Hayata dair anektodlar ve yazılar...

  • Konbuyu başlatan su perisi
  • Başlangıç tarihi

Konu hakkında bilgilendirme

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Kim Ne Söylemiş? kategorisinde su perisi tarafından oluşturulan Hayata dair anektodlar ve yazılar... başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 147,302 kez görüntülenmiş, 278 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Kim Ne Söylemiş?
Konu Başlığı Hayata dair anektodlar ve yazılar...
Konbuyu başlatan su perisi
Başlangıç tarihi
Cevaplar
Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan M
S

su perisi

Kullanıcı
4 Ocak 2007
En iyi cevaplar
0
0
Teşekkürler eklemeler için...kendi eklemediklerimden farklı bir yazı okumak güzeldi:)

C.Erşahin-Başarı Öyküleri  düşdügünde tekrar ayaga kalkmayı arkaya bakıp takılmamayı ögütlüyor ve bunu yapabildiğimiz sürece  hayatı yakalayabiliriz....
 
S

su perisi

Kullanıcı
4 Ocak 2007
En iyi cevaplar
0
0

-Birbirinizi sevin ama, aşk tutsaklığı istemeyin... Bırakın aşk, ruhunuzun kıyılarına vuran dalgalar gibi olsun...
-Birbirinizin bardağını doldurun ama aynı bardaktan içmeyin; ekmeğinizden verin birbirinize ama aynı somundan ısırmayın...
-Birlikte şarkı söyleyin; lakin birbirinizi yalnız bırakmayı da bilin...
-Sazın telleri de yalnızdır ve armoni içinde aynı melodiyi seslendirir...
-Birbirinize kalbinizi verin ama karşılıklı kilitleyip saklamak için değil...
-Sadece hayatın eli o kalbi saklar... Birlikte durun, ama yapışmayın, binaların sütunları da bitişik değildir...
-Ve unutmayın; meşe ile çınar birbirlerinin gölgesinde büyümezler...

- Khalil Gibran -
 
S

su perisi

Kullanıcı
4 Ocak 2007
En iyi cevaplar
0
0


Hatalı olduğunu gördüğü halde kendisine karşı davacı kesilen birine rastlamadım...
Yapraklar fışkırttığı halde çiçek açmayan bitkiler vardır...
Fakat, çiçek açtığı halde meyve vermeyen bitkiler de vardır...
Bir adam kendi kendine, “bu konuda ne düşünmeliyim” diye sorup durmuyorsa, ben onun hakkında ne düşünebilirim ki?...
Bütün günü yiyeceksiz, geceyi de düşünerek, gözüme uyku girmeden geçirdim; hiçbir yararı olmadı...
en iyisi, insan birşeyler öğrenmeli...

- Konfüçyüs -

 
B

Break4Love

Kullanıcı
14 Nis 2009
En iyi cevaplar
0
0
Adana
www.altarates.com
Gezinen bir gölgedir hayat, gariban bir aktör
sahnede bir ileri bir geri saatini doldurur
ve sonra duyulmaz olur sesi, bir masaldır
gürültücü bir salağın anlattığı
ki yoktur hiçbir anlamı.


William Shakespeare
 
S

su perisi

Kullanıcı
4 Ocak 2007
En iyi cevaplar
0
0
Hayatın birinci yarısı, mutluluğa karşı duyulan yorulmak bilmez bir özlem olduğu halde, ikinci bölümü acı dolu bir korku duygusuyla kaplıdır...
Çünkü, mutluluk denilen her şeyin kuruntu olduğu ve acıdan başka gerçeğin bulunmadığı fark edilmiştir artık...
Aklı başında insanların, yakıcı zevklerden çok acısız bir hayata yönelmeleri bundan ötürüdür...
Gençliğimde, kapımın zilinin her çalınışında, gönlüm sevinçle doluyor ve
kendi kendime, “Oh ne iyi... İşte yeni bir olay...” diyordum.
Ama yıllar geçip de, olgunlaştığım zaman, her zil sesinden sonra şöyle düşündüm: “Yine ne var?...”
İnsan yaşlandıkça, tutkuların ve isteklerin nesnesi farksızlaştıkça; bu isteklerin ve tutkuların bir bir ortadan kayboldukları, duyarlığın güdükleştiği, hayat gücünün
zayıfladığı, görüntülerin solduğu, izlenimlerin etki yapmadan gelip geçtiği, günlerin gittikçe daha hızlı aktığı, olayların önemlerini kaybettiği ve her şeyin renksizleştiği görülür...

(...Arthur Schopenhauer)
 
M

M

Kullanıcı
31 Tem 2008
En iyi cevaplar
0
0
İstanbul
Nedenini bilmediğim bir deney için gözleri bağlanmış, elinde bir demir çubukla salıverilmiş meçhul labirentin kollarına...
Bir kapı cennete açılıyor, diğeri cehenneme...
Seçtiğimiz yolun sonunda ateşin soluğu yüzümüze değdiğinde can havliyle geri dönüp başka koridorlara sapıyor, cennetin sesine kulak kabartıyoruz. Biraz ilerlediğimizde cehennem alevleriyle karşılaşıyoruz yeniden...
Gözümüzdeki bağ öyle güçlü ki, "Bu yoldan geçmiştik.", "Onu denemiştik.", "Şurası çıkmaz sokaktı." diyemiyoruz. Labirentin patikaları bizim gibi yolunu arayan, daha önce gidip dönen, ateşe dokunup pişman olan insanlarla dolu, ama onlarla buluşamıyoruz. Bizi körleştiren bağı söküp atamıyoruz. Labirentin duvarlarını yıkıp kendi yolumuzu açamıyoruz. Bu çıkmazdan kurtulamıyoruz.
Labirent, elimizdeki demir çubukları uğursuz bir mıknatısla çekerek bizi habire eski hatalarımızın koridoruna sokuyor.
Ders almıyoruz, öğrenmiyoruz.
Bağlı gölerle her kuşakta bildik duvarlara dokunarak çıkış arayan yenik bir ordu gibi, cenneti düşleyerek cehenneme koşuyoruz.


Can Dündar
 
S

su perisi

Kullanıcı
4 Ocak 2007
En iyi cevaplar
0
0
Yaşamak; servettir, korumayı bil...
Yaşamak; bilmecedir, çözmeyi bil...
Yaşamak; güzelliktir, kıymetini bil...
Yaşamak; mutluluktur, tatmayı bil...
Yaşamak; aşktır, sevgidir, keyfini çıkarmayı bil...
Yaşamak; rüyadır, gerçekleştirmeyi bil...
Yaşamak; oyundur, oynamayı bil...
Yaşamak; verilmiş bir sözdür, tutmayı bil...
Yaşamak; hüzündür, aşmayı bil...
Yaşamak; şarkıdır, söylemeyi bil...
Yaşamak; mücadeledir, kabullenmeyi bil...
Yaşamak; trajedidir, göğüslemeyi bil...
Yaşamak; maceradır, göze almayı bil...
Yaşamak; şanstır, kullanmayı bil...
Yaşamak; fırsattır, yararlanmayı bil...
Yaşamak; kıymetlidir, mahvetmemeyi bil...
Yaşamak; görevdir, tamamlamayı bil...
Yaşamak; yaşıyor olmaktır, uğruna savaşmayı bil...

- Theresa -

 
H

hırslı.28

Kullanıcı
16 Tem 2009
En iyi cevaplar
0
0
cok hoş ve güzel bunları yapabilirsek hayat gerçekten o zaman anlamlı ve huzur dolu olur.herkese anlamlı ve huzur bir hayat diliyorum :)
 
S

su perisi

Kullanıcı
4 Ocak 2007
En iyi cevaplar
0
0
> Mümkün olduğunca, teslimiyet göstermeden, herkesle iyi geçin...
> Hakikatlerini sakince ve açıkça dile getir ve başkalarını da dinle, hatta alık ve cahilleri bile; onların da kendilerince bir öyküleri vardır...
> Gürültücü ve agresif olanlardan uzak dur... Onlar ruhun cenderesidir...
> Eğer kendini başkalarıyla mukayese edersen kendini boşlukta ya da acı içinde hissedebilirsin... Çünkü, daima senden daha büyük veya daha küçük kişiler olacaktır...
> Kendi mesleğine ilgi göster... Ne kadar mütevazı da olsa... O; zamanın değişen yazgısında sahip olabileceğin en iyi servettir...
> İş hayatında tedbirde kusur etme, zira dünya hilekarlıklarla doludur... Ama bu da seni var olan erdemlere karşı körleştirmesin...
> Kendin ol... Özellikle, yapmacıktan şefkat gösterme... Ne de sevgi hakkında alaycı ol... Çünkü o bütün kuraklığına ve hayal kırıklıklarına rağmen her zaman yeşil kalmayı başaran otlar gibidir...
> Hayatın gürültülü karmaşasında ruhunla barışı koru... Bütün ikiyüzlülüğüne, zevksizliğine ve kırık hayallerine rağmen, dünya yine de güzeldir...

- Max Ehrmann -
 
S

su perisi

Kullanıcı
4 Ocak 2007
En iyi cevaplar
0
0
Yavaş yavaş müzik ve onunla birlikte yaşamımın ilk yıllarına eşlik etmiş olan neşe de yok oldu...
Neşe, evet, en çok özlediğim şey bu olmuştur...
Sonraları mutlu oldum, ama mutluluk neşenin yanında güneşin yanında bir elektrik lambası gibidir...
Mutluluğun hep bir nesnesi vardır, bir şeyler yüzünden mutlu olunur, varlığı dışardan bir olaya bağımlıdır...
Oysa neşenin nesnesi yoktur...
Belirgin olmayan bir nedenle sarar seni, varlığı güneşe benzer, kendi yüreğinin ısısıyla yakar...

(...Susanna Tamaro)
 
H

hayalhane

Su Perisi' Alıntı:
Yavaş yavaş müzik ve onunla birlikte yaşamımın ilk yıllarına eşlik etmiş olan neşe de yok oldu...
Neşe, evet, en çok özlediğim şey bu olmuştur...
Sonraları mutlu oldum, ama mutluluk neşenin yanında güneşin yanında bir elektrik lambası gibidir...
Mutluluğun hep bir nesnesi vardır, bir şeyler yüzünden mutlu olunur, varlığı dışardan bir olaya bağımlıdır...
Oysa neşenin nesnesi yoktur...
Belirgin olmayan bir nedenle sarar seni, varlığı güneşe benzer, kendi yüreğinin ısısıyla yakar...

(...Susanna Tamaro)
teşekkürlermuhterem çok güzel olmuş,ellerine,yüreğine vede kalbine sağlık:)
 
crt

crt

Kullanıcı
11 Eyl 2009
En iyi cevaplar
0
38
İstanbul
Su Perisi' Alıntı:
Gülmenin moda olduğu bir devirde ağlıyorum...
Genç olmanın moda olduğu bir devirde yaşlıyım...
Seni sevmenin daha az cesaret istediği bir devirde,
Senden nefret ediyorum...
Korktukları için entelektüelleşir insanlar,
Ümitlerini yitirdikleri için değil...
...Ve korkmakla ümitsiz olmak arasındaki fark
bir entelektüeldir...
Bizzat insan ırkı üzerine yazarken bile
Onlardan uzak kaldığımda kendimi daha iyi hissediyorum...
İki santim uzakta olmak bile iyidir,
İki mil uzakta olmak harika,
İkibin mil uzakta olmaksa mükemmel...

- Charles Bukowski -
Charles Bukowski ..
Sanki de ne düşündüğümü  hissedip okumuş  diyeceğim ama hiç karşılamadık ki: (
Gerçekten çok güzeldi ..
Teşekkürler
 
S

su perisi

Kullanıcı
4 Ocak 2007
En iyi cevaplar
0
0
Bütün etrafındakiler panik içine düştüğü
Ve bunun sebebini senden bildikleri zaman,
Eğer başını dik tutabilir ve sağduyunu kaybetmezsen,
Eğer sana kimse güvenmezken, sen kendine güvenir
Ve onların güvenmemesini de haklı görebilirsen,
...
Eğer beklemesini bilir ve beklemekten de yorulmazsan,
Veya hakkında yalan söylenirse sen yalanla iş görmezsen,
Ya da senden nefret edilirde kendini nefrete kaptırmazsan,
Bütün bunlarla beraber ne çok iyi, ne de çok akıllı görünmezsen,
...
Eğer hayal edebilir de hayallerinin esiri olmazsan,
Eğer düşünebilip de düşüncelerini amaç edinebilirsen,
Eğer zafer ve yenilgi ile karşılaşır
Ve bu iki hokkabaza aynı şekilde davranabilirsen,
...
Eğer kalp, sinir ve kaslarını eskidikten çok sonra bile
işine yaramaya zorlayabilirsen,
Ve kendinde “dayan“ diyen bir iradeden başka bir güç
kalmadığı zaman
Dayanabilirsen...
...
Eğer kalabalıklarda konuşup onurunu koruyabilirsen,
Ya da krallarla gezip karakterini kaybetmezsen,
Eğer ne düşmanların, ne de sevgili dostların seni incitemezse,
Eğer aşırıya kaçmadan tüm insanları sevebilirsen,
...
Eğer bir daha dönmeyecek olan dakikayı,
Altmış saniyede koşarak doldurabilirsen,
Yeryüzü ve üstündekiler senindir.
Ve dahası, sen bir İNSAN olursun..

- Rudyard Kipling -
 
S

su perisi

Kullanıcı
4 Ocak 2007
En iyi cevaplar
0
0
İyimserlik: Her şeyin güzel, çirkin olanlar da dahil; her şeyin iyi, özellikle kötü olanların; ve yanlış olan her şeyin doğru olduğu öğretisi veya inancı. Sıkıntıya düşme şanssızlığına en çok alışanlar tarafından en inatçı biçimde desteklenir, ve en kabul edilebilir şekliyle gülümsemeyi taklit eden sırıtmayla ifade edilir. Bir kör inanç olarak, çürütülebilmenin ışığına ulaşılamaz durumdadır. --- zihinsel bir bozukluktur, ve ölüm hariç hiçbir tedaviye cevap vermez. Kalıtsaldır ama neyse ki bulaşıcı değildir.


Ambrose Bierce
 
crt

crt

Kullanıcı
11 Eyl 2009
En iyi cevaplar
0
38
İstanbul
Aristonun Nasihatı

İskender, Felsefenin Duayeni Sayılan Aristo'ya Bir Mektup Yazar.
  ''zaptettiğim Topraklardaki Insanları Tahakkümüm Altında Tutabilmek
için Neler Yapmalıyım '' Diye Sorar:

  ülkenin Ileri Gelen Insanlarını
  1- Sürgüne Mi Göndereyim ?
  2- Hapse Mi Atayım ?
3- Kılıçtan Mı Geçireyim ?

  Aristo' nun yanıtı :
  1- Sürgünde Toplanıp Sana Karşı Başkaldırırlar,
  2- Hapishaneler Militan Yuvası Olur, Kontrolden çıkar,
  3- Onlardan Sonraki Kuşak Intikam Hırsıyla Büyür, Tahtını Sallar.

çözüm Olarak şu Nasihatı Verir:


''insanların Arasına Nifak Tohumları Ekeceksin, Birbirleriyle
savaşınca Hakem Olarak Kendini Kabul Ettireceksin Ama Anlaşmaya Giden
bütün Yolları
  Tıkayacaksın.''
  der...
 
A

asukaki

Kullanıcı
23 Eki 2009
En iyi cevaplar
0
0
Trabzon
BİR SARI LİRA GİBİ ÖMÜR....


'Yasamak değil, beni bu telâş öldürecek' dediği gibi şairin; O telâşla bırakın Paris yolunda ılık rüzgarla taramayı saçlarınızı, Sevdiğimizle doyasıya bir sohbet bile edemedik biz. Gözümüz saatte söyleştik hep, Koşuşur gibi seviştik, yarışır gibi çalıştık, Hep yetişilecek bir yerler Aranacak adamlar, yapılacak işler vardı.



Bir sonraki günün telâşı, bir öncekinin terine bulaştı. Başkalarının hayatı, bizimkini aştı. Kör karanlıkta çalar saat sesi yerine; Kuşluk vakti, kızarmış ekmek kokusu veya yavuklu busesiyle uyanma düşlerini Hababam erteledik.


20'li yaslardayken 30'lara kurduk saatin alarmını, 30'larımızda 40'lara, belki sonra 50'lere... Lakin öyle yanlış kurgulanmış ki hayat, Kuşlukta uyanma fırsatı sunduğunda size, artık uyku girmez oluyor gözlerinize. Doyasıya söyleşmek, Telaşsız sevişmek için bol zamana kavuştuğunuzda, Söyleşecek, sevişecek kimsecikler kalmıyor Yanınızda...


Özenle sakladığınız bir sarı lira gibi ömrünüz;
Vakit gelip sandıktan çıkardığınızda,
Bir de bakıyorsunuz ki, Tedavülden kalkmış...


Can DÜNDAR
 
S

su perisi

Kullanıcı
4 Ocak 2007
En iyi cevaplar
0
0
Saklamıyorum ömrümü arada çıkarıp parlatıp ihtişamını seyrediyorum:)

Paylaşımlarınız için teşekkürler..kendi eklemelerimden farklı bir yazıyla karşılaşmak süpriz oldu güzeldi :)
 
Üst