Arama sonuçlarınız

  1. E

    ORTAK NOKTALAR

    ZENGİN SANAYİCİ, ihracat bağlantısı için gittiği bir Uzak Doğu ülkesinin en lüks lokantasında yemek yerken, kulağına çarpan sesle irkildi. Biraz ilerde oturan şişman bir adam, yarım yamalak İngilizcesi ile şef garsona yaptığı siparişten sonra, Türkçe bir şeyler söyleyip gülmüştü. Hemen yerinden...
  2. E

    ''MUCİT'' OLMAK İSTER MİSİNİZ???

    Mucitliği, mevcut unsurları kullanarak orijinal eserlere ulaşma anlamında ele aldığımızda, herkes mucit olabilir. Tarihi icatlarda bulunmasa bile, orijinal eserler verebilir. İlmi ve teknolojik sahalarda olmasa bile diğer sahalarda mucitliğini, maharetini, özgünlüğünü gözler önüne serebilir...
  3. E

    KİMİZ,KİM OLMAYA ÖZENİYORUZ...

    GÜZEL kumaşlar satan bir kumaşçı dükkanında iki top basma varmış. Basmalardan biri mütevazi; renkleri ve desenlerinden memnun bir şekilde onu alacak, kıymetini bilecek müşterilerini sabırla beklermiş. Arkadaşı ise daha renkli ve desenleri daha güzel olduğu için bir an önce beğenilmek ister ve...
  4. E

    yüreğimin danteli

    YÜREĞİMİN DANTELİ Nesini çalmışsan veya neyini almışsan bir insanın, iade etmenin yolunu bulabilirsin. Peki, ya o insanın sana verdiği zamanıysa? Ha zamanının bir bölümü, ha yüreğinin bir dilimi. Bir mektubun güzelliğini düşünebiliyor musunuz? Düşünebiliyor musunuz sizin olmadığınız bir...
  5. E

    yapıcı olmak eğitim gerektirir..

    Hindistan da çok ünlü bir ressam varmış... Herkes bu ressamın yaptıklarını kusursuz kabul edecek kadar beğenirmiş... Ve onu "Renklerin Ustası" anlamına gelen Ranga Çeleri olarak tanısa da; kısaca Ranga Guru derlermiş... Onun yetiştirdiği bir ressam olan Raciçi ise artık eğitimini tamamlamış ve...
  6. E

    stres oldum BİLLAHİ...

    STRES OLDUM BİLLAHİ, AMAN UZMANLAR MEDET! Ağzını kocaman kocaman açmış adamlar, televizyondaki müzik ve görüntünün eşliğinde ter ter tepinen eşofmanlı kadınlar, en korunaklı yer olarak bellediği masasının arkasında gözlerini geriye devire devire ‘Rahat ol, stres at, gevşe’ diyen uzmanlar...
  7. E

    ÇILGIN

    Genç mühendis, işe yeni başladığı şirketteki bir toplantıya katıldığında, masa üzerindeki gazeteye göz atıp âniden yerinden fırladı ve ‘eyvah mahvoldum’ gibilerden bir şeyler söyleyip koşar adımlarla odasına girdikten sonra, kapısını da arkadan kilitledi. Bir anda buz gibi bir hava esti...
  8. E

    YAŞAMCILIK OYUNU

    “Yaşam” kelimesi alabildiğine sıcak, alabildiğine enerji dolu, alabildiğine heyecan dolu bir kelime. Öylesine parlak, öylesine güçlü ki, “yaşam”ı yaşarken farkına bile varmıyoruz. Tıpkı pırıl pırıl, ışıl ışıl bir bahar günü, güneşi farketmeyişimiz gibi. Sanki etrafı aydınlatan, adeta ışığa boğan...
  9. E

    küçük şeylere dikkat...

    Küçük şeylere dikkat Osman Efendi bir sabah müthiş bir baş ağrısıyla uyanır. İlaç alır geçmez. Bir iki gün bekler, ağrı devam eder. Doktor çağrılır. Doktor muayene eder, ağrı kesiciler verir, gider. Lakin Osman Efendi'nin başağrısı artarak sürer. Üstüne üstlük baş agrısının yanı sıra gözleri de...
  10. E

    ''hayat''gerçekten zor mu???

    hayat "gerçekten" zor mu? Domates mi kırmızı?.. Hayat zor, diyenlere şaşmak lâzım... Çünkü "hayat zor"; eşittir deniz ıslak, taş sert, domates kırmızı, kar soğuk!.. Kar soğuk olmasa "kar" olmaz!.. Kar olmasa ne kartopu, ne kardan adam yapılmaz... Kar olmasa eğer, kar; baharı bekleyen...
Geri
Üst