FIKRALAR

Konu hakkında bilgilendirme

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Mizah kategorisinde keyman tarafından oluşturulan FIKRALAR başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 191,838 kez görüntülenmiş, 698 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Mizah
Konu Başlığı FIKRALAR
Konbuyu başlatan keyman
Başlangıç tarihi
Cevaplar
Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan ebruliyn
H

Harun

Kullanıcı
29 Şub 2008
En iyi cevaplar
0
36
İstanbul
leftinthedark.wordpress.com
longcoming' Alıntı:
Ünlü bir rock yıldızı yaşadığı monotonluktan kurtulmak için biraz anonim takılıp halkın arasına karışayım demiş.
Çarşıda onu gören genç kızlar çığlık çığlığa:"Siz o ünlü rock yıldızı değilmisiniz?" diye sorarlar.
Rock yıldızı:Ehh işte,çoğu zaman.
Dostum fıkrayı 5 kez okudum ama bir anlam çıkartamadım. Anlayan arkadaşlar bana açabilirler mi :)
 
D

dideM

Kullanıcı
5 Eyl 2007
En iyi cevaplar
0
0
İstanbul
longcoming' Alıntı:
Ünlü bir rock yıldızı yaşadığı monotonluktan kurtulmak için biraz anonim takılıp halkın arasına karışayım demiş.
Çarşıda onu gören genç kızlar çığlık çığlığa:"Siz o ünlü rock yıldızı değilmisiniz?" diye sorarlar.
Rock yıldızı:Ehh işte,çoğu zaman.
Valla ben de anlamadım?
 
longcoming

longcoming

Kullanıcı
10 May 2008
En iyi cevaplar
0
0
Adana
Fıkra Otantik/Spontan yaşamla ilgili aslında.Sanırım cımbızla çeker gibi çekip buraya koydum.
Otantik yaşam/Spontan yaşamı hepimiz biliriz.Kendin olmak,vsre(Doğan Cüceloğlu'nun kitaplarının ana temasıdır bu arada.)
Fıkra bir yandan Otantik/Spontan yaşanması gerektiği mesajını verirken,bir yandan da bunun herzaman mümkün olmadığını;Spontan yaşarken kişinin kendi çevresinden soyutlanamayacanı ifade eder.
-Siz o ünlü rock yıldızımısınız?
-Eh işte,çoğu zaman
 
H

Harun

Kullanıcı
29 Şub 2008
En iyi cevaplar
0
36
İstanbul
leftinthedark.wordpress.com
Doktor , erkek hastasını muayene ettikten sonra, adamın eşi ile özel konuşmak istediğini bildirdi.

Adam dışarıya çıktan sonra, kadına ciddi bir sesle durumu anlatmaya başladı: 'eşinizin hastalığı ciddi' dedi 'korkunç bir stres'i var.söylediklerimi uygulamazsanız, bilin ki ilk gerginlikte ölecek'.

sonra devam etti: 'her sabah mükemmel bir kahvaltı hazırlamanız gerekli.. neşeliolmasını sağlamaya dikkat edin. öğlen için de yanına çok iyi bir yemekvermelisiniz. dört başı mamur bir menü. iş yerinde onu yesin.

akşam yemeği olarak ya yumuşacık bir biftek, ya da bonfile hazırlayın. bol sebze garnisiyle.haftada iki akşam da mükellef bir balık. rakısına bir adet buz yeterli. 35liğin yarısını geçmesin. keyiflenir de 'bir duble daha' derse bırakın içsin.böylece gevşer biraz daha.
konuşurken sakın keyfini kaçıracak konulardan bahsedeyim demeyin. özel problemlerinizi de kesinlikle açmayın. yoksa kötüleşiverir. kendinize mutlaka dekolte bir kıyafet seçin. bakımlı olun. yanına oturup sırtını ovun. televizyonda maç seyretmesi için her akşam teşvik edin. siz de yanına sessizce oturup kırmızı şarap servisi yaparsanız fevkaladeolur.

eğer bu söylediklerimi aksatmadan bir yıl kadar uygularsanız, sanırım o takdirde kocanız iyileşip normal hayatına dönecektir ve uzun bir mutlu yaşam sizi bekleyecektir.

eve dönüş yolunda koca, eşine sordu: 'doktor ne dedi sana?' dedi. kadın kısaca cevap verdi: 'ölecekmişsin! '
 
E

ebruliyn

Kullanıcı
29 Nis 2008
En iyi cevaplar
0
0
eve dönüş yolunda koca, eşine sordu: 'doktor ne dedi sana?' dedi. kadın kısaca cevap verdi: 'ölecekmişsin! '
hahahahhahhahahahahaha iyiydi yaaa
 
E

ebruliyn

Kullanıcı
29 Nis 2008
En iyi cevaplar
0
0
85 yaşında bir adam doğumhanenin kapısında beklemektedir.

Doğumhaneden çıkan doktor şöyle bir bakındıktan sonra yaşlı adama sorar:
-'içerde doğum yapan bayan yakınınızmı?'
-'Evet, eşim.'
-'Ama bayan 25 yaşlarında...'
-'Tamam işte, eşim o. Niye şaşırdınız, baba olamaz mıyımyani?'
-'Yoo, aklıma benim dedem geldi de.'
-'Nesi varmış dedenizin?'
-'Kendisi av meraklısı idi. sürekli ava çıkardı. Ancak yaşlanınca zorlanmaya başladı. Bir gün ava çıkacakken kendisini uyardık, aman yapma
dedecim, senyaşlandın, ava gidemezsin diye. Kendisi israr etti ve hazırlandı. Eee, tabi yaşlılık, çıkarken tüfek yerine baston aldı  eline. Ben de kendisiyle gittim. Ormanda bayağı yolyürüdükten sonra bir geyik gördük. Dedim ya, dedem yaşlı. Bastonu omzuna koydu, doğrulttu ve
geyiğe bastonla ateş etti.Geyik o anda vurulup yere düştü...'
-'Olur mu, başkası vurmuştur onu.'
-'Ben de onu demeye çalışıyorum...


 
E

ebruliyn

Kullanıcı
29 Nis 2008
En iyi cevaplar
0
0
Mutlu evliliğin sırrı ;D

Kahvede sohbet eden adama arkadaşları: ''Senin aile yaşantına hayranız, eşin ve çocuklarınla çok mutlu Bir yaşantın var. Karının bir dediğini iki etmiyorsun. Bu Mutluluğunun sırrını bize de anlat yoksa pısırık olduğunu düşüneceğiz.'' derler. ''Kısaca anlatayım..'' der adam.
''Düğünümüz bittikten sonra karım kendi atına, ben de kendi atıma bindik evimize doğru gidiyoruz. Benim bindiğim atın ayağı takıldı ve sendeledi. Karım eğildi ve benim atıma 'Bir' dedi. Biraz daha ilerledik ve benim atımın ayağı tekrar takılıp tökezlediği zaman eşim tekrar eğilip atıma 'İki' dedi. Az sonra atım tekrar aynı şekilde tökezleyince eşim atından indi at'a 'Üç' dedi ve çeyizinden tabancasını çıkartıp atımı alnından vurdu. Ben şok olmuştum... Eşime bir hışımla çıkıştım ''Yazık değil mi atı neden v urdun kadın manyak mısın sen?'' diye bağırdım... Karım arkasını döndü ve bana 'Bir' dedi.
Ve o günden sonra karımın 1 dediğini 2 etmedim..
 
E

ebruliyn

Kullanıcı
29 Nis 2008
En iyi cevaplar
0
0
Bir adamin 6 çocugu var ve bu basarisindan fazlasiyle gurur duyuyor. O denli gurur duyuyor ki, karisini, onun tepkisine ragmen, "6 çocugumun annesi" diye çagirmaya basliyor.
Bir gece bir partiye gidiyorlar. Adam eve dönme vaktinin geldigine karar verdiginde, karisinin da gitmeye hazir olup olmadigini ögrenmek istiyor. Olanca sesiyle bagiriyor; "Eve gidelim mi, 6 çocugumun annesi?"
Kadin, kocasinin bu dangalakligindan son derece rahatsiz oluyor ve o da ayni sekilde bagiriyor; "Ne zaman istersen, 4 çocugumun babasi!"

 
E

ebruliyn

Kullanıcı
29 Nis 2008
En iyi cevaplar
0
0
Genç bir çift, yeni bir mahalledeki yeni evlerine taşınmışlar.

Sabah kahvaltı yaparlarken, komşu da çamaşırları asıyormuş..

Kadın kocasına '' Bak, çamaşırları yeterince temiz değil, çamaşır yıkamayı bilmiyor, belki de doğru sabunu kullanmıyor.'' demiş.  Kocası ona bakmış,  hiçbir şey söylememiş, kahvaltısına devam etmiş.

Kadın, komsusunun çamaşır astığını gördüğü her sabah aynı yorumu yapmaya devam etmiş.

Bir ay kadar sonra, bir sabah, komsusunun çamaşırlarının tertemiz olduğunu gören kadın çok şaşırmış ''Bak'' demiş kocasına '' Çamaşır yıkamayı öğrendi sonunda, merak ediyorum, kim öğretti acaba ?''

''Ben bu sabah biraz erken kalkıp penceremizi sildim'' diye cevap vermiş kocası.

Hayat böyle değil midir?

Başkalarını izlerken gördüklerimiz, baktığımız pencerenin ne kadar temiz olduğuna bağlıdır. Birini eleştirmeden ve hemen yargılamaya davranmadan önce zihin durumumuza bakmak ve ''iyi'' olanı görmeye hazır olup olmadığımızı fark etmek güzel bir fikir olabilir ...
 
Üst