Türkiye'de Eğitim Nereye Gidiyor..?

  • Konuyu Başlatan Konuyu Başlatan crt
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi

crt

Kullanıcı
Katılım
11 Eyl 2009
Puanları
38
Konum
İstanbul




******************
Türkiye'de Eğitim nereye gidiyor?


Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş yıllarında özgürleştirici bir eğitim hedef alınarak bu dönemde bilimsel ve halkçı eğitimin kapılarını açan önemli adımlar atılmıştır..
Paralı eğitimden parasız bir eğitime doğru geçiş sağlanmış ancak..
1946 yılının Türkiye eğitim tarihi için bir makas değişikliği yapılmış..
Oysa zamanla Cumhuriyetin kuruluş yıllarında atılan adımlardan uzaklaşıldığı gözlenmektedir.
1950'li yıllarda açılan Maarif Koleji'nin seçkinci eğitimin önünü açılmış...
Özel okulların sayısının bu dönemle birlikte yükselişe geçmiştir.
Bu eksende devam eden politikalarla  ,1946'ya kadar yurttaşlaşma, laikleşme ve bilimselleşme yolundaki adımlardan hızla uzaklaşılmıştır..
Ülkenin modernleşme adına geride kalmış olmasının mutlak nedeni ..Yıllardır izlenen yanlış politikalardır..
Sağlıktan eğitime kadar herşey özelleşerek paralı hale getiriliyorken devlet kurumları etkinliğini kaybederek laçkalaşmakta..birde buna kadrolaşma eklendiki işin içerisinden çıkabilene helal olsun..
Bilgi çağının zirvesinde olmamız gerekiyorken..Bilim ve bilgiden yoksun yetişen gençler ..bilgisayarı bile amacına uygun olarak kullanamıyor..Pc başında kendilerini klavye başında kahraman olarak görüyor..En verimli olmaları gereken gönemlerde facebooklarda ahkamlar keserek zaman öldürüyorlar..
Türkiye'de eğitim nereye gidiyor sorusu karşısında olumlu yanıt vermeyi çok isterdim ama .
Ne yazık ki durumu çok iyimser değerlendiremiyorum..
Eğitim- öğretimin de genel itibarıyla  son durum değerlendirmesi..
Öğrenciler karamsar ve umutsuz.. Eğitim almamışların malı götürdüğü ülkede kim okumak ister diye düşünüyor..
Eğitimcilerse ben dersimi verir çıkarım performansımı özel derslerime saklarım zihniyeti yaygın..
Tabi istisnalar kuralı bozmuyor ama esas değerlendirmeyi yine de siz sevgili gençlere bırakıyorum..
 
crt' Alıntı:

Bilgi çağının zirvesinde olmamız gerekiyorken..Bilim ve bilgiden yoksun yetişen gençler ..bilgisayarı bile amacına uygun olarak kullanamıyor..Pc başında kendilerini klavye başında kahraman olarak görüyor..En verimli olmaları gereken gönemlerde facebooklarda ahkamlar keserek zaman öldürüyorlar..

Malesef durum bu..pc ile vakit geçirmeyen gençler de ders çalısmaktan ülkeye yarar sağlayacak projeler üretemiyorlar.bu en verimli dönemlerde ağır müfredatın altında kalıyoruz.
Bazen düşünce özgürlüğümüzü kullanamıyoruz...

Eğitim nereye gidiyor?bilmiyorum artık...Aydınlık yarınlar mı bekliyor bizi yoksa sisli bir gelecek mi bilemiyoruz.
Eğitimcilerin dersimi verir çıkarım anlayışıyla nasıl olursa,nasıl gelişirsek artık..
 
Ülkede en son yapılan KPSS skandalının ardından, YGS'de de şifreli bir kopya sistemi uygulandığı iddiası bile düşündürücü..
Yazık bu gençler onca sınav stresinden sonra birde bu tür skandallarla iyice kafaları karışıyor..
Her alanda olduğu gibi eğitimde de karanlığa doğru bir gidişat var var gibime geliyor..!




  BU HEDEFLERE ULAŞABİLMEK İÇİN, ATATÜRK’E GÖRE MİLLİ EĞİTİM ŞU ÖZELLİKLERE SAHİP OLMALIDIR.

Sağdan soldan alınmayan ulusal gelenek ve kökümüze dayanan ulusal bir eğitim
Her şeyden evvel milli hakimiyet ve istiklalimizin değerini bilen ve onu kesinlikle korumaya kararlı bir gençliğin yetişmesine rehberlik
İnsanlığa karşı saygılı, iyi kalpli ve ahlaklı vatandaşlar yetiştirme
Tam vicdan ve fikir hürriyetine sahip ve saygılı, laik bireyler yetiştirme
Zorlama ve şiddete dayanmayan şuurlu bir disiplin anlayışı kazandırma
Kadın-erkek, ırk, din, mezhep ve sınıf farkı gözetmeden her vatandaşa fırsat eşitliği verme
Gençlerimizin fikir ve beden eğitimine önem verme
Toplumumuzun tümüne asgari düzeyde de olsa bilgi verme
Öğretimde deneye, uygulamaya, yaparak yaşayarak öğrenmeye dayanan ve hayatta geçerli bilgileri veren aktif bir öğretim sistemi uygulama
Bütün yeniliklere ve gelişmeye daima açık olan en ileri düzeyde bilgi verecek bir ders programı uygulama
 
tek.jpg


“Eğitime rekor bütçe”
“Derslik sayımız arttı, sınıflar rahatladı!”
“Eğitimde teknoloji devrimi!”
“Okullarda hızlı internet!”
“Ders kitapları artık ücretsiz!”
“Okullarımızın imkânlarını arttırdık!”
“Eğitimde engelleri kaldırdık!”
“Öğretmenlerimizin koşullarını iyileştirdik!..............”

gibi vaadlerin  biran önce gerçekleşmesi dileğiğle beklemekteyiz hala...
 

1315742428.jpg

Okullarda kayıt dönemi başladığından beri veliler için de kayıt parası çilesi başladı.
Okullar, normalde ücretsiz yapmaları gereken kayıt işlemi için velilerden 100 liradan başlayıp 2.000 liraya kadar çıkan paralar talep ediyor. Parayı getiremeyenler kayıt edilmezken normalde diploma notu veya ikametgah nedeniyle kayıt hakkı bulunmayan öğrenciler parayı getirdiklerinde kayıt ediliyor.
Daha da kötüsü, parasız olması gereken devlet okulların kayıt için para istemesi artık kanıksanmış.



Toplumun gelişimi ,ülkenin kalkınması ve bizlerin güzel bir yaşam kurabilmesi için için için eğitim şart...
Yeni eğitim yılı (2011-2012) vatana ve millete hayırlı ve de uğurlu olsun demekten başka çare kalmadı.!
 
Eğitimin nereye gittiğini,sonra ki yorumların açıkça gösteriyor crt ;)
 
in.jpg
okul_cantasi.jpg


Kur'an kurslarında kaldırılan yaş sınırlaması ,MEB'ten çıkartıkan Atatürk ilke ve devrimleri derken...
Çağ atlayan uygulamalarla yeni eğitim-öğretim yılı başladı bugün...
Hayırlı uğurlu olması dileğiyle sevgili öğrencilerimize başarılar diliyoruz. 
 
'Osmanlı Türkçesi Kursları Başlıyor' afişleriyle donatmış  İstanbul cadde ve sokakları...
Eğitim-öğretimde  tüm sorunlarımızı aştık maşallah ...En önemi eksiğimiz buydu...
Hayırlı uğurlu olması dileğiyle.
 
Bireysel tercihlere saygı duymak lazım. O kurslar bildiğim kadarıyla yetişkinler için. Eğitim öğretimin nereye gittiğine gelince mesleği öğretmenlik olan biri olarak söyleyebileceğim tek şey koca bi handikap. Bunun sebebine gelince yukarda yazılanlara ek olarak ve belki de en önemlisi ailelerin, öğrencilerin ve öğretmenlerin zihniyetlerinin zıt kutuplar kadar farklı olması...
 
Mavigül...
Bireysel isteklere saygı duymadığımız kanısına nasıl vardın anlayamadım ama...  
Belediyelerin sunduğu iizmetler içerisinde  butür kursların yararını tartışmaya açmaya dahi gerek yok ...Sevindiriciydi hemde çok.
Bir öğretmen ,eğitimci olarak...
Yalan yanlış (handikap) bilgiler nelerdir biraz daha açabilir ..eğitim konusunda bizleri aydınlatır isen seviniriz.

 
Öncelikle bireysel isteklere saygı duymak lazım derken saygı duymadığınızı ima etmek istemedim. Böyle bir anlaşılmaya sebebiyet verdiysem özür dilerim. İfade etmek istediğim aslında tam olarak sizinde söylediğiniz belediyelerin bu tür çalışmalarını tercih eden insanlar adına güzel bir gelişme olduğuydu.
Handikap olarak nitelendirdiğim duruma gelince öyle özetlersem eğer eğitim aile, öğretmen ve öğrenci arasındaki ilişkiden müteşekkil bir üçgen aslında. Aileler çocuklarının temel dersler diye nitelendirdiğimiz matematik, türkçe , fizik, kimya vs gibi derslerde başarılı olmasını bekliyor. Çünkü sınav sistemi bu derslerde başarılı olamayan öğrencileri başarısız kabul ediyor. Öğretmenler ellerine emanet edilmiş pekçok farklı karakterdeki çocukları tektipleştirme mücadelesi veriyor çünkü sınıf düzeni başka türlü sağlanamıyor. Öğrencilerse kendi karakterlerinin, aile beklentilerinin ve öğretmenlerin isteklerinin arasında kaybolup gidiyor. Yeni müfredat ve eğitim anlayışı çoklu zeka teorisine göre hazırlanmış olsa da maalesef ki hala matematiği iyi olan zeki, kötü olana algısı az veya tembel olarak görülüyor. Ayrıca çocukların karakter eğtimi üzerinde pek durulmuyor. Her ne kadar müfredat kapsamında olan rehberlik dersleri, ve toplum,çevre, değer ve tutum kazandırmaya yönelik kazanımlar olsa da. Uygulama yok denecek kadar az.
 
Sevgili morgül:)
Bir öğretmen olarak... Eğitimde olması gerekenleri, gördüğün eksiklikleri ,olumsuzlukları yada varsa olumlu gelişmeleri zaman zaman bizlerle (bu konu başlığında) paylaşırsan seviniriz.
Şimdiden teşekkürler
 
nickim mavigül olmasına rağmen morgül olarak değiştirmenizin sebebini öğrenebilir miyim acaba? yoksa basit bir yanlışlık mı?
 
Mavigül..
Sanırım küçük bi'dikatsizlik anıma geldi..
Basit bir detaya takılmak yerine konu ile ilgili görüşlerini almayı daha uygun görüyorum.
Selamlar
 
Mavigül önemli değil canım ...
Bende bazen detaylara takılırım .
Şu an  ülke deği eğitim ile ilgili gelişmeler yeterlimidir ..Yada nasıl olmalıdır?
Bu konu hakkındaki düşüncelerini paylaşabilirmisin?
 
Eğitimde olması gerekenlere gelince bunu bütünüyle bilemeyeceğimi düşünüyorum. Ama temel olarak gördüğüm ebeveynler ve öğretmenler için bir eğitim. Aileler ne kadar eğitimli olursa olsun çocuk eğitiminde yeterli bilgiye sahip değiller. Öyle bile olsa söz konusu kendi çocukları olduğunda bunu pratiğe dökemiyorlar. Öğretmenlere gelince pedagojik formasyon adı altında aldığımız dersler maalesef teoriden öteye gidemiyor. Okulda aldığımız eğitimin üstüne kendimizi geliştirmek için çok çaba sarfetmemiz gerekiyor. Çünkü uğraştığımız şey insan. Bu geliştirme hem maddi hem manevi olmalı tabi. Özellikle yeni nesil çocukların hızına yıllanmış öğretmenler yetişemiyor. Psikolojik açıdan onları çok iyi anlayamıyoruz. O yaşlardan geçtiğimizi unutuyoruz. Bazı öğretmen arkadaşlar bunların üstüne öğrencilerin ellerindeki çoğu teknolojik aletin nasıl kullanıldığını bile bilemeyebiliyor.Basit bir örnek öğrenci öğretmenden daha iyi bilgisayar kullanıyor. Şu an bilhassa özel okullarda kullanılan teknolojik sistemi çocuklar çok daha hızlı bir şekilde öğreniyorlar. Bizim 10-15 yıllık hocalarımız bu kadar hızlı öğrenemiyor teknolojiyi. Bazıları mail göndermeyi dahi bilmiyor. Bunu o insanları küçümsemek için söylemiyorum. Burda bi gedik oluşuyor. Öğrenci öğretmenden daha iyi bildiğini düşünmeye başladığı anda öğretmenin otoritesi kayboluyor.
Teknoloji demişken  biraz alakasız da olsa şahit olduğum bir olayı anlatmak istiyorum.İlköğretimde okula cep telefonu getirmek yasak. Getiren öğrencilerde öğretmenlere ya da idareye vermeli. Akşam çıkarken alabilir. Bir öğrenci imitasyon şeklinde yapılmış oyuncak niyetine kullanılan cep telefonunu vermişti bi öğretmen arkadaşa. Maalesef farkedememiş bizim sayın hocamız:)
Bi de bu emektar öğretmenler ben yaşlarda olan 2-3 yıllık öğretmenleri siz ne bilirsiniz psikolojisine sokuyorlar. Fakat öğrenciler genç öğretmenlerle daha iyi anlaşıyor.
Biraz dağınıkta olsa tesbitlerimi ifade etmeye çalıştım. Fakat özetle aileler içinde öğretmenler içinde eğitim şart. Ve emekliye ayrıldığı halde okullarda çalışmaya devam eden öğretmenlerin bence istirahate çekilmeleri şart.
 
Mavigül ..
Bu konuyu çok önemsiyorum ve ilgin ve içerikli anlatımın için çok teşekkür ediyorum...
Sevgiler
 
Rica ederim. Fakat Türk Eğitim sistemini burda tartışarak ne yazık ki değiştiremeyiz. Öyle acınacak haldeyiz ki 12-13 yaşındaki çocuklar bile fırsat buldukları ilk anda eğitim sistemi diye konuşmaya başlıyor. Eğitim sistemini 10 yaşındaki çocukta 50 yaşındaki profesörde eleştiriyor kendi bilgileri ve anlayışına göre ama değişen birşey yok. Sayın Bakanımız devlette çalışan öğretmenlerin mesaisini sabah 8 akşam 5 yapmaya çalışmak yerince önce öğretmenleri verimli kılmalı. (Belirteyim ben bir kolej öğretmeniyim ve sabah 8 akşam 5 mesaisini zaten yapıyorum. Yani bu düşüncem mesaim artacak korkumdan ileri gelmiyor. )
 
Geri
Üst