L
Lal-Mim
Kullanıcı
SESSIZ CIGLIK
Ne kadar zaman gecti ustunden son sohbetimizin, oyle karmasik ki dusunce sagnagim; zamani kestiremeden geciyor yasam. Seni sevmek basima gelen en guzel sey; belki de en cok bunu dusunuyorum. Iyi bir secim yapmanin gururunu duymak icin mi bu tekrarim, yoksa seni sevmeleri kendi sesimde ve kendi dusuncelerimde bir kez daha hissetmek icin mi, bilemiyorum.
Seni sevmeye ve sevilmeye hep ac kaldim. Senin beni seni sevdigim kadar sevmemen bile umrumda olmadi. Ben hep ac kalsam da sevda denen denizde bogulmaya; seni sevmenin mutlulugunu ve sansini hic bir seye degismek istemedim.
Simdi senden uzaklarda oyle derin ki ozlemim, sessiz cigliklar savuruyorum gecenin kalbine. Yalniz oldugum icin degil, bir kadin tenini ozledigim icin degil, ama sadece seni sevdigim icin bunca huznum ve bunca kavusma arzum.
Bilsen arayislarimin derininde hep sen varsin. Yasanabilen ve paylasilabilen arzunun yetersizligi beni savuran dort yone, yedi iklime ve sonsuz mevsimlere. Hic bir seyi senin yerine koyamamak bile sevdanin bir baska sevinc parcasi. Kaderimin seni sevmeye ama herseye ragmen sevmeye yonelik olmasi ne guzel bir seruven, ne buyuk bir lutuf. Yaradani bu denli sevmemin altinda bile iste bu yolculuk yatiyor.
Simdi sen mutluysan mutlu oluyorsam ve sen huzunluysen ben huzne boguluyorsam; iste ask budur diyebiliyorum. Ask sensin, sende yasayabilme umudunu buyuttugum her an ve her heyecan ask adi altinda senin varliginda anlamlaniyor.
Sana kizginligimin, sana ofkemin altinda bile seni yeterince mutlu edememe ihtimalinin butun alt sebepleri yatiyorsa, ustelik seni huzun icinde gormekten korkuyorsam bu denli; isminle sekillenen arzu kaosunun beni ne denli algi bilgesi yapmasi sasirtici gelmiyor bana. Cunku ben, en cok seni anlayabilme cabalari icinde ilahi zeka nehrinden avuc avuc farkedisler yukleniyorum.
Beni sevdigini soyledigin her an sonsuz sevincimin atesi yeniden yakiliyor. Beni sevdigini soyledigin her an artik o anin bana yetmeyecegini anladigim ve sana yonelen bakislarimda senin bile anlayamadigin o derin ask ve derin umudu daha da buyuttugum ve beni daha cok sevmeye yoneltmeye calistigim yeni zamanlar yaratiyorum.
Seni sevdigimi soyledigim butun tumceleri geciver bir kalemde. Her ask sozcugunu unutmaya calis. Sessiz cigliklarimi duymaya calis. Oyle urperecek ki ruhun, senin bana duydugun duygunun ask oldugunu soylemeye utanacaksin. Belki de benim tarafimdan sevilmeye yonelik duydugun o sevince yeni bir bakis yaratabileceksin. Seni sevdigimi sandigin o anlamlarin sessiz cigliklarimin icinde var olan duygu firtinalari yaninda kucuk birer esinti oldugunu anlayacaksin.
Sevdayla buyumeni istiyorum. Sevdayi o bilinen zitliklar icinde degil, ama benim sana yonelen sevdamin karsisinda senin beni sevmelerinin yetersiz kalislari icinde farkedislerle ogren istiyorum. Hayir sevdasiz kalarak o mutsuzlugu ve acligi yasayarak ogrenmene yuregim dayanmaz. Senden gelecek yetersiz aska bile raziyim. Sen ve ben degisik zeminlerde buyuyoruz iste.
Sen saclarimi oksa, ve mutlu olabilecegim seyleri yapmaya calisarak sevmeye devam et beni. Ben bunlarin ask icin yetersiz oldugunu sana yonelen duygularimin sinirsizliginda ogretecegim.
Sohbet et benimle. Ama ogrenmeye calisarak, anlamaya ve anlatmaya calisarak sohbet et. Iste askin en saf hallerinden biri budur. Haydi arkamda durma. Hatta yanibasimda yuruyebilmeyi bile yetersiz say. Onume gec ve sonra elini uzatarak beni yanina almaya calis. Iste askin diger bir saf hali de budur. Buyurken, yukselirken, ve sonsuzca gidebilecekken durabilmek ve sevdigini beklemek… ve sevdiginle yeniden beraberce yuruyebilmek. Bu zaman kaybetmek degil, ama zamani yeniden yaratmaktir. Zamani yeniden yaratabilmeyi gorebiliyor musun: iste benim seni nasil sevdigimi gorebileceksindir demektir. Ben bekliyorum seni… cunku sana asigim.
Beni bir an once anlayabilmeni cok isterdim. Aslinda seni severken beni anlayabilmeni beklemek de askin bir baska saf halidir. Aski; beklentisizlik icinde, anlamlar buyuterek yasamaya calisirken, bunu soyleyememe celiskisi icindeki bekleyisi sarmalayan derin bir umut hali; evet ask sanirim boyle bir sey.
Su anda gecenin ikisi. Seni ne kadar sevdigimi sigdirdigim nice sessiz ciglik yaratiyor hasret icinde yanan ruhum. Sessiz ciglik; evet askin en derin hali bu sevgili. Seni sevdigim anlamlarin en derini ve en uzaga duyulabilen haykirisi…
Senai Demirci
Ne kadar zaman gecti ustunden son sohbetimizin, oyle karmasik ki dusunce sagnagim; zamani kestiremeden geciyor yasam. Seni sevmek basima gelen en guzel sey; belki de en cok bunu dusunuyorum. Iyi bir secim yapmanin gururunu duymak icin mi bu tekrarim, yoksa seni sevmeleri kendi sesimde ve kendi dusuncelerimde bir kez daha hissetmek icin mi, bilemiyorum.
Seni sevmeye ve sevilmeye hep ac kaldim. Senin beni seni sevdigim kadar sevmemen bile umrumda olmadi. Ben hep ac kalsam da sevda denen denizde bogulmaya; seni sevmenin mutlulugunu ve sansini hic bir seye degismek istemedim.
Simdi senden uzaklarda oyle derin ki ozlemim, sessiz cigliklar savuruyorum gecenin kalbine. Yalniz oldugum icin degil, bir kadin tenini ozledigim icin degil, ama sadece seni sevdigim icin bunca huznum ve bunca kavusma arzum.
Bilsen arayislarimin derininde hep sen varsin. Yasanabilen ve paylasilabilen arzunun yetersizligi beni savuran dort yone, yedi iklime ve sonsuz mevsimlere. Hic bir seyi senin yerine koyamamak bile sevdanin bir baska sevinc parcasi. Kaderimin seni sevmeye ama herseye ragmen sevmeye yonelik olmasi ne guzel bir seruven, ne buyuk bir lutuf. Yaradani bu denli sevmemin altinda bile iste bu yolculuk yatiyor.
Simdi sen mutluysan mutlu oluyorsam ve sen huzunluysen ben huzne boguluyorsam; iste ask budur diyebiliyorum. Ask sensin, sende yasayabilme umudunu buyuttugum her an ve her heyecan ask adi altinda senin varliginda anlamlaniyor.
Sana kizginligimin, sana ofkemin altinda bile seni yeterince mutlu edememe ihtimalinin butun alt sebepleri yatiyorsa, ustelik seni huzun icinde gormekten korkuyorsam bu denli; isminle sekillenen arzu kaosunun beni ne denli algi bilgesi yapmasi sasirtici gelmiyor bana. Cunku ben, en cok seni anlayabilme cabalari icinde ilahi zeka nehrinden avuc avuc farkedisler yukleniyorum.
Beni sevdigini soyledigin her an sonsuz sevincimin atesi yeniden yakiliyor. Beni sevdigini soyledigin her an artik o anin bana yetmeyecegini anladigim ve sana yonelen bakislarimda senin bile anlayamadigin o derin ask ve derin umudu daha da buyuttugum ve beni daha cok sevmeye yoneltmeye calistigim yeni zamanlar yaratiyorum.
Seni sevdigimi soyledigim butun tumceleri geciver bir kalemde. Her ask sozcugunu unutmaya calis. Sessiz cigliklarimi duymaya calis. Oyle urperecek ki ruhun, senin bana duydugun duygunun ask oldugunu soylemeye utanacaksin. Belki de benim tarafimdan sevilmeye yonelik duydugun o sevince yeni bir bakis yaratabileceksin. Seni sevdigimi sandigin o anlamlarin sessiz cigliklarimin icinde var olan duygu firtinalari yaninda kucuk birer esinti oldugunu anlayacaksin.
Sevdayla buyumeni istiyorum. Sevdayi o bilinen zitliklar icinde degil, ama benim sana yonelen sevdamin karsisinda senin beni sevmelerinin yetersiz kalislari icinde farkedislerle ogren istiyorum. Hayir sevdasiz kalarak o mutsuzlugu ve acligi yasayarak ogrenmene yuregim dayanmaz. Senden gelecek yetersiz aska bile raziyim. Sen ve ben degisik zeminlerde buyuyoruz iste.
Sen saclarimi oksa, ve mutlu olabilecegim seyleri yapmaya calisarak sevmeye devam et beni. Ben bunlarin ask icin yetersiz oldugunu sana yonelen duygularimin sinirsizliginda ogretecegim.
Sohbet et benimle. Ama ogrenmeye calisarak, anlamaya ve anlatmaya calisarak sohbet et. Iste askin en saf hallerinden biri budur. Haydi arkamda durma. Hatta yanibasimda yuruyebilmeyi bile yetersiz say. Onume gec ve sonra elini uzatarak beni yanina almaya calis. Iste askin diger bir saf hali de budur. Buyurken, yukselirken, ve sonsuzca gidebilecekken durabilmek ve sevdigini beklemek… ve sevdiginle yeniden beraberce yuruyebilmek. Bu zaman kaybetmek degil, ama zamani yeniden yaratmaktir. Zamani yeniden yaratabilmeyi gorebiliyor musun: iste benim seni nasil sevdigimi gorebileceksindir demektir. Ben bekliyorum seni… cunku sana asigim.
Beni bir an once anlayabilmeni cok isterdim. Aslinda seni severken beni anlayabilmeni beklemek de askin bir baska saf halidir. Aski; beklentisizlik icinde, anlamlar buyuterek yasamaya calisirken, bunu soyleyememe celiskisi icindeki bekleyisi sarmalayan derin bir umut hali; evet ask sanirim boyle bir sey.
Su anda gecenin ikisi. Seni ne kadar sevdigimi sigdirdigim nice sessiz ciglik yaratiyor hasret icinde yanan ruhum. Sessiz ciglik; evet askin en derin hali bu sevgili. Seni sevdigim anlamlarin en derini ve en uzaga duyulabilen haykirisi…
Senai Demirci