Türkiye'de Eğitim Nereye Gidiyor..?

Konu hakkında bilgilendirme

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Serbest Kürsü kategorisinde crt tarafından oluşturulan Türkiye'de Eğitim Nereye Gidiyor..? başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 29,584 kez görüntülenmiş, 64 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Serbest Kürsü
Konu Başlığı Türkiye'de Eğitim Nereye Gidiyor..?
Konbuyu başlatan crt
Başlangıç tarihi
Cevaplar
Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan crt
K

kagittan__gemi

Kullanıcı
15 Eyl 2011
En iyi cevaplar
0
0
Gaziantep
Şu an nereye gittiği konusunda bir fikrim yok ama zamanında ortaokul ve lise döneminde boş geçen matematik derslerinde top oynamanın cezasını çekiyorum.
 
crt

crt

Kullanıcı
11 Eyl 2009
En iyi cevaplar
0
38
İstanbul
Cemeat-tarikat-açılım-saçılım vs. derken on yılda büyük işler başardınız...Nihayet öğretmeni-öğrencisi türbanla derse girdi başı göğe erdi.!Sevsinler mücadelenizi..Kutladım sizi...


http://www.facebook.com/sozcugazete
 
crt

crt

Kullanıcı
11 Eyl 2009
En iyi cevaplar
0
38
İstanbul
Yüksek eğitime geçiş )YGS)sınavı dokuz günde açıklandı ...
Adeta 1 Nisan şakası gibi 8586 aday sıfır çekmiş...Neyse bozulmasın moraller sağlık olsun bakalım ...
 
DeryaDer

DeryaDer

Derya Karacan
Moderatör
22 Şub 2009
En iyi cevaplar
0
28
www.deryakaracan.com
crt' Alıntı:
Yüksek eğitime geçiş )YGS)sınavı dokuz günde açıklandı ...
Adeta 1 Nisan şakası gibi 8586 aday sıfır çekmiş...Neyse bozulmasın moraller sağlık olsun bakalım ...
Eğitimin asıl baş rol oyuncusu öğretmenlerin görüşleri alınmadan, öğretmenleri hiçe sayarak baskı altında tutarak, öğretmenlerle ilgili basında dizilerde olur olmadık onca şeye izin verdilerek, ödüller ve cezaların karıştığı yaptırımın olmadığı yani sınıfta kalma gibi öğretmenlerin bıçaklanarak öldürülmesine haber diyip unutulmasına göz yumuluyorsa böyle  bir eğitim sisteminden çıkacak sonuçta budur.
 
crt

crt

Kullanıcı
11 Eyl 2009
En iyi cevaplar
0
38
İstanbul
Sevgili Derya...Çok haklısın...
Bir eğitimci olarak konuya olan  duyarlılığın ve güzel yorumun için teşekkür ediyorum canım...
 
DeryaDer

DeryaDer

Derya Karacan
Moderatör
22 Şub 2009
En iyi cevaplar
0
28
www.deryakaracan.com
crt' Alıntı:
Sevgili Derya...Çok haklısın...
Bir eğitimci olarak konuya olan  duyarlılığın ve güzel yorumun için teşekkür ediyorum canım...
Bende teşekkür ederim sevgili Ayfer Abla'cığım.
 
crt

crt

Kullanıcı
11 Eyl 2009
En iyi cevaplar
0
38
İstanbul
Köy enstitüleri neden kapatıldı?
Milli Eğitim Bakanı Mustafa Necati, 1926 yılında “ Toplam 4 Köy Muallim Okulunu” açtıktan sonra, Saffet Arıkan’ın 1936 da önce, Eğitmen kursu, sonra Köy Muallim Mekteplerinin ihyası, bunlardan alınan iyi sonuçlar sonrasında, 3 yıllık deneme sonunda 17 Nisan 1940 MEB Hasan Ali Yücel döneminde 3803 sayılı kanunla . “Köy Enstitüsü” açılmıştır. 1941 de, 4274 sayılı yasa ile de, köylerde çalışacak sağlık memuru ve ebelerin bu okullarda yetiştirilmelerine karar verildi.

Köy Enstitüsünün açılmasını mecbur kılan, zamanın Türkiye’sinin sosyal yapısına göz atmak gerek. 1935 verilerine göre 16 milyon nüfusumuzun 12 milyonu köylerde yaşıyor. Bu kütle, ilkel bir şekilde tarımla uğraşıyor. Köy ve toprak ağaların emrinde, onlara bağımlı şekilde yaşamlarını sürdürüyorlar. 40 bin köyün 35 000 inde okul ve öğretmen yok. 1 700 000 çocuktan sadece 300 000 i okula gidebiliyordu. Bunlardan sadece binde biri bir üst kademedeki okullara devam edebiliyordu. Geri kalan çocuklar ise ailelerine yardımcı oluyor, zamanla da okuduklarını unutuyorlardı. Yüzdeye vurduğumuzda, erkeklerin % 76.7 si, kadınların % 91.8 zi okur yazar değildi. Mevcut öğretmenlerin %78 zi kentlerde çalışıyor. % 22 si de okulu olan 4-5 bin köyde çalışmaktadır. Şehirlere alışkın olan öğretmenler, uyum sağlayamama nedeniyle köylere gitmeyi düşünmezlerdi. Tıpki bugünkü gibi, doğuya gitmeyi arzulamayanlar gibi.. İlkel de olsa, üretim araçları ağaların elindeydi.. Köye, çiftliğe, mezraya herhangi bir doktor , hemşire, ebe gitmezdi. Hastalar, üfürükçülerin, nuskacıların, ermişler gözü ile bakılan kişilerin eline bırakılırlardı.

Ülkenin bu durumu, Atatürk ilke ve inkilaplarına, Cumhuriyete ve halk felsefesine uymuyordu. Çare arayan zamanın MEB Saffet Arıkan ve İsmail Tonguç’un uğraş ve 3 yıllık denemeleri sonunda Köy Enstitüleri kuruldu..

PEKİ NEDEN KAPATILDI

Köy Enstitüsü yasasının kabülü sırasında, bunun uzun ömürlu olmayacağı belliydi. TBMM nde 426 kayıtlı Milletvekili vardı. Oylama gününde, başta Celal Bayar, Adnan Menderes olmak üzere, sonradan Demokrat Partiyi kurup katılacak olan 148 Milletvekili meclise gelmediler. Yasa, gelenlerin oybirliği ile, 278 oyla kabul edildi.. Cumhurbaşkanı İsmet İnönü de, yasayı destekliyor ve “Kitap mermi gibidir” veciz ifadesiyle taraf olduğunu belirtiyordu.

Bazı güçler yasanın çıkmasını istemiyordu. Çıktıktan sonra da aleyhine propoganda yapmaya devam ettiler. Daha çocuk yaştaki Köy Enstitüleri boy hedefi olmaya başlanmıştı. Büyük toprak ağası, Eskişehir Milletvekili Abidin Fotuoğlu, bir konuşmasında , henüz mezun dahi vermeyen Köy Enstitüler için 1943 de, “Bunlar yetiştiklerinde bizim kafamızı keserler” söylemiştir. Yetiştiler ama kafa da kesmediler.

CHP “Çiftçiyi Topraklandırma” adlı yasa taslağını TBMM ne getirdiğinde, birçok Milletvekili istifa etti. Bunlar Demokrat Partiyi kurdular. Bilindiği gibi bunların çoğu, toprak ağası, köy ağası, şeyhler, dedeler olup söz sahibiydiler. Tabiatıyla Köy Enstitüsüne karşı olacaklardı. Yetişen gençler, babalarına benzemiyor. Ağalık ve aşiret düzenine karşı baş kaldırıyorlar. Şeyh ve şıhların eteklerini öpmüyorlar. Ağaların önünde baş eğmiyorlar. Bilime önem veriyorlar. Ağalık sistemini ve köylünün fakirliğini sorguluyorlar. Hak hukuk aramaya başlıyorlar. Atatürk İlke ve İnkilaplarını, düşüncelerini en üst seviyede tutmaya başıyorlar. Bu gençlerin çoğalması, Birçok insanın menfaatlarına dokunacağı kaçınılmaz. Hatta CHP sinde kalanlar içinde de, Köy Enstitüsüne karşı homurdananlar gün geçtikçe çoğalmaya başladı. . Güçlerinin çok azalmasını, istifaların durdurulması lazımdı. . Bir gün, Kepirtepe Köy Enstitüsüne ziyarete giden Cumhurbaşkanı İsmet İnönü, bir kız öğrenciye, çantasında neyin olduğunu sorar. Kız çantayı açar, göstererek, “ Bir parça ekmek, bir parça köfte ve birde Dünya Klasiklerinden bir kitap “der. İnönü mutlu olur. Etrafındakilere dönerek, “ Ne zaman Türkiye’de, erinden generaline, sade vatandaşından Cumhurbaşkanına kadar, herkes, ekmekle kitabı bir araya getirebilirse, gerçek kalkınma başlamıştır demektir “ diyen İnönü, yandaşlarının baskılarına dayanamayarak, Hasan Ali Yücel ve İsmail Tonguc’u görevden alarak, MEB na Reşat Şemsettin Sirer’i getirdi. Tonguç, önce Talim Terbiye kuruluna, sonra da bir okula öğretmen olarak atanır. Sirer, 1947 de, “tüm Köy Enstitülerinin kuruluş özelliklerinin ortadan kaldırıldığını, bu okulların sıradan bir köy okulu olduğunu “ söyleyerek, müfredat programını değiştirdiler. Böylece, erimekten korkan İnönü’nün sırtından da yük kalkmış oldu. İşte bu dönem, sağcılara yaranmak, CHP yi toparlamak için okullarda din dersleri ve İmam Hatip Okullarının açılması dönemidir.

1950 seçimlerinde iktidara gelen Demokrat Parti, 27 Ocak 1954 de 6234 nolu yasa , ile uygulamaya tamamen son verdi.

Köy Enstitülerinde toplam olarak 17342 öğretmen yetişmiştir. Bunların 1398 i bayan 15943 ü erkektir. Yine bu okullarda 7300 sağlık memuru, 8756 eğitmen yetişmiştir.

KÖY ENSTİTÜLERİ KAPANMASAYDI NELER OLMAZDI?

Köyden kente göçler olmazdı.

Yoksulluk, hırsızlık, gasp olmazdı.

Okumayan çocuk kalmazdı.

Çorak toprak kalmazdı.

Boşa akan, kullanılmayan, değerlendirilmeyen su kalmazdı.

Dışardan sanayi ürünü almazdık.

Dışardan tarım ürünleri almazdık.

İhracatımız ithalatımızdan az olmazdı.

Heykeller yıkmazdık, resimler yırtmazdık.

Üretim yapmayan fabrikalar açmazdık.

Üretim yapan fabrikaları yıkmazdık.

Özelleştirme olmazdı.

Terör olmazdı.

301 ri tartışmazdık

Terör cinayetleri olmazdı.

Paralı eğitim olmazdı.

Dershaneler olmazdı.

81 ile öğretmensiz, araç gereçsiz üniversite açmazdık.

Siyasi cinayetler olmazdı. Hapishanelerimiz dolup taşmazdı.

İMF nin oyuncağı olmaz ona yalvarmazdık.

AB ye yalvarmaz, küçük düşmezdik.

İhtilaller olmazdı.

Kimse bir karış toprak istiyemezdi.

…………

…………

İşte olmayanların bir kısmı

Neler kaybetmişiz neler.
 
crt

crt

Kullanıcı
11 Eyl 2009
En iyi cevaplar
0
38
İstanbul
17 Nisan 1940’da kurulan ve 1954’de Köy Enstitüleri kapatılarak Türkiye'nin aydınlanma sürecine set çekilmiştir.! Köy Enstitülü bir öğrenmen çocuğu olmanın gururunu taşıyor... Tüm devrimci öğretmenlerimizi saygıyla selamlamak istiyorum...

Selda Bagcan - Dünyanin bütün çiçekleri
 
DeryaDer

DeryaDer

Derya Karacan
Moderatör
22 Şub 2009
En iyi cevaplar
0
28
www.deryakaracan.com
crt' Alıntı:
17 Nisan 1940’da kurulan ve 1954’de Köy Enstitüleri kapatılarak Türkiye'nin aydınlanma sürecine set çekilmiştir.! Köy Enstitülü bir öğrenmen çocuğu olmanın gururunu taşıyor... Tüm devrimci öğretmenlerimizi saygıyla selamlamak istiyorum...

Selda Bagcan - Dünyanin bütün çiçekleri
Değerli Ayfer Ablacığım Köy enstitülerin kapatıldığı bu günde sitenin ''kim kimdir'' bölümünde köy enstitülerine olan duyarlılığından dolayı İsmail Hakkı Tonguç'u anmak düşüncesiyle paylaşımda bulundum.
 
crt

crt

Kullanıcı
11 Eyl 2009
En iyi cevaplar
0
38
İstanbul
Duyarlılığın için çok teşekkür ediyorum canım...Sevgilerimle
 
P

ptaah

Kullanıcı
9 May 2013
En iyi cevaplar
0
0
www.youtube.com
Öğretmenin çoban olarak görüldüğü bir eğitim tabi iyi bir yere gidemiyor.Lafım eğitimli muhitlerin olduğu okulları kapsamıyor yada iyi liseleri.Öğrencilerin başına alan bilgisinin yetersiz olduğu ücretli öğretmenlerin konulması yukardaki sözümün ne demek olduğunu anlatıyor.Sınıf mevcutları azaltılıp disiplin ve kalma geçme yönetmeliği güçlendirilse ,ezberden çok anlama ve kavramaya yönelik ve hayata dair dersler verilirse eğitim ve öğretimin kalitesi artacaktır.
 
crt

crt

Kullanıcı
11 Eyl 2009
En iyi cevaplar
0
38
İstanbul
Sevgili ptaah ..Konuya olan duyarlılığın ve yorum için teşekkürler
 
J

justbek

Kullanıcı
12 Eyl 2012
En iyi cevaplar
0
0
adana
öncelikle karar verilmeli milli eğitim bile nasıl eğitim vereceğine karar veremiyor çocuklar ne yapsın eğitimciler ne yapsın bilerek yapılıyor gibi geliyor eğitimsiz kalsın çocuklar eğitimsiz bir nesil daha kolay sömürülür.
 
crt

crt

Kullanıcı
11 Eyl 2009
En iyi cevaplar
0
38
İstanbul
justbek' Alıntı:
öncelikle karar verilmeli milli eğitim bile nasıl eğitim vereceğine karar veremiyor çocuklar ne yapsın eğitimciler ne yapsın bilerek yapılıyor gibi geliyor eğitimsiz kalsın çocuklar eğitimsiz bir nesil daha kolay sömürülür.
Eğitim konusu çok önemlidir...Güzel yorum için teşekkürler..
 
DeryaDer

DeryaDer

Derya Karacan
Moderatör
22 Şub 2009
En iyi cevaplar
0
28
www.deryakaracan.com
ptaah' Alıntı:
Öğretmenin çoban olarak görüldüğü bir eğitim tabi iyi bir yere gidemiyor.Lafım eğitimli muhitlerin olduğu okulları kapsamıyor yada iyi liseleri.Öğrencilerin başına alan bilgisinin yetersiz olduğu ücretli öğretmenlerin konulması yukardaki sözümün ne demek olduğunu anlatıyor.Sınıf mevcutları azaltılıp disiplin ve kalma geçme yönetmeliği güçlendirilse ,ezberden çok anlama ve kavramaya yönelik ve hayata dair dersler verilirse eğitim ve öğretimin kalitesi artacaktır.
Ayrıca öğrencilerin zorlandıkları ve geri kalmış ülkelerin eğitim sistemi 4+4+4 ü alıp Avrupa'da el yazısı kullanılıyor diyip el yazısı dayatması yapıldığı bir sistemde saatlerce el yazısını yazmak için uğraşan çocukların halini unutmamak lazım. Ne yazık ki eğitim- öğretimi kısırlaştıran o kadar çok sorun var ki... Öğretmen mutsuzsa çocukların başarısının ve karakterinin iyi olması beklenemez. Basının da bunda birçok hatası var tekrar tekrar vurgulamak istiyorum ki basın da öğretmenleri karalamakta hiç çekinmiyor. en yakın örnek 147' yi öğretmeni şikayet hattı gibi lanse etmeleri oldu. Örnekler saymakla bitmiyor.
 
Üst