pişman olucak birşey yapmayın

Çok kötü oldum ben ya bunu bana arkadaşım slayt şeklinde göndermişti.

Ordan okumuştum. Teşkkürler....
 
bu hikayeyi biliyorum fakat her okuduğumda aynı şeyleri hissettiriyor. İçim ürperiyor. öfkenin neler yaptırabileceğinin, büyük pişmanlıkların çok güzel bir örneği.
 
                  ''parmaklarım ne zaman yeniden cıkacak''
dayanılacak gibi degil.insanın içini burkan,ama hakikatli bir mesaj veren bu paylaşımın için teşekkürler
 
daha önce bunu burada okumuştum gene okudum insaının tüyleri diken diken oluyor yinde
 
pişman olucak birşey yapmayın ?

Artık çok geç diyeceğim bir polyannacı çıkıcak hiç bir şey için geç değildir dicek.
Sonra kan şekerim yükselicek.

Ama diyorum artık çok geç.
 
tabisi mi var ya ,
küçücük çocuk öyle tamah edilir mi ?
bence burda asıl verilmesi gereken ders , olgun olmayan bireylerin hayatta ki saçmalıkları ...
 
Bunun gibi bir hikaye de radyodan dinlemiştim...Çocuk çok yaramaz hiperaktif oldugu için babası ellerini sıkıca iple bağlıyor ve annesine de tembih ediyor ben gelene kdar sakın ha ellerini çözme diyerekten..Kadın çocugun ellerini hiç açmıyor.Tam üç gün sürüyor bu böyle ve dayanamayıp annesi açıyor ipleri.Açtığında morarma görüyor..Üç hafta sonra da doktora gidiyorlar ve kangren oldugunu öğrenıyorlar..Malum gerisi hikayede gibi aynı :-[ :-[ :-[
 
Bunlar açık seçik maddi kayıplar, bir de insan ruhunun aldığı yaralar var ki telafi ettim onardım sansan da boşuna.
 
Kendimle ilgili birşeyi farkettim, aniden unutkan olmuştum, düüşündüm hayatımın zor bir dönemini atlatmıştım, kendime yaptığım telkin "geçecek herşeyi unutcaksın" sonunda geçti ve unuttum ama artık istemediğim kadar unutkandım artık. :-\
 
Manas ve Kutsal; değindiğiniz gibi "beynimiz " o kadar ilginç bir sistematikle işliyor ki;
Eğer devamlı unutmak istediğimizi alt beynimize işleyince,belirli bir zamandan sonra unutmaya başlıyor  :)
 
Sinirlenmeyin... Sinirlendiyseniz Bunu Okuyun...
Adam yeni kamyonuna bakmak için evinden çıktığında, üç yaşındaki oğlunun gayet mutlu bir biçimde elindeki çekiçle kamyonunun kaportasını mahvettiğini görmüş. Hemen oğlunun yanına koşmuş ve çocuğun eline çekiçle vurmaya başlamış. Biraz sakinleşince oğlunu hemen hastaneye götürmüş. Doktor, çocuğun kırılan kemiklerini kurtarmaya çalıştıysa da elinden bir şey gelmemiş ve çocuğun iki elinin parmaklarını kesmek zorunda kalmış. Çocuk ameliyattan çıkıp gözlerini açtığında, bandajlı ellerini fark etmiş ve gayet masum bir ifadeyle, “Babacığım, kamyonuna zarar verdiğim için çok üzgünüm.” demiş ve sonra babasına şu soruyu sormuş: “Parmaklarım ne zaman yeniden çıkacak?” Babası eve dönmüş ve hayatına son vermiş...

Birisi masaya süt döktüğünde ya da bir bebeğin ağladığını işittiğinizde bu öyküyü hatırlayın. Çok sevdiğiniz birine karşı sabrınızı yitirdiğinizi anladığınızda, önce biraz düşünün. Kamyonlar onarılabilir, ama kırılan kemikler ve incinen duygular hiçbir zaman onarılamaz; genellikle kişiyle performansı arasındaki farkı göremeyiz. İnsan hata yapar. Hepimiz hata yaparız. Fakat öfkeyle ve düşünmeden yapılan şeyler, insanı sonsuza kadar rahatsız eder. Harekete geçmeden önce durun ve düşünün. Sabırlı olun. Anlayış gösterin ve sevin... 
 
Geri
Üst