E
etki84
Kullanıcı
Öğretmen Nazmi nasıl Organik Nazmi oldu?
Erzurumlu emekli öğretmen Nazmi Ilıcalı’yı Ashoka (Uluslararası Sosyal Girişim Ağı) kanalıyla tanıdım... Hayatı roman gibi.
Yaptıkları öğrenince Ilıcalı için kiminiz ’İyi bir ulusalcıya bu yakışır’ diyecek. Kimileri ’Bu adam tam da küresel köyün aradığı cinsten biri’ yorumunu yapacak. Bize göre Ilıcalı ülkesine seven bir aydın. 25 yıl boyunca öğrencilerine ’kaleminiz en büyük silahız olsun’ demiş. Emekli olunca da kendini Doğu Anadolu’nun hizmetine sunmuş. 3 yılda Türkiye’ye örnek olacak bir modele imza atmış.
Herşey Ilıcalı’nın 1997 yılında emekli olmasıyla başlamış. Ilıcalı alkolü seviyor ama tutsağı olmak istemiyor. 3 yıl boyunca düşünmüş, sonunda kendi kendine demiş ki, ’Senin bölgende hayvancılık ölmüş, bulgur, nohut bitmiş. Çiftçin kaybolup gitmiş. Durma, doğunun sorunlarına odaklan.’
Gerçekten odaklanmış. 2001 yılında ’ Tarım Üreticileri ve Besiciler Birliği’ adı altında bir sivil toplum örgütü kurmuş. Arkasından bölgenin tek iş ve aş kaynağı olan özelleştirme kapsamındaki Erzurum Et Kombinası’nı incelemeye almış. Bu özelleştirmenin yanlış olduğuna inanmış, dava açmış, davayı kazanınca Erzurum’un çevre köylerinde ve beldelerinde çok popüler olmuş...
2001 kolay bir yıl değildi...
Türkiye’de mali sistem krizde, Kemal Derviş yönetimde. Ankara, kamu bankaları gözden geçiriyor, Erzurum’da Ziraat Bankası şubesinin kapatılmasına ilişkin karar almış.
Ilıcalı bu kez Kemal Derviş’e karşı kampanyaya başlamış. Ziraat Bankası şubesinin kapatılması engellemiş.
Bu iki olay yetmiş... Bir anda Ilıcalı’nın kurduğu birliğin üye sayısı 650’ yi bulmuş.
Ve ilk projeye Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı’ndan ( UNDP ) destek gelmiş. UNDP’den alınan fon sayesinde 650 çiftçi
’organik buğday’ üretimine başlamış. Aynı zamanda üretilen unların Türkiye’de ve yurtdışında pazarlanması için ’Daphanı’ adı altında ayrı bir pazarlama şirketi kurulmuş.
Belki inanmayacaksız, ama bu şirket İstanbul Halk Ekmek Fabrikası’na 2005’de 5 bin, 2006’da 10 bin ton organik buğday unu satmış.
Gerisi malum...
Bugün birliğin 3 bin çiftçi üyesi var. Birlik Türkiye’nin en büyük kırsal kalkınma programı temsil ediyor.
Üstelik Ilıcalı’nın bu çıkışı ABD’de Michigan Üniversitesi’ ne konu olunca merkezi ABD’de bulunan Ashoka Ilıcalı’yı bulmuş, geçen yıldan bu yana destek veriyor.
İnanın bize Ilıcalı’nın projeleri saymakla bitmiyor. Birlik AB’den 6 proje için 1.5 trilyon lira tutarında hibe almış.
Doğu Anadolu Tarım Üreticileri ve Besiciler Birliği gezici toprak laboratuvarı, organik buğday unu öğütme ve organik bakliyat işleme tesisi kuracak. Ayrıca 15 köyde 15 süt toplama merkezi oluşturacak.
Yine ilk kez ’organik keten tohumu peyniri’ üretilecek.
Peynirin ismi konmuş bile.
Adı ’Barhal.’
Barhal, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın köyü. Ilıcalı kırsal kalkınma programlarına inanıp organik unları alan İstanbul Halk Ekmek adına Topbaş’a teşekkür plaketini böyle sunacak.
Erzurumlu emekli öğretmen Nazmi Ilıcalı’yı Ashoka (Uluslararası Sosyal Girişim Ağı) kanalıyla tanıdım... Hayatı roman gibi.
Yaptıkları öğrenince Ilıcalı için kiminiz ’İyi bir ulusalcıya bu yakışır’ diyecek. Kimileri ’Bu adam tam da küresel köyün aradığı cinsten biri’ yorumunu yapacak. Bize göre Ilıcalı ülkesine seven bir aydın. 25 yıl boyunca öğrencilerine ’kaleminiz en büyük silahız olsun’ demiş. Emekli olunca da kendini Doğu Anadolu’nun hizmetine sunmuş. 3 yılda Türkiye’ye örnek olacak bir modele imza atmış.
Herşey Ilıcalı’nın 1997 yılında emekli olmasıyla başlamış. Ilıcalı alkolü seviyor ama tutsağı olmak istemiyor. 3 yıl boyunca düşünmüş, sonunda kendi kendine demiş ki, ’Senin bölgende hayvancılık ölmüş, bulgur, nohut bitmiş. Çiftçin kaybolup gitmiş. Durma, doğunun sorunlarına odaklan.’
Gerçekten odaklanmış. 2001 yılında ’ Tarım Üreticileri ve Besiciler Birliği’ adı altında bir sivil toplum örgütü kurmuş. Arkasından bölgenin tek iş ve aş kaynağı olan özelleştirme kapsamındaki Erzurum Et Kombinası’nı incelemeye almış. Bu özelleştirmenin yanlış olduğuna inanmış, dava açmış, davayı kazanınca Erzurum’un çevre köylerinde ve beldelerinde çok popüler olmuş...
2001 kolay bir yıl değildi...
Türkiye’de mali sistem krizde, Kemal Derviş yönetimde. Ankara, kamu bankaları gözden geçiriyor, Erzurum’da Ziraat Bankası şubesinin kapatılmasına ilişkin karar almış.
Ilıcalı bu kez Kemal Derviş’e karşı kampanyaya başlamış. Ziraat Bankası şubesinin kapatılması engellemiş.
Bu iki olay yetmiş... Bir anda Ilıcalı’nın kurduğu birliğin üye sayısı 650’ yi bulmuş.
Ve ilk projeye Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı’ndan ( UNDP ) destek gelmiş. UNDP’den alınan fon sayesinde 650 çiftçi
’organik buğday’ üretimine başlamış. Aynı zamanda üretilen unların Türkiye’de ve yurtdışında pazarlanması için ’Daphanı’ adı altında ayrı bir pazarlama şirketi kurulmuş.
Belki inanmayacaksız, ama bu şirket İstanbul Halk Ekmek Fabrikası’na 2005’de 5 bin, 2006’da 10 bin ton organik buğday unu satmış.
Gerisi malum...
Bugün birliğin 3 bin çiftçi üyesi var. Birlik Türkiye’nin en büyük kırsal kalkınma programı temsil ediyor.
Üstelik Ilıcalı’nın bu çıkışı ABD’de Michigan Üniversitesi’ ne konu olunca merkezi ABD’de bulunan Ashoka Ilıcalı’yı bulmuş, geçen yıldan bu yana destek veriyor.
İnanın bize Ilıcalı’nın projeleri saymakla bitmiyor. Birlik AB’den 6 proje için 1.5 trilyon lira tutarında hibe almış.
Doğu Anadolu Tarım Üreticileri ve Besiciler Birliği gezici toprak laboratuvarı, organik buğday unu öğütme ve organik bakliyat işleme tesisi kuracak. Ayrıca 15 köyde 15 süt toplama merkezi oluşturacak.
Yine ilk kez ’organik keten tohumu peyniri’ üretilecek.
Peynirin ismi konmuş bile.
Adı ’Barhal.’
Barhal, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın köyü. Ilıcalı kırsal kalkınma programlarına inanıp organik unları alan İstanbul Halk Ekmek adına Topbaş’a teşekkür plaketini böyle sunacak.