SEVGİ

prenses_o6

Kullanıcı
Katılım
5 Ağu 2007
Puanları
0
Konum
Ankara
Sevgi

Rahip mezarlıktaki işini bitirmek üzereydi . O anda elli yıllık karısını kaybeden 78 yaşındaki adam : " Onu ne kadar çok sevdim ." diyerek çığlık çığlığa ağlamaya başlamıştı . Yaşlı adamın yaşlı sesi törenin asil sessizliğini bozmuştu . Mezar başındaki diğer aile bireyleri ve dostlar şok olmuslardı , utanç içindeydiler . Yetişkin çocukları alı al moru mor babalarını yatıştırmaya çalıştılar : "Tamam , baba . Seni anlıyoruz ." Yaşlı adam gözlerini dikmiş kazılan mezara yavaş yavaş inen tabuta bakıyordu ...

Rahip törene devam etti . Törenin sonunda , aile bireylerini ölüm töreninin kapanışı olarak tabutun üstüne toprak atmaya çağırdı . Yaşlı adam hariç hepsi sırayla toprak attılar . Yaşlı adam hala : "Onu ne kadar çok sevdim" diye sesli sesli konuşuyordu . Kızı ve iki oğlu konuşmasını engellemek istediler , ama o devam etti , "Onu sevmiştim !"

Kalabalık mezarlığı terk etmeye hazırlanırken , yaşlı adam gitmemekte direniyordu . Gözlerini mezara dikmiş bakıyordu . Rahip yaklaştı : "Kendinizi nasıl hissettiğinizi biliyorum , ama gitme zamanı geldi . Buradan ayrılmalı ve kendimizi hayatın akışına bırakmalıyız ." dedi . Yaşlı adam çaresizlik içinde bir kez daha "Onu ne kadar çok sevdim ."diyerek söylendi . "Beni anlamıyorsunuz ," dedi rahibe "Ama ben bunu ona sadece bir kere söyleyebildim ."

Zil çalmadığı sürece zil değildir .

Şarkı söylenmediği sürece şarkı değildir .

Sevgi gönlümüzde tutsak olsun diye yaratılmamıştır .

Sevgi insanlara verdiğiniz sürece sevgidir ...






alıntıdır
 
sevdiğimiz ve de bize çok yakıştığını düşündüğümüz kıyafeti ulu orta bırakmaz ve sadece özel anlarda kullanırız... sevdiğini söyleme ve gösterme anı da böyledir inşallah böyle bi anı kaçırmam... ;ama amcam kıyafeti hepten saklamış...
 
  Mezarlıkta, elli yıllık karısını kaybeden 78 yaşındaki adam:
“Onu ne kadar çok sevdim.” Diyerek hıçkırıklarla ve bağırtılarla ağlıyordu.
  Mezar başındaki diğer aile bireyleri ise bu kadar feryada anlam veremeseler de onu teskin etmeye çalışıyorlardı. Yetişkin çocukları, kendisini bu kadar paralayan babalarını yatıştırmaya çalıştılar.
“Tamam baba! Seni anlıyoruz.”
  Yaşlı adam gözlerini dikmiş kazılan mezara yavaş yavaş inen tabuta bakıyordu. Daha sonra, duaların sonunda, aile bireyleri tabutun üstüne toprak atmaya başladı. Yaşlı adam hariç hepsi sırayla toprak attılar.
  Yaşlı adam:
“Onu ne kadar çok sevdim.” Diye sesli sesli kendi kendine konuşuyordu.
  Kızı ve iki oğlu konuşmasını engellemek istediler ama o devam etti;
“Onu sevmiştim!”
  Kalabalık, mezarlığı terk etmeye hazırlanırken, yaşlı adam gitmemekte direniyordu. Gözlerini mezara dikmiş bakıyordu. Yaşlı adamın arkadaşlarından biri yaklaştı:
“Kendini nasıl hissettiğini biliyorum;ama gitme zamanı geldi. Buradan ayrılmalı ve kendimizi hayatın akışına bırakmalıyız.”dedi.
  Yaşlı adam çaresizlik içinde bir kez daha “Onu ne kadar çok sevdim.” Diyerek söylendi.
“Beni anlamıyorsun.”dedi arkadaşına.
“Ben bunu ona sadece bir kere söyleyebildim.”


HANOCH MC CARTY, ED.D.
 
Geç kalmadan hatırlamak lazım
"Acaba bugün yapmadıklarımızın gelecekteki sonuçları neler olacak"
Ben bu notu duvarıma astım unutmamak için.
 
Sevgi insanlara verdiğiniz sürece sevgidir ...
  teşekkürler cok anlamlı bir yazıydı..
 
prenses_o6' Alıntı:
Zil çalmadığı sürece zil değildir .
Şarkı söylenmediği sürece şarkı değildir .
Sevgi gönlümüzde tutsak olsun diye yaratılmamıştır .
Sevgi insanlara verdiğiniz sürece sevgidir ...

Zildir, şarkıdır,3 üncü şık doğrudur.

4 üncü şık için bir şener şen repliği vardı.

Zatı hep veririk heç aldığımız yohtir çok şükür, diye :d
 
Geri
Üst