BU KADAR SEVEBILIR MISINIZ ?

  • Konbuyu başlatan gundy
  • Başlangıç tarihi

Konu hakkında bilgilendirme

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Edebiyat kategorisinde gundy tarafından oluşturulan BU KADAR SEVEBILIR MISINIZ ? başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 35,723 kez görüntülenmiş, 83 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Edebiyat
Konu Başlığı BU KADAR SEVEBILIR MISINIZ ?
Konbuyu başlatan gundy
Başlangıç tarihi
Cevaplar
Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan olası
F

feridis

Kullanıcı
7 Eyl 2007
En iyi cevaplar
0
0
inşallah hakettiğimiz sevgiyi görürrüzz.çünkü butür insanlara pek rastlanmıyor artık..ama adam çok sevmişş ya böylesi bizede nasip olur umarımm :(
 
M

Mavison

Kullanıcı
10 Ağu 2007
En iyi cevaplar
0
0
Eskişehir
Yaa arkadaslar yazı gerçekten harikaydı, öncelikle bunu söliim..

İnanın bende böyle sevilmek isterdim ve tabi sevmek, hep hayalini kurdugum bir sevda aslında bu.. bir kere çok sevdim zamanında 5 yıl birlikte oldum işte bu insan o insan dedim ama olmadı 5.sene aldattı beni ve bitti  :( 

Yaa bende böyle sevmek ve sevilmek istiyorum inanın böyle bir sevgi için tüm mirasımı vermeye hazırım :-[
 
D

dileklerperisi

Kullanıcı
8 Ağu 2007
En iyi cevaplar
0
0
İstanbul
simurg_288' Alıntı:
yaw ben çok duygusalım böyle hikayeler eklemeyin arkadaşlar gözlerim doldu kendimi zor tuttum ya  :'( :'(
Biz çoktan bıraktık bile :'(
 
N

NİSANUR

Kullanıcı
17 Tem 2007
En iyi cevaplar
0
0
İSTANBUL
TEŞEKKÜRLER AMA,BEN ÇOK ÜZÜLDÜM.AŞIK OLDUĞUM ADAMLA EVLİ DEĞİLİM.
 
O

okyanusya

Kullanıcı
3 Ağu 2007
En iyi cevaplar
0
0
İstanbul
ah canım üzülme hayat böyle işte her zaman her istediğini vermiyor insana ..
vardır bunda da bir hayır ::)
 
M

Mavison

Kullanıcı
10 Ağu 2007
En iyi cevaplar
0
0
Eskişehir
Evet belkide senin için daha hayırlı olmuştur nisanur..
 
G

gizemlii

Kullanıcı
12 Kas 2007
En iyi cevaplar
0
0
böyle sevgiler hala varmı acaba ben yinede sevdiğimin yanında olmasını isterdim benden uzklaşması yerine :'(
 
T

tnctrkcell

keşke okumasaydım :)ya ben niye bu kadar duygusalım anlamıyorum ki... :-[teşekürler
 
gülsümaltındiş

gülsümaltındiş

Kullanıcı
20 Ağu 2007
En iyi cevaplar
0
0
istanbul
Bu Kadar Sevebilirmisiniz Hikayesi
Bir otobüs durağında karşılaşmışlardı ilk kez....
Biri tıpta okuyordu, öbürü mimarlıkta. O ilk karşılaşmadan sonra, bir kere, bir kere, bir kere daha karşılaşabilmek için, hep aynı saatte, aynı duraktan, aynı otobüse bindiler.
Gençtiler, çok genç...
Birbirileriyle konuşacak Cesareti bulmaları biraz zaman aldı ama sonunda başardılar. İkisi de her sabah otobüse bindikleri semtte oturmuyorlardı aslında. Delikanlı arkadaşında aldığı için o duraktan binmişti otobüse, kız ise ablasında.... Sırf birbirilerini görebilmek için, her sabah erkenden evlerinden çıkıp, şehrin öbür ucundaki o durağa, onların durağına geldiklerini, gülerek itiraf ettiler bir süre sonra... Okullarını bitirince hemen evlendiler. Mutluydular hem de çok mutlu... Bazen işsiz, bazen parasız kaldılar ama öylesine sıkı kenetlenmişti ki yürekleri ve elleri hiçbir şeyi umursamadılar. Ayın sonunu zor getirdikleri günlerde de ünlü bir doktor ve ünlü bir mimar olduklarında da hep mutluydular. Zaman aşımına uğrayan, alışkanlıklara yenik düşen, banka hesabında para kalmadığı için ya da tam tersine o hesabı daha da kabarık hale getirmek uğuruna bitip-tükeniveren sevgilerden değildi onlarınki... Günler günleri, yıllar yılları kovaladıkça sevgileri de büyüdü, büyüdü... Tek eksikleri çocuklarının olmamasıydı. Zorlu bir tedavi sürecine rağmen çocuk sahibi olmayınca,


"bütün mutlulukların bizim olmasını beklemek, bencillik olur"

diyerek devam ettiler hayatlarına. Çocuk yerine, sevgilerini büyüttüler...
"senin için ölürüm"
derdi kadın, sımsıkı sarılıp adama ve adam

"hayır, ben senin için ölürüm"
diye yanıt verirdi hep... Bazen eve geldiğinde, aynanın üzerinde bir not görürdü kadın,

"bir tanem, kütüphanenin ikinci rafına bak....
kütüphanenin ikinci rafında başka bir not olurdu,

"mutfaktaki masanın üzerine bak ve seni çok sevdiğimi sakın unutma" mutfaktaki masadan, salondaki dolaba sevgi dolu notları okuya okuya koşturan kadın, sonunda kimi zaman bir demet çiçek, kimi zaman en sevdiği çikolatalar, kimi zaman da pahalı armağanlarla karşılaşırdı... Aldığı hediyenin ne olduğu önemli değildi zaten... Hayat ne kadar hızlı akarsa aksın, işleri ne kadar yoğun olursa olsun hep birbirlerine ayıracak zaman buluyorlardı bulmasına ama kırklı yaşların ortalarına geldiklerinde, daha az çalışmaya karar verdiler. Adam, hastaneden ayrıldı ve muayenehanesinde hasta kabul
Etmeye başladı. Kadın da mimarlık bürosunu kapadı ve sadece özel projelerde görev aldı. Artık daha fazla beraber olabiliyorlardı. Bir gün sahilde dolaşırken, harap durumda bir ev
Gördü kadın, üzerinde "satılık" levhası asılı olan.

"ne dersin, bu evi alalım mı?"
dedi adama.
"bu viraneyi yıktırır, harika bir ev yaparız. Projeyi kafamda çizdim bile. Kocaman terası olan, martıları kahvaltıya davet edeceğimiz bir deniz evi yapalım burayı..."
"sen istersin de ben hiç Hayır diyebilir miyim?"
diye yanıt verdi adam.


"Amerika’daki tıp kongresinden döner dönmez ararım emlakçiyi... Kaç para olursa olsun! ,burası bizimdir artık...."

sadece bir hafta ayrı kalacaklarını bildikleri halde, ayrılmaları zor oldu adam Amerika’ya giderken. Her gün, her saat konuştular telefonla. Gözyaşları içinde kucaklaştılar havaalanında. Fakat birkaç gün sonra, kocasında bir tuhaflık olduğunu fark etti kadın. Eskisi kadar
Mutlu görünmüyor, konuşmaktan kaçınıyordu. Onu Neşelendirmek için, sahildeki evi hatırlattı
Ve çizdiği projeyi verdi kadın ama hiç beklemediği bir cevap aldı:
"canım, o ev bizim bütçemizi aşıyor. Sen en iyisi o evi unut..."

Mutsuzluk, mutluluğun tadına alışmış insanlara daha da acı, daha da çekilmez gelir. Kadın, hiç sevmedi bu beklenmedik misafiri. Derdini söylemesi için yalvardı adama,
"senin için Ölürüm, biliyorsun, ne olur anlat"

diye dil Döktü boş yere... Yıllardır sevdiği adam, duyarsız ve sevgisiz biriyle yer değiştirmişti sanki. Ona ulaşmaya çalıştıkça, beton duvarlara çarpıyordu kadın, her çarpmada daha fazla kanıyordu yüreği... Bir gün, çocukluğunun, gençliğinin ve bütün hayatının
Birlikte geçtiği arkadaşına dert yanarken,

"artık dayanamıyorum, sana söylemek zorundayım"

diye sözünü kesti arkadaşı.

"o, seni aldatıyor. İş yerimin tam karşısındaki restoranda genç bir kadınla yemek yiyor her öğlen. Sonra sarmaş dolaş biniyorlar arabaya...."

"sus, sus çabuk, duymak istemiyorum bu yalanları"

diye bağırdı kadın.


Onca yıllık arkadaşını, kendisini kıskanmakla Suçladı....
Ertesi gün, öğle vakti o restoranın hemen karşısında bir köşeye sindi sessizce ve peri masallarının sadece masal olduğunu anladı...

Kocasının eskiden aynı Hastanede çalıştığı genç çocuk doktorunu tanıdı hemen. Bazen evlerinde ağırladıkları kadına nasıl sarıldığını gördü adamın...
Akşam kocası eve gelir gelmez, bazen bağırıp, bazen ağlayarak, bazen ona sımsıkı sarılıp bazen de yumruklayarak haykırdı suratına her şeyi. İnkâr etmedi adam. Zamanla duyguların değişebildiği, insanların orta yaşa geldiklerinde farklılık aradığı Gibi bir şeyler geveledi ağzında ve bavulunu
Alıp gitti evden. Kapıdan çıkarken,

"son bir kez kucaklamak isterim seni"
diyecek oldu ama kadın,

"defol"
dedi nefretle...


İlk celsede boşandılar...
Modern bir aşk hikâyesinin Böyle son bulmasına kimse inanamadı. Arkadaşlarının desteğiyle ayakta kalmaya çalıştı kadın. Adamın, sevgilisiyle birlikte Amerika’ya yerleştiğini öğrendi. Bazen yalnız kaldığında, onu hala sevdiğini hissedince, ağlama nöbetleri geçiriyor, aşkın yerini, en az onun kadar yoğun bir duygu olan nefretin Alması için dua ediyordu. Aradan bir yıl geçti... Her şeyin ilacı olduğu söylenen zaman bile, kadının derdine çare olamamıştı.


Bir sabah, ısrarla çalan zilin sesiyle uyandı. Kapıyı açtığında, karşısında o kadını gördü.

"sen, buraya ne yüzle geliyorsun"
diye bağırmak istedi ama sesi çıkmadı.


"lütfen, içeri girmeme izin ver, mutlaka konuşmamız gerekiyor."
dedi genç kadın. Kanepeye ilişti ve zor duyulan bir sesle konuşmaya başladı:


"hiçbir şey göründüğü gibi değil aslında. Çok üzgünüm ama o bir Saat önce öldü. Geçen yıl Amerika’daki kongre Sırasında öğrendi hastalığını ve yaklaşık bir senelik ömrü kaldığını. Buna dayanamayacağını, hep söylediğin gibi onunla birlikte ölmek isteyeceğini biliyordu. Seni kendinden uzaklaştırmak için, benden sevgilisi rolünü oynamamı istedi. Ailesine de haber vermedi. Birlikte Amerika’ya yerleştiğimiz yalanını yaydı. Oysa ilk karşılaştığınız otobüs! Durağının karşısında bir ev tutmuştu. Tedavi görüyor ve kurtulacağına inanıyordu ama olmadı. Gece fenalaşmış, bakıcısı beni aradı, son anda yetiştim. Sana bu kutuyu vermemi istedi...

gözlerinden akan yaşları Durduramayacağını biliyordu kadın. Hemen oracıkta ölmek istiyordu. Eline tutuşturulan kutuyu açmayı neden sonra akıl edebildi. İtinayla katlanmış bir sürü kâğıt duruyordu

Kutuda. İlk kâğıtta,
"lütfen bütün notları Sırayla oku bir tanem"
 diyordu...

Sırayla okudu;


"seni çok sevdim",
"seni sevmekten hiç vazgeçmedim",
"senin için ölürüm derdin hep, doğru söylediğini bilirdim."
"fakat benim için ölmeni istemedim"
"şimdi bana söz vermeni istiyorum."
"benim için yaşayacaksın, anlaştık mı?"

son kâğıdı eline alırken, kutuda bir anahtar olduğunu gördü kadın... Ve son kâğıtta şunlar yazılıydı:


"sahildeki evimizi senin çizdiğin projeye göre yaptırdım. Kocaman terasta martılarla kahvaltı ederken, ben hep seni izliyor olacağım...."



 
K

Kristal

Bence bu şekilde bir veda dahada vahim.Hastalık bile olsa beraber dayanmalı katlanmalı insan.Beraberlikler hep güzel günler üzerine kurulmuyor.Bazen ne kadar çok severseniz sevin acı çekmesindense ölmesini yeğlediğiniz anlar da oluyor.Sevgi ve şefkat ayrılmaz ikili böylesi günler içindir.
 
A

ayben

ağlıyorum inanın çok duygusal tüylerim diken diken oldu okurken , böyle bir fedakarlık... adam ikimiz beraber her gün ölüceğimize ben öleyim demiş ama belki karısının yanında olsa iyileşebilirdi belki iyi bir karar değil ama ben çok etkilendim bundan ellerinize sağlık  :'(
 
F

fıstık

  :'( bu nasıl yüce bir aşktır ki, adam sevdiğinden ayrı ölümü göze almış...
zaten aşkları büyüten, bitimsiz kılan ayrılıklarlardır ne de olsa...
gülsümaltındiş bu güzel aşk hikayesini paylaşıp bizi duygusallaştırdığın için teşekkürler
 
C

canımın içi

Kullanıcı
26 Kas 2007
En iyi cevaplar
0
0
kozan/adana
inanamıyorum yaaw!ne kadar güzel bir sevgi bu acaba gercekten yasandımı merak ettim yoksa adı gibi hikayemiii gercek sevgi diye buna denirrrrrrr_!!!! ??? ::) :eek:
 
gülsümaltındiş

gülsümaltındiş

Kullanıcı
20 Ağu 2007
En iyi cevaplar
0
0
istanbul
sizi üzmek istemezdim  :-[ ben sadece hayatta böyle sevginin olmadığına inananlara inat paylaşmak istedim
 
F

fıstık

gülsümaltındiş' Alıntı:
sizi üzmek istemezdim  :-[ ben sadece hayatta böyle sevginin olmadığına inananlara inat paylaşmak istedim
üzülmek değil bilakis sevindim böyle aşkların var olduğunu bilmek gerçekten güzel  ::)
 
Üst