türklerin psikolojik yapısı

  • Konbuyu başlatan Gozde
  • Başlangıç tarihi

Konu hakkında bilgilendirme

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Araştırma Sonuçları kategorisinde Gozde tarafından oluşturulan türklerin psikolojik yapısı başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 8,940 kez görüntülenmiş, 28 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Araştırma Sonuçları
Konu Başlığı türklerin psikolojik yapısı
Konbuyu başlatan Gozde
Başlangıç tarihi
Cevaplar
Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan crt
G

Gozde

Kullanıcı
9 Ocak 2008
En iyi cevaplar
0
0
Lüleburgaz
Psikiyatr Yazar Erol Göka’ya göre Türkler’in birçok davranış kalıbının nedeni göçebelik.

Türkler piknik yapmayı neden çok sever? Neden Türklerin muhabbet açarken ilk sorusu “Nerelisin”dir? Türklerden felsefeci çıkmadığı doğru mudur? Şehirlerimizin sürekli bir şantiye görüntüsünde olmasının nedeni yüzyıllar geçmesine rağmen üzerimizden atamadığımız göçebelik duygusu mu? Türklerin tarihteki rolü uygarlık yaratan değil uygarlık taşıyan bir millet olmak mıdır? Bizi tanımlayan sıfatların başında neden savaşçı ve itaatkar geliyor? Türkler başkaları “öyle desin” diye mi vicdanlıdır? Neden maçlarda en popüler slogan “Avrupa Avrupa duy sesimizi”dir? ... Bu kafa karıştırıcı ve provoke edici soruların yanıtları bir psikiyatrdan geliyor…

- Göçebeliğin Türk psikolojisindeki önemi nedir? Daha 200 yüzyıl öncesine kadar göçebeydik diyorsunuz. Bu yüzden şehirlerimiz şantiye gibidir diyorsunuz. Kurtulamadık mı göçebelik hissinden?

- Yok kurtulamadık. Daha da üzücüsü olanı yakında da kurtulacağımıza dair hiçbir umut ışığı yok. Göçebenin ruh hali ve zihniyet yapısıyla yerleşik insanınki tamamen farklı. Bizim yerleşik, kentli yaşamı öğrenebilmemiz sanki yüzyıllar alacak gibi. Zaten yerleşik kültürler de yüzyıllar geçtikten sonra öğrenebilmişler yerleşik yaşamın gereklerini.
Felsefi düşünce için durmak gerekir!

- Birbirimize sorduğumuz ilk sorunun "Nerelisin" olmasının nedeni de göçebelik mi?

- Evet, hiç şüpheniz olmasın, "sormak ayıp olmasın" diye önümüze gelene sorup durmamız da göçebelikten.

- Göçebelik duygusu aynı zamanda daimi bir kaygı hissi de getirmez mi? Hiçbir yere sahip olamama. Hiçbir yerde aidiyet hissetmeme?

- Elbette göçebelik sürekli kaygı halinde yaşamak demektir. Bazı romantik yazarlar, göçebeliği tabiatın bağrında yaşamaktan dolayı kutsarlar ama cahilliklerinden. Onlar göçebelerle yaşamaya kalksalardı bir gün bile dayanamazlardı.

- Türkler için "Benim için şöyle desinler" duygusu önem taşıyor sizin yorumunuza göre. Bir tür değersizlik hissi mi neden oluyor buna yoksa değer duygumuz içsel değil görüntüye dönük bir şey mi?

- Buna değersizlik duygusu diyemeyiz. Kültürel bir kod nedeniyle bu böyledir. Biz Türkler, kapitalizm öncesi potlaç kültürünün insanlarıyız. Bizim en burjuva olanımızda bile piyasanın rasyonalitesi yoktur. Zenginimiz de yoksulumuz da yaptığımız işleri, başkalarına göstermek, hava atmak, böbürlenmek için yaparız.

İtaat, şan ve gösteriş her şeyden önemli

- Nedir potlaç kültürü? Türk psikolojisinde nasıl bir önemi var?

- Potlaç kültürü, kapitalizm öncesi dünyadaki ilişki sistemlerini tanımlamak için kullanılmış bir kavram. Tam Türkçesine "han-ı yağma" denilebilir. Piyasa rasyonalitesi değil de itaat, şan, şeref, gösteriş ve şatafat her şeyden önemli bu kültürde. Görünüşte kardeşlik, dayanışma gibi olumlu yanları da var. Batılılar potlaç kültüründen kapitalizme geçebilmek için yüzlerce yıldır uğraşıyorlar. Biz ise boğazlarımıza kadar potlaç kültürüne batmış olduğumuzu henüz idrak bile etmiş değiliz.

- Bir diğer ilginç tespitiniz ise Türklerin diğer milletlerden daha kolay sınıf atladığı, gösterişe ve şatafata düşkün olduğu…


Kolay sınıf atlama da bir potlaç kültürü özelliği. Türkiye'de köklü bir burjuva sınıfının olmaması, en yüksek vergi verenlerimizin sürekli değişmesi, hep türedi zenginlerimizin oluşması, kolay sınıf atlamanın bariz örnekleri. Gösteriş ve şatafat tutkusu ise, doğumdan düğüne, ev alma ve berbat biçimde döşeme merakımızdan, çocuklarımızı lüks okullara göndermek için yarışmamıza hatta ölümün ardından okutulan mevlid törenlerine kadar her yerde paçamızdan akıyor.

- Önemli tespitlerden biri de İslamiyet ile tanışmanın etkisi üzerine. “İslamiyet’le tanışmak dağılıp gitmeye mahkûm olan Türklerin yapısına can suyu kattı” diyorsunuz. Nasıl sağladı bunu İslam?

- Dilimize ve kimliğimize sahip çıkmama özelliğimiz nedeniyle, hep diğer uygarlıklar içinde kaybolup gitmişiz. İslamiyet dairesine girene kadar. Örneğin Atalarımızdan bazılarının Çin kültürünün içinde eriyip yok olduklarını en eski yazıtlarımızda görüyoruz. Hazar’ın kuzeyinden batıya gidenlerimizin Hıristiyanlaşarak buharlaştıklarını ise hepimiz biliyoruz. Bizim de sonumuz onlar gibi olacaktı ama hem önceki inançlarımızla hem de savaşçı zihniyetimizle kolayca uzlaşması sayesinde neredeyse tüm Türk dünyasının Müslüman olması, yok olma sürecimizin önüne geçti. Müslümanlığı kabul ettikten çok kısa bir süre sonra İslamiyet'in başına geçmemiz, İslam uygarlığı için çaba göstermeye başlamamız birçok temel sorunumuzun çözümü için fırsatlar sağladı.

Kaynak: Yeni Aktüel Dergisi 24-30 Ocak 2008 Sayı: 133 Handan Akdemir


 
G

Gozde

Kullanıcı
9 Ocak 2008
En iyi cevaplar
0
0
Lüleburgaz
metin kısaltılmıştır arkadaşlar uygun gördüğüm bölümleri aldım  ;)
 
D

dideM

Kullanıcı
5 Eyl 2007
En iyi cevaplar
0
0
İstanbul
İlginç bir yorum! Doğruluk payı olabilir ama çoğu toplum göçebelik yaşamış. Hatta yeri yurdu olmayan toplumlar bile var! O zaman dünyadaki çoğu millet mi bizim gibi??? Yani bu karmaşalığımız doğal mı o zaman?
 
A

ayben

Teşekkürler Gözde.
Demek içimde ki bu '' her an buraları terk edebilme'' hissi kanımda varmış...
Durduğum kabahat  :)

 
G

Gozde

Kullanıcı
9 Ocak 2008
En iyi cevaplar
0
0
Lüleburgaz
bizi doğal kılan bize özgü olan bir takım davranışlarımızın temeli olarak düşündüğümüzde göçebe olmak önemli bir neden. benim en katıldığım nokta ise biz başkalarının dediklerine önem veren bir toplumuz birbirimize birşeyleri ispatlamak önemli maçlardaki avrupa avrupa duy sesimizi sloganı gibi  ;)
 
K

kamuran

Yazının amacı göçebeliğin etkisi mi yoksa sonunda bağlanan yer mi?  ??? Şöyle de sorabilirim:
Hazar'ın kuzeyinden Batı'ya gidenler yabancı mı oldu yani?  :(
 
D

dideM

Kullanıcı
5 Eyl 2007
En iyi cevaplar
0
0
İstanbul
.gözde.' Alıntı:
bizi doğal kılan bize özgü olan bir takım davranışlarımızın temeli olarak düşündüğümüzde göçebe olmak önemli bir neden. benim en katıldığım nokta ise biz başkalarının dediklerine önem veren bir toplumuz birbirimize birşeyleri ispatlamak önemli maçlardaki avrupa avrupa duy sesimizi sloganı gibi  ;)
O belki de bize aşılanan Türkleri sevmiyorlar düşüncesindendir.. Gerçi bence de öyle, hatta şunu bile söyleyebilirimki ezmeye, hor görmeye başladılar. Dolayısıyla belki bizde de savunma mekanızması olarak böyle duygular beliriveriyor. Kendimizi gösterme adına!!!?
 
K

Kristal

İlginç  :eek: göçebelik Türk kültürünün parçası olmuş  ???
 
G

Gozde

Kullanıcı
9 Ocak 2008
En iyi cevaplar
0
0
Lüleburgaz
dideM' Alıntı:
.gözde.' Alıntı:
bizi doğal kılan bize özgü olan bir takım davranışlarımızın temeli olarak düşündüğümüzde göçebe olmak önemli bir neden. benim en katıldığım nokta ise biz başkalarının dediklerine önem veren bir toplumuz birbirimize birşeyleri ispatlamak önemli maçlardaki avrupa avrupa duy sesimizi sloganı gibi  ;)
O belki de bize aşılanan Türkleri sevmiyorlar düşüncesindendir.. Gerçi bence de öyle, hatta şunu bile söyleyebilirimki ezmeye, hor görmeye başladılar. Dolayısıyla belki bizde de savunma mekanızması olarak böyle duygular beliriveriyor. Kendimizi gösterme adına!!!?
evet didemcim bak işte o bile başkalarına kendimizi kabul ettirme çabamızdan bize ne ne düşünürlerse düşünsünler diyemiyoruz bizim için insanların ne düşündüğü önemli
 
B

Bülent

.gözde.' Alıntı:
Bülent' Alıntı:
.gözde.' Alıntı:
metin kısaltılmıştır arkadaşlar uygun gördüğüm bölümleri aldım  ;)
Araştırma sonuçlarında "uygun bölüm" de mi oluyor?  :)
metindeki uygun bölümleri aldım demek istemiştim  ;)
Öncelikle paylaşımınız için teşekkürler.

Belirtiğiniz Erol Göka'y ait araştırma sonuçlarında görüşlerinize zıt ifadeler, sonuçlar varsa, onları makaslayıp, sadece katıldığınız satırları iletmeniz bence araştırmayı yapan kişiye haksızlık olur. Bunun yerine bence tam metni yayınlayıp, katılığınız ve katılmadığınız bölümleri de alıntının altına yazmanız daha uygun olur diye düşünüyorum.
Örneğin; bazı TV kanallarında dikkatinizi çekmiştir belki, bir kişinin konuşması tam yayınlanmayıp, farklı alıntılar ile her yere çekilebiliyor, her kanal kendine uyan bölümü yayınlayabiliyor...
Umarım anlatabilmişimdir.
 
D

dideM

Kullanıcı
5 Eyl 2007
En iyi cevaplar
0
0
İstanbul
Ya demin bir sürü şey yazmıştım gözdecim ama silmişim nasıl yaptıysam :)
Ben farklı bir açıdan bakmak istiyorum. Bence ne düşünürlerse düşünsün mantığı küçük çevreler için bir mantık. Bir devlet için, hele ki neredeyse tüm dünya gözünün üzerinde olduğu, parçalanmasını istedikleri, en ufak birşeyi büyütüp büyütüp önümüze geitrdikleri, rahatlıkla hakkımızda saygısızca ifadelerde bulundukları bir dönemdeyken bence kendimizi böyle ifade etmemiz, savunmamız çok doğal hatta gerekli..

Biraz konunun dışına mı çıktım ne :)
 
Y

yaratici_idea

Kullanıcı
17 Ocak 2008
En iyi cevaplar
0
0
değişik bir noktadan yola çıkılarak
yapılmış ilginç tespitler..
teşekkürler..
 
S

senarist081

"Hemşerim asıl memleket nire" şarkısını da boşuna bestelemedi sevgili Barış Manço,bu kalıtsal olsa gerek,yeni tanıştığımız birisine iki-üç muhabbetlik fasıldan sonra sayi siz İstanbulun hangi semtinde oturuyorsunuz sorusunu yöneltiyoruz,bu tamamen maya ve hamurla alakalı galiba biraz da  :) ;)
 
U

UğurOnur

Kullanıcı
1 Ocak 2008
En iyi cevaplar
0
0
istanbul
Ya o değil de gösteriş meraklısı olaraK tabir edilmemiz
hiç hoşuma gitmedi. :mad:
 
U

UğurOnur

Kullanıcı
1 Ocak 2008
En iyi cevaplar
0
0
istanbul
dideM' Alıntı:
UğurOnur' Alıntı:
Ya o değil de gösteriş meraklısı olaraK tabir edilmemiz
hiç hoşuma gitmedi. :mad:


Ama lüksü seven bir toplumuz orası doğru bence..
lüksü sevmek ayrı şey...Gösteriş için lüksü kullanmak ayrı şey ama...Biri
kibirden kaynaklanır.Diğeri ise rahat düşkünü olmaktan.Kibirli bir
millet olduğumuzu kabul etmiyorum...Rahata düşkün olduğum dense evet
doğru derim..
 
Üst