elin üstüne koymaktan korkmamalıyız.
Korkulacak olan,giderek yapay bir insan olmaktır.
Elimizi hayatın elinin üstüne koyalım.
'Seni seviyorum 'diyelim.
'Seni ben seviyorum,bu sevgi benim özgürlüğümdür,bunu duyduğum sürece seveceğim.'
* * *
YAZARIN YORUMU:
Bu kitabın okunuşundan,sevilişinden mutlu oldum.
Her zaman söylerim,ben kendisi için yazan biri değilim.Yazdıklarımı insanlar için yazıyorum.Onun içinde okunması,anlaşılması,sevilmesi beni mutlu ediyor.
Okuyanlardan duyduklarım da beni mutlu etti.Çoğunu tanımadığım,telefon ettiklerinde adlarını da sormadığım kadın okurum,"kitabı okurken duyduklarını,düşündüklerini anlattılar" :
-Kitabınızı okurken sanki sizinle konuşuyormuş gibi oldum.Siz karşımda oturuyormuşsunuz da benimle konuşuyormuşsunuz duygusunu aldım.
-Yazdıklarınız benim yaşadıklarımı dile getiriyor.Sizi okurken sanki beni tanıyormuşsunuz,duygularımı biliyormuşsunuz gibi bir duyguya kapıldım.
-Kadınların içinde yaşadıkları koşulları,duyguları,sıkıntıları bu denli bilmenize hayret ettim.Bir erkeğin kadın dünyasını anlaması beni şaşırttı doğrusu.
Bütün bunlar mutlu etmekten öte,beni düşündürdü,duygulandırdı.
"Kadınlar kendi dünyalarında ne kadar yalnız?" diye düşündüm.
"Toplumsal iletişimimiz ne kadar kopuk,"diye düşündüm.
Sadece kadınlarımız değil,gençlerimiz de bu durumda.Genelde insanımız bu durumda.Toplumsal iletişimimiz kopuk.Herkes kendi kişisel dünyasında kendi yaşama uğraşını vermek zorunda bırakılmış.
Ama bunu yazgımız olarak kabul edemeyiz.
Kabul edemeyiz,çünkü yazgı değil.Bu kopukluk yazgı değil,insana değer vermemekten kaynaklanan bir çarpık yapı,bir bozuk düzen.
İşte karşı çıkmamız gereken budur.
Umutsuzluğa umutla karşı çıkmalıyız.
Sevgisizliğe sevgiyle karşı çıkmalıyız.
İnsansızlığa insanla karşı çıkmalıyız.
Haksızlığa haklarımızla karşı çıkmalıyız.
Karanlığa ışıkla karşı çıkmalıyız.
Yazgıya bilinçle karşı çıkmalıyız.
Ben bunun için yazıyorum,siz bunun için okuyorsunuz.
Yazdıklarım sizin okumanızla anlam kazanıyor,zenginleşiyor,güçleniyor.
İnsanı insan yapan başka nedir ki?
DR.ERDAL ATABEK