VE KAPI ÇALMAZ

  • Konuyu Başlatan Konuyu Başlatan serhatt
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi

serhatt

Kullanıcı
Katılım
2 Ara 2007
Puanları
0
       VE KAPI ÇALMAZ*

Kapı çalar.. Sabahın erken saatlerinde.. Açarsınız. Sütçünüzdür gelen. Sütçünün litreliliğinden kabınıza dökülen beyazlıkta sabahın güzelliğine kavuşursunuz. özünüzde pırıl pırıl bir sabah kahvaltısı canlanır. İçinizden "Bugün kahvaltıyı bahçede yapalım " diye geçirirsiniz..
******
Kapı çalar... Gelen postacıdır. Kucağında büyükçe bir paket. Uzattığı kağıda imza atarsınız. Daha önceden ısmarladığınız kitaplara kavuşmanın sevincini yaşarsınız. Zaten tatilde olduğunuzdan bu kitaplara çok ihtiyacınız vardır
"Artık canim sıkılmayacak " deyip keyiflenirsiniz. en çok merak ettiğinizi alıp şezlonga uzanırsınız..
****
Zil çalar .. Kapıya koşarsınız. Yıllardır görmediğiniz bir dost gelmiştir. Sevinirsiniz. Sohbetleriniz saatler boyu hatta günlerce sürer."Yasamak ne güzel "dersiniz içinizden. Hele böyle dostlar varken ..
****
Kapı çalar .. Dürbünden bakarsınız. Kimseyi göremezsiniz. Donup yeniden koltuğa gömülürsünüz. Bir daha çalar. Bakarsınız,yine kimse yok,Tam o sırada bir daha çalınca kapıyı açarsınız.Komsunuzun oğlu. Elindeki sopayla zile uzanmakta. Meğer tuzları bitmiş.İçeriden tuz getirirken kendi kendinize söylenirsiniz."Elbette göremem, keratanın boyu bir metre .." Bu küçük hadise neşelendiriverir ortalığı. Hatta koşup hanımınıza anlatırsınız.
****
Kapı çalar... Düşüp bayılacak kadar şaşırırsınız. Askerdeki oğlunuz haber vermeden izne çıkmıştır."Oğlum benim .." diye hasretle kucaklarken gözyaşlarınız zaptedemezsiniz. Mutluluğunuz oğlunuzun izni kadar uzar....
******
Kapının her çalışında sanki mutluluğa koşmaktasınız. Huzur tüter gözlerinizden. Her sessizlikte kulaklarınız zil sesi arar... "Ve kapı çalmaz .." En büyük misafir gelir .. Adeta kapıyı kırmıştır. Alıp gider sizi, şaşırırsınız."Niye haber vermedi?" diye içinizden geçirirken "Doğduğundan beri zile basmaktayım" der.
Bir şeyler söylemek istersiniz o an. Ama o andan sonra diliniz dönmez.




Ölüm sessiz sedasız gelivermiştir...


* Alıntıdır. Saygılar
 
ne güzel bir yazı  bu böyle...kapımızı çalmadan gelen misafirin bir gün kesin geleceğini bildiğimiz halde nasıl da hiç gelmeycekmiş

gibi yaşıyoruz....teşekkürler..
 
yazıyı okuyunca Cahit Sıtkı nın güzell bi şiiri geldi aklıma....................
......................
Kapımı çalıp durma ölüm,
Açmam;
Ben ölecek adam değilim 
........................................der Cahit sıtkı şiirinde....

aslında hepimiz biliriz sonumuzu ama hiç birimiz o  son gelsin istemeyiz hiç bir zaman
  :-\
 
Aslında şimdi durakta geçici bir süreyle bekliyoruz.Otobüs geldiğinde gideceğimiz mekana doğru ilerleyeceğiz.
 
Zil çalar .. Kapıya koşarsınız. Yıllardır görmediğiniz bir dost gelmiştir. Sevinirsiniz. Sohbetleriniz saatler boyu hatta günlerce sürer."Yasamak ne güzel "dersiniz içinizden. Hele böyle dostlar varken ..


yıl demeyelimde 6 ay oldu canım tek dostuma kavuşacağım bayramda.
ölüm zaten beklenen misafir birgün oda gelecek.
tşk paylaşımın için.
 
Kapı çalar.. Sabahın erken saatlerinde.. Açarsınız. Sütçünüzdür gelen. Sütçünün litreliliğinden kabınıza dökülen beyazlıkta sabahın güzelliğine kavuşursunuz. özünüzde pırıl pırıl bir sabah kahvaltısı canlanır. İçinizden "Bugün kahvaltıyı bahçede yapalım " diye geçirirsiniz..

Kapı sütçüden sonra çalar, gelen Derya Baykaldır ve sütçüden süt almanın zararlarını anlatır ve marketlerde satılan sütleri almayı önerir size.

Kapı çalar... Gelen postacıdır. Kucağında büyükçe bir paket. Uzattığı kağıda imza atarsınız. Daha önceden ısmarladığınız kitaplara kavuşmanın sevincini yaşarsınız. Zaten tatilde olduğunuzdan bu kitaplara çok ihtiyacınız vardır
"Artık canim sıkılmayacak " deyip keyiflenirsiniz. en çok merak ettiğinizi alıp şezlonga uzanırsınız..

Onlara postacı denmez. Gelen kargodur ve büyük olasılıkla netten sipariş verdiğiniz bir nesneyi getirmiştir. Kitapların kaçıncı sırada olduğunu gerçekten merak ettim bak. :)

Zil çalar .. Kapıya koşarsınız. Yıllardır görmediğiniz bir dost gelmiştir. Sevinirsiniz. Sohbetleriniz saatler boyu hatta günlerce sürer."Yasamak ne güzel "dersiniz içinizden. Hele böyle dostlar varken ..

Bu yıllardır görülmeyen dostlar kapı filan çalmıyor artık. Yaşasın Facebook. Bir tık, ve buyrun yanınızda yıllardır görülmeyen dost(!), size sanal kahve ikramımda!

Kapı çalar .. Dürbünden bakarsınız. Kimseyi göremezsiniz. Donup yeniden koltuğa gömülürsünüz. Bir daha çalar. Bakarsınız,yine kimse yok,Tam o sırada bir daha çalınca kapıyı açarsınız.Komsunuzun oğlu. Elindeki sopayla zile uzanmakta. Meğer tuzları bitmiş.İçeriden tuz getirirken kendi kendinize söylenirsiniz."Elbette göremem, keratanın boyu bir metre .." Bu küçük hadise neşelendiriverir ortalığı. Hatta koşup hanımınıza anlatırsınız.

Hehe:) Yok artık herkesin tuzu kuru ve raflarında bolca var. Bunun için kapı çalmalar kalmadı. Heee bak desen ki; "Sizde 312 kanalı gösteren abonelik varsa..."

Kapı çalar... Düşüp bayılacak kadar şaşırırsınız. Askerdeki oğlunuz haber vermeden izne çıkmıştır."Oğlum benim .." diye hasretle kucaklarken gözyaşlarınız zaptedemezsiniz. Mutluluğunuz oğlunuzun izni kadar uzar....

:-X :'(

Kapının her çalışında sanki mutluluğa koşmaktasınız. Huzur tüter gözlerinizden. Her sessizlikte kulaklarınız zil sesi arar... "Ve kapı çalmaz .." En büyük misafir gelir .. Adeta kapıyı kırmıştır. Alıp gider sizi, şaşırırsınız."Niye haber vermedi?" diye içinizden geçirirken "Doğduğundan beri zile basmaktayım" der.
Bir şeyler söylemek istersiniz o an. Ama o andan sonra diliniz dönmez.




Ölüm sessiz sedasız gelivermiştir...

Yok kardeşim, artık ölüm sessiz sedasız gelmiyor. :)
Teknoloji epey ilerlerdi.

Kaç yılında yazılmış ki bu yazı?











 
Geri
Üst