Bir dolu kavram, bir dolu bilimsel gerçek ve bilime dayanmayan sözler havada uçuştu.
Sadece uyarı yaparak katılabildim bu ana kadar konuya.
Şimdi bir kez daha tüm yorumları okudum, ve artık iznizle bir kaç kelam etmek isterim. Cahilce bile olsa!
Aslında uyarımın içinde, siz sadece uyarıya dikkat ettiğiniz için sanırım, bir gerçeği vurgulamak istedim, ama farkedilmedi.
Geçenlerde ben bir konu açtım, "İş yerinde Tıkanmalar" ile ilgili ve bir arkadaşımız; "İş bulabilsemde tıkansam keşke..." gibi bir yorum getirdi. Çok haklıydı. Ve elbette yanıtını biraz esprilide olsa verdim; "Bu yazıyı yazan kişi bir Türk değil, ne bilsin bizim memleketin halini?" diye... Üzücü elbette.
Türkiye şartları malum hepimiz için, siyasete girmemek adına, hepinizin bildiği gerçeklerden sözetmek istemiyorum elbette.
Şimdi burada şöyle bir durum var; konuyu evrensel boyutta mı değerlendirelim? Ülkemiz şartlarında mı?
Evrensel boyutta bir değerlendirme, geneli baz alarak, ki bu da benim için doğru değil asla, çünkü benim ülkemde evrenin içinde, "haklı sayılabilecek güzel yaklaşımlar.", olarak yorum katabiliriz.
Ülkemiz bazında ele alırsak, "Bir kısım için geçerli olabilir..." gibi bir yorum getirebiliriz.
Sade bir yorum ise; "Uygulandığı takdirde çok olumlu sonuçlara ulaştırabilecek güzel bir yazı." şeklinde olabilir.
"Uygulama"...
Bazı arkadaşlarımız, karamsarlığa kapılındığı için uygulanmadığını ve sonucunda bunun bir alışkanlık haline geldiğinden dem vurmuş. yani kısaca "kolaycılığa kaçma, tembelliğe yatma" olarakda algılayabiliriz.
Bu tip düşüncede olan kişiler olabilir, ve onlar için bu tip yazılar bırakın anlam ifade etsin, okumaya bile yanaşmayacaklardır ben eminim.
Forumu baz alıyorum o halde, verilen yanıtlar nedeniyle;
Pek çok arkadaşım; "olumlu bakış açısının" insanı başarıya götüreceğini savunuyor ki, buna itiraz edemem.
Ancak, olumlu bakış derken, Polyanna saçmalığına inanılırsa şiddetle itiraz ederim! Pek çok insanı yanılgıya düşüren, saçmasapan bir oyundur bence Polyannacılık. Ve abartıldığı takdirde insanı hasta edebilecek kadar anlamsız bir hoşgörü. (Bu konuda bizzat yaşadıklarımı sizinle kendi sayfalarımda bir yazıyla ayrıca paylaşacağım.)
Bu kadar kolay mı?
dediğinizi duyar gibiyim. Yani herşey onlara pozitif bakarak halledebilir mi? Kesinlikle böyle düşündüğümü söyleyebilirim! Her şey yemek, içmek, solumak kadar basit aslında. Aynaya bakınız yeterli.
Bakayım, hangi gözle, kimin gözüyle bakayım istersiniz? "Üniversite bitirdim, kimya mühendisiyim ama iş bulamadım, takside şöförlük yapıyorum. Olsun sonuçta bir işim var! Mutluyum!"
"İstediğim insanla evlenemedim. Ama olsun, sonuçta bir ailem var. Mutluyum!"
"Bir türlü zayıflayamıyorum ve çok kötü görünüyorum. Ama olsun, sonuçta nefes alıyorum. Mutluyum!"
O kadar çok çoğaltabilirim ki bu örnekleri.
Mutlu olmak bu kadar kolaya indirgenmemeli.
Mutluluk olanı kabullenerek etrafa gülücükler yaymaksa emin olun uzun vadede yeni bir yazıya "Harikaydı" yazarız hepimiz.
Yazının adıda; "Ne Bulursam Yeterlidir!" olur.
Eh işte bu bir yoldur. Dedim ya ne kadar düşlerseniz o kadar olursunuz. Bundan sonra negatif düşünün ister pozitif. Size formülü verdim. Verileri yerlerine yerleştirin ve sonuçları önceden bulun.
Verilen formül;
İnsan nasıl düşünürse hakikaten öyle olur. Düş kurarsınız ve görürsünüz ki, bir zaman sonra düşler sizi içine çeker. Tüm dengelerin karşılıklarla düzenlendiği bu dünyada başka ne beklenebilir ki? Neye sahipseniz onu varebilirsiniz etrafınıza. Ne kadar çok severseniz, o kadar sevilirsiniz. Çalıştığınız kadar kazanır ve de yediğiniz kadar doyarsınız. Aynı sadece düşlediğiniz kadar olabileceğiniz gibi.
Düş kurmak ve gerçek!
Oldu, ben iş bulamayayım, saçmasapan bir evlilikte boğulayım, haklarıma tecavüz edilsin... ama ben düşümde kendimi iş bulmuş, mutlu bir evlilik yapmış, herkesin haklarıma saygı duyduğunu göreyim ve gülümseyeyim, düşler beni içine çeksin ben düşlerimi etrafıma vereyim... Ve düşlerde yaşayayım.
Lütfen biraz gerçekçi olalım! Gülümsemek pek çok kapı açabilir elbette ama genellikle açtığı kapılar
"manevi kapılardır" ve hayat sadece maneviyat mıdır?
Gerçekten bu kadar kolay mı?
Sonuç olarak, bulduğumuz değil, olması gereken konumda olamıyorsak, bu yazı bence çok ta doğru formül vermiyor bana.
Daha gerçekçi ve akılcı yaklaşımları her zaman yeğlemişimdir, bana önereceği formül daha zor olsada.
Teşekkürler.