K
Kristal
Sizin de kabuğunuz varmı?
Sizin kabuğunuz ne kalınlıkta?
Çok seviyoruz,bu sevilene-sevgiye özen gösteriyoruz.Bir de bakmışız bir anda savaşıp yaralamışız.
Umulmadık yönlerden.Sonra en çok biz şaşırırız.Galiba kendimizi kişilere göre gösteriyoruz.Farklı yüz değil de,istediğimiz yönü ve kadarını.Diğerlerini karanlık kapalı odalarda unutuyoruz.
Ansızın kapılardan bakanlar.Aralık olmayan kilitli kapılardan.Sevdiğimizi,bizi şaşırtacak bizim diğer yönümüz.
Bunu direkt maskeye benzetemiyorum.Bizi de şaşırtıyor çünkü.İnsanı çok fazla katlardan oluşmuşluğu geliyor aklıma.Ve biz otomatik olarak bu kabukların istediğimiz kadarını kaldırıyoruz.
İnsan öyle bir denklem ki;çözmek için verilen bilinen ve bilinmeyen sayılar birbirine karışmış.Güç olan onları ayırabilmek.
Çocuk oldukça ve kalabildiğimiz oranda kabuklar daha incedir.Ve bu kabuklardan kesinlikle kişi değil çevredekiler sorumludur.Ve hücre hücre yaşanmışlıklardan oluşur.
Normal yaşantımızda ne kadar karanlıkla kabukla yaşadığımızda bizim şansımız oluyor.Şansımız kadar hafifiz.
Galiba kabuklar bizi koruyordur.Kötülüklerden mi yoksa mutlu olma ihtimallerinden mi?Ve bizler bu kabuklarla barışık olabiliyor muyuz ve ne kadarını tanıyabiliyoruz?
alıntı