Hayata dair anektodlar ve yazılar...

  • Konuyu Başlatan Konuyu Başlatan su perisi
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
Yaşam maceranız boyunca göreviniz, öğrendiklerinizi bir değer ve anlam oluşturacak şekilde daha iyi yerine getirebilmeniz için size bazı tavsiyelerde bulunmak istiyorum;
...
>> Hatalarınız size başarılarınızdan daha çok şey öğretir...
...
>> İlk yaptığınız ya da şu anda yapmakta olduğunuz iş, büyük ihtimalle son ya da tek yapacağınız iş olmayacaktır...
...
>> Kariyerinizin yanı sıra ilgi alanlarınıza da zaman ayırın...
...
>> Siz de toplum için bir şeyler yapın...
...
>> Yaşam yolculuğunda ilerlerken arada bir durun ve soru sorun...
...
>> Kestirmeden gitmeye çalışmayın...

(...Dennis Kozlowski)
 
Bugün sevgi en doğal şeylerden biri olmalıdır ama değil...
Tam aksine, en zor şeylerden biri olmuştur;
Neredeyse mümkün olmayan birşey...
...
Nefret ise kolaylaşmış durumda;
Çünkü sen nefret için eğitilip hayata hazırlandın...
Yine de, sevgin zehirlenmiş olsa bile,
Yok edilemediğini bilmelisin...
...
Bu zehir atılabilir, sistemden çıkarılabilir...
Toplumun sana zorla benimsettiği her şeyi kuşatabilirsin...
Bütün yanlış şartlandırmaları geride bırakabilirsin:
Özgür olabilirsin...
Eğer sen özgür olmaya karar verirsen,
Kimse seni sonsuza dek köle olarak tutamaz...

(...Osho)
 
"Yaşamaya zaman ayırın, zira zaman bunun için yaratılmıştır…
Düşünmeye zaman ayırın, başarının bedeli budur…
Sevmeye zaman ayırın, güçlü olmanın kaynağı budur…
Etrafınıza bakmaya zaman ayırın,günler bencilliğinize yetmeyecek kadar kısadır…
Terbiyeli olmaya zaman ayırın, insan olabilmenin sembolü budur"…..


Goethe
 
Düşünülesi bir hikaye

Hintli bir adam,suda çırpınan akrebi kurtarmak için parmağını uzatır,ama akrep onu sokar,hintli çabasını sürdürür akrep tekrar sokar.Onları seyreden birisi;"vazgeç bu sevdadan baksana seni sokuyor" der,Hintli şöyle cevap verir; "sokmak akrebin doğasında var,neden onun doğasında sokmak var diye ben karakterimin bir parçası olan sevmekten vazgeçeyim
 
sokmak akrebin doğasında var,neden onun doğasında sokmak var diye ben karakterimin bir parçası olan sevmekten vazgeçeyim

Gerçekten çok güzel.

Ay yazacağım çok şey var aslında da ucu bir yerlere dokunacak şimdi, yazmayacağım.
Teşekkürler paylaşım için perim...
 


Gülmek; "SAF" denme riskini göze almaktır.

Ağlamak ise; "DUYGUSAL" görünme riskini...

Birine yakınlaşmak; "KENDİNİ KAPTIRMA" riskini,

Duygularını açmak; "KENDİNİ ORTAYA KOYMA" riskini,

Hayalleri ve düşünceleri sergilemek ise;

"ONLARI BAŞKASINA KAPTIRMA" riskini göze almaktır.

Sevmek; "KARŞILIK GÖREMEME" riskini...

Yaşamak ise...; "ÖLME" riskini göze almaktır.

Umutlanmak; "HAYAL KIRIKLIĞINA UĞRAMA" riskini

Çabalamak ise; "BAŞARISIZ OLMA" riskini göze almaktır...

Ama riskler yaşanmalıdır,
çünkü; hayatımızın en büyük riski hiç risk almamaktır.
Hiç risk almayan kişi, belki acı ve üzüntülerden konunabilir
ama büyüyemez, sevemez, değişemez, hissedemez, öğrenemez.
Garanti arayışlarıyla zincirlenmiş bir köle olarak yaşarken,
bedelini; özgürlüğünü kaybederek öder.
Sadece; riski göze alabilen kişi hürdür.

Leo F.Buscaglia
 
Görülmüştür Ne yak Mektubun ucunu, Ne sevgini Sayfalar dolusu Dile getir.... Zarfı kapatırken yalnız, Kuytu dudaklarını Çokça değdir.....

Sunay Akın
 
HER ŞEY SENDE BİTER!

Eğer yenildiğini sanıyorsan yenilmişsindir.
Girişmeye cesaretin yoksa girişemezsin.
Başarmak ister ama başaramayacağını sanırsa,
hiç şüphen olmasın,başaramazsın!
Harpte muhabereleri kazananlar,
her zaman daha güçlüler veya daha hızlı koşanlar değildir.
Er veya geç,başarmış bir kimse,
başaracağına inanmış bir insandır.

Anonim
 
20343_328339321512_149588846512_4043550_6342448_n.jpg


Usta'ya başarısının sırrını sormuşlar. - İki kelime demiş:
- Doğru kararlar.
Hepimizden farklı olarak sürekli doğru kararları nasıl alabildiğini sormuşlar.
- Tek kelime demiş:
- Tecrübe.
İyi de kardeşim bu tecrübe denen şeyin sırrı neymiş? Usta deriiin bir iç geçirmiş ve şöyle demiş:
- Yanlış kararlar!

 
20343_328540841512_149588846512_4044135_7651666_n.jpg


Bir bilgeye sormuşlar:
"Efendim, dünyada en çok kimi seversiniz?
"Terzimi severim," diye cevap vermiş.
Soruyu soranlar şaşırmışlar:
"Aman üstad, dünyada sevecek o kadar çok kimse varken terzi de kim oluyor?
O da nereden çıktı? Neden terzi?"
Bilge, bu soruya da şöyle cevap vermiş:
"Dostlarım, evet ben terzimi severim. Çünkü ona her gittiğimde, benim ölçümü yeniden alır. Ama ötekiler öyle değildir. Bir kez benim hakkımda karar verirler, ölünceye kadar da, beni hep aynı gözle görürler.​

 
...
Öylesine güçlü olun ki, hiçbir şey huzurunuzu bozmasın...
Dostlarınıza değerli oldukları hissini verin...
Her şeyin iyi yanını görmeye çalışın...
Başkalarının başarılarına kendi başarınız kadar sevinin...
Geçmişin hatalarını unutun ve onlardan yararlanın...
Neşeli davranın ve herkese gülümseyin...
...
Kuşkular karşısında çok düzeyli,
Öfke karşısında çok olgun,
Korkular karşısında çok güçlü ve
Sorunlar karşısında çok mutlu olun ki,
Silgiye ihtiyacınız kalmasın...

(...Christian Larson)
 
Bize huzur ve iç rahatlığını ne mal mülk, ne de makam ve mevki sağlar...
Bunları ancak benimsediğimiz büyük davalar, büyük idealler ve o doğrultuda yaptığımız işler kazandırır bize...
Biz kusursuzluk arayışımızın yönlendirdiği ve olabileceğimizin en iyisini olmamızı sağladığı zaman; başkalarına yardım ve hizmet etmeyi dilimizden çıkarıp davranışımıza aktardığımız zaman; bizi istediklerimize bağlayan bağlar sağlam ve güçlü olduğu zaman, içinde bulunduğumuz şartlar ne kadar kısıtlı olursa olsun işte ancak o zaman mutlu oluruz...

(...Roger Porter)
 
Neden değişimden korkuyoruz;

1. Değişim, alıştıkları yöntemlerden vazgeçmelerini gerektirir...
2. Değişim, içinde bulundukları zihinsel durgunluktan çıkmalarını gerektirir...
3. Değişim, insanların korkularına saldırır...
4. Değişim, bu insanların değişmeme gerçeklerini sınırlar...
5. Değişim, yarını dünden güçlü kılar ...
6. Değişim, bir son gerektirir...

(...Richard Flint)
 
* Eğer siz kendinizi sevmiyorsanız başkası neden sevsin?...
* Ana babanız doğumunuzdan sorumludur, hayatımızdan değil...
* Eğer kendinize yön arıyorsanız yolunu kaybetmiş birine sormayın...
* Dostluk, ayrı oldukları zaman insanları birlikte tutar...
* Geçmişi bir kitap gibi kullanın, eviniz gibi değil...
* Birçok insan hayatının büyük bölümünü olduğundan farklı görünebilmek için heba eder...
* Gerçek değişim kimi eski şeyleri farklı görmeye başlamaktır...
* İlerlemenizin önündeki en büyük engel kendinize güvensizliğinizdir...
* Hayat, enerjinizi korkularınıza değil, rüyalarınıza verdiğiniz zaman başlar...
* İkiyüzlülük sadece sahibi tarafından görülemez...
* Hayatınızı bir para kazanma denemesi olarak kullanmayın...
* Gerçek zenginlik vaktinizi insanlara vermektir, para karşılığı satmak değil...

(...Richard Wilkins)

 
En ağır en geç iyileşecek ve hep izi kalacak yaraları en yakınımızda olanlardan alıyoruz ne yazıkki.

En çok aşık olduğumuz bir insanın sözü üzüyor bizi.
En çok dost bildiğimiz birinin kazığı acıtıyor canımızı.
Düşmanın hançerinden çok dostun attığı bir gül yaralıyor bizi daha çok.
En çok annemizin bizi sevmemesinden korkuy...oruz.

En çok kardeşlerimizle mal mülk kavgasına girmekten utanç duyuyoruz.
En çok güvendiğimiz dağlara yağan kar çiğ olupdüşüyor üstümüze.
En çok en güvendiğimiz yanlarımızdan yiyoruz darbeyi.

En büyük acıları en çok sevdiğimiz zamanlar tatmak zorunda kalıyoruz.
En çok en büyük düşmanımız olan kendimizden korkuyoruz.
En çok büyük darbeyi kendimizden yiyoruz.

En acı bir şekilde kendi kendimizi aldatıyoruz.
En çok kim yakınsa bize,en büyük darbeyi o indiriyor haayatımıza...Devamını Gör
En çok büyük darbeyi kendimizden yiyoruz.
 
'' Necip fazıl bir üniversitede katıldığı sempozyumda, izleyicilerden biri ; " Ben sizin geçmişinizi de biliyorum " diyerek kendisiyle eğlenmeye kalkınca üstad şu muhteşem cevabı verir ; " Benim geçmişim bir çöplükten ibarettir ve çöplükleri ancak köpekler karıştırır... "
 
Gerçek iyimser, problemlerin farkındadır ama çözümleri de bilir...
Zorlukları görür ama üstesinden gelineceğine de inanır...
Olumsuzlukları yakalar ama olumlulukları da vurgular...
En kötüye açıktır ama en iyiyi de bekler...
Şikayet etmek için nedeni vardır ama gülümsemeyi seçer...

(...W. Arthur Ward)
 
Gülümseyin... :)
Öyle samimi ve sıcak olun ki; her sıktığınız ele ruhunuzu da katın...
Bir gülümsemenin insana hiçbir masrafı yoktur.
Bu kadar basit bir sermaye ile elde edebileceğiniz kazançlar ise büyük olabilir...
Kısacık bir ana sığan gülümseme bir hafızada ömür boyu yaşayabilir...
Hiç kimse gülümsemenin getireceği faydaları reddedecek kadar zengin değildir...
Hiç kimse de gülümsediği için fakir düşmez...
Gülümseme korkaklara güç, kederlilere neşe, hastalıklara sıhhat verir...
Gülümseme yorgunları dinlendirir...
Onu satın alamazsınız, onu dilenemezsiniz, onu çalamazsınız...
Onu ancak birisi size gönül rızası ile verebilir...
İçten gelmeyen bir gülümsemenin de kimseye faydası olmaz...
Size gülümseyemeyen birisine rastlarsanız, siz gülümsemenizi esirgemeyiniz...
Çünkü gülümsemeye en çok ihtiyacı olanlar gülümseyemeyenlerdir....
Gülümseyiniz...
Yalnız fotoğraf çektirirken değil, fotoğraf çekerken de gülümseyiniz...

- Dale Carnegie -
 
* Müstehcen olmayan üç tane fıkra öğren...
* Ayakkabıların hep boyalı ve dişlerin hep beyaz olsun...
* Bir kavgaya girersen, ilk sen vur ve hızlı vur...
* Sana nasıl muamele edilmesini istiyorsan, sen de insanlara öyle davran...
* Şopen, Mozart ve Beethoven’ın müzikleri arasındaki farkı ayırt edebil...
* Bir mesleğin hilelerini öğrenmek yerine, o mesleği çok iyi öğren...
* Diş macunu tüpünün kapağını tak...
* Çok fazla güneşte durma...

(...Amerikalı yazar H.Jackson Browne’ın üniversiteye başlayan oğluna verdiği “baba nasihatleri”...
 
Nazik olmak için
bir gülümseme beklemeyin...
Sevmek için
sevilmeyi beklemeyin...
Bir arkadaşın değerini anlamak için
yalnız kalmayı beklemeyin...
Çalışmaya başlamak için
en iyi işi beklemeyin...
Öğütleri hatırlamak için
düşmeyi beklemeyin...
Dua’ya inanmak için
acıları beklemeyin...
Yardım edebilmek için
zamanınız olmasını beklemeyin...
Özür dilemek için
diğerinin acı çekmesini beklemeyin...
Ne de barışmak için ayrılığı...
Beklemeyin çünkü
ne kadar zamanınız var bilmiyorsunuz...

(...Anonim)


 
Geri
Üst