S
senarist081
KİŞİLER :EBRU,ŞERAFETTİN,FİKRET,KENAN ve ZEKERİYA
1.PERDE
1.SAHNE
Bir iş hanı.Kapısı açık bir asansör ve asansöre yetişmeye çalışan
şık giyimli güzel bir kadın.
EBRU
urun, bir saniye kapatmayın!
Şerafettin
Kapıyı açık tutar)buyurun bayan (Kapıyı kapatıp düğmeye
basar, sonra herkes çıkacağı katın düğmesini basar, asansör çalışır.
ZEKERİYA
Telaşlı)Bu asansör beş kişi çekmez.
ŞERAFETTİN
Emin)Çeker çeker neden çekmesin.Bunlar eski asansördür ama
sağlamdır.Benim iş yerinde bunları kullanırız.
(Suskunluk.Birden elektrikler kesiliverir her taraf zifiri
karanlıktır.)
ZEKERİYA:Eyvah! Asansör bozuldu ben dememiş miydim beş kişiyi çekmez
diye Allah’ım nedir bu başıma gelen.
EBRU
Asansör kapısını yumruklar.)Hey! Orada kimse yok
mu?(İçeridekilere)Biriniz şu imdat ziline bassın.Gelip, bizi kurtarsınlar. Yoksa burada
havasızlıktan öleceğiz.
FİKRET:Sakin olun, sakin olun.Asansörde mağdur tek kişi siz değilsiniz
herhalde.
ŞERAFETTİN:Bu karanlıkta kimsenin kimseyi gördüğü yok.Sadece
elektrikler kesildi. Asansörün bozulduğu filan yok.
KENAN: Bey efendi doğru söylüyor. Elektrikler kesildi.Yoksa asansörün
çekemediğinden değil, moruk.
ZEKERİYA:Bana mı dedin?
KENAN:Sana dedim.En yaşlımız sen değil misin?Canın çok tatlı herhalde,
tahtalı köye gitmeye niyetin yok gibi(kahkaha).
ZEKERİYA:Bana bak moruk senin babandır.
(Kenan’ın üzerine atılır, ancak Şerafettin engel olur.)
ŞERAFETTİN:Yeter! Kesin şamatayı.Ne alıp veremediğiniz varsa dışarıda
halledin.Evvela buradan kurtulmaya bakalım.Sonra ne haliniz varsa
görün.(Kenan’a döner sertçe)Sende büyüklerine karşı biraz saygılı ol.
ZEKERİYA
Fenalaşır)Ah kalbim!(Yere yığılır, asansördekiler kaldırmaya
uğraşırlar.)
FİKRET :Çekilin!önce şu camı kıralım da havasızlıktan ölmeyelim bari.
EBRU :Hay!Ağzını yiyeyim.Hele şükür aklı başında biri çıktı.
KENAN:Senin aklın aşağılarda geziyor anlaşılan.
EBRU:Ulan züppe açtırma bayramlık ağzımı sıçarım bir tarafına.
ŞERAFETTİN :Lütfen hanımefendi bu tavırlar size hiç uygun değil.
EBRU :Sizin gibi beyefendi olsun canımı yesin.Amma velakin böyle anne
kuzusu züppelere de pabuç bırakmam.
KENAN:Göstereyim de kuzu mu koç mu ona sen karar ver artık.
EBRU :Ulan ben seni !(Ayakkabıyı çıkardığı gibi Kenan’ın kafasına
indirir)
KENAN:Ah!(Kafası kanar)
ŞERAFETTİN: (Ebru’nun ayakkabı tutan elini kavrar).Lütfen
hanımefendi.Rica ediyorum.Bakın kafasını yardınız çocuğun.Şimdi burada birbirimize
zarar verip duracak mıyız?
EBRU :Oh olsun!Böylelerine az bile.
ZEKERİYA :İmdat!Bir doktor .Kalbim sıkıştı yine.Nefes
alamıyorum.Yetişin ölüyorum.
FİKRET : (Ebru’ya)Lütfen,artık keser misiniz?Bakın burada adamcağız
havasızlıktan ölmek üzereyken siz didişip kakışıyorsunuz.Çekilin kapı
önünden.Şu camı kırmama da engel olmayın.
(Ebru çekilir,Fikret camı kırar.Camın kırılması efektle sağlanır)
Şan gırt!
EBRU :Amcayı kapıya doğru alırsak daha rahat nefes alır.
(Asansördeki kişiler Zekeriya’yı kaldırıp kapı ağzına getirirler.Masaj
yaparlar)
FİKRET :Amca şimdi nasıl oldun?Daha iyisin değil mi?
EBRU
eminkinden iyi zannedersem.
ŞERAFETTİN : (Kapıyı yumruklar)Hey!Kimse yok mu?Asansörde mahsur
kaldık.Kurtarın bizi!İçerde hasta var.
EBRU :Hey!Bizi duyan yok mu?HEPBERABER :Hey!Kurtarın bizi.
KENAN :Mendil,mendil yok mu birinizde?
FİKRET :Ne olacak?
KENAN :Şıllık kafamı kırdı.
FİKRET :Yapma yahu!(Alaycı) o kadar kötü mü?Doğrusu hak etmedin değil.
KENAN :Bırak Allah aşkına ya.Birde seninle uğraşmayalım.Zaten işe güce
geç kaldık.
EBRU : (Fikret’i yana iter).Çekil bakalım.Çantamda mendil
olacak.Yardımı hak eden birisi değilsin ya.Neyse.
(Mendili,arkasından spreyi çıkarır.)
KENAN :O da ne?
EBRU :Sprey.Alkol vazifesi görür.
KENAN : (Eliyle iter.)İstemez.Kalsın.
FİKRET :Bırak da yapsın.Belki bir faydası olur.
(Kenan söz dinler.Ebru kanayan yere mendile sprey sıkar ve bastırır.)
KENAN :Ah!Yandım.
ZEKERİYA :Mis gibi koktun hani.Hanımefendi gibi.
KENAN :Bir de senle uğraşmayalım babalık.Zaten canımız burnumuzda.
ZEKERİYA : (Kendine gelmiştir.Kenan’a)Hanım kızdan özür dile bakayım.
KENAN :Hanım mı?Ne hanımı moruk.Hanım hayatta hiç hanım görmesek
yani…(Kırılan kafasını gösterir.)Hanımlar böylemi yapar.En azından sekiz
dikişlik yer var .Aha!Burada.
ŞERAFETTİN :Hala edepsizliği elden bırakmıyorsun.Şimdi ben başlarsam
seni kimse elimden alamaz ha!
Çabuk özür dile.Hem de ikisinden.
KENAN :Bırak martaval okuma bana.
ZEKERİYA :Senden epey yaşlı olan birine saygısızlık ettiğin için.Babana
birisi böyle davransa hoşuna gider mi söyle?
FİKRET : Seni bu ukalalığından dolayı boğup öldürebiliriz
istesek.Asansörde havasızlıktan boğuldu deriz.Kim şahitlik senden taraf.
KENAN : Yok ya .Bu o kadar kolay mı ?
KENAN :Tamam.Dur .Anladık.Özür dilerim.
ŞERAFETTİN :Bırak.Sen yapmazsan ben yaparım çekil.Bence bu ölümü çoktan
hak etti.Dünyadan bir pislik temizlenmiş olur.
KENAN :Sıkıysa bir denesene.
FİKRET :Bırakalım.Bununla uğraşmaya değmez.Buradan nasıl çıkarız ona
biraz kafa yoralım biraz.Herhalde beklemekten başka çaremiz yok.
EBRU :Elektrikler çabuk gelse bari.
ŞERAFETTİN :Belki bir saatten önce gelmez.Eskiden yani teknolojiden
önce böyle bir sorun yoktu.
KENAN :Benim bir fikrim var.Tabii kabul edip etmemek size bağlı bir
şey.
FİKRET :Fikrini açıkça söyle.
KENAN :Bir saat içersinde pekala iyi vakit geçirebiliriz.
ŞERAFETTİN :Nasıl?
KENAN :Anlayın işte(Başıyla Ebru’yu işaret eder.)
ŞERAFETTİN :Burada herkesin içersinde.
KENAN :Neden olmasın.Göz denilen şey var.Açmak kapamak bizim elimizde
değil mi?
ŞERAFETTİN :Ya kulak ne olacak?
KENAN :Kulak işine geleni duyar,işine gelmeyeni duymaz.Tıpkı göz
gibi.Herkes her şeyi duyup görüyor mu sanki?
FİKRET :Keşke duyup görse.Bu duruma gelmezdik en azından.Asansörde
mağdur kalmış,üstelik güç olarak bizden zayıf birinden faydalanmak ne
kadar adil sence?
KENAN :E! Ne yapalım doğanın kuralı bu.
FİKRET :Ya! Demek doğanın kuralı bu.Seni burada boğazlasam doğanın
kuralı mı olacak sence?
KENAN :Gücün yeterse.Bana kalırsa böyle bir kadın için birbirimize
girmemiz gerekmez.
FİKRET :Onun fikrini neden almıyoruz.
ŞERAFETTİN : (Atılır.)Bence iyi bir fikir.
ZEKERİYA :Yahu siz neler saçmalıyorsunuz?Sizde hiç utanma,arlanma ve
insaf yok mudur?Biz canımızın derdine düşmüşken…
FİKRET : (Eliyle dur anlamında işaret eder.)Amca bir dakika sabreder
misin?
(Ebru’yu kastederek.)Önce onun fikrini alacağız tamam mı?
EBRU : (Ön plana gelir.)Demek ki hoşça vakit geçirmek istiyor paşa
gönlünüz.Eh!Ne yapalım.(Sertleşir.)Madem fikrimi
sordunuz.Söyleyeyim.(Avucunu açar.)Benim için hiç fark etmez.Ha otel odası,ev ya da
asansör.Sadece ilginç bir anı yaşatmış olursunuz bana.Hepsi o kadar.Hadi bakalım
bastırın ellişerliği.Hanginizden başlayalım?
Gösterin erkekliğinizi.
ŞERAFETTİN :Vay be!Kadın ******ymuş?
KENAN :Ben tahmin etmiştim.Ama yemezler.Hem zevkini yapacağız,hem de
para mı sayacağız el alemin ******suna.
FİKRET :****** da olsa onu böyle aşağılana izin vermem.
EBRU :Bırakın.Böylelerini çok gördüm.Bunun gibiler bir eşeği bile
beceremezler.Onu boş verelim beyler.Gösterin marifetinizi.Eşinize dostunuza
beni asansörde nasıl becerdiğinizi ballandıra ballandıra anlatma
zevkini tattıracağım size.
ŞERAFETTİN :Bana kalırsa bayan,çizmeyi biraz aştınız.******luğun da bir
raconu vardır.Böyle ulu orta yerde…
EBRU
oğru.Bir halt işleyince gizli saklı olmalı.Herkes sizi adam gibi
adam sanmalı değil mi?Elektrikler kesilmeseydi ve de şu züppe olmasaydı
(Kenan’ı kasteder.)Ben gözünüzde saygıdeğer olmayacak mıydım ha?
ŞERAFETTİN :E!Şey!
FİKRET :Bence seni değil,seni buna iten sistemi sorgulamalıyız.
ZEKERİYA :İyi de her çaresiz kalan kadın ****** mi olmalı.
KENAN :Kimse para vermezse bunlarda ******lik yapmaz.
FİKRET :O mantık da yanlış.Zaten o işi parasız kaldığı için
yapıyor.Zevk için değil.Sen vermezsen birileri karşısına çıkıp verecektir.
ZEKERİYA :Burada martaval okumayın.Çalışmak isteyene bu memlekette iş
çok.Sen yeter ki çalışmak iste.
EBRU
oğru.Asgari ücretle canın çıkasıya on iki saat
çalıştırırlar.Patronun tacizi de ayrı konu.Gönlünü yapmadın mı hop!Kapı dışarı.
ZEKERİYA :Senin çalışmaya gönlün yok kızım.Namusunla çalıştıktan sonra
kim kime ne yapabilir ki?
FİKRET
oğru.Namusuyla çalışana kimse dil uzatamaz ama ya yatırılmayan
SSK primleri,fazladan çalışılan ama bir türlü ödenmeyen
ücretler.Verilen ücretlerin insanca yaşamaya yetmediğine ne demeli amca?
ZEKERİYA :Öyle çalışan bir sürü insan var.Sen çalışmasan öteki çalışır.
FİKRET :İyi işte rahatça sığındığınız düzeniniz hazır.Milyonlara bunu
kabul ettirmişsiniz.Seçenek hakkı bırakmamışsınız.Hakkını arayanı ya
işten kovuyor ya da mimleyip toplumdan soyutluyorsunuz.
ŞERAFETTİN :Benim gibi ticaret yapın.Kur ’an da bile Peygamberiz der ki
rızkın onda dokuzu ticarettedir.
FİKRET :Herkese göre değil o dediğin.Herkes ticaret yaparsa ne bu
asansöre binebilirsin ne de bu bozulan asansörü tamir eden birine
rastlamazsın.
KENAN :Tamir dedin de,sakın bozulmuş olmasın bu meret?
(Aniden asansör aydınlanır.Yani sahne aydınlanır.Sevinç çığlıkları.)
ZEKERİYA :Allah’ım sana şükürler olsun.Sağ salim çıktım ya.
KENAN : (Ebru’ya)İyi yırttın yine de.
(Ebru oralı olmaz.)
ŞERAFETTİN : (Ebru’ya)Numaranı alayım lazım olur.
(Ebru numarayı verir.)
EBRU : (Gitmekte olan Fikret’e)Peki sen?
FİKRET :Benim o taraklarda bezim yok.Ben de senin gibi karnımı zor
doyuruyorum.
EBRU :Sen bilirsin.(Kağıdı kalemi cebine koyar.)Umarım yine
karşılaşırız.
FİKRET :Umarım böyle ortamlarda değil.
1.PERDE
1.SAHNE
Bir iş hanı.Kapısı açık bir asansör ve asansöre yetişmeye çalışan
şık giyimli güzel bir kadın.
EBRU
Şerafettin
basar, sonra herkes çıkacağı katın düğmesini basar, asansör çalışır.
ZEKERİYA
ŞERAFETTİN
sağlamdır.Benim iş yerinde bunları kullanırız.
(Suskunluk.Birden elektrikler kesiliverir her taraf zifiri
karanlıktır.)
ZEKERİYA:Eyvah! Asansör bozuldu ben dememiş miydim beş kişiyi çekmez
diye Allah’ım nedir bu başıma gelen.
EBRU
mu?(İçeridekilere)Biriniz şu imdat ziline bassın.Gelip, bizi kurtarsınlar. Yoksa burada
havasızlıktan öleceğiz.
FİKRET:Sakin olun, sakin olun.Asansörde mağdur tek kişi siz değilsiniz
herhalde.
ŞERAFETTİN:Bu karanlıkta kimsenin kimseyi gördüğü yok.Sadece
elektrikler kesildi. Asansörün bozulduğu filan yok.
KENAN: Bey efendi doğru söylüyor. Elektrikler kesildi.Yoksa asansörün
çekemediğinden değil, moruk.
ZEKERİYA:Bana mı dedin?
KENAN:Sana dedim.En yaşlımız sen değil misin?Canın çok tatlı herhalde,
tahtalı köye gitmeye niyetin yok gibi(kahkaha).
ZEKERİYA:Bana bak moruk senin babandır.
(Kenan’ın üzerine atılır, ancak Şerafettin engel olur.)
ŞERAFETTİN:Yeter! Kesin şamatayı.Ne alıp veremediğiniz varsa dışarıda
halledin.Evvela buradan kurtulmaya bakalım.Sonra ne haliniz varsa
görün.(Kenan’a döner sertçe)Sende büyüklerine karşı biraz saygılı ol.
ZEKERİYA
uğraşırlar.)
FİKRET :Çekilin!önce şu camı kıralım da havasızlıktan ölmeyelim bari.
EBRU :Hay!Ağzını yiyeyim.Hele şükür aklı başında biri çıktı.
KENAN:Senin aklın aşağılarda geziyor anlaşılan.
EBRU:Ulan züppe açtırma bayramlık ağzımı sıçarım bir tarafına.
ŞERAFETTİN :Lütfen hanımefendi bu tavırlar size hiç uygun değil.
EBRU :Sizin gibi beyefendi olsun canımı yesin.Amma velakin böyle anne
kuzusu züppelere de pabuç bırakmam.
KENAN:Göstereyim de kuzu mu koç mu ona sen karar ver artık.
EBRU :Ulan ben seni !(Ayakkabıyı çıkardığı gibi Kenan’ın kafasına
indirir)
KENAN:Ah!(Kafası kanar)
ŞERAFETTİN: (Ebru’nun ayakkabı tutan elini kavrar).Lütfen
hanımefendi.Rica ediyorum.Bakın kafasını yardınız çocuğun.Şimdi burada birbirimize
zarar verip duracak mıyız?
EBRU :Oh olsun!Böylelerine az bile.
ZEKERİYA :İmdat!Bir doktor .Kalbim sıkıştı yine.Nefes
alamıyorum.Yetişin ölüyorum.
FİKRET : (Ebru’ya)Lütfen,artık keser misiniz?Bakın burada adamcağız
havasızlıktan ölmek üzereyken siz didişip kakışıyorsunuz.Çekilin kapı
önünden.Şu camı kırmama da engel olmayın.
(Ebru çekilir,Fikret camı kırar.Camın kırılması efektle sağlanır)
Şan gırt!
EBRU :Amcayı kapıya doğru alırsak daha rahat nefes alır.
(Asansördeki kişiler Zekeriya’yı kaldırıp kapı ağzına getirirler.Masaj
yaparlar)
FİKRET :Amca şimdi nasıl oldun?Daha iyisin değil mi?
EBRU
ŞERAFETTİN : (Kapıyı yumruklar)Hey!Kimse yok mu?Asansörde mahsur
kaldık.Kurtarın bizi!İçerde hasta var.
EBRU :Hey!Bizi duyan yok mu?HEPBERABER :Hey!Kurtarın bizi.
KENAN :Mendil,mendil yok mu birinizde?
FİKRET :Ne olacak?
KENAN :Şıllık kafamı kırdı.
FİKRET :Yapma yahu!(Alaycı) o kadar kötü mü?Doğrusu hak etmedin değil.
KENAN :Bırak Allah aşkına ya.Birde seninle uğraşmayalım.Zaten işe güce
geç kaldık.
EBRU : (Fikret’i yana iter).Çekil bakalım.Çantamda mendil
olacak.Yardımı hak eden birisi değilsin ya.Neyse.
(Mendili,arkasından spreyi çıkarır.)
KENAN :O da ne?
EBRU :Sprey.Alkol vazifesi görür.
KENAN : (Eliyle iter.)İstemez.Kalsın.
FİKRET :Bırak da yapsın.Belki bir faydası olur.
(Kenan söz dinler.Ebru kanayan yere mendile sprey sıkar ve bastırır.)
KENAN :Ah!Yandım.
ZEKERİYA :Mis gibi koktun hani.Hanımefendi gibi.
KENAN :Bir de senle uğraşmayalım babalık.Zaten canımız burnumuzda.
ZEKERİYA : (Kendine gelmiştir.Kenan’a)Hanım kızdan özür dile bakayım.
KENAN :Hanım mı?Ne hanımı moruk.Hanım hayatta hiç hanım görmesek
yani…(Kırılan kafasını gösterir.)Hanımlar böylemi yapar.En azından sekiz
dikişlik yer var .Aha!Burada.
ŞERAFETTİN :Hala edepsizliği elden bırakmıyorsun.Şimdi ben başlarsam
seni kimse elimden alamaz ha!
Çabuk özür dile.Hem de ikisinden.
KENAN :Bırak martaval okuma bana.
ZEKERİYA :Senden epey yaşlı olan birine saygısızlık ettiğin için.Babana
birisi böyle davransa hoşuna gider mi söyle?
FİKRET : Seni bu ukalalığından dolayı boğup öldürebiliriz
istesek.Asansörde havasızlıktan boğuldu deriz.Kim şahitlik senden taraf.
KENAN : Yok ya .Bu o kadar kolay mı ?
KENAN :Tamam.Dur .Anladık.Özür dilerim.
ŞERAFETTİN :Bırak.Sen yapmazsan ben yaparım çekil.Bence bu ölümü çoktan
hak etti.Dünyadan bir pislik temizlenmiş olur.
KENAN :Sıkıysa bir denesene.
FİKRET :Bırakalım.Bununla uğraşmaya değmez.Buradan nasıl çıkarız ona
biraz kafa yoralım biraz.Herhalde beklemekten başka çaremiz yok.
EBRU :Elektrikler çabuk gelse bari.
ŞERAFETTİN :Belki bir saatten önce gelmez.Eskiden yani teknolojiden
önce böyle bir sorun yoktu.
KENAN :Benim bir fikrim var.Tabii kabul edip etmemek size bağlı bir
şey.
FİKRET :Fikrini açıkça söyle.
KENAN :Bir saat içersinde pekala iyi vakit geçirebiliriz.
ŞERAFETTİN :Nasıl?
KENAN :Anlayın işte(Başıyla Ebru’yu işaret eder.)
ŞERAFETTİN :Burada herkesin içersinde.
KENAN :Neden olmasın.Göz denilen şey var.Açmak kapamak bizim elimizde
değil mi?
ŞERAFETTİN :Ya kulak ne olacak?
KENAN :Kulak işine geleni duyar,işine gelmeyeni duymaz.Tıpkı göz
gibi.Herkes her şeyi duyup görüyor mu sanki?
FİKRET :Keşke duyup görse.Bu duruma gelmezdik en azından.Asansörde
mağdur kalmış,üstelik güç olarak bizden zayıf birinden faydalanmak ne
kadar adil sence?
KENAN :E! Ne yapalım doğanın kuralı bu.
FİKRET :Ya! Demek doğanın kuralı bu.Seni burada boğazlasam doğanın
kuralı mı olacak sence?
KENAN :Gücün yeterse.Bana kalırsa böyle bir kadın için birbirimize
girmemiz gerekmez.
FİKRET :Onun fikrini neden almıyoruz.
ŞERAFETTİN : (Atılır.)Bence iyi bir fikir.
ZEKERİYA :Yahu siz neler saçmalıyorsunuz?Sizde hiç utanma,arlanma ve
insaf yok mudur?Biz canımızın derdine düşmüşken…
FİKRET : (Eliyle dur anlamında işaret eder.)Amca bir dakika sabreder
misin?
(Ebru’yu kastederek.)Önce onun fikrini alacağız tamam mı?
EBRU : (Ön plana gelir.)Demek ki hoşça vakit geçirmek istiyor paşa
gönlünüz.Eh!Ne yapalım.(Sertleşir.)Madem fikrimi
sordunuz.Söyleyeyim.(Avucunu açar.)Benim için hiç fark etmez.Ha otel odası,ev ya da
asansör.Sadece ilginç bir anı yaşatmış olursunuz bana.Hepsi o kadar.Hadi bakalım
bastırın ellişerliği.Hanginizden başlayalım?
Gösterin erkekliğinizi.
ŞERAFETTİN :Vay be!Kadın ******ymuş?
KENAN :Ben tahmin etmiştim.Ama yemezler.Hem zevkini yapacağız,hem de
para mı sayacağız el alemin ******suna.
FİKRET :****** da olsa onu böyle aşağılana izin vermem.
EBRU :Bırakın.Böylelerini çok gördüm.Bunun gibiler bir eşeği bile
beceremezler.Onu boş verelim beyler.Gösterin marifetinizi.Eşinize dostunuza
beni asansörde nasıl becerdiğinizi ballandıra ballandıra anlatma
zevkini tattıracağım size.
ŞERAFETTİN :Bana kalırsa bayan,çizmeyi biraz aştınız.******luğun da bir
raconu vardır.Böyle ulu orta yerde…
EBRU
adam sanmalı değil mi?Elektrikler kesilmeseydi ve de şu züppe olmasaydı
(Kenan’ı kasteder.)Ben gözünüzde saygıdeğer olmayacak mıydım ha?
ŞERAFETTİN :E!Şey!
FİKRET :Bence seni değil,seni buna iten sistemi sorgulamalıyız.
ZEKERİYA :İyi de her çaresiz kalan kadın ****** mi olmalı.
KENAN :Kimse para vermezse bunlarda ******lik yapmaz.
FİKRET :O mantık da yanlış.Zaten o işi parasız kaldığı için
yapıyor.Zevk için değil.Sen vermezsen birileri karşısına çıkıp verecektir.
ZEKERİYA :Burada martaval okumayın.Çalışmak isteyene bu memlekette iş
çok.Sen yeter ki çalışmak iste.
EBRU
çalıştırırlar.Patronun tacizi de ayrı konu.Gönlünü yapmadın mı hop!Kapı dışarı.
ZEKERİYA :Senin çalışmaya gönlün yok kızım.Namusunla çalıştıktan sonra
kim kime ne yapabilir ki?
FİKRET
SSK primleri,fazladan çalışılan ama bir türlü ödenmeyen
ücretler.Verilen ücretlerin insanca yaşamaya yetmediğine ne demeli amca?
ZEKERİYA :Öyle çalışan bir sürü insan var.Sen çalışmasan öteki çalışır.
FİKRET :İyi işte rahatça sığındığınız düzeniniz hazır.Milyonlara bunu
kabul ettirmişsiniz.Seçenek hakkı bırakmamışsınız.Hakkını arayanı ya
işten kovuyor ya da mimleyip toplumdan soyutluyorsunuz.
ŞERAFETTİN :Benim gibi ticaret yapın.Kur ’an da bile Peygamberiz der ki
rızkın onda dokuzu ticarettedir.
FİKRET :Herkese göre değil o dediğin.Herkes ticaret yaparsa ne bu
asansöre binebilirsin ne de bu bozulan asansörü tamir eden birine
rastlamazsın.
KENAN :Tamir dedin de,sakın bozulmuş olmasın bu meret?
(Aniden asansör aydınlanır.Yani sahne aydınlanır.Sevinç çığlıkları.)
ZEKERİYA :Allah’ım sana şükürler olsun.Sağ salim çıktım ya.
KENAN : (Ebru’ya)İyi yırttın yine de.
(Ebru oralı olmaz.)
ŞERAFETTİN : (Ebru’ya)Numaranı alayım lazım olur.
(Ebru numarayı verir.)
EBRU : (Gitmekte olan Fikret’e)Peki sen?
FİKRET :Benim o taraklarda bezim yok.Ben de senin gibi karnımı zor
doyuruyorum.
EBRU :Sen bilirsin.(Kağıdı kalemi cebine koyar.)Umarım yine
karşılaşırız.
FİKRET :Umarım böyle ortamlarda değil.
www.asinema.net/