Emin Çölaşan

  • Konuyu Başlatan Konuyu Başlatan dideM
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi

dideM

Kullanıcı
Katılım
5 Eyl 2007
Puanları
0
Konum
İstanbul
180px-Emincolasan.jpg

Mustafa Emin Çölaşan, (d. 14 Mart 1942, Ankara), (Gazeteci, yazar).

14 Mart 1942 yılında Ankara'da doğdu. Atatürk döneminin Adalet Bakanlarından Refik Şevket İnce'nin torunu, Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü'nün ilk müdürlerinden Prof. Dr. Ümran Çölaşan'ın oğludur. Ortaokul ve liseyi TED Ankara Koleji'nde okudu. 1965' de ODTÜ Idari Bilimler Fakültesi' nden mezun oldu. Daha sonra sırasıyla Devlet Planlama Teşkilatı, Maliye Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı ve PETKİM' de çalıştı.

1972 ve 1974 yıllarında İcen Börtücene ile beraber hazırladığı araştırma çalışmalarıyla Milliyet gazetesinin düzenlediği Ali Naci Karacan Yazı Yarışması'nda üst üste iki yıl birincilik ödülünü kazandı.[1] 1977 yılında Milliyet Gazetesi'nde gazeteciliğe başladı. 1985 yılında Hürriyet Gazetesi'ne geçti, 1989'da bu gazetede köşe yazarı oldu. Yazılarında yolsuzlukları ve Cumhuriyet'in temel ilkelerini hedef alanları konu eden Çölaşan'ın, Hürriyet Gazetesi'ndeki köşe yazarlığına 14 Ağustos 2007 tarihinde son verildi.Şu anda Sözcü gazetesinde Hürriyet'te yazdığı eski yazılarına yer verilmekte ayrıca bu gazetede haftalık güncel yazılar yazmaktadır. [1]

Emin Çölaşan, hukukçu (T.C. Danıştay Emekli Başsavcısı) Tansel Çölaşan'la evlidir. Sondan bir önceki kitabı Kovulduk Ey Halkım Unutma Bizi'de Hürriyet'ten kovuluşunu, son kitabı Her Kuşun Eti Yenmez'de ise kovulmasından bugüne kadar, yani son 1 yıl içinde yaşadıklarını anlatmaktadır.

2007 Sertel Demokrasi Ödülü'ne layık görülmüştür.


Eserleri
1983 - Dizi 24 Ocak Bir Dönemin Perde Arkası,       
1984 - Dizi 12 Eylül Özal Ekonomisinin Perde Arkası,
1985 - Yalçın'ı Kim Kurtaracak? 
1985 - Yalçın Nereye Koşuyor, 
1985 - Banker Skandalı'nın Perde Arkası,
1986 - İcraatın İçinden,   (Röportaj)
1987 - Önce İnsanım Sonra Gazeteci, 
1987 - Biz Kırk Kişiyiz Birbirimizi Biliriz,  (Röportaj)
1989 - Turgut Nereden Koşuyor?,
1988-1989 - Bir Dönemin Yazıları ,
1993 - Turgut'un Serüveni,
1993 - Sor Bakalım!, (Röportaj)
1998 - Muhteşem İkili,
1998 - Ah Refah Vah Refah,
2000 - Tarihe Düşülen Notlar,
2006 - Unutulmayan Söyleşiler Tarihe Düşülen Notlar,
2005 - Şu Benim Gazetecilik "Yaşadıklarım",
2007 - Kovulduk Ey Halkım Unutma Bizi ,
2008 - Her Kuşun Eti Yenmez,

Alıntıdır
 
Teşekkürler Didem,iyi bi gazeteci yazar
Değerinin anlaşılması için illa ki vefat etmesi mi gerekiyor bilmiyorum
Hürriyet'ten kopuşunu büyük bi üzüntü ile karşıladığım değerli bir insan
 
Üslup ve tarzını çok öncelere dayandırarak fazla derine inmeden söylüyorum "beğenmediğim" bir yazardır... Ancak kovulmasında bahsi geçen olayda haklı buluyor gazeteden yollanış biçimini kınıyorum....
 
Üslup ve tarzını çok öncelere dayandırarak fazla derine inmeden söylüyorum "beğenmediğim" bir yazardır...
Hımm.. Ben de dobra dobra yanlış gördüğü olayları anlatmasını çok seviyorum.

Teşekkürler yorumlarınız için arkadaşlar. :)
 
Köşe yazılarını begendigim ama en son kitabını bir ara kitapçıda görüp almayı istedigim halde unuttugum,sonraki gidişimde almak istedigim halde bulamadıgım :( uslubu ve bildiklerini söylemekden çekinmeyecek kadarda yürekli bir Köşe yazarıydı...

Doğruyu söyleyeni dokuz köyden kovarlar bizim memlekette...Her dönemde görüldüğü ve yaşandığı gibi...
 
bazı söylemler vardır taşları yerinden oynatır ama yıkmaz... bazı söylemler taşların yerinden oynamasına bile zaman vermeden tarumar eder herşeyi... Olay budur... Dobra olmak yakıp yokmak değildir...

Siyasi konulara girmeyeyim... Geçmişi ve şu anınıda biliyoruz kendisinin...
Saygı duyuyorum...
 
Kovulanların gittiği herkesin gidemedigi bir köy var ama uzakda...
Çıkarlarını gözetmeksizin gidenlerin az ve degeri geç tabiri caizse öldükden sonra anlaşıldıgı herkesin gitmek siteyip cesaret edemedigi bir köy....

Aziz NESİN'in bir sözü vardı burda yazmak istemiyorum tartışma yaratmak gibi olmaması için...Türklerin 100/70.......
 
bazı söylemler vardır taşları yerinden oynatır ama yıkmaz... bazı söylemler taşların yerinden oynamasına bile zaman vermeden tarumar eder herşeyi... Olay budur... Dobra olmak yakıp yokmak değildir...
Hımm. Çok güzel anlattın ama Emin Çölaşan'ı değil, cevap verdiklerini..  ;)

Teşekkür ederim yorumun için. :)
 
dideM' Alıntı:
bazı söylemler vardır taşları yerinden oynatır ama yıkmaz... bazı söylemler taşların yerinden oynamasına bile zaman vermeden tarumar eder herşeyi... Olay budur... Dobra olmak yakıp yokmak değildir...
Hımm. Çok güzel anlattın ama Emin Çölaşan'ı değil, cevap verdiklerini..   ;)

Teşekkür ederim yorumun için. :)

Zamanın düşüncelerin değişimine göre renk değiştiren ve aslında asıl rengini göstermeden farklı renkler verebilen bir düşünceyi hiç benimsemedim...

tarif ettiğim tam olarak kendisiydi...

Teşekkürler...
 
Geri
Üst