Akışını durduramıyorum suyun, yönünü değiştiremiyorum! belki istemiyorum değiştirmeyi belki de kapılıp gidiyorum. Ama suyun şiddeti yüksek yıkacak barajları, elimde değil alamıyorum kendimi senden, senli düşlerden, dokunmak sana özgürce ve alabildiğine ben olarak… suskunluğumun içine düştün,ellerim bende değil artık ve duramıyorum dengede sana kayıyor aklım,her daim özlemeye başlıyorum ve korkuyorum sen olmaktan..
Kurduğum her cümlenin içinde adın geçiyor ve kimse fark etmiyor varlığını, yüzümde sam yeli esintiler, gülümsüyorum ansızın sebeplendiremiyor kimse oysa biliyor yüzüm neden yandığını, yangın yeri gözlerin içimi titretiyor,
Gece çöktümü bu şehre ben çıkıyorum kendimden ve sana uzanıyorum boylu boyunca, usulca sokuluyorum gölgene sen bile ayrımına varamıyorsun kimbilir, gece çöktümü bu şehre yolum sana doğru yön değiştiriyor, sesinde susuş sessizliğinde çığlık oluyorum, teninde yakıyorum tenimin ıslaklığını,gözlerimde yakamoz pırıltısı an gibi bir görünüp bir kayboluyorlar…
Sonra gün dönümü başlıyor, gitme! ler dilimin ucunda ama seslenemiyorum gözlerimle bile
Artık tutkun bir yanım sensizliğe… gülüşüm yangın yeri yanımdayken.. nasıl anlatsam diye uğraşıyorum kelimeler yetiyor da anlatamıyorum yine de… ilk kez düşünüldüğün an’a gidip gülümsüyorum , ilk öpüldüğün an’a dönüp şaşırıyorum ve hep sana aşık olduğum an’da kalıyorum.. dalgalar , rüzgar , yosun kokusu ve sen…