Suçumuz insan olamamak...

  • Konbuyu başlatan senarist081
  • Başlangıç tarihi

Konu hakkında bilgilendirme

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Tiyatro kategorisinde senarist081 tarafından oluşturulan Suçumuz insan olamamak... başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 3,261 kez görüntülenmiş, 0 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Tiyatro
Konu Başlığı Suçumuz insan olamamak...
Konbuyu başlatan senarist081
Başlangıç tarihi
Cevaplar
Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan senarist081
S

senarist081

KİŞİLER :EBRU,ŞERAFETTİN,FİKRET,KENAN ve ZEKERİYA

1.PERDE
1.SAHNE


Bir iş hanı.Kapısı açık bir asansör ve asansöre yetişmeye çalışan
şık giyimli güzel bir kadın.

EBRU:Durun, bir saniye kapatmayın!
Şerafettin:(Kapıyı açık tutar)buyurun bayan (Kapıyı kapatıp düğmeye
basar, sonra herkes çıkacağı katın düğmesini basar, asansör çalışır.
ZEKERİYA:(Telaşlı)Bu asansör beş kişi çekmez.
ŞERAFETTİN:(Emin)Çeker çeker neden çekmesin.Bunlar eski asansördür ama
sağlamdır.Benim iş yerinde bunları kullanırız.
(Suskunluk.Birden elektrikler kesiliverir her taraf zifiri
karanlıktır.)
ZEKERİYA:Eyvah! Asansör bozuldu ben dememiş miydim beş kişiyi çekmez
diye Allah’ım nedir bu başıma gelen.
EBRU:(Asansör kapısını yumruklar.)Hey! Orada kimse yok
mu?(İçeridekilere)Biriniz şu imdat ziline bassın.Gelip, bizi kurtarsınlar. Yoksa burada
havasızlıktan öleceğiz.
FİKRET:Sakin olun, sakin olun.Asansörde mağdur tek kişi siz değilsiniz
herhalde.
ŞERAFETTİN:Bu karanlıkta kimsenin kimseyi gördüğü yok.Sadece
elektrikler kesildi. Asansörün bozulduğu filan yok.
KENAN: Bey efendi doğru söylüyor. Elektrikler kesildi.Yoksa asansörün
çekemediğinden değil, moruk.
ZEKERİYA:Bana mı dedin?
KENAN:Sana dedim.En yaşlımız sen değil misin?Canın çok tatlı herhalde,
tahtalı köye gitmeye niyetin yok gibi(kahkaha).
ZEKERİYA:Bana bak moruk senin babandır.
(Kenan’ın üzerine atılır, ancak Şerafettin engel olur.)
ŞERAFETTİN:Yeter! Kesin şamatayı.Ne alıp veremediğiniz varsa dışarıda
halledin.Evvela buradan kurtulmaya bakalım.Sonra ne haliniz varsa
görün.(Kenan’a döner sertçe)Sende büyüklerine karşı biraz saygılı ol.
ZEKERİYA:(Fenalaşır)Ah kalbim!(Yere yığılır, asansördekiler kaldırmaya
uğraşırlar.)
FİKRET :Çekilin!önce şu camı kıralım da havasızlıktan ölmeyelim bari.
EBRU :Hay!Ağzını yiyeyim.Hele şükür aklı başında biri çıktı.
KENAN:Senin aklın aşağılarda geziyor anlaşılan.
EBRU:Ulan züppe açtırma bayramlık ağzımı sıçarım bir tarafına.
ŞERAFETTİN :Lütfen hanımefendi bu tavırlar size hiç uygun değil.
EBRU :Sizin gibi beyefendi olsun canımı yesin.Amma velakin böyle anne
kuzusu züppelere de pabuç bırakmam.
KENAN:Göstereyim de kuzu mu koç mu ona sen karar ver artık.
EBRU :Ulan ben seni !(Ayakkabıyı çıkardığı gibi Kenan’ın kafasına
indirir)
KENAN:Ah!(Kafası kanar)
ŞERAFETTİN: (Ebru’nun ayakkabı tutan elini kavrar).Lütfen
hanımefendi.Rica ediyorum.Bakın kafasını yardınız çocuğun.Şimdi burada birbirimize
zarar verip duracak mıyız?
EBRU :Oh olsun!Böylelerine az bile.
ZEKERİYA :İmdat!Bir doktor .Kalbim sıkıştı yine.Nefes
alamıyorum.Yetişin ölüyorum.
FİKRET : (Ebru’ya)Lütfen,artık keser misiniz?Bakın burada adamcağız
havasızlıktan ölmek üzereyken siz didişip kakışıyorsunuz.Çekilin kapı
önünden.Şu camı kırmama da engel olmayın.
(Ebru çekilir,Fikret camı kırar.Camın kırılması efektle sağlanır)
Şan gırt!
EBRU :Amcayı kapıya doğru alırsak daha rahat nefes alır.
(Asansördeki kişiler Zekeriya’yı kaldırıp kapı ağzına getirirler.Masaj
yaparlar)
FİKRET :Amca şimdi nasıl oldun?Daha iyisin değil mi?
EBRU :Deminkinden iyi zannedersem.
ŞERAFETTİN : (Kapıyı yumruklar)Hey!Kimse yok mu?Asansörde mahsur
kaldık.Kurtarın bizi!İçerde hasta var.
EBRU :Hey!Bizi duyan yok mu?HEPBERABER :Hey!Kurtarın bizi.
KENAN :Mendil,mendil yok mu birinizde?
FİKRET :Ne olacak?
KENAN :Şıllık kafamı kırdı.
FİKRET :Yapma yahu!(Alaycı) o kadar kötü mü?Doğrusu hak etmedin değil.
KENAN :Bırak Allah aşkına ya.Birde seninle uğraşmayalım.Zaten işe güce
geç kaldık.
EBRU : (Fikret’i yana iter).Çekil bakalım.Çantamda mendil
olacak.Yardımı hak eden birisi değilsin ya.Neyse.
(Mendili,arkasından spreyi çıkarır.)
KENAN :O da ne?
EBRU :Sprey.Alkol vazifesi görür.
KENAN : (Eliyle iter.)İstemez.Kalsın.
FİKRET :Bırak da yapsın.Belki bir faydası olur.
(Kenan söz dinler.Ebru kanayan yere mendile sprey sıkar ve bastırır.)
KENAN :Ah!Yandım.
ZEKERİYA :Mis gibi koktun hani.Hanımefendi gibi.
KENAN :Bir de senle uğraşmayalım babalık.Zaten canımız burnumuzda.
ZEKERİYA : (Kendine gelmiştir.Kenan’a)Hanım kızdan özür dile bakayım.
KENAN :Hanım mı?Ne hanımı moruk.Hanım hayatta hiç hanım görmesek
yani…(Kırılan kafasını gösterir.)Hanımlar böylemi yapar.En azından sekiz
dikişlik yer var .Aha!Burada.
ŞERAFETTİN :Hala edepsizliği elden bırakmıyorsun.Şimdi ben başlarsam
seni kimse elimden alamaz ha!
Çabuk özür dile.Hem de ikisinden.
KENAN :Bırak martaval okuma bana.
ZEKERİYA :Senden epey yaşlı olan birine saygısızlık ettiğin için.Babana
birisi böyle davransa hoşuna gider mi söyle?
FİKRET : Seni bu ukalalığından dolayı boğup öldürebiliriz
istesek.Asansörde havasızlıktan boğuldu deriz.Kim şahitlik senden taraf.
KENAN : Yok ya .Bu o kadar kolay mı ?
KENAN :Tamam.Dur .Anladık.Özür dilerim.
ŞERAFETTİN :Bırak.Sen yapmazsan ben yaparım çekil.Bence bu ölümü çoktan
hak etti.Dünyadan bir pislik temizlenmiş olur.
KENAN :Sıkıysa bir denesene.
FİKRET :Bırakalım.Bununla uğraşmaya değmez.Buradan nasıl çıkarız ona
biraz kafa yoralım biraz.Herhalde beklemekten başka çaremiz yok.
EBRU :Elektrikler çabuk gelse bari.
ŞERAFETTİN :Belki bir saatten önce gelmez.Eskiden yani teknolojiden
önce böyle bir sorun yoktu.
KENAN :Benim bir fikrim var.Tabii kabul edip etmemek size bağlı bir
şey.
FİKRET :Fikrini açıkça söyle.
KENAN :Bir saat içersinde pekala iyi vakit geçirebiliriz.
ŞERAFETTİN :Nasıl?
KENAN :Anlayın işte(Başıyla Ebru’yu işaret eder.)
ŞERAFETTİN :Burada herkesin içersinde.
KENAN :Neden olmasın.Göz denilen şey var.Açmak kapamak bizim elimizde
değil mi?
ŞERAFETTİN :Ya kulak ne olacak?
KENAN :Kulak işine geleni duyar,işine gelmeyeni duymaz.Tıpkı göz
gibi.Herkes her şeyi duyup görüyor mu sanki?
FİKRET :Keşke duyup görse.Bu duruma gelmezdik en azından.Asansörde
mağdur kalmış,üstelik güç olarak bizden zayıf birinden faydalanmak ne
kadar adil sence?
KENAN :E! Ne yapalım doğanın kuralı bu.
FİKRET :Ya! Demek doğanın kuralı bu.Seni burada boğazlasam doğanın
kuralı mı olacak sence?
KENAN :Gücün yeterse.Bana kalırsa böyle bir kadın için birbirimize
girmemiz gerekmez.
FİKRET :Onun fikrini neden almıyoruz.
ŞERAFETTİN : (Atılır.)Bence iyi bir fikir.
ZEKERİYA :Yahu siz neler saçmalıyorsunuz?Sizde hiç utanma,arlanma ve
insaf yok mudur?Biz canımızın derdine düşmüşken…
FİKRET : (Eliyle dur anlamında işaret eder.)Amca bir dakika sabreder
misin?
(Ebru’yu kastederek.)Önce onun fikrini alacağız tamam mı?
EBRU : (Ön plana gelir.)Demek ki hoşça vakit geçirmek istiyor paşa
gönlünüz.Eh!Ne yapalım.(Sertleşir.)Madem fikrimi
sordunuz.Söyleyeyim.(Avucunu açar.)Benim için hiç fark etmez.Ha otel odası,ev ya da
asansör.Sadece ilginç bir anı yaşatmış olursunuz bana.Hepsi o kadar.Hadi bakalım
bastırın ellişerliği.Hanginizden başlayalım?
Gösterin erkekliğinizi.
ŞERAFETTİN :Vay be!Kadın ******ymuş?
KENAN :Ben tahmin etmiştim.Ama yemezler.Hem zevkini yapacağız,hem de
para mı sayacağız el alemin ******suna.
FİKRET :****** da olsa onu böyle aşağılana izin vermem.
EBRU :Bırakın.Böylelerini çok gördüm.Bunun gibiler bir eşeği bile
beceremezler.Onu boş verelim beyler.Gösterin marifetinizi.Eşinize dostunuza
beni asansörde nasıl becerdiğinizi ballandıra ballandıra anlatma
zevkini tattıracağım size.
ŞERAFETTİN :Bana kalırsa bayan,çizmeyi biraz aştınız.******luğun da bir
raconu vardır.Böyle ulu orta yerde…
EBRU :Doğru.Bir halt işleyince gizli saklı olmalı.Herkes sizi adam gibi
adam sanmalı değil mi?Elektrikler kesilmeseydi ve de şu züppe olmasaydı
(Kenan’ı kasteder.)Ben gözünüzde saygıdeğer olmayacak mıydım ha?
ŞERAFETTİN :E!Şey!
FİKRET :Bence seni değil,seni buna iten sistemi sorgulamalıyız.
ZEKERİYA :İyi de her çaresiz kalan kadın ****** mi olmalı.
KENAN :Kimse para vermezse bunlarda ******lik yapmaz.
FİKRET :O mantık da yanlış.Zaten o işi parasız kaldığı için
yapıyor.Zevk için değil.Sen vermezsen birileri karşısına çıkıp verecektir.
ZEKERİYA :Burada martaval okumayın.Çalışmak isteyene bu memlekette iş
çok.Sen yeter ki çalışmak iste.
EBRU :Doğru.Asgari ücretle canın çıkasıya on iki saat
çalıştırırlar.Patronun tacizi de ayrı konu.Gönlünü yapmadın mı hop!Kapı dışarı.
ZEKERİYA :Senin çalışmaya gönlün yok kızım.Namusunla çalıştıktan sonra
kim kime ne yapabilir ki?
FİKRET :Doğru.Namusuyla çalışana kimse dil uzatamaz ama ya yatırılmayan
SSK primleri,fazladan çalışılan ama bir türlü ödenmeyen
ücretler.Verilen ücretlerin insanca yaşamaya yetmediğine ne demeli amca?
ZEKERİYA :Öyle çalışan bir sürü insan var.Sen çalışmasan öteki çalışır.
FİKRET :İyi işte rahatça sığındığınız düzeniniz hazır.Milyonlara bunu
kabul ettirmişsiniz.Seçenek hakkı bırakmamışsınız.Hakkını arayanı ya
işten kovuyor ya da mimleyip toplumdan soyutluyorsunuz.
ŞERAFETTİN :Benim gibi ticaret yapın.Kur ’an da bile Peygamberiz der ki
rızkın onda dokuzu ticarettedir.
FİKRET :Herkese göre değil o dediğin.Herkes ticaret yaparsa ne bu
asansöre binebilirsin ne de bu bozulan asansörü tamir eden birine
rastlamazsın.
KENAN :Tamir dedin de,sakın bozulmuş olmasın bu meret?

(Aniden asansör aydınlanır.Yani sahne aydınlanır.Sevinç çığlıkları.)
ZEKERİYA :Allah’ım sana şükürler olsun.Sağ salim çıktım ya.
KENAN : (Ebru’ya)İyi yırttın yine de.
(Ebru oralı olmaz.)
ŞERAFETTİN : (Ebru’ya)Numaranı alayım lazım olur.
(Ebru numarayı verir.)
EBRU : (Gitmekte olan Fikret’e)Peki sen?
FİKRET :Benim o taraklarda bezim yok.Ben de senin gibi karnımı zor
doyuruyorum.
EBRU :Sen bilirsin.(Kağıdı kalemi cebine koyar.)Umarım yine
karşılaşırız.
FİKRET :Umarım böyle ortamlarda değil.


 
Üst