harariye'nin Kaleminden

  • Konbuyu başlatan harariye
  • Başlangıç tarihi

Konu hakkında bilgilendirme

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Özgün Kalemler kategorisinde harariye tarafından oluşturulan harariye'nin Kaleminden başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 22,999 kez görüntülenmiş, 97 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Özgün Kalemler
Konu Başlığı harariye'nin Kaleminden
Konbuyu başlatan harariye
Başlangıç tarihi
Cevaplar
Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan Matematik_61
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
H

harariye

Kullanıcı
22 Eki 2008
En iyi cevaplar
0
0
İstanbul

Yok diyorum işte.
Yok böylesi.
Ne duygusu , ne hissi.
Mutluluk dediğinizi bağladığınız ipin ucunda sallanmaktır sizinki.
Ben yok derim buna.
Yok bende öylesi.
Yalıtılmış bir oda belki benimki.
İçeri giremeyenler ve dışarı çıkamayanla var olan.
Kapısında onlarca kilit.
Değil o kilitleri açmaya zorlamak; yanına bile yaklaşmıyorum.
Ki yaklaşamıyor kimse.
Ruhsuz duygusuz olmayı yeğlemişim ben burada.
Ne bekleyiştir bu kutlu zamanı , ne sevmeyiş, ne de unutulmamış.
Anlamsızlığıyla bütün olmuş.
Anlamını bulmuş.
Banadır kahrı çilesi , kimseye dokunmaz sillesi.
Sesim çıkmayacak ta ki yıkılana kadar bu duvarlar.
Üstüme düşsün , ezileyim , boğulayım varsın ne yazar.
İmdat ki ; kimedir bu çığlık:
Yeter, kurtar!
 
M

mystique

Kullanıcı
29 May 2009
En iyi cevaplar
0
0
İstanbul
harariye' Alıntı:

Yok diyorum işte.
Yok böylesi.
Ne duygusu , ne hissi.
Mutluluk dediğinizi bağladığınız ipin ucunda sallanmaktır sizinki.
Ben yok derim buna.
Yok bende öylesi.
Yalıtılmış bir oda belki benimki.
İçeri giremeyenler ve dışarı çıkamayanla var olan.
Kapısında onlarca kilit.
Değil o kilitleri açmaya zorlamak; yanına bile yaklaşmıyorum.
Ki yaklaşamıyor kimse.
Ruhsuz duygusuz olmayı yeğlemişim ben burada.
Ne bekleyiştir bu kutlu zamanı , ne sevmeyiş, ne de unutulmamış.
Anlamsızlığıyla bütün olmuş.
Anlamını bulmuş.
Banadır kahrı çilesi , kimseye dokunmaz sillesi.
Sesim çıkmayacak ta ki yıkılana kadar bu duvarlar.
Üstüme düşsün , ezileyim , boğulayım varsın ne yazar.
İmdat ki ; kimedir bu çığlık:
Yeter, kurtar!
Gerçekten yine güzel mısralar. Ancak sevmenin nasıl birşey olduğunu açıklayan mısralar insanı başka yerlere götürüyor.
Banadır kahrı çilesi , kimseye dokunmaz sillesi.
Sesim çıkmayacak ta ki yıkılana kadar bu duvarlar.
Üstüme düşsün , ezileyim , boğulayım varsın ne yazar.
İmdat ki ; kimedir bu çığlık:
Yeter, kurtar!

Ellerine, emeğine ve kalemine sağlık...
 
H

harariye

Kullanıcı
22 Eki 2008
En iyi cevaplar
0
0
İstanbul
mystique' Alıntı:
harariye' Alıntı:

Yok diyorum işte.
Yok böylesi.
Ne duygusu , ne hissi.
Mutluluk dediğinizi bağladığınız ipin ucunda sallanmaktır sizinki.
Ben yok derim buna.
Yok bende öylesi.
Yalıtılmış bir oda belki benimki.
İçeri giremeyenler ve dışarı çıkamayanla var olan.
Kapısında onlarca kilit.
Değil o kilitleri açmaya zorlamak; yanına bile yaklaşmıyorum.
Ki yaklaşamıyor kimse.
Ruhsuz duygusuz olmayı yeğlemişim ben burada.
Ne bekleyiştir bu kutlu zamanı , ne sevmeyiş, ne de unutulmamış.
Anlamsızlığıyla bütün olmuş.
Anlamını bulmuş.
Banadır kahrı çilesi , kimseye dokunmaz sillesi.
Sesim çıkmayacak ta ki yıkılana kadar bu duvarlar.
Üstüme düşsün , ezileyim , boğulayım varsın ne yazar.
İmdat ki ; kimedir bu çığlık:
Yeter, kurtar!
Gerçekten yine güzel mısralar. Ancak sevmenin nasıl birşey olduğunu açıklayan mısralar insanı başka yerlere götürüyor.
Banadır kahrı çilesi , kimseye dokunmaz sillesi.
Sesim çıkmayacak ta ki yıkılana kadar bu duvarlar.
Üstüme düşsün , ezileyim , boğulayım varsın ne yazar.
İmdat ki ; kimedir bu çığlık:
Yeter, kurtar!

Ellerine, emeğine ve kalemine sağlık...
teşekkürler yorumun için :)
sevmeler uzak,
yok işte..
bende öylesi ;)
 
M

Matematik_61

Kullanıcı
2 Nis 2009
En iyi cevaplar
0
0
kahrının çilesinin sillesinin sadece sana olduğuna inanmıyorum.içerde olan kapıyı içerden kilitlemiş belli ki.ya o kapı için kilitlenen kapıyı senden gayrı kim açabilir....
 
M

Matematik_61

Kullanıcı
2 Nis 2009
En iyi cevaplar
0
0
harariye' Alıntı:

İmdat ki ; kimedir bu çığlık:
Yeter, kurtar!
ateş böceği gibiyim.ateş böceğinin ateşe yaklaşması gibi kapıya yüklendikçe canımdan bir parça gidiyor.bende o kapıdan vazgeçemiyorum....
 
G

gökteki yıldız

Kullanıcı
13 May 2009
En iyi cevaplar
0
0
Antalya
Hepsi çok güzel :)ben en çok ikinci yazınızı sevdim teşekürler :)
 
M

Matematik_61

Kullanıcı
2 Nis 2009
En iyi cevaplar
0
0
nefretim aşkımı aştı dün gece....
 
M

Matematik_61

Kullanıcı
2 Nis 2009
En iyi cevaplar
0
0
Bir kadını ağlatmak çok zor değildir aslında. Kadınlar her şeye ağlayabilir; bir filme, bir şarkıya, bir yazıya... En az erkekler kadar yani! Ama bir kadını yürekten ağlatmak zordur. Eğer bir kadın yürekten ağlıyorsa, ağlatan onun yüreğine ulaşmış demektir. Ama o yüreğin değerini bilememiş olacak ki ağlatan, gözünü bile kırpmadan teker teker batırır iğnelerini yüreğe! - İşte o zaman koca bir yumruk gelir oturur boğazına kadının. Yutkunamaz, nefes alamaz; çünkü o koca yumruk canını çok acıtır. Gözleri buğulanır kadının sonra. Ağlamayacağım, der içinden. Ama engel olamaz işte. Çünkü yüreğine ulaşmıştır birileri ve iğneler saplamaktadır.. Bu acıya ne kadar karşı koyabilir ki bir kadın. İnce ince süzülür yaşlar gözünden; önce birkaç damla, sonra bir yağmur seli... Ve kadın ağlar; hem de çok! Sanmayın ki gidene ağlar kadın! Gidenin giderken koparttığı yerdir onu ağlatan, orada bıraktığı yaradır. O yaranın hiç kapanmayacağını, kapansa bile izinin kalacağını bilir kadın; o yüzden ağlar. Ama bilir misiniz, ağlamak kadınları olgunlaştırır. Her damla, daha çok kadın yapar kadınları. Her damla bir derstir çünkü.Bazen kadınlar ağladığında çoğu insan, ağlama niye ağlıyorsun ki, değmez onun için derler. Bilmediklerindendir böyle demeleri. Çünkü yürekleri acıyan kadınlar ağlamazlarsa, ölürler. İçlerindeki zehirdir onları öldüren! Ağlayarak o zehirden kurtulur kadınlar, o irini temizlerler yaralarındaki! Çünkü bilirler, o irin temizlenmezse iltihaba dönüşür yaraları.Dönüşmemesi lazımdır oysa. O yüzden de bolca ağlarlar. Zaman geçer sonra. Kadınlar kendilerine sarılmayı öğrenirler. Umarım öğrenirler, yoksa ruhlar sapkın yollara çarpar kendini. Sapan ruhların doğru yolu bulması da yeni acılar demektir. Bunu bilir kadınlar, o yüzden eninde sonunda öğrenirler kendilerine sarılmayı... Çok ağlayan kadınlar, bir çok şeyden vazgeçen kadınlardır aslında. Her damla olgunlaştırır kadınları evet ama olgunlaştıkça o safça inandıkları aşk gerçeği onların gözünde küçülür. Küçüldükçe değerini yitirir ve işte o zaman kendilerine sarılıp, yeni bir kadın yaratırlar kendilerinden. Güçlü, yenilmez, mağrur ve aşka inanmayan... İnsanlar soruyorlar çoğu zaman neden bu kadar çok bekar kadın var diye; hepsi kariyer derdinde olan. Çünkü inançlarını yitirdi o kadınlar. Zamanında yüreklerine o kadar çok iğne saplandı ki, o kadar çok ağladılar ki! Artık kendilerinden başka bir doğru olmadığına inanıyorlar, o yüzden kendilerine sarılıyorlar. Çünkü biliyorlar ki sarıldıkları adamlar onları hak etmedi; hem de hiçbir zaman! Hep bir çıkarları oldu sarıldıkları adamların. E.. o zaman niye sarılsınlar ki! Niye sarılalım ki! Etrafınızda yürekten ağlayan bir kadın varsa bilin ki olgunlaşıyordur. Bilin ki, gerçekleri kabul etmeye başlamıştır. Bilin ki, artık aşkın olmadığına inanmıştır. Bilin ki, sarılacak tek bir doğrusu kalmıştır. O da kim, ne diye sormayın artık. Çok ağlayan kadınlar, eninde sonunda kendilerine sarılırlar çünkü! AZİZ NESIN
 
P

prenses35

Kullanıcı
23 Ağu 2008
En iyi cevaplar
0
36
İzmir
Harariye şiirlerini okudum hepsi birbirinden  güzel,tebrik ediyorum ve devamını diliyorum.

Ayrıca Aziz nesin'in bir kadını ağlatmak şiirine de katılıyorum,yürekten ağlayınca gözyasları kadını olgunlastırıyor..
 
U

UNKAPANI

Kullanıcı
3 Şub 2008
En iyi cevaplar
0
0
Yüreğine,emeğine sağlık  :)
 
H

harariye

Kullanıcı
22 Eki 2008
En iyi cevaplar
0
0
İstanbul
prenses35' Alıntı:
Harariye şiirlerini okudum hepsi birbirinden  güzel,tebrik ediyorum ve devamını diliyorum.

Ayrıca Aziz nesin'in bir kadını ağlatmak şiirine de katılıyorum,yürekten ağlayınca gözyasları kadını olgunlastırıyor..
teşekkür ederim yorumunuz için 
eksik olmayın ..
 
H

harariye

Kullanıcı
22 Eki 2008
En iyi cevaplar
0
0
İstanbul
susmaktansa konuşmalı dedim..
susmamalı..
anlatmalı elden geldiğince
bi yolu bulunurdu elbet..
ne olurdu ki isteyince..
istedim diyebilince..
anlatabilince..

ne derin nefesler çektim
bilemezdi ki elbet
ne içtendi ahlarım
titremelerim ne kadar gerçek..

boğazımda ki yumrukla konuşamazdım
susmalıydım..

yok..
yalan yok...
inan yok..

diyemezdim ki..

bi yerden değişti mi yaşananlar
olmazdı ki eskisi gibi
güvenemezdi ki insan
öldürse kendini..

kalemim gitmekten ürkek
ben kendimle yüzyüze..
hiç böyle bakmamıştım
aynadaki kendime

kelebeğin kozasına hazin vedası
olan bitenin yansıması

tutmaz olmuş ellerim
söyleyemez haldeyim
aklımdakileri salamam ışığa
ama iyi bilirim;
kendimleyim...
 
H

harariye

Kullanıcı
22 Eki 2008
En iyi cevaplar
0
0
İstanbul
Geç kalmıştım biliyorum. Belki de artık beklemiyordun beni. Farkında bile değildin geciktiğimin gelmediğimin. Gerçi sen de haklısın nereden bilecektin ki bunca zaman sonun da bir gün kapına dayanacağımı..
Önce şurda anlaşalım. Yüzüme yabancıymışım gibi bakma. Ben ister miydim sanıyorsun böyle olmasını. Senden bunca zaman ayrı kalmayı. Oysa her sabah gözlerimi açtığımda aklımda bir sen vardın. “bugün kavuşacağız onunla hiç kimse bunu engelleyemez” diyordum her yeni gün. Ama olmadı. Yapamadım. Kapıyı açıp her şeyden kaçarcasına sana koşmak istediğimde tuttular beni göndermediler. Seni çok özledim, çok…
Biliyor musun orada herkes yalancıydı. Göz göre göre yalan söylüyorlardı “masumca” . hergün seni bana unutturma çabasındalardı. Bir daha asla buluşamayacağımızı senin öldüğünü dahi söylüyorlardı bana. Asla inanmadım onlara. Biliyordum gerçekleri, birgün mutlaka bir araya geleceğimizi. Ama esirleriydim onların. Ne deseler yapıyordum boyun eğiyordum. İnan çok acımasızlardı. Göz yaşlarım onlar için hiçbir şey ifade etmiyordu. Ben ağladıkça onlar seviniyorlardı beni daha çok üzmeye ağlatmaya çalışıyorlardı. Bir köşeye büzülüp gizli gizli seni düşünmek istesem hemen karşıma dikiliyorlardı. Onlardan hiç kurtulamayacağıma inanmaya başlamıştım ki , bu sabah her şey değişti…
Uyandığımda hepsi başımdaydı. Bana bakıyorlardı. Neler olduğunu anlamamıştım. Ayağa kalktım ve bana verecekleri yeni emri beklemeye başladım. Acaba yine ne olacaktı. Bu sefer hepsi farklı bakıyordu. Galiba en kötüsünü en ağırını hazırlamışlardı benim için. Sonra yüzlerine dikkatle baktım. Eğer her şey düşündüğüm gibi olsa onlar mutlu olurlardıiğrenç kahkahalarını  atarlardı. Ama öyle değildi. Hepsi çok üzgündü. Öyle bi bakışları vardı ki.neredeyse beni oracıkta öldüreceklerdi. Fakat dokunmuyorlardı bana, nefretle bakıyorlardı sadece. Sanki aramızda bir duvar varmışçasına, yaklaşamıyorlardı bile. Bu olanlar iyice korkutmuştu beni. Afallamıştım. Gidip deli gibi onları omuzlarından tutup sarsmaya başladım.
“Neler oluyor he?  Bu defa vurmayacak mısınız bana. Hiçbir şeyi kırıp dökmeyecek misiniz.  Gözlerimden kanlar akıncaya kadar ağlatmayacak mısınız. Cevap versenize! Belki de bu sefer benden kurtulmaya karar verdiniz. Artık sıkıldınız, yeni kurbanlar bulmalısınız öyle değil mi.  Peki.. söyleyin hadi. Nasıl öldüreceksiniz beni. Yavaş yavaş mı?  Acı çektirerek mi? Ya da biraz vicdana gelip! Kalbime bi bıçak mı saplayacaksınız sadece ? durmayın öyleyse. Ben hazırım!”
Hepsi yüzüme bakıyor, ama hiç konuşmuyorlardı. Bir adım geri çekildim, onları seyrediyordum. Sonra fark ettim üstlerini giyinmişlerdi ellerinde bavulları. Birer birer evimi terk ettiler.. buna inanamıyordum. Ne olmuştu da onlardan kurtulmuştum aklım almıyordu. Ama bu o kadar önemli değildi. Önemli olan artık özgür olmamdı…
Onlar gittikten sonra , hemen geriye kalan en güzel kıyafetlerimi giydim yıllardır bakamadığım aynama baktım. Biraz süslendim. O kadar heyecanlıydım ki elim ayağıma dolaşıyordu. Kendimi dışarı attım ve hiç durmadan koşmaya başladım…
Ve işte buradayım! Karşındayım. Şimdi beni bağrına basman için bekliyorum. İstersen sokakta yatır beni alma yanına.. inan kapında beklerim. Hiç pes etmem. Onlardan öğrendiğim tek bir şey var onlar gibi inatçı olmak! Ve ben asla, ne olursa olsun bırakmayacağım seni. Duymuyor musun kurtuldum onlardan. Artık yoklar. Onlar: karamsarlıklarım, kötü duygularım, ümitsizliğim…
Şimdi sadece sen varsın, siz varsınız. Hadi, bu kez izin verme onlara. Şuracıkta kapında beklerken beni kandırmalarına izin verme . koca dünyanda bana da yer vardır elbet. Ben geldim, geç olsa da.. kırma beni,, sen : umutlarım!
 
Y

yigitce

Kullanıcı
23 Nis 2008
En iyi cevaplar
0
0
yigitce2007.spaces.live.com
harariye' Alıntı:
susmaktansa konuşmalı dedim..
susmamalı..
anlatmalı elden geldiğince
bi yolu bulunurdu elbet..
ne olurdu ki isteyince..
istedim diyebilince..
anlatabilince..

ne derin nefesler çektim
bilemezdi ki elbet
ne içtendi ahlarım
titremelerim ne kadar gerçek..

boğazımda ki yumrukla konuşamazdım
susmalıydım..

yok..
yalan yok...
inan yok..

diyemezdim ki..

bi yerden değişti mi yaşananlar
olmazdı ki eskisi gibi
güvenemezdi ki insan
öldürse kendini..

kalemim gitmekten ürkek
ben kendimle yüzyüze..
hiç böyle bakmamıştım
aynadaki kendime

kelebeğin kozasına hazin vedası
olan bitenin yansıması

tutmaz olmuş ellerim
söyleyemez haldeyim
aklımdakileri salamam ışığa
ama iyi bilirim;
kendimleyim...
tek kelimeyle...harika...

kaliteli bir siir okumanin tadindayim....
tesekkürler dost kaleme...
 
H

harariye

Kullanıcı
22 Eki 2008
En iyi cevaplar
0
0
İstanbul
yigitce' Alıntı:
harariye' Alıntı:
susmaktansa konuşmalı dedim..
susmamalı..
anlatmalı elden geldiğince
bi yolu bulunurdu elbet..
ne olurdu ki isteyince..
istedim diyebilince..
anlatabilince..

ne derin nefesler çektim
bilemezdi ki elbet
ne içtendi ahlarım
titremelerim ne kadar gerçek..

boğazımda ki yumrukla konuşamazdım
susmalıydım..

yok..
yalan yok...
inan yok..

diyemezdim ki..

bi yerden değişti mi yaşananlar
olmazdı ki eskisi gibi
güvenemezdi ki insan
öldürse kendini..

kalemim gitmekten ürkek
ben kendimle yüzyüze..
hiç böyle bakmamıştım
aynadaki kendime

kelebeğin kozasına hazin vedası
olan bitenin yansıması

tutmaz olmuş ellerim
söyleyemez haldeyim
aklımdakileri salamam ışığa
ama iyi bilirim;
kendimleyim...
tek kelimeyle...harika...

kaliteli bir siir okumanin tadindayim....
tesekkürler dost kaleme...
teşekkür ederim yorumun için yiğitce..
eksik olma sayfalarımızdan.. ;)
 
M

Matematik_61

Kullanıcı
2 Nis 2009
En iyi cevaplar
0
0
  [ 'pervane olan, kendini gizler mi alevlerden? sen istedin ondan bu gönül tutuştu'
      demiş şair...
güzel demiş,beni kurtarmış anlatamama durumundan...
  hani dedin ya...
yanımdayken ne hissediyorsun? 
    şöyle ki..

  ( tam şuanda bir öğrencim yanıma geldi.çizdiği resmi gösterdi.beni çizmiş şöyle anlattı:
      -öğretmenim sizi kötü adamlar yakalamışlar,korkuyorsunuz,ama bakın süperman geliyor.sizi kurtaracak! çok da güzel çizmiş.süperman sana benziyo :)

      yanındayken;
        ellerimi koyacak yer bulamıyorum,onlar zaten sadece bir yerde rahat duruyorlar...söz geçiremiyorum...
        gözlerim gözlerine bakamıyor.çünkü seninkiler izin vermiyorlar :(
        kalbim çok hızlı çarpıyo.bir gün ölümüm senin elinden olacak :p
      zamanı tutamıyorum.akıyor seninleyken.keşke dursa dediğim çok oluyor
      mutluluk kelimesi yetersiz sarılınca.
    'sen nerden çıktın?'
        çocuklarımın bakışları kadar ısıtıyor içimi bakışların.en az onlar kadar derin bende yerin. en az onlar kadar mühim....    G.Y.  ]

        pınarım kurumamış delice akmaya devam ediyor. beni bırakmayacağını biliyordum.  içimizdeki kırgınlıkları, kızgınlıkları bırakıp gidelim buralardan.
  iyi ki varsın umutlarım!! .....
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst