Einstein’ın En Meşhur Ve Müthiş Sözleri
Neden beni kimse anlamıyor ama herkes seviyor? (bir mülakattan, 12 Mart 1944)
İzafiyet teorisi başarıyla ispatlanırsa Almanya benim bir Alman olduğumu iddia edecek, Fransa dünya vatandaşı olduğumu açıklayacaktır. Teorim gerçek dışı çıktıysa Fransa bir alman olduğumu söyleyecek, Almanya Yahudî olduğumu açıklayacaktır. (Fransa Felsefe Cemiyeti konferansından, 6 Nisan 1922)
Ben gelecek için hiçbir endişe duymadım. O yeterince hızlı geliyor. Fiziği izafiyet ilkesinde sokmak fikrini rast gele bulmama teşekkürler, siz (ve diğerleri) benim bilimsel yeteneklerimi beni rahatsız edecek kadar çok abartıyorsunuz. (Arnold Sommerfeld’e mektup, 14 ocak 1908)
Bir insan için olguları öğrenmek o kadar önemli değildir. Bunun için bir yüksek okula cidden bir ihtiyacı yoktur. Bunları kitaplardan öğrenebilir. Yüksek bilimler okulundaki eğitim değeri bir çok gerçeği öğrenmek değil, kitaplardan öğrenebilecek bir şeyi düşünmek için aklı eğitmektir. (Thomas Edison’un “Yüksek eğitim gereksizdir” fikri üzerine, 1921)
Güvenlik sosyal silahlanmada görüldüğü sürece hiçbir ülke savaşta zafer getireceğine inandığı herhangi bir silahtan vazgeçmez. Bana göre güvenlik ancak bütün millî askerî savunmaların terk edilmesiyle kazanılabilir. (Jacques Hadamardâ mektup)
Savaş kazanıldı ama barış değil. (New York’ta 5.Nobel yıldönümü yemeğindeki demeç)
20. yüzyılın adamı Albert Einstein. IQ’su 172. ünlü bilim adamının 40 yıldır kavanozda bekleyen beyni üzerinde yapılan bir araştırma, Einstein’ın beyninin bir bölümünün anormal geliştiğini gösterdi. Einstein sağlığında beyin üzerinde çalışmalar yapıyordu ve bir biyografisinde ölümünden sonra kendi beyninin de incelenmesini istediğini yazmıştı. Ama şüphesiz beyninin başına ne geleceği aklının uçuna bile geçmemiştir. Einstein öldüğünde otopsi yapan doktor Thomas Harvey, bu sırada beyni yerinden çıkardı ve bir kavanozun içine koydu. Dr. Harvey beyni incelemek, için Einstein’ın ailesinden izin almıştı. Harvey beyni 240 parçaya bölerek incelemeler yaptı. Fakat bu incelemeleri hiçbir yere yayınlamadı. Harvey 1996’da Amerikan McMaster üniversitesine gidip araştırmacıların Einstein’ın beynini incelemek isteyip isteyemediklerini sordu. Bu araştırmacılar Harvey’i kesinlikle daha önceden tanımıyorlardı. Araştırma ekibinin başkanı Sondra F. Witelson, Harvey’in Einstein’a otopsi yapan patalog olduğunu öğrendiklerin de teklifini hemen kabul etti. Harvey beynin birkaç parçasını bu araştırmacılara verdi. Einstein’ın beyni McMaster üniversitesinin beyin bankasındaki beyinlerle kıyaslandı. Araştırma sonuçlarında Einstein’ın beyninde beyin çalışmasını sağlayan oligopdendroglia’nın daha çok bulunduğu tespit edildi. Einstein’ın beyninde bulunan normalden farlı özellikler onun neden üstün bir fizik bilgini olduğunu açıklıyor. Einstein’ın beyninin alt parietal bölgesi normal bir beyinden %15 oranında daha geniş. Bu genişliğin sebebi parietal bölgedeki bir yarığın beyin normalden farklı şekilde oluşmasını sağlaması. Bu sayede beyin hücreleri ve nöronlar birbirleriyle daha iyi bağlantı kurabiliyor ve daha kolay beraber çalışabiliyor. Bulguların Einstein’ın neden bir matematik dehası olduğunu açıkladığını düşünüyorlar; zira Einstein’ın beyni genel olarak diğer beyinlere benziyorsa da, beyin matematiksel düşünce ve boyutlu, hareketli düşünebilme yeteneğinin kontrol edildiği merkez Einstein’da normal beyinlere göre çok daha büyük. İngiliz bilimyayın organı The Lancet’a konuşan, araştırma heyetinin başkanı Prof. Sondra Witelson, “Einstein’ın beynince tespit ettiğimiz sıra dışı anatomi onun nasıl farklı düşünebildiğini açıklıyor. Einstein kendi bilimsel düşünce sistemini “Kelimelerin pek bir fonksiyonu yoktur” sözleriyle anlatırdı. O, kelimeler yerine görsel boyutla ilgiliydi ve şekillerle düşünürdü” diyor. Einstein’ın beyni 35 erkek ve 56 kadınınkiyle kıyaslandı. Bu insanların ortalama zekâ seviyesi 115. Bu beyinlerin sahipleri arasında şarkıcılar, mimarlar ve işçiler gibi değişik grublardan insanlar var. Einstein’ın beyninde parietal bölgedeki farktan başka herhangi bir fark yok. Einstein’ın beyni diğer beyinlerle kıyaslandığında aynı ağırlıkta. Aşağıdan yukarıya ve önden arkaya ölçüldüğünde de hiçbir fark yok. Wiltelson araştırma sonuçlarında zeki olmak için büyük bir beyne gerek olamadığını ortaya çıktığını söylüyor. Araştırmalarda Einstein’ın çok üst zekâya sahip olmasının 2 sebebi olduğu belirtiyor: Einstein’ın beyninin aşağı bölgelerinin %15 oranında daha geniş olması ve slyvıan denilen yarığın dahaaz olması. Slyvıan çatlağı beynin yanında bulunuyor, doğuştan geliyor ve gelişimle değişmiyor. Einstein küçükken kafası doğumdan hemen sonra biçimsiz olduğu ve konuşması geç geliştiği için annesini çok endişelendirmiş. 3 yaşında konuşmaya başlamış ve bu yaştan sonra da konuşma zorlukları çekmiş. Dr. Witelson, Einstein’ın beynindeki farklılığın nereden kaynaklandığını bilmemekle birlikte genetik olduğuna inanıyor. Beyni araştırmalar için McMaster Üniversitesini seçmesinin sebebiyse araştırma ekibinin başkanı Dr. Witelson’ın 1982’de oluşturmaya başladığı beyin bankası. McMaster Üniversitesi’nin beyin bankasında bulunan beyinlerin sahipleri ölmeden önce tam anlamıyla bir zekâ ve yetenek testinden geçirilmiş ve yaşlara göre kategorize edilmiş oluyor.